Kuda şu dört element çarmıhından kurtulurum

GÜNÜMÜZDE ÇAKRA ÇALIŞMALARI

Günümüz insanları, çakra ve benzeri konulara fazlaca ilgi duymaktadır. Çakraların renkleri, dönüşü veya parlaklığı onların ilgisini fazlasıyla çekmektedir. Henüz bilincini hazır hale getirmemiş, farkındalık kazanmamış, sistemi tam anlamamış veya bedeni hazır hale gelmemiş birçok insan; çakraları üzerinde hâkimiyet kurma çalışmaları yapmaktadır.

Yapılan çalışmalar genellikle omurganın merkezinde bir çakra ve o çakraya dair hayali yatırımlar üzerinden yapılır. Bu hayali düşüncenin bedensel bağlantıları nedeniyle sinirler kanalı ile çakralara ulaşmak ve çakralarda kontrol kazanmak amaçlanır. Yapılan çalışmalar genellikle, meditatif yöntemlerle konsantrasyon ve bedensel duyumlar şeklindedir.

Ancak yapılan bu çalışmalar genellikle kişilere zarar vermektedir. Çakralara ait ciddi bilgi birikimleri olmadığından ve onları yönlendirecek gerçek uzmanlar çok az olduğundan yaptıkları çalışmalar, zamanla kendi içlerindeki doğal çakra ahengini bozmaya başlayacaktır.

Bilinçsiz yapılan bilgilerle ortaya konulan çalışmalar çakraların dönüşlerini ve manyetik alanlarını bozmaya başlar. Hele hele, çakra merkezlerinin diğer çakra merkezlerinden özel olarak ayrılmış kalıpsal yapısını; içindeki uyuyan yılanı uyandırmak adına yapılan çalışmalarla birbirine katan ve altüst eden kişiler bu çalışmaların bedellerini ağır ödeyeceklerdir. Bırakın yılan uyuduğu yerde uyusun, siz hayatınıza sağlıklı bir şekilde devam edin. Eğer söz konusu alanlar, bu tür uygulamalarla yanlış şekilde birbirlerine karıştırılırsa çok ciddi sağlık problemleri ortaya çıkar.

Yapacakları bilgisiz çalışmalarda çakralarının normal dönüşlerine, hızlarına ve şiddetine yapacakları etkiler hem çakranın kendisine hem de sinir sistemine ciddi anlamda zarar verirler. Beden üzerinde bazı bölgelerdeki elektrik akımının gereksiz yere artması/azalması ve beyinde asenkronize durumlar oluştururlar.

Uyuyan yılanı uyandırma oyununuyla; beyin yanlış ve gereksiz yere defalarca uyarılacak ve sonuçta zarar görecektir. Zamanla bu kişilerde; paralizi, değişik sinir sistemi problemleri, beyinde hasarlar veya ciddi psikolojik problemler meydana gelebilir.

Çakralar üzerinde yapılacak doğru çalışmalar eğer uzun süre devam edilirse sonuç verebilir. Ancak denildiği üzere doğru çalışmaların yapılması gerekmektedir. Yanlış çalışmalardan insanlar sadece zarar görürler. Bu çalışmalara atfedilen; zıtlıklardan kurtulma, benlikten uzaklaşma, yüksek bilinç, uyanış ve yükseliş gibi büyük amaçlar bu nedenle genellikle hezimete uğramaktadır. Atfedilen kavramlar kısmen güzel gibi görünse de yanlış çalışmaların sonucu genellikle kötüdür. İyi niyet ve evreni sevmek her zaman yeterli olmamaktadır 

BİOENERJİDE KİŞİYE YÖNELME

Bioenerji uygulamaların en hassas noktalardan bir tanesi de karşıdaki kişiyle fiziksel ve enerjisel iletişimdir. Kişisel iletişimin önemi şu şekilde açıklanabilir. Eğer bir insanı bir yere götürmek istiyorsanız onu ikna etmek en kolayıdır. Eğer istenirse bu amaca zorla da ulaşılabilir. Ancak onun eşlik etmesi sağlanırsa hem işimiz kolaylaşır hem de birlikte yapılacak yolculuğun süresi kısalır.

Bu anlamda uygulama yapılacak kişilerle olumlu iletişim ve kalitesi ön plana çıkar. Ancak bunu sağlamak adına “sana enerji gönderiyorum, kabul et” şeklindeki anlayışlar son derece gereksizdir. Önemli olan iletişimin kalitesi olup, bu tür absürd konuşmalar hiç birşey ifade etmez.

Uygulama yaptığımız kişinin sorunu ne olursa olsun; kendi içinde tutarlı ve anlamlıdır. Bu bütünlük çerçevesinde, ona düşmanca yaklaşmak sadece onun ve enerjisinin bizimle savaşmasını sağlar. Yapacağımız uygulamalarda enerjimizi dostça kullanamazsak; dışarıdan yapılacak her türlü müdahale çabalarında, her sistemin devamlılığı ortak amaç olacağından karşımızdakinin sistemi bizim enerji çalışmalarımızı ekarte eder. Zaten sorunlu olan hastanın sistemi bir de bizim enerjimizle savaşmak için güç ve zaman harcayacaktır. Burada önceki açıklamalarımız yeniden hatırlatmak isterim, eğer benlikten uzaklaşabilinirse, hiç olunursa; emin olun kimsenin sistemi size bir tepki göstermez.

Benlikten uzaklaşmanın önemi burada bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Bunun yanında, uygulama yapacağımız kişiyle senkronize olmak bu sorunu çözmenin bir başka yoludur. Israrla bir kelimenin sürekli tekrarı olarak kullanılmaya çalışılan “mantra” kelimesinin gerçek anlamı ve çalışılma şekli özdeşleşmektir. Mantra çalışması, anlamsız bir kelimenin delicesine sürekli tekrarı değil sempati yoluyla telepatik bir bağ oluşturarak istediğimiz şeyle bütünleşmektir. Kaldi ki, Zen Budizm’de mantra özdeşleşmek anlamında kullanılmaktadır. Hastayla bütünleşmeniz, ona tamamen uyum sağlamanız gerekmektedir.

Bunun yöntemi ve nasıl olacağı çok özel bir konudur. Ancak bunun için nefes ve düşünceyi doğru kullanmak pratik önerilerdir. Ayna nöron teorisi ve kenrak sistemi, bunu sağlamak için rahatlıkla kullanılabilecek hazır bir yapı olarak karşımızda durmaktadır.

Bioenerji çalışma ve uygulamalarının olmazsa olmaz şartı konsantrasyondur. Konsantrasyon en basit ifade ile duygusal, zihinsel ve fiziksel enerjimizi yapmakta olduğumuz iş için kanalize edebilmektir. Bunu sağlayabilmek için daha önce anlatıldığı üzere, rahat nefes alma ve sadece yaptığı işe yoğunlaşılması gerekmektedir.

İnsanların tek kabiliyetleri beyinleri, konsantrasyonları ve zihinleridir. Bunların dışında kendisine yardımcı arayanlar (melekler, ruhani önderler, ışık, evren, sevgi, yüksek bnenlik ve benzeri ne varsa) kişiler kesinlikle yanlış yoldadırlar.

BİLGİLERİMİZİ TAZELEYELİM

Daha önce de belirtildiği üzere insan vücudu bir mıknatısa benzer ve kutupsallık gösterir. Bu kutupsallığın anlaşılabilmesi için eski bilgilerimiz birazcık gözden geçirmek gerekmektedir.

Atomlardan oluşan, hacmi ve kütlesi ile yer kaplayan her şeye madde denilmektedir. Atomlar merkezinde çekirdekleri bulunan elektriksel bir yüke sahip yapılardır. Atomlarda; proton, elektron ve nötron denilen üç temel tanecik bulunmaktadır.

Protonlar pozitif yüklü, elektronlar negatif yüklü, nötronlar ise yükü olmayan merkez taneciklerdir. Atomdaki enerji yüklerinin kaynağı da bu temel yapıda bulunan pozitif veya negatif yüklerden kaynaklanır. Zıtlık kavramı atomik yapıda da karşımıza çıkmaktadır.

ELEKTRON : Negatif Yüklü (-)

PROTON : Pozitif Yüklü (+)

NÖTRON : (0) Yüksüz

Atom içerisinde yer alan, proton ve nötronlar hareket etmezler, hareket eden tanecikler ise sadece negatif yüklü elektronlardır. Bildiğimiz üzere elektriklenme olayı elektronların hareket ederek yer değiştirmesidir.

Proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda nötr madde, proton sayısı elektron sayısından fazla olduğunda pozitif madde, proton sayısı elektron sayısından az olduğunda ise negatif madde denilir.

