Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü



Yüklə 307,17 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/50
tarix15.04.2018
ölçüsü307,17 Kb.
#38662
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   50

 
21 
uygulanan  pestisit  düzeyleri  ile  bazı  alanlarda  içme  suyundaki  pestisit  kalıntı 
miktarları kavranabilir. 
Pestisitlerin  insanlar  üzerinde  etkilerinin  olabildiğini  biliyoruz,  ancak  değiĢik 
dozlardaki  farklı  insektisitlerin  farklı  etkileri  vardır.  Deri  ve  göz  incinmeleri  gibi 
küçük  belirtilere  neden  olan  akut  etkiler  olabilmekte,  ancak  yüksek  düzeylerdeki 
tesirlerde,  bazı  materyallere  maruz  kalınıldığında  ölüm  olası  olmaktadır.  DüĢük 
seviyeli insektisitlere maruz kalmanın kronik etkilerini (akut etkilere neden olandan 
daha düĢük dozlara ve çoğunlukla uzun bir dönem içinde maruz kalma) kestirmak 
daha zor olmaktadır.   
Yapay kimyasal pestisitler geliĢtirip pazarlayan kimya kuruluĢları, itibarları için, 
günümüzde zararlılarla mücadelede yine de etkili olan, insanlar ve çevre için daha 
güvenli bileĢikler üretmektedirler. GeliĢmiĢ ülkelerdeki güvenlik arttırıcı denetimler, 
Ģimdilik  yeterince  uygulanmaktadır.  GeliĢmiĢ  ülkelerde  pestisit  kullanımı  ile  ilgili 
denetimler de daha sıkı olmaktadır. Örneğin, Danimarka, Ġsveç ve Hollanda‟da ilgili 
mevzuat  2000  yılı  itibariyle  etkili  olan,  tarımsal  pestisit  kullanımında  %50‟lik  bir 
azaltma  öngörmektedir  (Matteson,  1995).  ABD‟de,  mevzuat  bir  kısım  kimyasal 
pestisitleri 
yasaklamakta 
ve 
alternatif 
zararlı 
mücadele 
stratejilerini 
desteklemektedir.  BirleĢmiĢ  Milletler  Gıda  ve  Tarım  Örgütü  (FAO)    zararlılarla 
tümleĢik  mücadeleyi  teĢvik  eden,  pestisitlerin  dağıtımı  ve  kullanımı  hakkında  bir 
düstür uyarlamaktadır. 
 Diğer  yandan,  ABD  ve  Avrupa‟da  yasaklanan  pestisitler,  denetime  bağlı 
olmadan uygulandıkları veya az bir denetimin icra edildiği geliĢmekte olan ülkelerde 
sıkça hala üretilmekte ve/veya satılmaktadır. EndüstrileĢmiĢ ülkelerde yasaklanmıĢ 
veya  kullanımları  sıkı  bir  Ģekilde  sınırlandırılmıĢ  pek  çok  pestisit,  geliĢmekte  olan 
olan  ülkelerde  hala  pazarlanmakta  ve  kullanılmaktadır.  Bu  kimyasallar  milyonlarca 
çiftçinin  ve  çevre  sağlığında  çok  ciddi  riskler  ortaya  koymaktadır  (FAO  Director-
General Dr. Jacques Diouf; J. Harris, 2000).  
GeliĢmiĢ  ülkelerde  kimyasal  pestisitlerin  insan  sağlığı  üzerindeki  kapsamlı 
etkilerini kestirmek çok zor olmakta ve bu durum halen geliĢmekte olan ülkeler için 
daha  da  zor  olmaktadır.  Dünya  sağlık  Örgütü  1992  yılında,  25  milyon  pestisit 
zehirlenmesi  vakasının  olduğunu  ve  çoğu  tarım  çalıĢanlarından  ve  kırsal 
topluluklarından,  her  yıl  20,000  istenmeyen  ölüm  meydana  geldiğini 
hesaplamaktadır  (WHO,  1992).  Nikaragua‟daki  bir  inceleme,  pestisit  zehirlenmesi 
vakalarından  üçte  ikisinin  kaydedilmediğini  ortaya  koymuĢtur.  Bir  özette,  tüm 


 
22 
pestisitlerin  %50‟sinin  çeĢitli  rahatsızlıklarla  iliĢkili  olduğu  ve  kaydedilen  ölümcül 
pestisit  zehirlenmelerinin  %72,5‟inin  geliĢmekte  olan  ülkelerde  meydana  geldiği, 
buna karĢın bu ülkelerin dünyada kullanılan pestisitlerin sadece %25‟ini üstlendikleri 
belirtilmektedir  (J.  Harris,  2000).  Pestisitlerin  %80‟den  fazlası  geliĢmiĢ  ülkelerde 
kullanılırken,  zehirlenmelerin  %99‟u  denetim  ve  eğitim  sistemleri  iyi  bir  Ģekilde 
yerleĢmemmiĢ olan geliĢmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. 
3.2. Ġnsektisit kullanımı kısır döngüsü  
 
ġekil X. Geçen yüzyıl sonu itibariyle dünya pestisit satıĢları (milyar dolar). 
 
