Dipnotlar.
1-
“Onto-loji”
sözcüğü
yunancadaki
ontos
present
participle’mdan (olan, varolan) oluşturulmuştur. Ontos sözcüğü
Heidegger’in Sein (olmak) filinden türeyen seiend adına koşut
tur. Türkçe dile getirişte “olan” sözcüğünün zaman zaman metni
anlamsızlaştırması nedeni ile “seiend” sözcüğünü “varolan”
diye karşılamayı yeğledik. Böylece bazı önceki Heidegger
çevirileri ile bir uzlaşma da sağlandı.
2-Subjektivität, Varlığın olagelmesinin bir tarzının varolanla
karşılıklı ilişkisini göstermek için Heidegger’in oluşturduğu
sözcük, bu sözcüğü öznelik diye çevirdim. Bu Varlık tarzında
Varlık kendisini özne, subiectum, hypokeimenon olarak açığa
vurur. Öznelik bu niteliği ile eski Yunan’dan beri hüküm sür
mektedir. Ancak Nietzsche’nin metafiziği ile birlikte güç iste
minin özneliğine vararak bütünlenmiştir.
3- Görme-noktası (Gesichtpunkt) onu alışılmış kullanımdan-
kişisel kanı, olaylara bakış biçimi- ayınnak için tireyle yazıl
mıştır. Heidegger sürekli olarak Nietzsche için değerlendirmede
göz Önünde olan bir noktaya odaklanmanın önemli olduğunu
vurgular.
4 - Gelten fiilinin değerli olmak, hüküm sürmek, sayılmak,
addedilmek, takdir edilmek gibi anlamlan var.
5-
“Hypokeimenon sözcüğü bir participium’dur. Etimolojik
anlamda “altta duran”, altta pasif şekilde duran ve maruz kalan
anlamına gelir. Eski yunancada sözcüğün iki ana kullanılışına
rastlıyoruz: Maruz kalan uğrayan: varolan ve değişime uğrayan
bir de dil-gramer terimi olarak özne anlamındaki kullanışla
rında. Latincede genelikle ilk anlamı susbstratum ile İkincisiyse
62
NIETZSCHE’NİN TANRI ÖLDÜ SÖZÜ
subiectum ile karşılanır” İ. Kuçuradi, Çağın Olayları Arasında
sf. 139
6- Gewis (pekin), Gewissheit (pekinlik= kesin bilgi) wissen
(bilmek) fiilinden türemişlerdir. Almanca düşünerek türkçeye
çevrilse, bu iki sözcüğü sırasıyla “bilinen”, “bilinmişlik” diye
çevirebilirdik. Türkçe’nin felsefe terminolojisinde Descartes ile
başlayan yeni çağ felsefesindeki öznenin bildiği bilginin kesin
liğinden emin olması anlamında kesin bilgiyi pekinlik sözcüğü
ile karşılamasını dikkate alarak geleneğe bağlı kaldık
7-Dieser Umkreis umgrenzt den fiir den Willen unmittelbar
verfügbaren Bestand an Anwesendem. Bestand: Servet diye
çevirdiğimiz bu sözcük, varlık, sürekli olma, dayanıklılık, depo,
kasa mevcudu, stok, bakiye anlamlarına gelir.
8-Adalet us bakımından elde edilen düzenden, yetkinlikten
başka bir şey değildir.
9- Übermensch türkçeye üst insan ya da üstün insan diye
çevrilebiliyor. Daha yaygın kullanılan “üstün insan”ı benimse
dim. Şu da var ki Nietzsche’nin üstün insanından Heidegger’in
anladığı bir süpermen değil tersine metinde açıklanan neden
lerden ötürü şimdiye kadarki insanlığın ötesine geçen, üzerine
çıkan yani bir bakıma şimdiye kadarki insanlığı aşan insan.
