İslâm Düşüncesinde sevgi teorileri



Yüklə 102,52 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix06.05.2018
ölçüsü102,52 Kb.
#42339


İslâm Düşüncesinde

 

SEVGİ TEORİLERİ




Hatice Toksöz

2002 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 

mezun oldu. 

İbn Sînâ Felsefesinin Teleolojik Boyutları başlıklı doktora ça-

lışmasını 2010 yılında Marmara Üniversitesi Felsefe ve Din Bilimleri 

Bölümü’nde tamamladı. Halen Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat 

Fakültesi İslâm Felsefesi Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesidir.

İslam Ahlâk Düşüncesi Serisi (İLKE) İlim Kültür Eğitim Derneği ile İlmi Etüdler Der-

neği’nin (İLEM) ortaklaşa yürüttükleri İslam Ahlâk Düşüncesi Projesi kapsamında orta-

ya çıkan eserlerin yayımlandığı bir dizidir. Dizide İslam düşüncesinde felsefî ilimler ile 

dinî ilimlerin kesiştiği noktada yer alan ahlâk bahsini, farklı alanlar ve ekoller içerisinde 

tartışarak ele alan çalışmalara yer verilmektedir. 

Dizide Yer Alan Diğer Kitaplar

Ahlâkın Temeli

İslam Ahlâk Literatürü: Ekoller ve Problemler

Ahlâk Felsefesinin Temel Problemleri: Seçme Metinler

İslam Düşüncesinde Ahlâkî Önermelerin Kaynağı

İslam Düşüncesinde Mizaç Teorileri

Fahreddin er-Râzî’nin Gayeci Ahlâkı

Ahlâk-ı Adudiyye-Ebheri Şerhi

Ahlâk-ı Adudiyye-Kirmani Şerhi

Ahlâk-ı Adudiyye-Müellifi Meçhul Şerh

Ahlâk-ı Adudiyye-Melzemetü’l-Ahlâk

İnsan ve Toplum: Taşköprîzâde'nin Ahlâk ve Siyaset Düşüncesi

Ahlâk ve Müeyyide

Ahlâk ve Başkası: Modern Felsefe ve İslam Düşüncesinde Öteki



Seride Yayımlanacak Kitaplar

İslam Düşüncesinde Vicdan 

Dinî ve Felsefî Düşüncede Niyet 

Klasik İslam Düşüncesinde İnsan Tanımları




İslâm Düşüncesinde 

SEVGİ TEORİLERİ

Hatice Toksöz

KİTAPLIĞI



İSLÂM DÜŞÜNCESİNDE SEVGİ TEORİLERİ

Hatice Toksöz

Copyright 2016, NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK EĞİTİM DANIŞMANLIK TİC. LTD. ŞTİ. SERTİFİKA NO.: 20779



Bu baskının bütün hakları Nobel Akademik Yayıncılık Eğitim Danışmanlık Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Yayınevinin yazılı izni 

olmaksızın, kitabın tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve 

dağıtımı yapılamaz.

Genel Yayın Yönetmeni: Nevzat Argun -nargun@nobelyayin.com-

Sayfa Tasarımı: Tarkan Kara -erdal@nobelyayin.com-

Kapak Tasarımı: Furkan Selçuk Ertargin

Kapak Görseli: Savaş Çevik Celî-sülüs "Ya Vedûd", 1435/2013

Baskı ve Cilt: Sarıyıldız Ofset Amb. Kağ. Paz. San. ve Tic. Ltd  Sertifika No.: 23593

İvedik Ağaç İşleri San. Sit. 1354. Cad. 1358. Sok. No.: 31 Ostim / ANKARA

KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI

Toksöz, Hatice.

İslâm Düşüncesinde Sevgi Teorileri / Hatice Toksöz

1. Basım, XII+156 s., 13,5x19,5 mm

Kaynakça ve dizin var

ISBN  978-605-320-417-6

1. Sevgi  2. Bilgi  3. Adalet

Genel Dağıtım: ATLAS AKADEMİK BASIM YAYIN DAĞITIM TİC. LTD. ŞTİ. 

Sipariş: -siparis@nobelyayin.com- 

Telefon: +90 312 278 50 77 - Faks: 0 312 278 21 65

e-satış: www.nobelkitap.com - esatis@nobelkitap.com

Bilgi: www.atlaskitap.com - info@atlaskitap.com

Dağıtım: Alfa, Arasta, Final, Kida, Prefix, N-T Mağazaları ve Gökkuşağı Dağıtım

KİTAPLIĞI

ilem.org.tr

nobelyayin.com



Yayın No.: 1511

İLEM Kitaplığı No.: 21

İslam Ahlâk Düşüncesi Serisi No.: 13

ISBN: 978-605-320-417-6

© 1. Basım, Nisan 2016




v

İÇİNDEKİLER



Takdim ix

Önsöz xi

Giriş 

Sevgi ve Mahiyeti 

1

Sevgi 


(el-Mehabbe/el-Vüdd) Kavramı 

3

Sevgi ile İlişkili Kavramlar 



7

Aşk (‘Işk)  

8

Şevk  


11

Rahmet/Merhamet 13

Ülfet  

14

Ünsiyet 15



Rızâ 16

Birinci Bölüm 

İslâm Metafizik Düşüncesinde Sevgi 

19

Allah’ın Yaratılmışlara Yönelik Sevgisi 

20

İslâm Kelâmında Sevgi  



20

İrade, Bilgi, Muhabbet  

20

İlâhî Bir Sıfat Olarak el-Vedûd (Sevgi) ve Varlıklara Yansıması  



37

İslâm Filozoflarında Sevgi: Bilgi, İnâyet, Aşk  

40

Yaratılmışların Allah Sevgisi: Bilgi, Sevgi, Ünsiyet 



49

Allah’ı Bilmek: Bilgi-İrade-Sevgi İlişkisi  

50

Sevgiye En Lâyık Varlık: Allah 



61

Sevginin Neticesi: Allah İle Ünsiyet ve Rıza  

69



vi

İkinci Bölüm 

Amelî Felsefede Sevgi Kavramının Yeri 

75

Ahlâkî Yetkinlik Kazanmada Sevginin Rolü 

78

Tedbîru’l-Menzil’de (Ev Yönetimi) Sevgi 



99

Siyaset Felsefesinde Sevginin Yeri:  

Sevgi-Ülfet-Adalet İlişkisi 

102


Temeddün İlkesi Olarak Sevgi  

104


Toplumsal Birlik: Sevgi-Ülfet İlişkisi 

115


Tabiî Birlik: Sevgi-Adalet İlişkisi 

124


Sonuç 135

Kaynakça 141

Dizin 153


KISALTMALAR

a.mlf. 


:  Aynı müellif

b. 


:  Bin, ibn

bk. 


:   Bakınız

C. 


: Cilt

DEÜİFD  :  Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi

DİA 

:  Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi



h. 

: Hicrî


İ.Ü. 

:  İstanbul Üniversitesi

İFAV 

:  İlâhiyat Fakültesi Vakfı



krş. 

: Karşılaştırınız

M.Ö. 

:  Milattan önce



M.S. 

:  Milattan Sonra

M.Ü. 

:  Marmara Üniversitesi



MEB 

:  Milli Eğitim Bakanlığı

nşr. 

: Neşreden



ö. 

: Ölümü


s.  

:  Sayfa 

S. 

: Sayı


SDÜ 

:  Süleyman Demirel Üniversitesi

Tr. 

: Türkçe


trc. 

: Tercüme

ts. 

: Tarihsiz



t.y. 

:  Tarih yok

v.dğr. 

:  Ve diğerleri



vd. 

:  Ve devamı

y.y. 

:  Yayın yeri yok



vii



Takdim

Ahlâk alanı geniş bir ilimler ağını ilgilendirmektir. Bizatihi pratiğe 

dönük sonuçlar vermesi her an ortaya çıkan eylemlerle onu ilişkili 

kılarken, yapılacak eylemin bilgisi ve ona dair meselelere dönük dü-

şünce üretimi ise teorik olan yöne işaret eder. Pek çok alanı ilgilen-

dirmesi ve insan eylemleriyle olan irtibatı sebebiyle ahlâk disiplini, 

derinlemesine incelenmeyi hak etmektedir. Bugüne dair düşünce 

üretecek bizlerin sahih bir birikimi tesis edebilmemiz ise öncelikle 

İslam düşüncesi içerisindeki ahlâkı tüm yönleriyle bilmemizi gerek-

mektedir. 

Bu amaca binaen 2013 yılından itibaren bünyesinde yer alan ku-

rumlara strateji ve politika üreten bir kurum olan İLKE İlim Kültür 

Eğitim Derneği ve İlmi Etüdler Derneği (İLEM) olarak İslam Ahlâk 

Düşüncesi Projesi’ni başlattık. 2016 yılı itibariyle dördüncü yılını 

tamamlayacak olan projede çok sayıda faaliyet ve yayın gerçekleşti-

rildi.  Geniş katılıma açık olan Ahlâkın Temeli ve Ahlâkî Müeyyide 

Üzerine Konuşmalar Dizisi’nde alana dair önemli sorunlar masaya 

yatırıldı. İslam ahlâk düşüncesinin temel özellikleri, ahlâkî önerme-

lerin kaynağı ve İslam düşüncesinde ortaya çıkmış mizaç teorileri 

hakkında nitelikli sunumların yapıldığı yuvarlak masa toplantıları 

düzenledik. Bunun dışında daha özel konular üzerine çalıştaylar 

gerçekleştirdik. Böylece alanın daha önce üzerinde durulmayan 

meselelerine dair nitelikli katkılar ortaya çıktı. Konuşmalarda ve 

yuvarlak masa toplantılarında yapılan sunumlar projede yer alan 




akademisyenler tarafından makaleye dönüştürülerek kitaplarda ya-

yımlandı. Ayrıca müteahhir dönem ahlâk düşüncesini takip etmek 

adına büyük bir kıymeti haiz olan Şerhu’l-Ahlâki’l-Adudiyye gele-

neğini takip edebileceğimiz yedi ayrı şerhi proje içerisinde yayım-

ladık. Böylelikle ilgili literatürü takip etmek isteyen araştırmacıların 

istifadesine sunmuş olduk. Öte yandan proje kapsamında miladi 8. 

yüzyıldan 19. yüzyıla gelinceye kadar ahlâk alanında yer alan yazma 

eserlerin tamamının kataloglamasını yaptırdık. Bu önemli çalışma 

ile ahlâk alanına dair tüm birikimi bir arada görme imkanına kavuş-

tuk. Bir hafıza tazeleme olarak da görülebilecek bu çalışma ile ahlâka 

dair yapılacak yeni araştırmalara ciddi bir ivme kazandırmış olduk. 