Nötr durumda olan madde; dışarıdan elektron alırsa negatif madde, dışarıya elektron verirse pozitif madde haline gelir.

Zıt yüklü kutuplar birbirini çeker, aynı yüklü kutuplar ise birbirini iter. Yüklü haldeki tüm maddeler nötr maddeleri çeker. Burada itme veya çekme kuvveti maddenin elektron yüküne bağlıdır.

Topraklama denilen şey ise maddenin direkt olarak toprakla temas etmesi sonucu içerisindeki elektron sayısının değiştirilmesidir. Toprakla temas eden her madde nötr hale dönmeye başlar. Toprak istenildiği kadar elektron alabilir veya verebilir.

Pozitif bir madde toprakla ilişkiye girerse, topraktan eksi yük alarak kendisini nötrleme eğilimine girer. Negatif yüklü bir madde ise toprakla ilişkiye girerse nötr oluncaya kadar toprağa elektron verir. Toprakla vücudumuzun temas etmesi bu anlamda fazlasıyla önemlidir.
MADDELERİN FİZİKSEL ETKİLEŞİMİ

Maddelerin sahip oldukları yükler; sürtünme, dokunma ve yaklaştırma yoluyla değiştirilebilir. Buna elektriklenme denir.

Sürtünme ile elektriklenmede elektron alışverişi gerçekleşir. Sürtünme yoluyla yapılan elektron alışverişinde maddeler zıt yüklerle yüklenirler. Sürtünme yoluyla yapılan elektron alışverişinde, sürtünme sonrasında maddeler birbirlerine yeniden dokundurulursa nötr konuma geçerler.

Dokunma yoluyla gerçekleştirilen elektron alışverişinde maddeler aynı yükle yükleneceğinden sonradan birbirlerini itmeye başlarlar. Dokunma yoluyla gerçekleştirilen elektriklenmenin sonuçları kalıcı eğilim gösterir.

Maddeleri birbirlerine yaklaştırma sonucu yapılan elektriklenmede sonuçları kalıcı değildir ve maddeler daima zıt yüklerle yüklenirler. Bu yöntemle yapılan elektriklenmede yüklü madde uzaklaştığında nötr maddenin üzerindeki yükler yeniden dağılarak eski haline döner. Bu elektriklenme yönteminde yüklenen maddenin uç kısımlarında eşit sayıda fakat zıt yükler birikmektedir.

Geçmiş bilgilerimizi tazeledikten sonra vücudumuzun elektriksel yapısına göz atmak gerekmektedir. İnsan vücudunun sağ tarafı pozitif ve sol tarafı ise negatif olarak kutupsallaşır. Omurgamızın ön kısmı pozitif ve sırt kısmı ise negatiftir. Başımızın üst kısmı ve apışarası nötr durumdadır. Solaklarda bu eğilim tam tersi olduğu iddia edilmektedir.

Bu kutupsallık aynı zamanda vücudumuz için gerekli olan enerjinin vücudumuz için dengeli bir şekilde kullanılmasını da sağlar. Bir başka deyişle, zıtların bir araya gelmesiyle oluşan chi’nin omurga ve beden içerisinde rahatlıkla dolaşmasına olanak sağlar.

Az önce anlatılmaya çalışılan elektriklenme ve elektriklenme çeşitlerine ilişkin fiziksel yasalar manyetizma için de geçerlidir. Ovarak, dokunarak veya vücudunuzu yaklaştırarak karşıdaki kişinin vücudunda elektriklenme meydana getirmek mümkündür.

Sürtünme ile yapılan uygulamalarda elektron alışverişi gerçekleşir. Sürtünme yoluyla yapılan elektron alışverişinde kişiler zıt yüklerle yüklenirler. Sürtünme yoluyla yapılan elektron alışverişinde, sürtünme sonrasında maddeler birbirlerine yeniden dokundurulursa nötr konuma geçerler.

Dokunma yoluyla gerçekleştirilen uygulamalarda elektron alışverişinde maddeler aynı yükle yükleneceğinden sonradan birbirlerini itmeye başlarlar. Dokunma yoluyla gerçekleştirilen elektriklenmenin sonuçları kalıcı eğilim gösterir.

