19
ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRME
AĢağıdaki cümlelerin baĢında boĢ bırakılan parantezlere, cümlelerde verilen
bilgiler doğru ise D, yanlıĢ ise Y yazınız.
1.
( ) Periferik sinir bloklarının anestezi açısından üstünlüğü; hızlı postoperatif
derlenme ve koruyucu havayolu reflekslerinin devamını sağlamasıdır.
2.
( ) Üst ekstremite periferik bloklarnda, brakial pleksus bloğu ve dijital sinir bloğu
uygulanır.
3.
( ) Siyatik sinir bloğu oluĢumunda anterior, posterior, litotomi yaklaĢımları
kullanılır.
4.
( ) Endotrakeal entübasyonda, zor veya acil entübasyon vakalarında intravenöz
enjeksiyon sinir bloğu uygulanır.
5.
( ) Rejyonel anestezi iĢlemleri sırasında oluĢabilen elektrik çarpmasına benzer
duyuların oluĢmasına, parasentez denir.
DEĞERLENDĠRME
Cevaplarınızı cevap anahtarıyla karĢılaĢtırınız. YanlıĢ cevap verdiğiniz ya da cevap
verirken tereddüt ettiğiniz sorularla ilgili konuları faaliyete geri dönerek tekrarlayınız.
Cevaplarınızın tümü doğru ise bir sonraki öğrenme faaliyetine geçiniz.
ÖLÇME VE DEĞERLENDĠRME
20
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–2
RĠVA uygulamalarında uygulama süresince dikkatli ve seri Ģekilde anestezi uzmanına
yardımcı olabileceksiniz.
Rejyonel Ġntravenöz Anestezi ve periferik blok uygulamalarında hasta hazırlığını
karĢılaĢtırınız. Bulduğunuz farklılıkları ve benzer yönleri arkadaĢlarınızla paylaĢınız.
2. REJYONAL ĠNTRAVENÖZ ANESTEZĠ
(RĠVA)
Rejyonel intravenöz anestezi (RĠVA), ilk kez 1908 yılında Alman cerrah Bier
tarafından uygulanmıĢ ve "Bier Blok" adıyla tanımlanmıĢtır.
RĠVA, sistemik arteriyel basıncın üzerinde bir basınçla turnike uygulanarak, sistemik
dolaĢımdan izole edilmiĢ bir ekstremitede, el sırtına yerleĢtirilmiĢ ince bir intravenöz
kanülden duyusal blok oluĢturacak kadar lokal anesteziğin damar içine verilmesiyle
oluĢturulan bir anestezi tekniğidir.
RĠVA‟nın bugün kullanılan tekniğe ulaĢmasında; çift turnike kullanan Adams ile
Esmarch bandajı ve pnömatik turnike kullanarak uygulamaya büyük kolaylık getiren
Holmes‟in katkıları büyük olmuĢtur.
RĠVA, üst ekstremite cerrahisi yapılacak hastalarda, uygulamanın kolay olması,
etkinin hızlı baĢlaması, hastanede kalma süresinin kısa olması gibi özelliklerinden dolayı
tercih edilen bir yöntemdir. Alt ekstremiteler için etkin ve pratik değildir.
2.1. RĠVA’nin Endikasyonları ve Kontrendikasyonları
Genellikle üst ekstremite ameliyatlarında tercih edilen RĠVA;
Ġnsizyon,
Drenaj,
Tümör rezeksiyonu,
Yabancı cisim çıkarılması,
Laserasyon onarımı,
Tendon operasyonları,
Sinoviektomi,
De Quervain tendiniti,
AMAÇ
ARAġTIRMA
ÖĞRENME FAALĠYETĠ–2
21
Trigger finger,
Kistik higroma,
Ön kol kırıklarında (colles kırığı)
Minör amputasyonlarında uygulanır.
RĠVA uygulaması sırasında istenmeyen kontrendikasyonlar oluĢabilir, bunları Ģu Ģekilde
sıralayabiliriz;
Lokal anestezik ilaçlara karĢı allerji varlığı,
Tromboflebit ve arteriyosklerotik damar hastalıkları,
Arteriyo-venöz fistül,
Kanama pıhtılaĢma bozuklukları,
Epilepsi,
Koopere olmayan hastalar,
Skleroderma,
Raynoud hastalığı,
Orak hücreli anemi,
Operasyon bölgesinde geniĢ yanık, laserasyon ve enfeksiyon,
Myastenia gravis gibi nöromüsküler hastalıklar, (lokal anestezik ajanlar az da
olsa nöromüsküler blok yaptıkları için)
Dekompanse kalp yetmezliği olanlar ve dijitalize hastalar, (lokal anestezik
ajanlar kalpte kinidin benzeri etki yaptıkları için)
DüĢkün ve malnütrisyonlu hastalar, (lokal anestezik toksititesi artacağı için)
Karaciğer fonksiyon bozukluğu olan hastalarda
Hastanın onay vermemesi durumunda uygulanmamalıdır.
2.2. RĠVA Avantajları ve Dezavantajları
RĠVA uygulamasının hasta açısından avantajlarını Ģu Ģekilde sıralayabiliriz;
Güvenli ve etkin oluĢu,
Kolay uygulanabilir olması,
Anestezinin hızlı baĢlaması ve sonlanması,
Komplikasyon ve mortalite insidansının düĢük olması,
Ambulatuar cerrahide hastaların, nadiren ağır sedasyon ve genel anestezi
gerektirmesi nedeniyle çok kısa sürede anestezi derlenme odasından
çıkarılabilmeleri ve taburcu edilebilmeleri,
Genel anesteziye oranla % 70–80 ekonomi sağlaması,
Lokal anestezik ajana bağlı herhangi bir santral etkinin hızla düzelmesi,
Ekstremitelerin acil cerrahisinde hastaların uyanık kalması, ağır sedasyon ve
genel anestezi gerektirmemesi, dolayısıyla aspirasyon riskinin minimal
olmasıdır.