Elinizde bulunan İslam Düşüncesinde Sevgi Teorileri adlı telif 

eser, bütüncül bir perspektifle İslam nazarî düşüncesi içerisinde or-

taya çıkan sevgi teorilerini incelemektedir. Bu kitap vesilesiyle proje 

amaçları içinde yer alan belirli temalar etrafında kişi ve konu mer-

kezli monografi çalışmalarından birini okuyucuların istifadesine 

sunmuş oluyoruz. 

Bu vesileyle kitabın müellifi Hatice Toksöz’ü, proje koordinatö-

rü Ömer Türker’i ve kitabın yayıma hazırlanmasında katkıda bulu-

nan Kübra Bilgin Tiryaki’yi verdikleri emeklerden ötürü tebrik edi-

yorum. İLKE ve İLEM olarak yürüttüğümüz bu projenin nitelikli 

çalışmalara vesile olmasını temenni ediyorum.

Dr. Lütfi Sunar

İLKE İlim Kültür Eğitim Derneği 

Yürütme Kurulu Başkanı



Sevgi, metafizik ontolojik, psikolojik, ahlâkî ve siyasî boyutları olan 

bir kavramdır. Bu çalışmada ilk olarak, İslâm düşüncesi içinde sev-

gi hakkında metafizik, epistemik, ahlâk ve siyaset felsefesinde ifade 

edilmiş olan teorilerin ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. İkinci 

olarak da sevgi kavramının metafizik temelleri dikkate alınarak bir 

sevgi ahlâkının mümkün olup olmayacağının belirlenmesi amaçlan-

maktadır. Bu hedef doğrultusunda çalışma, giriş ve iki bölüm hâlin-

de tasarlanmıştır. Çalışmanın giriş kısmında, sevgi kavramının tanı-

mı, ilişkili olduğu diğer kavramlar, kavramın mahiyeti ve kavrama 

ilişkin literatür değerlendirilmesi yapılmıştır. Birinci bölümde ise 

sevgi, İslâm metafizik düşüncesinde, Allah’ın yaratılmışlara yöne-

lik sevgisi ve yaratılmışların Allah’a sevgisi olmak üzere iki kısımda 

değerlendirilmiştir. Allah’ın yaratılmışlara olan sevgisi, inayet, aşk, 

cûd, irade kavramları ve Allah’ın el-vedûd ismi çerçevesinde İslâm 

filozofları ile kelâm bilginlerinin temel metinleri esas alınarak mu-

kayeseli olarak incelenmiştir. Yaratılmışların Allah’a sevgisi ise aşk

gaye ve Allah’a itaat çerçevesinde ele alınmıştır. 

Sevgi kavramının amelî felsefede ahlâk, aile ahlâkı ve siyaset bo-

yutuyla incelendiği çalışmanın ikinci bölümünde de insanın ahlâkî 

yetkinliğini kazanmasında sevginin rolü, aile içinde sevginin yeri İslâm 

ahlâk literatürü temel alınarak tartışıldı. Ayrıca bu bölümün son kıs-

mında yine İslâm ahlâk literatürünün siyasetle ilgili kısımlarında sevgi 

kavramının temeddün, ülfet ve adalet kavramlarıyla ilişkisi irdelendi. 

Önsöz


xi


xii

Bu çalışmanın hazırlanmasında ve ortaya çıkmasında pek çok 

kimsenin katkısı olduğunu belirtmek gerekir. Öncelikle yürütücülü-

ğünü yaptığı İslâm Ahlâk Düşüncesi Projesi kapsamında bu konu-

yu önererek, hazırlanması sürecinde önemli katkıları olan Doç. Dr. 

Ömer Türker’e minnettarlığımı belirtirim. Bu çalışmanın şekillenip 

olgunlaşmasında ufuk açıcı değerlendirmeleri ile yardımlarını esirge-

meyen hocalarım Prof. Dr. Kemal Sözen’e, Prof. Dr. Cafer Sadık Ya-

ran’a ve Prof. Dr. İlhan Kutluer’e teşekkürü bir borç bilirim. Kaynak-

ların temini konusunda yardımlarını gördüğüm Hümeyra Özturan’a 

ve Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi Kütüphane ve 

Dökümantasyon Servisi çalışanlarına; çalışmanın yayın aşamasına 

gelmesinde her türlü özveriyi esirgemeyen Kübra Bilgin Tiryaki’ye; 

yayın konusunda gösterdikleri ilgi ve destek için başta Doç. Dr. Lütfi 

Sunar olmak üzere İlim Kültür Eğitim Derneği (İLKE) ve İlmi Etüd-

ler Derneği (İLEM) yönetici ve çalışanlarına müteşekkirim. 

