xxxiv
kişinin gurusunun karısıyla birlikte olması, inek öldürmek, mastürbasyon, rahip
dışındaki adamları öldürmek, hayvan öldürmek, yasaklanmış yiyecekleri yemek,
hırsızlık, yasaklanmış kadınlarla birlikte olmak gibi suçların hangilerinin daha kötü
olduğu ve bunların kefaretleri ele alınmıştır. 266 maddeden oluşan bu bölümden de,
ele aldığı konuların önemi nedeniyle özellikle suçlar ve kefaretleri konusunda
yararlandık.
On ikinci bölüm eserin özeti niteliğindedir ve amellerin doğuracağı
sonuçlardan bahseder. Kişinin zihni ya da bedeniyle yaptığı ya da konuştuğu şeylerin
sonucu, işlenilen suçlara göre ruh göçünün nasıl olacağı, kişinin kendini bilmesi,
Vedaları bilmenin değeri, meditasyon gibi konular ele alınmıştır. Bu bölüm 126
maddedir.
Görüldüğü gibi Manusmriti’nin bazı bölümlerinde ağırlıklı olarak bir ya da
birkaç konudan bahsedilirken bazılarında bir biriyle ilgisi olmayan birçok konudan
bahsedilmiştir. Asli öneme sahip olmayan kısımlara ana konulardan bahsederken
örnek teşkil edeceği durumlarda zaman zaman yer vereceğiz. Ancak bu çalışmadaki
amacımız daha öncede bahsettiğimiz gibi Manu Kanunnamesi penceresinden
Hinduizm’e genel olarak bakmak ve eserde açıklanan Hinduizm’in temel
prensiplerini ortaya koymaktır. Yoksa Hinduizm’in bütün helal ve haramlarını
açıklayarak Hindu fıkhını bütün ayrıntılarıyla anlatmak, eserdeki anlaşılmaz ve
mitolojik tüm bölümlere yer vererek açıklamasını yapamayacağımız konularda kafa
karıştırmak, güncel değeri ya da asli önemi olmayan konulara da yer vererek
araştırmanın amacından sapıp bir çeviri haline getirilmesi değildir. Bu yüzden
içeriğin buna göre oluşturulmasına ve hem konunun ana noktalarıyla anlaşılmasına
imkân kılacak kadar kapsamlı, hem de gereksiz ve sıkıcı ayrıntılardan uzak kalacak
şekilde kısıtlı olmasına çalıştık.
Elbette Nietzsche gibi eserin arkasındaki felsefeyi derinlemesine ele almak,
eseri amaçları bakımından değerlendirmek, ya da diğer Hindu kutsal kitaplarla
karşılaştırmalı olarak tanımaya ve tanıtmaya çalışmak çok daha güzel olabilirdi.
Belki kaynak olarak kullandığımız eser Türkçe olsaydı bunu yapmak bir nebze olsun
xxxv
daha kolay olabilirdi. Ancak çeviriden çeviri yaparak anlamaya çalıştığımız eserin
fikri arka planını ve felsefi temellerini ortaya koymak şu an için oldukça zordur.
Aynı şekilde eserin tüm Hindu kutsal kitaplarıyla karşılaştırmalı olarak ele
alınması, özellikle de bu kitapların hacmi düşünülünce, böyle bir çalışmanın
kapsamını fazlasıyla aşacaktır. Bu yüzden çalışmamızı öncelikle Manusmriti’yi ve
onun temel öğretilerini, bu noktadan hareketle de Hinduizm’i anlamaya çalışmak
esası üzerine bina etmeye çalıştık.
1
BİRİNCİ BÖLÜM
MANU KANUNNAMESİ’NDEKİ TEMEL DİNİ KONULAR
1.1. TANRI VE YARATILIŞ
Manu Kanunnamesi’ndeki tanrı anlayışını ve yaratılışı açıklamadan önce,
önemi nedeniyle “Tanrı” kavramının Hinduizm’deki karşılığının nasıl olduğu ile
ilgili genel bilgiler vermek istiyoruz.
Hinduizm’de tanrı inancı diğer dinlerden farklıdır. Onun tanrı inancı da diğer
birçok inanç esası gibi zaman içinde şekillenmiş, değişmiş ve gelişmiştir.
Hinduizm’in tanrı anlayışını politeist, monoteist, monist, panteist, panenteist olarak
değerlendiren ve bunu da kutsal metinlerle temellendiren araştırmacılar vardır.