Maddeleri birbirlerine yaklaştırma sonucu yapılan elektriklenmede sonuçları kalıcı değildir ve maddeler daima zıt yüklerle yüklenirler. Bu yöntemle yapılan elektriklenmede yüklü madde uzaklaştığında nötr maddenin üzerindeki yükler yeniden dağılarak eski haline döner. Bu elektriklenme yönteminde yüklenen maddenin uç kısımlarında eşit sayıda fakat zıt yükler birikmektedir.
BİOENERJİDE UYGULAMA ÇEŞİTLERİ

Bioenerji çalışmaları, genel olarak iki şekilde uygulanmaktadır. Bu iki uygulamanın dışında,  her ne kadar farklı uygulamalar mevcut olsa da; bu diğer uygulamalar fazla bilinmemekte olup zamanla unutulmaya yüz tutmuştur.

1-Yüz-yüze Bioenerji Uygulamaları:

Bioenerji uygulamaları seanslar halinde düzenlenmekte olup her seans yaklaşık olarak bir saat sürmektedir. Kişilerin ihtiyaçları doğrultusunda bu süre bazen uzayabilmektedir. Daha kısa sürede sonuç almak isteyen ve zamanı olmayan kişiler için bir gün içerisinde en fazla üç seans uygulama yapılabilir.

Bioenerji seansına gelecek kişilerin üzerlerinde metal eşyalar veya takılar bulundurmamaları özellikle gerekmektedir. Bioenerji seanslarında kişilerin üzerlerindeki telefon ve metal gibi güçlü manyetik özelliği bulunan eşyalar bioenerji çalışmalarına zarar verebileceğinden çıkartılarak seansa bu şekilde başlanılmalıdır.

Bioenerji uygulamaları sürecinde kişilerin ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda; hipnoz, EMDR gibi hızlı psikolojik yardım tekniklerinin kullanılması daha kısa sürede sonuç alınmasını sağlayabilmektedir.

Bioenerji uygulamaları sürecinde, bioenerji uzmanı tarafından kişilere telkin edilebilecek bazı özel nefes teknikleri ve farklı uygulamalarla bu sürece ciddi olarak destek sağlanabilir.

Sizlerin yapması gereken tek şey, bioenerji uygulamalarına ve verilecek çalışmalara gönüllü olarak eşlik etmeniz ve işbirliğiniz olacaktır.

2-Uzaktan Bioenerji Uygulamaları:

Uzaktan bioenerji uygulamaları için, karşıdaki kişiyle senkronize bir çalışma yapılabileceği gibi karşıdakinin hiç haberi olmaksızın da bu uygulamalar yapılabilir. Uygulama yapılacak kişinin daha önce bir şekilde mutlaka görülmesi gerekmektedir ki bu durumu  De Natura adlı kitabında İbni Sina; daha önceden kişinin iki kaşı arasına dikkatlice bakılmış olması şartıyla ortaya koymaktadır. Bana göre, karşıdaki kişi hiç görülmeden sadece telefon yoluyla bu uygulamalar yapılamaz.

Bir kısım bioenerji uzmanları; bu uygulamalarda senkronizasyonu sağlamak amacıyla; uygulamanın yapılacağı yeri, zamanını, karşıdaki kişinin rahatlaması gibi enstrümanların daha önceden belirlenmesine  ihtiyaç duyabilmektedirler. Bu anlamda karşılıklı senkronizasayonu bir zorunluluk olarak algılarlar.

Bazı bioenerji uzmanları ise; dünyanın herhangi bir yerindeki kişiye, uzaktan bioenerji uygulamaları yapabilmesi için,  böyle bir senkronizasyona ihtiyaç duymazlar.

İnanılması çok güç olsa da; yüzyüze yapılan bioenerji uygulamalarının, uzaktan yapılan bioenerji uygulamalarına göre herhangi bir üstünlüğü bulunmamaktadır  (bioenerji uzmanının, gerçek bir uzman ve profesyonel olduğu durumlarda).

Uzaktan bioenerji uygulamalarının yapılması için; karşıdaki kişiyle belirli bir saat belirleme ve yapılan seans sonrası etkilerinin karşılıklı olarak paylaşılması faydalı olabilmektedir. Zira, karşı taraf ne yapıldığını bilmeli, hissetmeli ve yaşadığı soruna ilişkin bioenerji uzmanının kendisini bilgilendirmesini istemelidir.

Bioenerji alanı; ister uzaktan veya ister yakından uygulansın, uzmanın; ben yaptım oluyor işte, nasıl yaptığımı ben de bilmiyorum, doğuştan bir yeteneğim var,  ellerim hasta bölgelere kendiliğinden gidiyor türü söylemlerin kullanabilceği bir alan değildir. Bioenerji uzmanı, uygulamalarını uzaktan dahi yapsa; karşıdaki kişiye sorun ve durumu hakkında ayrıntılı bilgi verebilmelidir.

Ulaşım problemi yaşayanlar, bu tür uygulamaları daha çok tercih edilebilmektedir. Ancak, uygulama ve uygulama sonuçları karşıdaki kişiye mutlaka ayrıntılı olarak bildirilmelidir.

Uzaktan bioenerji uygulamaları ile, dünyanın neresinde olursa olsun herhangi bir kişinin bioteşhisi ve bioenerji uygulaması yapılabilir ve geri bildirimde bulunulabilir. Bioenerji uzmanı eğer gerçek uzman ise; hastanın sorunun ne olduğunu söylemesine bile ihtiyaç duymadan gereken işlemleri yaparak, hastaya gerekli açıklamaları yapabilecektir.

Uzaktan yapılan bioenerji seansının süresi ve uygulama şekli ile yüz-yüze yapılan bioenerji uygulamaları benzer şekilde sürdürülmektedir.

BİOENERJETİK REFLEKSOLOJİ

Adı her ne olursa olsun tüm enerji çalışmalarının temel amacı bedeni rahatlatmak, blokajları açmak ve istekli bir iyileşme sağlamaktır. Bu amacı ulaşmak için her çalışmanın, kendi içerisinde güçlü öğretisi bulunmakta olup ayrıca ciddi bir tarihsel deneyime de sahiptirler. Refleksoloji uygulamalarına ilk olarak; M.Ö. 2300’lü yıllara ait Mısır taş oymalarında rastlanılmıştır.

Refleksoloji çalışmalarının en temel öğretisi; yüz, eller ve ayaklar üzerinde bulunan belirli noktaların uyarılması ve bu noktaların bağlı bulundukları organların çalışmalarına yardımcı olunmasıdır. Her nokta beden içerisinde belirli bir bölgeye karşılık gelmekte olup otomatik olarak da ilgili bölgelerin de aynası konumunda olmaktadır. En yaygın olarak el ve ayak refleksolojisi bilinmekte ve uygulanmaktadır.

Belirli noktalara yapılacak manuel uygulamalarla; kan dolaşımının, ilgili nöronların ve hedef bölgelerin uyarılarak desteklenmesi ve blokajların çözülerek iyileşme sağlanması amaçlanır. Doğru manyetik ve enerjetik mesajlarla harika sonuçlar elde etmek mümkündür.

Refleksoloji çalışmaları aynı zamanda bedensel ve duygusal dengenin oluşumuna ciddi anlamda yardımcı olmaktadır. Fiziksel problemlerin yanı sıra psikolojik problemlerin çözümünde destekleyici özelliğe sahiptir. Depresyon, panik atak gibi problemlerin yanı sıra sınırlarını fazlasıyla sınırlarını zorlayıcı olan engelli çocuklar üzerinde de yurt dışında önemli çalışmalar bulunmaktadır. Öncelikle spastik engelliler ve otistik çocuklar olmak üzere birçok engelli çocuk üzerinde refleksoloji ile ciddi gelişmeler elde edilebilmektedir.

Koruyucu sağlık çalışmaları açısından da büyük bir öneme sahip olan refleksoloji çalışmaları kan dolaşımını ve toksin atımını hızlandırmaktadır. Bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve vücuda direnç kazandırmaktadır. Ayrıca; kronik yorgunluk, migren, değişik ağrılar, uyku problemleri, sindirim problemleri, kadın hastalıkları, menopoz, adet problemleri, sırt ağrıları, sinüzit ve benzeri birçok problemde de insanlarımıza yardımcı olmaktadır.

Refleksoloji çalışmaları yeni doğan bebeklerde de uygulanmakta olup bebeklerin duygusal ve nörolojik gelişimlerini güçlendirmek amacıyla da kullanılmaktadır. Düzenli refleksoloji uygulamalarının, bebeklerin sağlıklı gelişimlerinde ciddi katkıları olmakla birlikte zeka gelişimi ve duygusal gelişimi de desteklemektedir.