Hayatım boyunca en güzel sevgiyi yaşatan ve maddî-manevî 

desteklerini hiç esirgemeyen, ne var ki çalışmanın en yoğun dö-

neminde Hakk’a uğurladığım merhum babama ve sevgili anneme 

minnettarlığımı ifade etmeye kelimeler kifayetsiz kalır. Son olarak, 

ilim yolculuğunda ellerinden gelen her türlü yardımı hiçbir zaman 

esirgemeyen ve kardeşlik sevgisinin en güzelini yaşatan ağabeylerim 

ve kardeşlerime şükran borçlu olduğumu belirtmek isterim. 

Şüphesiz bütün sevgilerin kaynağı Allah’tır. 

Gayret bizden, lütuf ve inayet Allah’tandır… 

Dr. Hatice Toksöz

Isparta 



1

Sevgi (


el-mehabbe), İslâm düşünce geleneğinin en merkezî kavram-

larından biridir. Sevgi kavramının ve türevlerinin Kur’an-ı Kerîm’de 

sıklıkla geçmesi, Müslüman düşünürlerin teliflerinde kavrama dair 

farklı açılımlara yer vermesine neden olmuştur. 

İslâm düşünce geleneğinde sevgi kavramının metafizik ve ah-

lâkî boyutunun incelenmesi hedeflenen bu çalışmada, en temelde 

şu soruların cevabı aranmaktadır: Allah’ın sevgisinden söz edilebilir 

mi? Yaratılmışların Allah’a yönelik sevgisi nasıldır? İnsanın ahlâkî 

yetkinliğini kazanmasında sevginin bir rolü var mıdır? İnsanın top-

lumsal yaşantısında sevginin rolü nedir? 

Sevgiyi ifade etmek üzere, İslâm düşüncesi literatüründe 

birçok kavramın kullanılmış olması, ona verilen önemi göster-

mektedir. Sevgiyi ve sevgi derecelerini belirtmek için kullanılan 

kelimelerden bazıları, 



el-mehabbeel-vüdd, ‘ışk, el-ülfet, el-alâka, el-

hevâ, es-sabve, eş-şeğaf, el-mika, eş-şevk, el-fütûn ve el-hılle’dir.

1

 Ge-



1  Raşit Küçük, 

Sevgi Medeniyeti, s. 17-22; Lisânüddin İbnü’l-Hatib, Ravzatü’t-ta’rîf 

bi’l-hubbi’ş-şerîf, I, s. 333 vd.; Kur’an-ı Kerîm’de sevgi konusu hakkında bk. İsmail 

Karagöz, 



Ayet ve Hadislerin Işığında Sevgi ve Dostluk, s. 21 vd.; Ali Galip Gezgin, 

Kur’ân’da Sevgi, s. 98 vd.; Isam Muhammed Mûsâ Abdüzzâhir, el-Hubbü’l-ilâhî ve’l-

fena beyne’l-Gazzâlî ve İbn Teymiyye, s. 57. 

Giriş


Sevgi ve Mahiyeti


2

İslâm Düşüncesinde Sevgi Teorileri

rek Kur’an-ı Kerîm’de gerek hadislerde gerekse de İslâm düşüncesi 

literatüründe sevgi duygusu anlamını taşıyan kelimeler elbette 

bunlarla sınırlı değildir. Sevgi (

el-mehabbe) kavramının İslâm dü-

şüncesinde ifade ettiği anlamın ve açılımlarının genişliği yanında, 

çalışmanın da sınırları göz önüne alındığında bazı kavramları ön 

plana çıkarma zorunluluğu doğmaktadır. Bunun yanı sıra tarihsel 

olarak sevgi kavramına atıfların genişliği, dönem olarak da sınır-

landırmayı gerekli kılmıştır. 

Günümüz Türkiye’sindeki sevgi kavramına ilişkin literatürü in-

celediğimizde başta tasavvuf düşüncesinde

2

 sevgi ve aşk konusununa 



yoğun ilgi gösterildiği; İbn Sînâ’nın (ö. 428/1037) 

