23
6.
Makroskobik olarak hücrelerin aglutinasyonu gözlemlendi. Test hücrelerinin
aglütinasyonu, kontrol hücrelerinin aglütinasyonu ile karşılaştırıldı.
7.
Kuyucuğun tabanını düz mat hücreler örtüyorsa 4+, parçalar halinde düz mat hücreler
örtüyorsa 3+, düz mat hücrelerin etrafı kırmızı bir daire ile sarılı ise 2+, düz mat
hücreler daha az bir alanı kaplıyor ve kırmızı daire daha büyük ise 1+, kırmızı daire
tabanı kaplamış ise negatif olarak değerlendirildi.
Borrelia burgdorferii IFA IgG
1.
Serumlar oda ısısına getirildi.
2.
0.1ml pozitif kontrol, 1.5ml PBS ile sulandırılıp 1/16 dilüsyon elde edildi.
3.
Dilüe pozitif kontrol slayttaki bir kuyucuğa 20µl eklendi.
4.
Negatif kontrol dilüe edilmeden slayttaki bir kuyucuğa 20µl eklendi.
5.
Hasta serumları PBS ile sulandırılıp 1/128 dilüsyon elde edildi.
6.
Dilüe hasta serumları kuyucuklara 20µl eklendi.
7.
30 dakika 20-25 Cº’de inkübe edildi.
8.
Sonra 2-5 dakika PBS ile yıkandı, 5-10 saniye distile su ile çalkalandıktan sonra
havada kurutuldu.
9.
Daha sonra her bir kuyucuğa 20µl anti-insan immünglobulini eklendi.
10.
30 dakika 20-25 Cº’de inkübe edildi.
11.
Sonra 2-5 dakika PBS ile yıkandı, 5-10 saniye distile su ile çalkalandıktan sonra
havada kurutuldu.
12.
Slaytların üzerine mounting medium konulup lamelle kapatıldı ve floresan
mikroskopunda 400X büyütmede hemen değerlendirildi.
13.
Ilımlıdan yoğun elma yeşili floresan veren preparatlar 2-4 pozitif olarak
değerlendirildi.
14.
Floresan var ama bulanık olanlar 1 pozitif olarak değerlendirildi.
15.
Hiç floresan yok ise negatif olarak değerlendirildi.
İstatistiksel analiz
Veriler yüzdelikler olarak gösterildi, karşılaştırmalarda ki-kare analizi yapıldı.
p değeri
< 0.05 olduğunda fark anlamlı kabul edildi.
24
BULGULAR
Edirne’den 13, Tekirdağ’dan 23, Kırklareli’den 80 kişi olmak üzere toplam 116 kene
ısırığı öyküsü olan kişiden alınmış kanların serumlarında A. phagocytophilum’a karşı
antikorlar araştırıldı. 29 kişide (%25) antikor pozitif bulunurken, 87 kişide (%75) antikor
negatifti. İllere göre dağılıma bakıldığında antikor pozitifliği oranı en fazla Edirne ili
kırsalında yaşayanların %30.77’sinde saptanmasına rağmen iller arasında seropozitiflik oranı
açısından istatiksel olarak fark bulunmadı (ki-kare=0.361, p=0.835) (Tablo 2).
Tablo 2. Antikor görülme frekansı ve illere göre dağılımı
İller
HGA IgG pozitif
HGA
IgG negatif
Toplam
N
%
N
%
N
%
Edirne
4
30.77
9
69.23
13
100
Tekirdağ
5
21.74
18
78.26
23
100
Kırklareli
20
25
60
75
80
100
Toplam 29 25
87 75
116
100
HGA IgG: Anaplasma phagocytophilum
immünglobulin G, (ki-kare=0.361, p=0.835)
Gönüllülerin 89’u erkek, 27’si kadındı. Çalışmamızda antikor pozitifliği en fazla
kadınlarda bulundu (%33.33) ancak cinsiyetler arasında istatistiksel olarak fark saptanmadı
(ki-kare=1.303, p=0.254) (Tablo 3).
25
Tablo 3. Antikor görülme frekansı ve cinsiyete göre dağılımı
Cinsiyet
HGA IgG pozitif
HGA IgG negatif
Toplam
N
%
N
%
N
%
Erkek
20
22.47
69
77.53
89
100
Kadın
9
33.33
18
66.67
27
100
Toplam 29 25 87 75
116
100
HGA IgG: Anaplasma phagocytophilum
immünglobulin G, (ki-kare=1.303, p=0.254).
Meslekler incelendiğinde, antikor pozitifliği en fazla ev hanımlarında görülmektedir
(%34.61). İkinci sırada çiftçilerde görülmektedir (%24.63). Ancak meslekler arasında
istatistiksel olarak fark bulunmadı (ki-kare=2.954, p=0.566) (Tablo 4).
Tablo 4. Antikor görülme frekansı ve mesleklere göre dağılımı
Meslekler
HGA IgG pozitif
HGA IgG negatif
Toplam
N
%
N
%
N
%
Çiftçi 17
24.63
52
75.37
69
100
Ev hanımı
9
34.61
17 65.39
26
100
Memur/öğrenci 1 10 9 90 10
100
işçi 2
20
8
80
10
100
İşsiz 0
0
1
100
1
100
Toplam 29
25
87
75
116
100
HGA IgG: Anaplasma phagocytophilum
immünglobulin G, (ki-kare=2.954, p=0.566)
Gönüllülerin medyan yaşı 43 (6-88) idi. Çalışmamızda antikor pozitifliğini enfazla 40-49
yaş arasındaki kişilerde bulundu (%40) (Tablo 5).
Antikor görülme frekansı köpek besleyenlerde %26.76, kedi besleyenlerde %33.33,
büyükbaş hayvan besleyenlerde %23.46, küçükbaş hayvan besleyenlerde %21.05, kümes
hayvanı besleyenlerde %23.68, at/eşek besleyenlerde %75, doğa uğraşı olanlarda
%24.72 bulundu. Köpek, kedi ve at/eşek besleyenlerde frekans yüksek bulunurken, büyükbaş
hayvan, küçükbaş hayvan, kümes hayvanı beslemeyenlerde ve doğa uğraşı olmayanlarda
frekans yüksek bulundu. At/eşek beslemek hariç hiçbir grupta istatistiksel fark bulunmadı.
(Tablo 6-12).