63
DÜNYA RESİMLERİ ÇAĞI
Metafizikte varolanın özü düşünülür (1), hakikatin özü üze
rine bir yargıya varılır. Metafizik varolanın belli bir yorumu,
hakikatin belli bir kavranışı aracılığı ile bir çağın öz-biçiminin
temelini vererek, onu temellendirir. Çağa özgü bütün olgularda,
bu temel, baştan sona hüküm sürer. Bu olgular üzerinde yete
rince düşünülmesi için, metafizik temel kendini onlarda göste
rebilmelidir. Düşünme, kendi tasarımının hakikatini, kendi ere
ğinin uzamını sorgulama yürekliliğidir. Sorun edinilmeyi en
çok hak eden de budur. (Ek-1)
Yeni çağ’ın özlü olgularından biri, onun bilimidir. Yeni çağ
biliminin makine tekniği de eşdeğer önemde bir olgudur. M a
kine teknolojisi, yalnızca, Yeni çağ’m matematiksel doğa bi
limlerinin kılgıya uygulanması olarak anlaşılamaz. Makine
teknolojisi, matematiksel doğa biliminin kullanımını ilk kez
gerektirdiğinden, kılgının bağımsız bir uygulamasıdır. Makine
teknolojisi, bugüne dek, çağcıl teknolojinin özünün en gözle
görünür sonucu olageldi. Yeni çağ teknolojisinin özü de Yeni
çağ metafiziğin özüyle özdeştir.
Yeni çağ’ın özlü olgularından üçüncüsü, sanatın, estetiğin
görüş alanında hareket etmesi sürecindedir. Bu şu anlama gelir;
sanat yapıtı yaşantının nesnesine dönüşür, sonuçta, sanat insan
yaşamının anlatımı sayılır.
65
Yeni çağ’a özgü dördüncü olgu, kişioğlunun eyleminin kül
tür olarak anlaşılmasında, bu eylemin kültür olarak yerine geti
rilmesinde kendini duyurur. Buna göre kültür, en yüksek değe
rin, kişioğlunun en yüksek iyiliğinin gözetilmesi aracılığı ile
gerçekleşmesidir. Böyle bir gözetme olarak kültürün özünde,
sırası geldiğinde kendini gözetmek, bunun sonucu olarak da
kültür politikasına dönüşmek yatar.
Yeni çağ’m beşinci olgusu, tanrıların yitirilmesidir. Bu anla
tım, yalnız tanrıların ortadan kaldırılması, kaba tanrı tanımazlık
demek değildir. Tanrıların yitirilmesi çift yönlü bir süreçtir. Bir
yandan dünyanın nedeni, sonsuz, koşulsuz, mutlak olarak ko
nulduğu için, dünya resmi Hıristiyanlaşır iken; öte yandan Hı
ristiyanlık, Hıristiyanlığı bir dünya görüşü olarak yeniden yo
rumlar, böylece de kendini çağdaşlaştırır, çağa uydurur.
Tanrıların yitirilmesi, Tanrı ile tanrılar üzerine yargı vermeme
durumudur. Kendisinin öncülük ettiği bu süreçte, Hıristiyanlık
en büyük payı üstlenmiştir. Gelgelelim, tanrıların yitirilmesi,
dinselliği o kertede az dışlar ki, ilk kez, tanrıların yitirilmesi
aracılığıyla, tanrılarla ilişki, dinsel yaşantıya dönüşür. Tanrıların
yitirilmesi buraya vardığında, tanrılar uçup gider. Onlardan arta
kalan boşluğu, tarihsel, ruhbilimsel söylence araştırmaları dol
durur.
Bu olguların temelinde hangi varolan anlayışı, hangi hakikat
yorumu yatar?
Biz soruyu, sözü edilen ilk olguyla, açıkçası bilimle sınırlı
yoruz.
Yeni çağ biliminin özü nerededir?
Bu özün temelini hangi varolan anlayışı, hangi hakikat kav
rayışı sağlar? Yeni çağ'm bir olgusu olarak bilime zemin sağla
yan bu metafızik-temele ulaşmayı başarabilseydik, Yeni çağ’m
bütün özü bu temelden çıkarak kavranabilirdi.
Bugün "bilim" sözcüğünü kullandığımızda, bu sözcük Orta
çağ’m doctrina’sından da, scientia’smdan da Greklerin episte-
me'sinden de özce ayrı bir anlam taşımaktadır. Grek bilimi hiç
bir zaman sağın olmadı, çünkü özü bakımından sağın olamazdı,
sağın olması da gereksizdi. Öyleyse Yeni çağ biliminin Eski
çağ’m biliminden daha sağın olduğunu varsaymanın bir anlamı
NIETZSCHE’NİN TANRI ÖLDÜ SÖZÜ ve DÜNYA RESİMLERİ ÇAĞI
66
Dostları ilə paylaş: |