34
Çalışmamızda erlihyoz için risk faktörü olabilecek diğer durumlar da sorgulandı. Kedi,
köpek, büyükbaş hayvan, küçükbaş hayvan, kümes hayvanı, at/eşek besleme ve doğada
uğraşma analiz edildi. HGA IFA pozitif çıkan grup ile negatif grubun karşılaştırılmasında;
at/eşek besleme hariç yukarıda bahsedilen çeşitli özellikler arasında istatistiksel anlamlı fark
bulunmadı. At/eşek besleyenlerin %75’inde HGA IgG antikorları pozitif bulundu. Bakken ve
ark. (125) Wisconsin’de yaptığı seroprevalans çalışmasında son bir hafta içerisinde atlarla
vakit geçirmeyi risk faktörü olarak belirlemişler ve atlarla vakit geçirmeyi istatistiksel olarak
anlamlı bulmuşlardır. Bu durum bizim çalışmamızdaki bulguya benzerdir. HGA’nın atlarla
ilişkisi A. phagocytophilum’un yeni bir tür olarak tanımlandığı dönemlerde yapılan
çalışmalarda da (116-118) açık şekilde görülmektedir.
35
SONUÇLAR
Trakya Bölgesi’nde kene ısırığı öyküsü olanlarda insan granülositik anaplazmoz varlığını
göstermek için Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji
Anabilim Dalı’nda yapılan çalışmada aşağıdaki sonuçlar elde edildi.
1-Yüksek oranda (%25) seropozitiflik saptandı.
2-Seropozitif olgularda at/eşek besleme bir risk faktörü olarak belirlendi.
3-Kene ısırığı öyküsü olan kişilerde HGA seropozitifliğinin diğer kene kaynaklı
enfeksiyonlarla (Riketsiyoz ve Lyme) birlikte bulunabileceğinin serolojik kanıtları elde edildi.
4-Yapılan bu çalışma ile Trakya Bölgesi’nin HGA ve diğer kene kaynaklı enfeksiyonlar
açısından önemli bir endemik bölge olduğu görüldü. Kene ısırığı olan hastalarda HGA’nın da
ayırıcı tanılar arasında daha fazla düşünülmesi ve tanı testlerinin yaygınlaştırılması gerektiği
sonucuna varıldı.
36
ÖZET
Trakya Bölgesi kırsal alanlarnda kene ısırığı öyküsü olan 116 kişi çalışmaya dahil edildi.
Bu kişilerin sözlü onaylarının alınmasını takiben indirekt floresan antikor yöntemi ile
serolojik olarak Anaplasma phagocytophilum antikorları araştırıldı. Anaplasma
phagocytophilum’a karşı immünglobulin G pozitifliği olan serumlarda, çapraz reaksiyon veya
koenfeksiyon açısından Rickettsia conorii, Treponema pallidium ve Borrelia burgdorferi
antikorları da arandı.
A. phagocytophilum antikorları 29 kişide (%25) pozitif bulundu. Seropozitiflerin 17’sinde
R. conorii ve 2’sinde B. burgdorferii antikorları pozitif bulunurken, hiçbirinde T. pallidium
antikorları saptanmadı. Bir olguda A. phagocytophilum, R. conorii ve B. burgdorferii
türlerinin üçüne karşı da antikor belirlendi. Anaplasma phagocytophilum seropozitifliği için
at/eşek beslemek bir risk faktörü olarak belirlendi.
Sonuç olarak, Trakya Bölgesi’nin kırsal alanlarında yaşayan, kene ile ısırılmış insanlarda
A. phagocytophilum ve R. conorii daha fazla olmak üzere kene kaynaklı enfeksiyonlar yüksek
oranlarda saptanmıştır.
Anahtar kelimeler: Erlihyoz, Anaplazmoz, Seropozitiflik, Kene kaynaklı hastalıklar
37
SEROPOSITIVITY OF EHRLICHIOSIS IN POPULATION WITH TICK
BITE HISTORY IN RURAL AREAS OF THRACE REGION
SUMMARY
A total of, 116 individuals who have tick bite history in rural areas of Thrace Region were
included in this study. Antibodies to Anaplasma phagocytophilum were investigated by IFA
after verbal approval of participants. Antibodies to Rickettsia conorii, Treponema pallidum
and Borrelia burgdorferi were investigated for cross reaction and coinfection in Anaplasma
phagocytophilum immunoglobulin G positive sera.
Antibodies to A. phagocytophilum were positive for 29 individuals (25%). Of 29
seropositivite sera, 17, 2 were reactive for antibodies to R. conorii, and B. burgdorferii,
respectively. None of them were reacted for T. pallidum. Triple seropositivity was detected
for A. phagocytophilum, R. conorii and B. burgdorferi in one case. Exposure to horse/donkey
is defined as a risk factor for Anaplasma phagocytophilum seropositivity.
In conclusion; tick borne infections especially of A. phagocytophilum and R. conorii were
found in high rate in people exposure to tick bite in rural areas of Thrace Region.
Key words: Ehrlichiosis, Anaplasmosis, Seropositivity, Tick borne diseases
38
KAYNAKLAR
1.
Bakken JS and Dumler JS. Human granulocytic ehrlichiosis. Clin Infect Dis
2000;31:554-60.
2.
Parola P, Davoust B and Raoult D. Tick- and flea-borne rickettsial emerging zoonoses.
Vet Res 2005;36:469-92.
3.
Olano JP, Hogrefe W, Seaton B, and Walker DH. Clinical manifestations,
epidemiology, and laboratory diagnosis of human monocytotropic ehrlichiosis in a
commercial laboratory setting. Clin Diagn Lab Immunol 2003;10:891-6
4.
Blanco JR and Oteo JA. Human granulocytic ehrlichiosis in Europe. Clin Microbiol
Infect 2002;8:763-72.
5.
Akalın H. Erlihiyozis. Mikrobiyol Bul 1995;29:424-8
6.
Anderson BE, Dawson JE, Jones DC and Wilson KH. Ehrlichia chaffeensis, a new
species associated with human ehrlichiosis. J Clin Microbiol 1991;29:2838-42.
7.
Dumler JS, Barbet AF, Bekker CP, Dasch GA, Palmer GH, Ray SC et al.
Reorganization of genera in the families Rickettsiaceae and Anaplasmataceae in the
order Rickettsiales: unification of some species of Ehrlichia with Anaplasma, Cowdria
with Ehrlichia and Ehrlichia with Neorickettsia, descriptions of six new species
combinations and designation of Ehrlichia equi and 'HGE agent' as subjective synonyms
of Ehrlichia phagocytophila. Int J Syst Evol Microbiol 2001;1:2145-65.
8.
Dumler JS, Choi KS, Garcia-Garcia JC, Barat NS, Scorpio DG, Garyu JW et al. Human
granulocytic anaplasmosis and Anaplasma phagocytophilum. Emerg Infect Dis
2005;1:1828-34.
9.
Chen SM, Dumler JS, Bakken JS and Walker DH. Identification of a granulocytotropic
1994;32:589-95.
Dostları ilə paylaş: |