Çünkü bu dinin tanrı anlayışı tüm bu değerlendirmeleri mümkün kılabilecek nitelikte
esnektir.
Şunu belirtmek isteriz ki, tanrı konusunda Hinduizm’in farklı
değerlendirmeleri mümkün kılacak uygulama ve inançları Max Müller’in özellikle
bu din için kullanılacak olan yeni bir tanrı anlayışını ifade eden henoteizm ya da
kathenoteizm kavramını ortaya atmasına neden olmuştur. O, Hinduizm’in henoteist
olduğunu söyler. Bu, prensipte monoteizm uygulamada ise politeizmi ifade eder. Her
dönemde şartlar ve ihtiyaçlar doğrultusunda bir tanrı diğerlerine göre daha ön o plana
çıkmakta ve yüce tanrı kabul edilmektedir. Müller özellikle ilk Veda metinlerindeki
Hinduizm’i henoteist olarak tanımlar. Bu metinlerde farklı isimlerle anılan Agni
(ateş), Vayu (rüzgâr) , İndra (yağmur, fırtına, gök) gibi farklı kozmik prensipleri
temsil eden çok çeşitli tanrılar özelliklerine göre kendilerine ihtiyaç duyulan
zamanlarda yüce tanrı olarak kabul görmüşlerdir.
61
Diğer yandan Vedalardaki,
tanrının özünde bir olduğu, azizlerin onu farklı isimlerle çağırdığı yönündeki
61
Ninian Smart, The Religious Experience of Mankind, The Fontana Library Theology and
Philosophy, London, 1971, s. 90.
2
ifadeleri de göz önüne alarak bu monist, monoteist ve politeist karışımı anlayışı
henoteizm olarak isimlendirmeye karar vermiştir.
62
Genele bakıldığında Hinduizm politeist dinler içinde değerlendirilir. Ancak
onun tanrı konusuna yaklaşımı ve tanrıların önemi her çağda aynı olmamıştır. Bir
Hindu filozofu olan Şankara yüzeyde görünen bu çeşitliliğin aslında ruhsal ve yüce
bir birliğin ifade şekli olduğunu, söylemektedir.
63
Gerçekte ne kadar tanrı vardır? Sorusuna Yajnavâlkya
64
ilk sorulduğunda
“303 ve 3003” şeklinde cevap vermiş daha sonra soru tekrar soruldukça bu sayıyı
otuz üç, altı, üç, iki, bir buçuk ve en son bir olarak cevaplamıştır.
65
Upanişadlar’da
geçen bu diyalog aslında Hinduizm’in tanrı konusuna bakış açısındaki karmaşaya iyi
bir örnektir. Yajnavalkya çok sayıdaki tanrıdan en son tek tanrıya inmiştir.
M.Ö 10. asra, Veda çağına baktığımızda tam bir, çok tanrılı din görürüz.
Veda metinlerinde Hindu tanrılarından Agni, İndra, Varuna, Vayu, Yama gibi
tanrılara methüsenalar vardır. Vedalarda geçen önemli tanrılardan Agni (ateş tanrısı),
İndra (savaş tanrısı ve yıldırım çaktıran tanrı), Varuna (gök ve suların tanrısı), Rudra
(cezalandırıcı tanrı) ve Savitri (harekete geçirici tanrı); her biri farklı bir yönü ile ön
plana çıkmaktadır.
Hinduizm’de panteist tanrı âlem anlayışını destekleyecek nitelikteki ifadeler
kutsal kitaplarda gayet açık bir şekilde yer almaktadır. Bhagavad Gita’da tanrı
Vişnu’nun avatarı olan Krişna bunu şöyle ifade etmiştir: “ Kurban töreniyim ben,
62
Henotheism, http://en.wikipedia.org/wiki/Henotheism, (05.10.07).
63
Thompson, s. 60.
64
Vedik dönemde Hindistan’da yaşamış, efsanevi bir bilgedir. Hindu kutsal kitaplarından
Brihadaranya Upanişad ve Satapata Brahma’nın yazarı kabul edilir. Aynı zamanda Upanişadlar’ın
ana karakterlerinden biridir. Bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Yajnavalkya, (21.09.07).
65
Brihadaranyaka Upanishad, Part 3, chapter 9/1,
http://www.bharatadesam.com/spiritual/upanishads/brihadaranyaka_upanishad.php, (21.09.07).
Dostları ilə paylaş: |