Anne karnında başlayan bebeğin beyinsel gelişimi doğumla birlikte dış dünyadan gelen uyarıcılarla şekillenmeye başlar. Beyinsel genetik miras tekrarlayan uyarıcılar kanalıyla yeniden şekillenerek birbirleri arasında bağlantı kurarak ortaya muhteşem bir ağ meydana getiriler. Bu ağ ise bebeğin, hayatının tamamında kullanacağı beyinsel kapasiteyi ortaya koyar. Bu nedenle,  özellikle bebekler için refleksoloji uygulamaları özellikle tavsiye edilmektedir.

Refleksoloji çalışmaları; gebelik süresince yaşanabilecek bel ağrıları, halsizlik, kabızlık, mide bulantısı, kusma, sık idrara çıkma, hazımsızlık ve ayaklarda şişme gibi problemlerin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca doğumu kolaylaştırıcı bir yönü olan refleksolojinin doğum sonrası yapılması durumunda annenin süt miktarını arttırarak emzirme sürecini desteklemekte olup anneliğe geçişle birlikte karşı karşıya gelinen stres faktörleriyle baş edebilmeyi de kolaylaştırmaktadır.

Refleksoloji uygulamaları, holistik yaklaşım içerisinde etkin ve aktif bir uygulama olarak yer almaktadır. Refleksoloji uygulamalarında, ilgilendiğimiz organlara karşılık gelen refleks noktalarının uyarılması esastır. Bu şekilde, enerjinin hareketliliği ve bedenin dengesinin yeniden kurulması amaçlanır. Bu refleks noktaları genellikle el, ayak ve yüz üzerinde bulunur. Çoğunlukla bilinen ve uygulamakta olan ayak refleksolojisinde; refleks noktalarında ilgili noktalara manuel olarak basınç uygulanır.

Refleksoloji, aşırı stres durumlarıda bedensel tahribatı azaltmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla da kullanılmaktadır. Vücut direncini arttırmakta ve vücudun kendisini iyileştirici çalışmalarına yardımcı olmaktadır.

Beden içerisindeki enerji akışındaki blokaj ve tıkanıklıkların açılmasına yardımcı olması bakımından birçok hastalığın iyileşmesinde de ciddi katkılar sağlamaktadır. Ayrıca psikolojik olarak rahatlatıcı etkisi yönüyle, varolan kaygının ve stresin etkisini azaltılmasında yardımcı olmaktadır.

Uygulanabilmesi için herhangi bir ek cihaza/eşyaya  ihtiyaç yoktur. Her yerde, her mekanda kolaylıkla uygulanabilir.Uygulamaları son derece kolay ve etkili olan refleksoloji; tüm dünyada her geçen gün daha fazla yaygınlaşmaktadır.

Refleksoloji çalışmalarımız “Manyetik Refkelksoloji” adı altında; bioenerji ve refleksolojinin entegrasyonu ile elde edilen kendine özgü bir sistemle sürdürülmektedir.

BİOENERJİ VE MASAJLAR

Dokunuşlarla kişideki enerji blokajlarını çözme, direnç kazandırma, destekleme ve enerji dağılımını dengeleme amacı taşıyan bu masajlar doğuda yüzyıllardır kullanılmaktadır. Meridyenler üzerinde yapılmaya çalışılan bu masajlar bir nevi iğnesiz akupuntur olarak anlaşılabilir.

İnsanların bedeni, zihni ve enerjileri sürekli bir dengelenme içerisinde akışını sürdürür. Doğu enerji terapilerinde hastalıklar, bu dengeleme arayışının bedendeki; kimyasal ve hormonal değişimin bir sonucu olarak algılanır. Bu nedenle hiçbir hastalık beden, ruh ve enerjiden bağımsız düşünülemez.

Hastalığın ortaya çıkardığı arızaların giderilmesi yerine arızaya neden olan enerji dengesizliklerinin giderilmesi ön plandadır. Hastalık durumlarında oluşan enerji akışındaki tıkanıklıklar veya artmalar bu masaj teknikleri ile düzeltilmeye çalışılır, enerji alışverişi ile de desteklenir.

Bu masaj tekniklerini diğer enerji terapilerinden ayıran en önemli özellik ise tüm vücuda uygulanmasıdır. Bu nedenle aynı zamanda bedeni canlandırması, bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve kişiye canlılık kazandırması en önemli özelliğidir. Kan dolaşımını düzenler, endokrin sisteme yardımcı olur.

Masajların uygulanması için herhangi bir ek cihaza/eşyaya  ihtiyaç yoktur. Her yerde, her mekanda uygulanabilen masaj tekniklerinin bioenerji bilgisi ile birleştirilmesi sonucunda harika sonuçlar elde edilebilir.

BİOENERJİ VE BİLİNÇALTI

(Bilinaçltı tarafından farkında olmadan kullanılan bioenerjiyi ve ipleri ele almayı anlat)

BİOENERJİ VE MANYETİZMA

Gerekli açıklamalara başlamadan önce yukarıda açıklanmaya çalışılan elektriklenme olayının mutlaka çok iyi anlaşılması gerekmektedir. Çünkü insanlara yardımcı olabilmek amacıyla yapacağınız tüm uygulamalar için geçerli kurallardır bunlar. İlk aklımızda tutacağımız şey elektriklenme olayının özünü, elektron alışverişinin mantığının oluşturulmasıdır.

Pozitif yüklü olan elinizi karşıdaki kişinin pozitif kutbuna yaklaştırdığınız da karşınızdaki kişide uyarıcı etki meydana getirir. Pozitif yüklü elinizi karşıdaki kişinin negatif kutbuna yaklaştırdığınızda ise karşıdaki kişide sakinleştirici etki meydana getirir. Bu manyetik etkiler karşıdaki kişilerin bedensel yapısında değişik etkiler meydana getirirler. Zıt kutuplar sakinleştirici, aynı yüklü kutuplar uyarıcı etkiler oluştururlar.

Değişik ağrı durumlarında manyetizmanın sakinleştirici etkisi kullanılabilir. Bunun için hastanın ağrıyan bölgesi hangi kutupta yer alıyorsa zıt kutuplu elimizi hastanın ağrıyan bölgesinin üzerine koymak yeterli olacaktır. Ayrıca hastanın başının arkasına sağ elimizi koymamız hastayı son derece rahatlatacaktır. Bu yöntemle, hastanın üçüncü göz noktasına uyarıcı etki yapılacağından hasta kısa bir süre sonra kendiliğinden rahatlayacaklardır. Bebeklerimizi de bu şekilde tutmaya çalışarak onların rahatlamasına yardımcı olabiliriz.

İnsan vücudundaki enerji alışverişinde en önemli unsuru da yine bu kutupsallık oluşturur. İnsan vücuduna enerji negatif alandan giriş yapar. Enerji çıkışı ise pozitif alandan yapılır. Yani size tavsiyem, bioenerji uygulamalarında zorunlu olmadıkça genellikle sağ elinizi kullanma alışkanlığı kazanmanızdır. Bioenerji uygulamalarında sağ elinizle enerji verirken, karşıdaki kişinin hastalık yükü sol elinizden vücudunuza girmeye başlar. Bu yöntemlerin üstünlü ve sonuçlarına ilişkin fiziksel kurallar burada da geçerlidir.

Enerji verebilmek için vücudunuzda pozitif yüklü olan tüm bölgeleri ve çakralarınızın ön kısmını kullanabilirsiniz. Ancak kullanım kolaylığı ve enerjinin bu bölgelerde yoğunluk kazanmasının doğal sonucu olarak genellikle ellerimiz kullanılır. Vücudumuzdaki tüyler aracılığı ile bir şekilde dışarı yansıması doğal olarak kısıtlanmış olan enerji, tüy olmayan avuç içlerimizde yığılma ve dışarı yansıma yapar.

Bioenerji uygulamalarında; karşıdaki kişiye yaklaşık olarak yarım metre uzaktan yapılan el hareketleri için “pas” tabiri kullanılmaktadır.
BİOENERJİ ARTIRMA ÇALIŞMALARI

Yaşayan her insanın manyetik yönü ve manyetik alanı bulunmaktadır. Ancak bedensel durumlarımıza farkındalığımız olmadığı için genellikle bunu kullanamaz ve yönlendiremeyiz. Bu anlamda bilincimiz bir büyüteç gibi görev yaparak manyetik enerjimizin belirli noktalarda yoğunlaşmasını sağlama görevi üstlenir.

Bioenerji çalışmalarının ilk ve tek şartı konsantrasyondur.

