SİLM VE SULH KAVRAMLARI AÇISINDAN
KUR’ÂN BARIŞI
Ahmet ÖZDEMİR
Özet
İnsanlığı cehaletin ve dalaletin karanlığından bilmenin ve hi-
dayetin aydınlığına ulaştırmak için gönderilen Kur’ân-ı Kerim, her
iki dünya saadetini elde etmenin yegâne formülünü sunmaktadır.
Bu çalışmamızda Kur’ân-ı Kerim’in, insanlığa sunmuş olduğu
yaşam tarzı içerisinde, insanların hem kendi iç âlemlerinde hem de
yaşadıkları sosyal çevrelerinde barış ve huzura kavuşabilmeleri hu-
susunda söylediklerini ortaya koymaya çalıştık. Kur’ân’ın, barış ve
uzlaşmaya dair bakış açısını anlayabilmek için sunmuş olduğu te-
mel veriler olan silm ve sulh kavramları üzerinde durduk. Kur’ân-ı
Kerim’de silm kelimesi ile aynı kökten gelen diğer kavramlar da
insanın, içsel barış ve huzura ermesi anlamında kullanıldığı gibi
s ulh kelimesi ile aynı kökten gelen kavramlar da dışsal / sosyal ba-
rış ve uzlaşma anlamında kullanılmaktadır. Netice olarak bireylerin,
sosyal ve toplumsal düzeyde barış ve huzura kavuşabilmeleri, önce-
likle kendi iç dünyalarında barış ve huzuru elde etmelerine bağlıdır.
Anahtar kelimeler: Silm, Sulh, Kur’ân-ı Kerim, İçsel Barış,
Sosyal Barış, Huzur.
THE QURANIC PEACE FROM THE POINT OF WIEV
OF SILM AND SULH CONCEPTS.
Abstract
In this study, it was struggled to present what the Qoran says
about finding peace for people both in their internal worlds and
their social environments within the life style that the Holy Qoran
promotes. We placed emphasis on the basic concepts of silm and
Dr. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir- AnaBilim Dalı.
96 Ahmet Özdemir
Dicle Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi
Dergisi, 2010/2, c. 12, sayı: 2
sulh to understand the point of view of the Qoran regarding peace
and reconciliation. In the Qoran, the concept of silm and the group
of concepts that is related to silm are mostly used to denote internal
peace of human being, whereas the concept of sulh and some other
concepts that are related to sulh are mostly used to talk about the
external/social peace and reconciliation of human beings. However,
for people finding peace is up to their effort in pursuing individual
internal peace.
Key Words: Silm, Sulh, the Holy Quran, Internal Peace,
Social Peace, Peace.
Giriş
İnsanlık, tarihi süreç içerisinde bir arada yaşayabilmenin zo-
runlu şartları karşısında çeşitli yöntem ve kanunlar geliştirmiştir.
Birlikte yaşayabilmenin çeşitli normlarını ve formlarını oluşturmuş-
tur. Bu durum, vahye mazhar olan toplumlarda da vahyin emir ve
yasakları çerçevesinde şekillenerek devam etmiştir. Zira fıtrat gere-
ği insanlar, bir arada yaşamak zorundadırlar. Dolayısıyla insanî mü-
nasebetlerin ne şekilde olacağı ya kendilerinin belirleyeceği kuralla-
ra göre olacaktır ya da kendilerini yaratan, aşkın, yüce yaratıcının
onlara peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu emir ve yasakla-
ra göre olacaktır. İnsanlık tarihi göstermektedir ki, insanların mutlu
ve huzurlu bir şekilde yaşamlarını sürdürecek veya herkesin mutlak
olarak kabul edeceği adaletli bir sistemi, bir düzeni kuracak şekilde
kanunlar veya bir yaşam rehberinin insanlar tarafından formüle
edilmesi mümkün görünmemektedir. Çünkü hakikat bir iken her
insan, hakikati anlama ve idrak etme cihetiyle farklılık arz etmekte-
dir. Bu durum da insanlar arasında ihtilafa yol açmaktadır. Çünkü
herkesin kendisine göre bir doğrusu vardır.
Günümüzdeki savaşlar bile insanlığın bir türlü kendisiyle ba-
rışık olamamasının meydana getirdiği etkinin sonucudur. İnsanları
Silm ve Sulh Kavramları Açısından Kur’ân Barışı 97
Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2010/2, c. 12, sayı: 2
birbirine saldırtan sebepler, dış amillerin (siyasi, iktisadi, kültürel)
yanında en başta psikolojiktir. Bu bakımdan en başta siyasi, iktisadi
ve kültürel yönden değil, psikolojik yönden insanların iç dünyaları-
nı çatışmalardan kurtarmak gerekmektedir. Çünkü hareketler, dü-
şüncelere bağlıdır.
1
Düşünce ve zihniyet sağlam olduğu sürece dav-
ranışlar da o oranda barışa hizmet edecektir. Bu da ancak, insanın
doğuştan mahiyetine derç edilen insani vasıtalara (fıtrat) erişmesini
sağlayacak ilahi nizam ile mümkündür.
Bir mucidin, yaptığı icadın ne şekilde, nasıl çalışacağı ile ilgili
hazırladığı kılavuz kitaba kimsenin bir itirazı olamayacağı gibi o
icadı farklı bir kılavuz kitabın verileri doğrultusunda çalıştırabilmek
de mümkün değildir. Yüce Allah’ın, mutlu ve huzurlu bir yaşama
dair bizlere gönderdiği rehber kitap dışında başka bir kanun veya
nizama göre yaşamamız da bizlere gerçek anlamda bir barış ve hu-
zur sağlayamayacaktır. Dolayısıyla kıyamete kadar hükmü koruna-
cak
2
ve vahyin son halkası olan Kur’ân-ı Kerim’in de bir barış pro-
jesinin olması, camiiyetinin bir lüzumudur. İnsanlığın dünyevi ve
uhrevi saadetini sağlamak üzere indirilen Kur’ân-ı Kerim’in birey-
sel, toplumsal ve evrensel düzeyde insanların barışını sağlayacak
kanun ve kurallarına dair verilerine baktığımızda, karşımıza iki
önemli kavram çıkmaktadır. Bunlardan birincisi silm, diğeri ise,
sulh kavramıdır.
Silm ve sulh kavramlarının iyi anlaşılması ve aralarındaki iliş-
kinin ortaya konulması, Kur’ân’ın, muhataplarına sunmuş olduğu
barış projesinin anlaşılması açısından son derece önemlidir. Çünkü
bir olayı, olguyu, görüş ve düşünceyi anlayabilmek, bütünü oluştu-
ran temel kavramların iyice bilinmesi ve anlaşılması demektir. Kav-
ramlar, bir konunun anlaşılması noktasında anahtar rolünü teşkil
1
Mithat Atakurt, Psikolojik Yönden Dünya Barışı İmkânları, Yeni Matbaa, Anka-
ra, 1956, 104.
2
Hicr, 15/9.
Dostları ilə paylaş: |