İREVAN ŞEHRİ
11
GİRİŞ
Her bir Azerbaycan
Türkü için eski Bakü, Gence, Berde,
Şeki, Derbent, Nahçıvan, Tebriz, Erdebil şehirleri ne kadar
önemliyse, İrevan kenti de bir o kadar değerli ve yakındır.
İrevan şehrinin bulunduğu topraklar Urartu, Sasani, Arap
Hilafeti, Saciler, Şeddadiler, Selçuklular, Eldenizler, İlhanlılar,
Timurlular, Karakoyunlu,
Akkoyunlu, Safevi, Afşarlar,
Kacarlar ve Çarlık Rusyası devletlerinin yönetiminde olmuş‐
tur.
Eskiden sadece Azerbaycan Türklerinin yerleşik olduğu
bu şehrin adı Ortaçağ yazılı kaynaklarında Revan, İrevan,
İrivan gibi kaydedilmiştir. XIX. yüzyılın başlarında Rus birlik‐
lerinin işgalinden sonra şehrin adı İrevan (Эривань) olarak
yazılmış, daha sonraları, XX. yüzyılda tarihte ilk kez Ermeni
devletinin başkentine dönüştürüldükten sonra Yerevan ola‐
rak adlandırılmıştır. Ermeni tarihçileri şu anda Yerevan ola‐
rak adlandırdıkları şehrin adını Urartu Kralı I. Argiştin’in dö‐
neminde (e. E. 782 yılında) kurulmuş olan Erebuni (İrpuni)
Kalesi’nin adı ile ilişkilendirmeye çalışıyorlar. Erebuni Kalesi
sadece askeri istihkam amacıyla inşa edilmiş ve onun etrafın‐
da hiç şehir altyapısı oluşmamıştır. Urartuluların Ermenilere
hiçbir benzerliği olmadığı gibi, eski Erebuni Kalesi’nin de
şimdiki İrevan şehri ile mekansal ve tarihsel açıdan
ilişkisi
bulunmamaktadır. Eski yerleşim birimi olan, ortaçağda şehir
olarak kurulan İrevan yerleşim birimi ile 1950 yılında arkeo‐
lojik kazılarda ortaya çıkan Erebunu Kalesi arasında bir bağlı‐
lık bulunmamaktadır. Yalnız XX. yüzyılın ikinci yarısından
Erebuni Kalesi’nin bulunduğu Kanlı tepe de şehir sınırları
içine dahil edilmiştir. Urartululara ait bulunan çivi yazılardan
da anlaşılmıştır ki, M.Ö. VIII. yüzyılın ilk çeyreğinde Ağrı vadi‐
si (Aras nehrinin sol sahili ve Arpaçay’ın aşağı kısmı) Urartu‐
NAZİM MUSTAFA
12
lular tarafından fethedilene kadar aynı arazi Aza halkının
ülkesi olarak adlandırılmıştır.
İrevan şehri ve çevresindeki hidronimlerin (çay, göl,
kaynak vb.), oronimlerin (dağ, dere, aşırım, ova vb.),
oykonimlerin (yerleşim birimleri, sokaklar, mahalleler vb.)
çoğunluğunun Azerbaycan Türkçesinde olması bu toprakların
Azerbaycan Türklerinin eski yerleşim
yerlerinden olduğunu
kanıtlamaktadır. İrevan’da yapılan kazılarda ortaya çıkan
maddi kültür örnekleri içerisinde şimdiye kadar Ermenilere
ait olanına rastlanmamıştır. Urartuluların çöküşünden Arap
hilafetinin kurulmasına kadar olan yaklaşık 1200 yıl boyunca
hiçbir kaynakta bu yerleşim biriminin adı geçmiyor. Bu dü‐
şünceyi bazı objektif Ermeni tarihçileri de itiraf ediyor.
Ticaret yollarının üzerinde bulunan ve şehir olarak or‐
taçağda şekillenen, sadece Azerbaycan Türklerinin yaşadığı
bu kale‐şehir, aynı zamanda Azerbaycan'ın zengin kültür
merkezlerinden biri olmuştur. İrevan
şehri bir merkez olarak,
Çukurca‐Seed Beylerbeyliği ve İrevan Hanlığı dönemlerinde
sosyal‐ekonomik açıdan hızla gelişmiştir.
Zengi (Hrazdan olarak değiştirilmiş) ve Geder nehirle‐
rinin arasında bulunan İrevan şehrinin ortaçağda kuzey‐
batısı ve kuzey‐doğusu dağlarla ve tepelerle, güney ve güney‐
batısı ekin için yararlı vadi ile çevrilmişti. İrevan Kalesi Zengi
nehrinin sol kıyısındaki sarp tepenin üzerinde başlamıştı.
Coğrafi açıdan stratejik önem arz ettiği için İrevan şehri sü‐
rekli savaşlar meydanına dönüşmüş ve defalarca el değiştir‐
miştir. Savaşlar ve depremler sonucu büyük yıkımlara maruz
kalan şehir, her defasında kısa sürede yeniden restore edil‐
miştir. İrevan Kalesi ve bahçeleri kente gelen tüm gezginlerin
ilgi odağı olmuş, onlar hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.
İREVAN ŞEHRİ
13
İrevan bağları ve bahçeleri İrevan hanlarının çeşitli dö‐
nemlerde Zengi ve Geder nehirlerinden çektirdikleri kanallar‐
la sulanmıştır. Zengi nehrinden şehirdeki ve çevredeki bağları
sulamak için Mamre, Abuheyat, Delme ve Tezekend kanalları
çekilmişti. Kentin güneyindeki bağlar ise Kırkbulağ
nehrinden
çekilen kanal ve arklarla sulanıyordu. İrevan topraklarından
yılda 2‐3 kez ürün alınıyordu. XX. yüzyılın başlarında İrevan
şehri için 4 kaynaktan ‐ Zenginehri, Söyüdlük denilen bölge‐
deki yaylalardan, Geder (Kırkbulağ) nehrinin şehir bağların‐
dan geçen bölümünde inşa edilen barajdan ve çeşitli yerlerde
kazılan artezyen kuyusundan içme suyu sağlanıyordu. XX.
yüzyılın başında İrevan'dan yaklaşık 19 km uzaklıkta Geder
nehrinin kaynağından (Kırkbulağ) şehre su kemeri çekilmişti.
Bu kemerin çekilmesinde şehrin varlıklı Azerbaycanlıları
önemli rol oynamışlardı.
Hanlıklar döneminde İrevan şehri dört mahalleden ‐
Kale, Şehir (Şehri), Tepebaşı ve Demirbulağ mahallelerinden
oluşmuştur. Sayıca çok az olan Ermeniler sadece şehrin çev‐
resindeki bazı kasabalarda yaşıyorlardı. Şehir (Şehri) yerle‐
şim bölgesi İrevan'ın en eski yeri olmuştur. Şehrin batısında
bulunan Tepebaşı yerleşim bölgesinde (şu anda Konda deni‐
yor) Hindistan'dan gelen 50'ye yakın
Ermeni Çingen ailesi
yerleşmiştir. Tepebaşı mahallesini Şehir mahallesinden
İrevan'ın varlıklı insanlarının sayısız bahçeleri ayırıyordu.
Kentin güneyinde bulunan Demirbulağ yerleşim bölgesinde
(şu anda Karanki Tağ deniyor) sadece Azerbaycanlılar yaşı‐
yorlardı. İrevan Kalesi’nde ise Fransız gezginler J.Tavernye ve
J.Şarden’in belirttikleri gibi, sadece Müslümanlar (yani Azer‐
baycanlılar) yaşıyorlardı.
Modern İrevan kentinde Ermenilere ait yaşı 200 yılı aş‐
kın hiçbir tarihi‐mimari anıt bulunmamaktadır. Çünkü Erme‐
niler İrevan kentinde XIX. yüzyılın başlarında Rusya'nın
NAZİM MUSTAFA
14
İrevan Hanlığı’nı işgalinden sonra İran ve Türkiye'den göç
ettirilerek yerleşmişlerdir. İrevan'daki tarihi‐mimari anıtlar
Doğu mimarisi tarzında inşa edilmişti. Gezginler ve tarihçiler
eserlerinde İrevan’ı tipik Müslüman şehri olarak tarif etmiş‐
lerdir.
İrevan şehri kervan yollarının kesiştiği yerde bulundu‐
ğu için burada çok sayıda kervansaraylar ve ticaret meydan‐
ları kurulmuştu. Taştan örülmüş, ortasında kare şekilli mey‐
danlar, su havuzları olan kervansaraylar İrevan'ın güzel yapı‐
ları olarak bilinirdi. XIX. yüzyılın başlarında İrevan’da 8 ker‐
vansaray vardı. Culfa, Gürcü, Zerrabi Han (Serrafhana), Tahir,
Sulu, Susuz, Avşar, Hacı Ali Kervansarayları`nda 851 köşk
mevcut olmuştur.
Şehrin merkezi kısmında eni ve uzunluğu 400
m olan
Büyük Meydan bulunuyordu. Ağır yükleri çekmek için Kantar
terazisi, hafif yükleri çekmek için Mizan terazisi bu meydanda
bulunuyordu. Diğer meydanlar Han bağı, Zal Han, Hüseynali
Han, Fahle (Amele)
pazarı meydanı olarak adlandırılıyordu.
Penah Han Makinski köşkünün bulunduğu bölge ise son dö‐
nemlere kadar Penah Han Meydanı olarak biliniyordu.
İrevan'da Doğu mimari tarzında 8 hamam ‐ Şehir, Zal
Han, Şeyhülislam,
Mehdi Bey, Hacı Beyim (son İrevan hanının
kardeşi Hasan Han'ın kızı), Tepebaşı, Hacı Ali, Hacı Feteli,
Kerim Bey hamamları bulunmaktaydı. Hazırda İrevan'ın mer‐
kezindeki Cumhuriyet meydanının bulunduğu yerde bir za‐
manlar mevcut olan Zal Han hamamında yeraltı kahvene ile
birlikte, muğam meclisleri için özel oda ayrılmıştı.
XIX. yüzyılın sonları, XX yüzyılın başlarında İrevan ken‐
tinde isimleri Türkçe olan onlarca sokak bulunmaktaydı. Eski
İrevan'da bu sokak isimleri yaygındı: Şeriat, Karvansara, Kale,
Sultan, Çölmekçi, Nahçıvan, Pazar, Taşlı, Paşa Han, Garipler