Risâle fî mahiye-

ti’l-‘ışk adlı eserine çoğunlukla atıf yapıldığı ve özellikle sevginin psi-

kolojik boyutunun ele alındığı göze çarpmaktadır. Buradan hareketle 

de ilk olarak, İslâm düşünce geleneğinin oluşum döneminde, bilhassa 

kelâm ve felsefe özelinde, metafizik bağlamda sevgi kavramına dair 

nasıl bir temellendirme yapıldığına ilişkin mukayeseli araştırma ihti-

yacı doğmuştur. İkinci olarak da sevgi kavramının İslâm düşüncesin-

de ahlâk teorisinin merkezî bir kavramı olup olmadığı sorgulamasın-

dan hareketle bir sevgi ahlâkı

3

 oluşturulup oluşturulamayacağı merak 



edilmektedir. Ancak İslâm düşüncesinin dönüm noktası niteliğini 

haiz Gazzâlî’yi (ö. 505/1111) böylesi bir çalışmanın dışında tutmak 

elbette mümkün olamazdı. Zira Gazzâlî, kendinden önceki biriki-

mi eleştirel bir tarzda yorumlayarak sevgi konusunu, hem metafizik 

hem de amelî olarak insan tecrübesinden hareketle anlamlandırmada 

önemli katkılar sağlamıştır. Bu nedenle İslâm düşüncesinin oluşum 

döneminde sevgi kavramını metafizik ve ahlâk boyutuyla incelemeyi 

hedefleyen bu çalışmada, Gazzâlî’nin zihin dünyası ve ondan önceki 

2  Tasavvuf düşüncesinde sevgi kavramı ile ilgili çalışmalardan bazıları şunlardır: 

Raşit Küçük, 



Sevgi Medeniyeti; Süleyman Derin, Love in Sufism From Rabia to 

Ibn al-Farid; Hatice Çubukcu, Sûfîlerde Muhabbet Yolu Ebû Tâlib el-Mekkî ve Gaz-

zâlî’de Muhabbet Anlayışı; Abdüzzâhir, el-Hubbü’l-ilâhî ve’l-fena beyne’l-Gazzâlî ve 

İbn Teymiyye; Ahmet Çapku, “Gazzâlî Düşüncesinde Sevgi”, Kutadgubilig Felsefe-

Bilim Araştırmaları Dergisi, Sayı 20, Ekim 2011, s. 135-152. 

3  Erdoğan Çalak, 



Küresel Sistemde İnsan Kalmak, s. 91-92. 


3

Sevgi ve Mahiyeti

dönemde kelâm ve felsefe disiplinlerinde temsil gücü yüksek düşü-

nür ve metinler temel alınmıştır. Çalışmanın ana kavramları ise 



el-me-

habbe ve el-vüdd’dür. Bununla birlikte, sevgi kavramı ile ilişkili olarak 

kelâm ve felsefe disiplinlerine ait metinlerde geçen ve bu iki kavramın 

yakından ilişkili olduğu aşk, şevk, rahmet/merhamet, ülfet, ünsiyet ve 

rıza kavramlarına yer verilmiştir. 

Sevgi 

(el-Mehabbe/el-Vüdd) Kavramı

Türkçe’deki sevgi kavramının Arapça karşılığı yine Türkçe’de de 



muhabbet” şeklinde kullanılan mehabbe kelimesidir. Mehabbe, 



hubb” kökünden türetilmiş isimdir.

4

 İslâm düşüncesi literatürün-



de sevgiyi ifade etmek üzere, çoğunlukla “

el-mehabbe” ve “el-vüdd” 

kelimeleri geçmektedir. Sevgi (



el-mehabbe), “Kişinin iyi (hayr) ola-

rak gördüğü ya da düşündüğü bir şeyi istemesi, sevmesi veya on-

dan hoşlanması”

5

, “nefsin kendisine cezbettiği şeyle nefsin kendisi 



arasında bir hâldir”

6

 şeklinde tanımlanmaktadır. İsfehânî (ö. V./XI. 



yüzyılın ilk çeyreği), sevginin ya karşı cinse duyulan sevgi gibi, bir 

hazdan ya faydalanılacak bir nesneden hoşlanma gibi bir faydadan 

ya da ilim erbabının birbirini sevmesi gibi bilgiden kaynaklandığını 

zikreder.

7

 Ayrıca sevgi (



el-mehabbe), “meyil, eğilim” anlamında ira-

de ile eş anlamlı bir kelime olarak kullanılmaktadır.

8

 Ancak her irade 



sevgi olarak algılanmamalıdır. Sevgiyi iradenin bir çeşidi olarak ço-

ğunlukla kelâm bilginleri kullanmaktadırlar.

9

 

4  İbn Manzûr, “habb” mad., 



Lisânü’l-Arab, I, s. 544.

5  Râgıb el-İsfehânî, 



Müfredât Kur’an Kavramları Sözlüğü, s. 360. 

6  Kindî, “Risâle fî’l-Hudûd ve’r-rusûm (Tarifler Üzerine)”, s. 186. 

7  Râgıb el-İsfehânî, 

Müfredât, s. 360.

8  Abdüzzâhir, 



el-Hubbü’l-ilâhî ve’l-fena beyne’l-Gazzâlî ve İbn Teymiyye, s. 57. 

9  bk. İbn Fûrek, 



Mücerred makâlâti’ş-şeyh Ebî’l-Hasan el-Eş’ârî, s. 41; Fahreddin er-

Râzî, 


Levâmiu’l-beyyinât şerhu Esmâillâhi’l-hüsnâ, s. 363-364; İbn Teymiyye, el-İh-

ticâc bi’l-kader, s. 66-67. 


4

İslâm Düşüncesinde Sevgi Teorileri

Gerek Kur’an-ı Kerîm’de gerekse diğer semavî kitaplarda sevgiyi 

ifade eden 



el-mehabbe ve el-vüdd kavramları sıklıkla geçmiş ve sevgi-

nin dinî hayatın temeli olduğu hususuna dikkat çekilmiştir. Kur’an-ı 

Kerîm’de sevginin insan için fıtrî bir durum olduğundan söz edil-

mekte, inanan insanın neyi ve kimleri sevmesi gerektiğinden ve Al-

lah’ın hangi karaktere sahip insanları sevdiğinden bahsedilmektedir. 