 
ġekil xx. Ġnsektisit uygulamalarından sonra doğal düĢmanlar yok edildiğinde hedef 
zararlı yeniden daha fazla çoğalabilir. Pestisitler çoğunlukla zararlılardan daha 


 
23 
yüksek oranlarda doğal düĢmanları öldürürler. Bu yüzden pestisit uygulamalarından 
sonra, doğal düĢmanların aksine,  zararlı yeniden hızla çoğalabilir.  
 
ġekil xx. Pestisit uygulamaları, daha önceden zararlı olmayan bir türü kontrol 
altında tutan doğal düĢmanları öldürdüğünden ikincil zararlılar salgınlar geliĢtirirler. 
Doğal kontrol olmadığında, önceden zararlı olmayan tür çoğalır ve “ikincil bir 
zararlı” olur.  Örneğin, bir pestisit uygulandığında Zararlı A türünü (bitki bitlerini) ve 
onun doğal düĢmanları olan ağkanatlı tahtakurularını öldürürken aynı zamanda avcı 
akarları da öldürdüğünden, daha önce avcı akarlardan dolayı düĢük yoğunlukta olan 
Zararlı B türü (örümcek akarlar) ikincil zararlılar olarak salgın geliĢtiririler. 
  
ġekil xx.  Zararlı populasyonları doğal seçilim ile pestisitlere karĢı direnç 
geliĢtirebilirler. Pestisit uygulandığında populasyondaki bireylerin çoğu ölür ancak 
daha az duyarlı olan çok az sayıda birey hayatta kalabilir. Bu daha az duyarlı 
bireyler veya onların yeni dölü bundan sonraki uygulamalarla muhtemelen daha az 


 
24 
öldürülürler. Tekrarlanan uygulamalar, dirençli ya da daha az duyarlı bireyleri 
baskın duruma getirir ve bundan sonra aynı pestisitin uygulanması artık etkisiz olur.  
3.3. Biyolojik SavaĢın Üstünlükleri  
Biyolojik savaĢ bir çok avantaja sahiptir. Bu nedenle üzerinde fazla durulmakta ve 
çalıĢmalar yapılmaktadır. Biyolojik savaĢın avantajlarını aĢağıdaki gibi 5 madde 
altında toplamak mümkündür. 

 
Doğal dengeyi koruyucudur.  

 
Çevre ve insan sağlığına olumsuz etkisi yoktur.  

 
Diğer savaĢ yöntemlerinden daha ekonomiktir.  

 
Dayanıklılık sorunları yoktur.  

 
Süreklidir.  
Biyolojik savaĢ bir kere tesis edilince süreklidir ve çevre koĢulları değiĢtirilmedikçe o 
zararlıyla  savaĢ  yapmaya  gerek  kalmaz.  Doğal  düĢmanlar  zararlı  üzerinde  kendi 
hakimiyetini  devam  ettirir,  zararlıyı  imha  edici  doğal  bir  engel  kurar  ve  hücum 
ettikleri  zararlıların  populasyonlarında  devamlı  olarak  değiĢiklikleri  düzeltir. 
(Parazitine karĢı dayanıklılık oluĢturmuĢ konukçulara ait sadece birkaç örnek vardır 
ki  bunlar  baĢarılı  biyolojik  savaĢa  engel  olurlar.  Bu  belki  de  Ģöyle  olmaktadır; 
Herhangi  konukçu-parazit  veya  predatör-av  iliĢkileri  (interaksiyon)  antagonistler 
arasında  sürekli  adapte  olmuĢ  bir  ırkı  oluĢturur.  Bu  ırk,  üzerinde  beslenilen  türün 
hücumundan  kendini  daha  fazla  korumaya  yönelmesiyle  oluĢmaktadır.)  Elde 
edilebilen  bilgilerin  ıĢığı  altında  bu  durumlar  çok  nadir  olduğundan  etkili  biyolojik 
savaĢ yüksek düzeyde kalıcılığa, sürekliliğe sahiptir. 
Biyolojik savaĢ programları toksisite ve çevre kirliliği gibi yan etkilere sahip değildir 
ve  bu  yüzden  kullanılımları  zararsızdır.  (ġu  anda  mevcut  düĢüncelere  göre 
yaĢadığımız  çevrenin  kalitesi  üzerine  ve  pestisitlerin  toksik  olmayan  düzeylerine 
sürekli  uzun  zaman  bırakmanın  ortaya  çıkardığı  sorunlar  göz  önüne  alındığında 
biyolojik  savaĢın  avantajları  zararlılarla  savaĢta  çok  daha  önem  kazanmaktadır.) 
Bütün  canlıların  yanında  biyolojik  savaĢ  kimyasal  savaĢ  yöntemlerine  göre  her 
zaman  daha  faydalı  ve  zararsız  olarak  hiçbir  zaman  düĢünülmemelidir.  Çünkü 
biyolojik  savaĢ  programları  uygulanabildikleri  takdirde  iyi  bir  duruma  sahip  olurlar 
ve belirgin avantajları olduğu kabul edilir.  


Yüklə 307,17 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə