25
Arş. Gör. Dilşen İnce ERDOĞAN
kuvvetlerinin yetkililer tarafından Kürt çeteleri üzerine gönderildiğini ra-
porlarında belirtseler de başarılı operasyonlardan bahsetmezler. Hatta Türk
askerlerini Kürt çetecilerle işbirliği yapmak ve onların yaptıklarına göz
yummakla suçlarlar. Örneğin köylere saldırı ve yağmalama olaylarında
jandarma ve polis kuvvetlerinin saldırganları bir koyun sürüsü yavaşlığı
ile izlediklerini birkaç el ateş ederek yollarına devam ettiklerini yazdıkları
raporlarda belirtmişlerdir. Polis ve jandarma daha sonra yağmalanan köy-
lere dönmüş ve Kürtlerden kalanları da sözde onlar yağmalamışlardır
56
.
Misyonerler tarafından Boston’a gönderilen raporlarda Türk askeri yağ-
macı olarak gösterilmekte haydutlarla aynı kategoriye konulmaktadır
57
.
Yine aynı raporda güvensizlik ortamında Hıristiyanların köylerinde
yaşamasının mümkün olmadığı, Ermenilerin ektikleri ürünün mahsulünü
bile alamayacakları belirtilmektedir. Ayrıca köylerini boşaltan köylüler
mahsul almadıkları gibi ekim de yapamadıklarından bir yıl sonra büyük
bir kıtlık yaşayabileceklerdir. Kıtlık karşısında kalan köylüler göç etmek
zorunda kalabilirlerdi. Hükümetin buna izin verip vermeyeceği de belli
değildi. Amerikalı misyonerler, kıtlığın, köylere saldırmanın nedeni olabi-
leceğini ve Hıristiyan köylülerin bu nedenle yeni bir katliamla karşılaşa-
bileceğini söylüyorlardı. Kimball’ın Ocak-Mart raporunda köylülerin şe-
hirden, katliam ve kıtlık korkusu nedeni ile evlerine dönmek istemedikleri
belirtilmektedir.
Van’da Amerikalı misyonerlerin karşılaştıkları en büyük sıkıntılardan
diğeri de fi nansman kıtlığıdır. Amerika’daki hayırseverlerin yardım çalış-
malarına ara vermesi ve beklenmedik bir şekilde köylerde yaşayanların
şehir merkezine akın etmeleri misyonerlerin günde 1 382 kişi ile meşgul
olmalarını gerektirmekte bu durum da onları ciddi malî sıkıntılara sokmak-
tadır. Hâlbuki onların bütün çabalarının nedeni uzak bölgelerde yaşayan
kimsesiz ve açlara daha fazla yardım göndermekten başka bir şey değil-
dir
58
.
Misyonerler Van’da okul ve hastane yanında bölge halkına özellikle
topraklarını ve hayvanlarını kaybedenlere iş imkânı sağlayacak bir endüs-
tri bürosu (industrial bureau) da açmışlardı. Burada çalışanlar hem aldık-
ları maaşlar ile geçimlerini sağlıyorlar, hem ürettikleri malları satarak belli
56 ABCFM Arşivi, 16.9.7, Eastern Turkey Mission, 1817-1919, 4. Rapor, 1 Ocak-Mart 1896,
s.4.
57 CD I, s. 229-230-231.
58 ABCFM Arşivi, 16.9.7, Eastern Turkey Mission, 1817-1919, 4. Rapor, 1 Ocak-Mart 1896,
s.5-6
26
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
miktarda misyona gelir sağlıyorlar, hem de paylaşmayı, işbirliğini öğrenip
yeni el becerileri kazanıyorlardı
59
.
Kimball’ın Şubat ayı raporunda belirttiği üzere bu dönemde 1 900
kişi endüstri bürosuna bağlı olarak çalışırken misyonun nakit para bulma,
buna bağlı olarak çalışanların ücretlerinin ödenmesi konusunda sıkıntılar
yaşaması ve İran’a pamuklu taşıyan kervanların, yolların bozuk ve güvenli
olmaması sebebiyle gidememesi, hammadde sıkıntısı çekilmesi, 722 kişi-
nin işten çıkarılmasına neden oldu. Bu rakam yaklaşık 3 400 kişiyi sıkıntı-
ya sokacaktı. Raporda endüstri bölümünde yaklaşık 1 000 dolar tutarında
satılmak üzere bekleyen pamuklu dokumanın olduğu bildirilmişti. Bu do-
kumanın insanlara giyecek olarak dağıtılması mümkün olabilirdi. Çünkü
insanların yiyeceğe olduğu kadar giyeceğe olan ihtiyaçları her geçen gün
artmaktaydı, fakat giyeceğin dağıtılmasının büyük kalabalıkları misyona
çekebileceği korkusu misyonerleri endişelendirdi. Havaların yavaş yavaş
ısınması ile eski giyeceklerle idare edilmesi düşüncesi giyeceklerin dağı-
tılmamasına neden oldu.
Maddî sıkıntılar yaşayan Van misyonu tahıl bulma güçlüğü de çek-
mekteydi. Bu durum fi yatların yaklaşık olarak % 20 artmasına neden oldu.
Fırınlarda yapılan harcamalar azaltılmış ve şehirde bulunan 6 fırından 2’si
kapatılmıştı. Tahıl bulma zorluğu Amerikalıları yoksullara ekmek sağlan-
masında zor duruma sokunca yerel hükümetten yardım istediler. Fakat
yolların bozukluğu, asayişin sağlanamaması ve korku, tahıl bulmayı -hü-
kümet yardımı da olsa- zorlaştırdı. Buna rağmen günlük, şehirde yaşayan
5 220, köyde yaşayan 2 247 kişi olmak üzere toplam 7 467 kişiye ekmek
sağlandığı bildirildi.
Van Amerikan misyonunda bulunan diğer bir bölümde Karşılıksız Yar-
dım Bölümü (Free Aid Society) idi. Köylülere ekmek parası kadar yardım
edildi. Bu bölümden 7 045 kişi yardım aldı ve toplam 1 590 dolar harcandı.
Bazı durumlarda şehir esnafına da para yardımı yaptıkları görüldü. Çünkü
kumaş olmadığı için terziler yeni elbise dikemiyor, ayakkabıcılar para ol-
madığından ayakkabı yapamıyor, duvar ustaları ve marangozlar da para ve
malzeme olmadığından işsiz .
Misyonerlerin bölgede yaptıkları en önemli faaliyetlerin başında
sözde yardım gezilerine çıkmak vardı. Şubat ve Mart aylarında Erçiş
ve Boğazkesen’e yardım amacı ile misyonerler gönderildi. Erçiş’e ve
59 Re-Thinking Missions, s.121-122.
27
Arş. Gör. Dilşen İnce ERDOĞAN
Boğazkesen’e 300 dolar kadar yardım yapıldı. Dr. Kimball yardım para-
larını, -Bernard Whiteman adına düzenlenen çekleri- Lend A Hand adlı
yardım kurumundan aldığını belirtti
60
. Benzer yardım gezilerini Amerikan
misyonlarının olduğu bütün bölgelerde görmek mümkündür. Özellikle
misyon okullarında çalışan öğretmenler çevrede ticaret yapmak, insanları
aydınlatarak doğru yolu göstermek ve manevî olgunluğa eriştirmek amacı
ile geziler düzenlemektedir. Örneğin 1893 yıllında Merzifon ve çevresinde
çıkan Ermeni ayaklanmalarında sözde yardım gezilerine çıktıklarını be-
yan eden Merzifon Anadolu Koleji öğretmenlerinin etkisi açıktır. Anadolu
Koleji’nde çalışan Karabet Tomayan ve Ohannes Kayayan Kayseri, Mer-
zifon ve çevresinde yaptıkları gezilerde Hınçak teşkilâtı ile hazırladıkları
plan doğrultusunda halkı ayaklanmaya teşvik etmişlerdir
61
.
Buna karşılık kolej öğretmenleri Osmanlı makamları tarafından ya-
pılan bütün suçlamaları reddederek, kendilerinin halkın Gemerek ve
Kayseri’de ele geçen mektuplarda kendi isimlerini kullanarak kendilerinin
suçlandıklarını, bu gezilere sadece buğday ticareti yapmak sevgi, kardeşlik
ve Hıristiyanlık konularında vaaz vermek olduğunu iddia etmişlerdir. Her
iki öğretmen de en çok korktuğu doğrularının yanlış anlaşılmasıdır
62
. Aca-
ba gerçekten Tomayan ve Kayayan’ın doğruları nedir
63
?
Sadece Van misyonunda değil Anadolu’da kurulan bütün Amerikan
misyonlarında bu tür faaliyetlere rastlamak mümkündür. İhtiyacı olanlara
ki en fazla ihtiyacı olanlar Ermenilerdir, sürekli olarak yardım almışlar-
dır. Yapılan yardımlar sözde ezilen mazlum Ermeni halkını yok olmak-
tan kurtarmak adınadır. Hâlbuki toplumun her kesiminin yardıma ihtiyacı
vardı. Yaşanılan bölge savaş alanıdır, çetecilik almış başını gitmiştir. Kürt
aşiretleri zaman zaman bölgede asayişi daha da bozacak faaliyetlerde bu-
lunmaktadır. Hastalık, açlık ve asayişsizlik kol gezerken neden Amerikalı
misyonerler sadece ve sadece Ermenilere yardım etmektedir?
60 ABCFM Arşivi, 16.9.7, Eastern Turkey Mission, 1817-1919, 4. Rapor, 1 Ocak-Mart 1896,
s.3.
61 Başbakanlık Osmanlı Arşivi, YPRK.HR., Belge No: 16/88, 4 Nisan 1310.
62 Despatches From US to the Secretary, Mic. 40, Roll: 65, Vol. 67, July 2, 30 September
1898, 1899.
63 Dilşen İnce Erdoğan, “Merzifon’da Amerikalı Misyonerler”, Çağdaş Türkiye Tarihi Araş-
tırmaları Dergisi, Cilt IV, Sayı 11, İzmir 2004-2005, s.32.
Dostları ilə paylaş: |