Bu bağlamda da Kur’an-ı Kerîm’de hem sevgi anlamına sahip “



hubb”, 



mehabbe”, “vüdd” ve “meveddet” ve sevgi ile ilişkili rıza, rahmet, velî 

vs. gibi kelimeler hem de sevginin zıddı olan “

nefret, “buğz”, “kerâ-

het” ve “adâvet kelimeleri geçmektedir.

10

 



Sevgi kavramı, Kur’an-ı Kerîm’de sıkça geçmesinin de etkisi 

ile İslâm düşüncesinin ilk dönemlerinden itibaren Müslüman dü-

şünürlerin fikir dünyasında önemli bir yer işgal etmiştir. Bilhassa 

ilk dönem sûfileri, Allah-kul ilişkisinde korkudan ziyade sevgi ve 

ümit duygularının ağır bastığı ayet ve hadisleri ön plana çıkararak 

sevgiyi tasavvufî düşüncenin temel ilkesi konumuna getirmişler ve 

böylece Allah’ın azabından veya cehennemden korku nedeniyle 

değil, O’nun rızasını kazanma amacıyla ibadet yapmayı gaye edin-

mişlerdir.

11

 Hatta Hâris el-Muhâsibî (ö. 243/857), “… Mü’minlerin 



Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir…”

12

 mealindeki ayete 



atıf yaparak iman sevgisini “aslî sevgi” olarak tanımlamıştır.

13

 İslâm 



tasavvuf düşüncesinin önemli bir metni olan 

Keşfu’l-mahcub adlı 

eserinde Hücvirî de (ö. 465/1072) sevgiyi “hayatın aslı” olarak de-

ğerlendirir ve bu manada onu tohuma benzetir ve tohumun filizle-

nip büyümesini sevgi ile karşılaştırır. Buna göre tohum yere düşer 

ve toprakla örtülür. Toprak altında kalan tohumun üzerine yağmur 

yağar ve ardından güneşin sıcaklığı tohuma ulaşır. Vakti geldiğinde 

10 Karagöz, 

Ayet ve Hadislerin Işığında Sevgi ve Dostluk, s. 21 vd.; Gezgin, Kur’ân’da 

Sevgi, s. 98 vd. 

11  Süleyman Uludağ, “Muhabbet”, 



DİA, 30, s. 386. 

12  Bakara, 2/165. 

13  Ebû Nuaym İsfahânî, 

Hilyetü’l-evliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ, X, s. 78. 



5

Sevgi ve Mahiyeti

tohum filizlenip, büyüyerek çiçek açar ve meyve verir. Benzer şekil-

de kalbe yerleşen sevgi de büyür ve insanın başka sevgilere ulaşma-

sına vasıta olur.

14

 



İslâm felsefesinde sevgi kavramının ontolojik, sosyal, psikolojik 

ve ahlâkî boyutuyla yer aldığı görülmektedir. Bu hususta İslâm filo-

zoflarının tevarüs ettikleri Grek bilim ve felsefesinde büyük önemi 

haiz olan sevgi kavramı ve onun açılımlarından esinlendikleri gö-

rülmektedir. Grekçe’de sevgi anlamında “

agapé”,

15

 “



eupatheia

16

 ve 





pathos”,

17

 sevgi yoksunluğu manasında da “



apatheia

18

 kelimeleri 



kullanılmıştır. Kişinin kendisine, ailesine ve yakınlarına duyduğu 

sevgiyi ifade etmek üzere de “



oikeiôsis” kelimesinin kullanıldığı gö-

rülmektedir. Oikeiôsis, öncelikle kişinin kendisine, daha sonra ailesi 

ve yakın akrabalarına ve nihayetinde de bütün insanlara sevgi duy-

ması şeklinde genişleyip yayılan bir özelliğe sahiptir.

19

 Yine Grek-



çe’de sevmek, dost olmak gibi manalarda kullanılan 

philéô terimi 

kullanılmaktadır. 



Philéô terimi, bilgelik manasında sophos kavramı 

ile birleşerek 



philosophéô (bilgelik-sever) kavramını oluşturmuş-

tur. 


Philosophéô kavramını dinî ve ahlâkî bir anlamda kullanan ilk 

kişi Pythagoras’tır (M.Ö. 570-495). Kavram, Aristoteles’in (M.Ö. 

384-322) düşüncesinde varlık araştırması yapılan bir bilim hâline 

14 Hücvirî, 



Keşfü’l-mahcûb, s. 548; Türkçe trc. Hakikat Bilgisi, s. 443; Hücvirî’nin 

sevgiyi hayatın aslı olarak tanımlayıp tohuma benzetmesinde hubb kelimesinin 

Arapça’daki kullanımından esinlendiğini düşünebiliriz. Arapça’da hubb kö-

künden türetilen habbu kelimesi, buğday gibi tahılların tanesine ve tohumuna 

verilen isim olarak kullanılmaktadır. Bk. İbn Manzûr, “habb”, I, s. 546; Râgıb 

el-İsfehânî, 



Müfredât, s. 359-360. 

