36
kelimetullah uğruna çalışabilecek gençlerin yetişmesi için çaba göstermelidirler.
Doğru ve faydalı bilginin insanlara ulaştırılması için yayınlar kurulmalı, teşkilatlar
oluşturulmalıdır. İçinde faydalı ilim barındıran kitap, dergi, broşür vb. araçlar
kullanılarak bunların okuyucuya ulaştırılmasına çalışılmalıdır. Söylemiş olduğumuz
gibi bütün bu çalışmalar da ciddi anlamda finansman desteğini gerektirmektedir.
Nasıl ki ilim yolunda olan Allah yolunda sayılıyor ve mücahid olarak kabul
ediliyorsa, bu güzel amaca hizmet üzere; yayınlara, kurumlara, teşkilatlara, ilim
yuvalarına ve ilim adamlarına destek olmak, bu desteği yapmak üzere iktisadi
faaliyetlerde bulunmak da Allah yolunda yapılan bir ibadet ve bir cihad faaliyeti
olarak değerlendirilebilir.
3.
Silah ile Yapılan Cihad
a. Fiili Savaş
Tarih boyunca insanlar arasında savaşlar olmuştur. Aynı şekilde gelecek
zamanlarda da savaşların tümüyle sona ermesini dilemekle birlikte bunun
gerçekleşmesini söylemek mümkün değildir. Çünkü heva ve heveslerine uyan
insanların çıkarları her zaman çatışmış ve de çatışacaktır. Bu sebeple İslam dini
insanları, heva ve heveslerine uyup nefsin ve şeytanın ilkelerine uygun yaşamak
yerine, ilahi ilkelere uygun yaşamaya davet ediyor. Bu şekilde olduğu takdirde ancak
insanlar arasında barış ve adalet hâkim olur ve belki savaşlar en az seviyeye iner. İşte
şimdiye kadar bahsetmiş olduğumuz cihad kavramının bir amacı da böyle bir ortamı
hazırlayarak insanlar arasındaki husumeti giderip, insanların barış, huzur ve sükûnet
içerisinde yaşamlarını sürdürmelerine vesile olmaktır.
İnsanlar arasında savaş bazen istenilmese de kaçınılmaz olur, ancak İslam’ın
savaşı mal toplamak, toprak elde etmek, insanları hüküm altına almak veya onlara
büyüklük taslamak, insanları öldürmek, zenginliklerini ele geçirmek ya da intikam
almak için değildir. Böyle bir savaşı İslam hiçbir şekilde kabul etmez. İslam’ın
savaşı yüce bir hedef içindir, insanları zulümden kurtarıp adalete, barışa ve huzura
taşımak içindir.
37
İfade edildiği gibi İslam’ın cihadı, Allah için yapılan bir ibadettir. Kula kul
olmayı reddedip insanları Allah ile buluşturma çabasıdır. İnsanların hem dünyalarını
hem ahiretlerini saadetli kılmak için gayret sarf etmektir. Amaç dünyevi menfaat
elde etmek ya da kimi insanların kuklalığını yapmak değildir. Allah’a kul olmak ve
buna yaraşır şekilde yaşayabilmek için gereken ortamı hazırlamaya çaba sarf
etmektir.
b. İslam’da İnsanlar Arası İlişkinin Esası Barıştır
İslam, Müslümanların birbirleriyle ve diğer ümmetlerden olan insanlarla olan
ilişkilerini düzenlerken insanların bir ana-babadan dünyaya geldikleri ve eşit
oldukları
115
gerçeğini esas almış, insanları hak ve sorumluluklarda eşitliğe
çağırmıştır. Adalet ise bu birlik ve beraberliğin şiarıdır.
116
İslam, yardımlaşma ortamının doğması ve toplumda faydalı işlerin artması için
barışı; insan ilişkilerinin bir temeli olarak kabul etmiştir. Bu noktada tek istenen
müşriklerin İslam davetine engel olmamaları, Müslümanlara sataşmamaları, fitne ve
sorun yaratmamalarıdır. Bunun dışında İslam zorlamanın her türlüsünü reddeder.
İslam, davette ve İslam öğretilerinin yayılmasında insanlara baskı uygulamadan
sakındırır.
“ Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde kim varsa hepsi topyekûn iman ederlerdi.
O halde insanları hep mü’min olsun diye sen mi zorlayacaksın? ”
117
Gayr-i Müslimler barış durumunu korudukları sürece İslam nazarında onlar ve
Müslümanlar insan olarak birbirlerinin kardeşleridir. Nimetlerden ortaklaşa
faydalanmak için karşılıklı yardımlaşırlar, herkes kendi dinine uygun olarak yaşar,
herkes birbirine tahammül eder. Kimse diğerine zarar vermez, kimse bir başkasının
hakkını çiğnemez.
İslam, kendisine düşman eli uzanmadıkça, insanlara çile çektirecek, sıkıntı
çektirecek ve fitne yaratacak engellerle karşı karşıya kalmadıkça doğal durumu
115
Hucurat Suresi, 49/13; Nisa Suresi, 4/1.