BİOENERJİ ÇALIŞMALARININ KAZANIMLARI:

Bioenerji çalışmaları öncelikle, kişilerin kendi manyetik alanını güçlendirir. Farkındalıklarımızın artması nedeniyle; maddeyi, kendimizi ve başkalarını anlamamız kolaylaşır.

İnsanlar, sizlerin yanında kendilerini rahatlamış hissederek huzur bulur ve sizinle zaman geçirmekten zevk alırlar. Konsantrasyon ve içsel gelişim çalışmaları nedeniyle, konuşma kabiliyetiniz ciddi anlamda gelişir ve stres tepkileriniz azalır.

Etrafınızdakilerin duygusal ve düşünsel değişikliklerini daha kolay fark edebilir, iletişiminizi güçlendirebilirsiniz. Konuşmalarınızın, fikirlerinizin karşınızdaki insanlar tarafından daha kolay kabul görmesini ve onları istediğiniz yönde etkilemenizi kolaylaştırır.

Varolan parapsikolojik yeteneklerinizi güçlendirir. İçgörünüzü arttırır, sezgilerinizi güçlendirir, duygusal dinginlik ve güçlenme sağlar.

Bağışıklık sisteminizi ciddi anlamda güçlendirerek dayanıklı olmanızı sağlar, hastalıklara yakalanma riskini en aza indirir. Hayatınızda baş etmekte zorluk çektiğiniz sağlık problemlerinde, size sunulan bilgilerle nasıl kolaylıkla üstesinden gelebileceğinizi görebilirsiniz.

İnsanlar, tecrübesi ve manyetik gücü oranında, kendisi ve çevresindeki insanların sağlık sorunlarında yardımcı olabilir. Bioenerjide kullanılan bioteşhis yöntemleri ile (yüz-yüze veya uzaktan) insanların sağlık problemlerine ilişkin yapacağınız tespitlerle insanları kolaylıkla şaşırtabilir ve onlara ne kadar kolay yardım edebildiğinizi görebilirsiniz.

BİOENERJİ UYGULAMALARI İÇİN

BEDENSEL HAZIRLANMA ÇALIŞMALARI

BİOENERJİ GELİŞTİRME VE FARKINDALIK ÇALIŞMALARI
TÜM ÇALIŞMALARIN SÜRESİ 30 DAKİKADIR

• 
  EL ÇIRPMA VE HAZIRLANMA
  

1. ÇALIŞMA
NEFES KONTROLÜ
2. ÇALIŞMA
RUHSAL VE ZİHİNSEL DURUMU HAZIRLAMA ÇALIŞMALARI
3. ÇALIŞMA
VÜCUTTA GEZİNME ALIŞTIRMALARI

(TEK ÇİZGİ HATLARI)
4. ÇALIŞMA
VÜCUTTA GEZİNME ÇALIŞMALARI

(SİMETRİK HATLAR)
5. ÇALIŞMA
KALBE ULAŞMA VE ENERJİ ALMA ÇALIŞMALARI
6. ÇALIŞMA
MANYETİK ALAN FARKINDALIK ÇALIŞMASI VE SÜPÜRMELER
7. ÇALIŞMA
NEFESİ VÜCUTTA GEZDİRME ALIŞTIRMALARI
8. ÇALIŞMA
NEFESİ OMURGADA GEZDİRME ÇALIŞMALARI
9. ÇALIŞMA
VÜCUTTA ENERJİ OLUŞTURMA ÇALIŞMALARI

10. ÇALIŞMA
VÜCUTTA ENERJİYİ YÖNLENDİRME ÇALIŞMALARI

11. ÇALIŞMA
ZİHİNSEL OLARAK ENERJİ OKUMA ÇALIŞMALARI
12. ÇALIŞMA
ZİHİNSEL ENERJİYLE TESPİT YÖNTEMLERİ
13. ÇALIŞMA
AYNA NÖRON TEORİSİ KULLANIM ÇALIŞMALARI
14. ÇALIŞMA
TELEPATİK BİOENERJİ ÇALIŞMALARI
15. ÇALIŞMA
KALBDE ODAKLANMA ÇALIŞAMALARI
16. ÇALIŞMA
TELEPATİ ÇALIŞMALARI
17. ÇALIŞMA
UNSURLARIN DENGELENMESİ ÇALIŞMASI
18. ÇALIŞMA
BİOENERJİ SEANSI DÜZENLEME VE UYGULAMA ÇALIŞMALARI