15  Suat Sinanoğlu, 



Yunanca-Türkçe Sözlük, s. 2; Homeros ve Platon’da rastlanan 

agapé terimi, Aziz Yuhanna’nın İncili’nde “Tanrı sevgisi (Théos agapé estin)” 

manasındadır. Terim, Fransızca’da “evrensel insan sevgisi” anlamına gelmektedir. 

André Comte-Sponville, 



Büyük Erdemler Risalesi, s. 356; Abdurrahman Bedevî, 

el-Ahlâku’n-nazariyye, s. 202-203. 

16  Pracis E. Peters, 



Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 122. 

17  Peters, 



Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 281. 

18  Peters, 



Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 37. 

19  Peters, 



Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 256-257. 


6

İslâm Düşüncesinde Sevgi Teorileri

dönüşmüştür.

20

 Sevgi manasına gelen 



Philéô, Empedokles’’in (M.Ö. 

492-432) düşüncesinde kozmosun sebebi, bilgeliğin temel ilkesi,

21

 

bireyin ahlâkî yetkinliğini kazanmasında ve ferdin toplum hayatında 



mutlu ve huzurlu olmasında aktif rol oynayan bir unsur olarak gö-

rülmektedir. Nitekim Aristoteles’in 



Nikomakhos’a Etik adlı eserinde 

dostluk ve sevgi manasında 



philéô terimini bir erdem olarak kullan-

ması dikkat çekmektedir.

22

İslâm düşüncesinde sevgi kavramına İslâm ahlâk metinlerinde 



de geniş yer verildiği görülmektedir. Ahlâk felsefesinde bazı düşü-

nürler sevgiyi erdem/fazilet, bazıları da rezilet olarak ifade etmiş-

lerdir. Fârâbî (ö. 339/950), sevgiyi hem metefizik bir ilke hem de 

ahlâkî bir erdem şeklinde kullanır. İbn Miskeveyh (ö. 421/1030) 

ve Nasîruddin Tûsî (ö. 672/1274) ise ahlâka dair eserlerinde sev-

gi kavramını ayrı bir başlık altında metafizik, ahlâk, psikolojik ve 

sosyolojik boyutlarıyla ele almışlardır. Ayrıca hikmet, iffet, şecaat 

ve adalet şeklindeki temel erdemlerin altında da sevginin ilişkili 

olduğu diğer kavramlara da yer vermişlerdir. İbn Miskeveyh ve 

Tûsî, meselâ, sevgi ile ilgili olarak iffetin tâli erdemlerinden iyi hâli 

(hüsnü’l-hedy) zikrederler. İyi hâl (

hüsnü’l-hedy), “Güzel haslet-

lerle nefsi yetkinleştirme sevgisidir.”

23

 Yine sevgi ile ilişkili olarak 



adalet erdeminin tâli erdemleri olarak da dostluk, ülfet, sevecenlik 

(

teveddüd) kavramlarını zikrederler. Buna göre dostluk, gerçek bir 

sevgidir. İbn Miskeveyh ve Tûsî’nin dostluk hakkındaki görüşle-

rinde Aristoteles’in dostluk ile ilgili düşüncelerinin etkisi göze 

çarpmaktadır. Onlara göre dostluk erdemine sahip kişi, sevdiği 

20 Peters, 



Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 289-291; Philosophéô kavramının 

kullanımı konusunda bk. Platon, 



Phaidon (Ruh Üzerine), 68

b

; Kindî, “Risâle fî’l-



Hudûd ve’r-rusûm (Tarifler Üzerine)”, s. 184-185. 

21  Ahmet Arslan, 



İlkçağ Felsefe Tarihi, I, s. 271. 

22 Aristoteles



Ethica Nicomachea, 1155

a

; Aristoteles’in 



Nikomakhos’a Etik eserinin 

Arapça tercümesinde 



el-hubb kavramı kullanılmıştır. Bk. Aristoteles, İlmü’l-ahlâk 

ilâ Nikomakhos, s. 302 vd.; philéô teriminin benzer kullanımını Platon’da da gör-

mekteyiz. Bk. Platon, 



Şölen, 184

c

.



23  İbn Miskeveyh, 

Tehzîbü’l-ahlâk, s. 21; Nasîruddin Tûsî, Ahlâk-ı Nâsırî, s. 95. 


7

Sevgi ve Mahiyeti

dostunu her türlü vasıtalarla mutlu edip, gönlünü kazanır.

24

 “Bir-



lik” manasına gelen ülfet, insanların görüşlerinin ve inançlarının 

müşterek olmasıdır. Bu erdem, günlük yaşamda insanların karşı-

lıklı ilişki kurmasına ve birbirlerine yardım etmesine yol açar. Sev-

gi ile ilgili bir başka kavram olan sevecenlik (



teveddüd) ise erdemli 

kişileri ve yakınları iyi karşılayarak ve dostluklarını kazanacak işler 

yaparak onların sevgisini beklemektir.

25

 



Sevginin zıddı, Türkçe’de nefret kelimesidir. Arapça karşılığı 

ise “buğz”dur. Söz konusu kelime klasik Arapça sözlükte “zıddu’l-

hubb” (sevginin zıddı) şeklinde geçmektedir.