116
Maide Suresi, 5/8; Nisa Suresi, 4/135.
117
Yunus Suresi, 10/99.
38
muhafaza eder. Ancak bu durumlarda İslam, barışı korumak, adaleti tekrar ikame
etmek için İslam’a ve Müslümanlara karşı yapılan saldırıya misliyle cevap
verilmesine izin verir. Bu durumlarda bile yakıp yıkmayı, ekonomik kaynakları yok
etmeyi, düşmanlık etmeyi haram kılmıştır.
ﱠنِإَو اﻮُﻤِﻠُﻇ ْﻢُﻬﱠﻧَﺄِﺑ َنﻮُﻠَﺗﺎَﻘُﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻠِﻟ َنِذُأ
َﻪﱠﻠﻟا
ْﻢِهِﺮْﺼَﻧ ﻰَﻠَﻋ
ٌﺮﻳِﺪَﻘَﻟ
{}
َﻦﻳِﺬﱠﻟا
نَأ ﺎﱠﻟِإ ﱟﻖَﺣ ِﺮْﻴَﻐِﺑ ْﻢِهِرﺎَﻳِد ﻦِﻣ اﻮُﺟِﺮْﺧُأ
ﺎَﻨﱡﺑَر اﻮُﻟﻮُﻘَﻳ
ُﻪﱠﻠﻟا
ُﻊْﻓَد ﺎَﻟْﻮَﻟَو
ِﻪﱠﻠﻟا
َسﺎﱠﻨﻟا
ْﻌَﺑ
ْﺖَﻣﱢﺪُﻬﱠﻟ ٍﺾْﻌَﺒِﺑ ﻢُﻬَﻀ
ُﻢْﺳا ﺎَﻬﻴِﻓ ُﺮَآْﺬُﻳ ُﺪِﺟﺎَﺴَﻣَو ٌتاَﻮَﻠَﺻَو ٌﻊَﻴِﺑَو ُﻊِﻣاَﻮَﺻ
ِﻪﱠﻠﻟا
ﱠنَﺮُﺼﻨَﻴَﻟَو ًاﺮﻴِﺜَآ
ُﻪﱠﻠﻟا
ﱠنِإ ُﻩُﺮُﺼﻨَﻳ ﻦَﻣ
َﻪﱠﻠﻟا
ﱞيِﻮَﻘَﻟ
ٌﺰﻳِﺰَﻋ
{}
“Haksızlığa uğratılarak kendilerine savaş açılan kimselerin karşı koyup
savaşmasına izin verilmiştir. Allah onlara yardım etmeğe elbette kadir’dir. Onlar
haksız yere ve "Rabbimiz Allah'tır" dediler diye yurtlarından çıkarılmışlardır. Allah
insanların bir kısmını diğeriyle savmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde
Allah'ın adı çok anılan camiler yıkılıp giderdi. And olsun ki, Allah'a yardım edenlere
O da yardım eder. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür.”
118
ِﻞﻴِﺒَﺳ ﻲِﻓ َنﻮُﻠِﺗﺎَﻘُﺗ َﻻ ْﻢُﻜَﻟ ﺎَﻣَو
ِﻪّﻠﻟا
اَﺪْﻟِﻮْﻟاَو ءﺎَﺴﱢﻨﻟاَﻮِﻟﺎَﺟﱢﺮﻟا َﻦِﻣ َﻦﻴِﻔَﻌْﻀَﺘْﺴُﻤْﻟاَو
ِن
َﻚﻧُﺪﱠﻟ ﻦِﻣ ﺎَﻨﱠﻟ ﻞَﻌْﺟاَو ﺎَﻬُﻠْهَأ ِﻢِﻟﺎﱠﻈﻟاِﺔَﻳْﺮَﻘْﻟا ِﻩِﺬـَه ْﻦِﻣ ﺎَﻨْﺟِﺮْﺧَأ ﺎَﻨﱠﺑَر َنﻮُﻟﻮُﻘَﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻟا
َﻚﻧُﺪﱠﻟ ﻦِﻣ ﺎَﻨﱠﻟ ﻞَﻌْﺟاَو ًﺎّﻴِﻟَو
ًاﺮﻴِﺼَﻧ
{}
“ Size ne oluyor da: "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar,
katından bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lütfet" diyen zavallı
çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda ve Allah yolunda savaşmıyorsunuz?”
119
“Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın, aşırı gitmeyin; doğrusu Allah aşırı
gidenleri sevmez.”
120
c. İslam’da Savaş
Cihad Allah yolunda, O’nun rızası uğruna olması gerektiği gibi, cihadın bir
aşaması olan fiili savaş da yine Allah yolunda O’nun dinini yüceltmek gibi yüce bir
118
Hacc Suresi, 22/39-40.
119
Nisa Suresi, 4/75.
120
Bakara Suresi, 2/190.
Dostları ilə paylaş: |