26

 Nefret (



buğz), “nef-

sin arzulamadığı, istemediği, uzak durduğu bir şeyden kaçması, on-

dan nefret etmesi”

27

 şeklinde tanımlanmaktadır. Gazzâlî de sevginin 



zıddı olan nefreti, “iyi olmayan bir şeye karşı kendiliğinden meyda-

na gelen bir duygu”

28

 olarak tanımlamaktadır. Ayrıca nefret, “insa-



nın tabiatı itibarıyla kendisine eziyet eden ve zorluk veren şeylerden 

uzaklaşması”,

29

 “iyi olmayan bir şeye karşı kendiliğinden ortaya çı-



kan bir durum”

30

 manasına gelmektedir.  



Sevgi ile İlişkili Kavramlar

İslâm düşünürleri sevgiyi ifade etmek üzere çoğunlukla 



el-mehabbe 

terimini kullanmışlardır. Bunun yanı sıra anlam bakımından sevgi 

(

el-mehabbe) ile ilişkili birçok kavrama da yer vermişlerdir. Burada 

İslâm düşüncesinde sevgi anlamını içeren bütün terimlere yer ver-

24  İbn Miskeveyh, 

Tehzîbü’l-ahlâk, s. 24; Nasîruddin Tûsî, Ahlâk-ı Nâsırî,  

s. 96; krş. Aristoteles, 



Nikomakhos’a Etik, 1155

a



25  İbn Miskeveyh, 

Tehzîbü’l-ahlâk, s. 24; Nasîruddin Tûsî, Ahlâk-ı Nâsırî,  

s. 96-97.

26  İbn Manzûr, “Buğz”, 

Lisânü’l-Arab, I, s. 239. 

27  Râgıb el-İsfehânî, 



Müfredât, s. 219.

28  Gazzâlî, 



Kimyâ-yı Saâdet, s. 595. 

29  Gazzâlî, 



İhyâu ulûmi’d-dîn, IV, s. 288. 

30  Gazzâlî, 



Kimyâ-yı Saâdet, s. 595. 


8

İslâm Düşüncesinde Sevgi Teorileri

mek mümkün değildir. Bu bakımdan da çalışmada esas aldığımız 

aşk, şevk, rahmet/merhamet, ülfet, ünsiyet ve rıza kavramlarının 

etimolojik tahlilini yapmayı uygun bulduk. 

Aşk (‘Işk) 

Sevginin aşırı derecesi “ışk” kökünden türetilen “aşk”tır. Aşk, sevenin 

kendisini tamamen sevdiğine vermesi, ondan başkasını gözünün gör-

memesi durumudur.

31

 Grekçe’de “érôs”



32

 kavramı ile karşılanan aşk 

kelimesi, Türkçe, Arapça ve Farsça’da aynı şekilde yazılıp kullanılan, 

benzer şekilde telaffuz edilen, aynı manaya gelen ve ortak kullanılan bir 

kavramdır. Her üç dilde de “tutkulu bir şekilde delicesine sevmek” ma-

nasına gelmektedir.

33

 Tehânevî ise vüdd kelimesini aşk manasında kul-



lanarak “sevenin sevdiğini şiddetli sevmesi”

34

 şeklinde tanımlamaktadır. 



İslâm düşüncesinde aşk ile ilgili oldukça zengin bir edebiyat kar-

şımıza çıkmaktadır. Aşk kelimesi Kur’an-ı Kerîm’de geçmemesine 

rağmen anlam bakımından hubb, muhabbet, bazen de meveddet ke-

limeleri geçmektedir. Buradan hareketle de İslâm’ın ilk döneminden 

itibaren sûfiler aşk kelimesi yerine hubb, muhabbet, habîb, mahbûb 

gibi kelimeler kullanmayı tercih etmişlerdir. Aşk kelimesinin ifrat 

derecesinde sevgiyi ifade etmesi ve bu anlamda da Allah hakkında 

kullanılamayacağı düşüncesi, sûfilerin muhabbet kelimesini ter-

cih etmelerinde etkili olmuştur.

35

 Tasavvuf literatüründe ilâhî aşk 



ifadesini ilk defa Ebû Hüseyin en-Nûrî (ö. 295/908) kullanmakla 

birlikte,

36

 aşk kavramına ilk defa Gazzâlî’nin kardeşi sûfî Ahmed el-



Gazzâlî (ö. 520/1126) aşka dair eseri 

Sevânihu’l-‘uşşak (Sevânih fi’l-

31  Süleyman Uludağ, “Aşk”, 



DİA, 4, s. 11; İbn Manzûr, “ışk”, Lisânü’l-‘arab, II, s. 

786; Kindî, “Risâle fi’l-Hudûd ve Rusûm (Tarifler Üzerine)”, s. 186. 

32  Peters, 

Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü, s. 115. 

33  H. Ömer Özden, 



Yaratıcı Aşk, s. 16-17. 

34  Tehânevî, 



Mevsûatu Keşşâfu ıstılâhâti’l-fünûn, II, s. 1776. 

35  Uludağ, “Aşk”, s. 12; Çubukcu, 



Sûfîlerde Muhabbet Yolu, s. 34-38.

36  Ebû Nuaym, 



Hilyetü’l-evliyâ, X, s. 253. 

Yüklə 102,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə