N ə s I m I a d ı n a d I l ç İ L i k I n s t I t u t u



Yüklə 1,54 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/41
tarix08.07.2018
ölçüsü1,54 Mb.
#54554
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   41

 

 

28 



reference  veya ön gönderimli  [32]  bir  metin  kurucu  vasıta olarak  Garb  (Batı) kelimesi  kullanıl-

mıştır.  Söz  konusu  leksik  birim,  metnin  önceki  bendinde  ifade  edilen  düşünceye  ve  büyük  Türk 

milletine  zincir  vurmaya  kalkışan  çılgına  gönderme  yapan  art  gönderimli  ve  yer  aldığı  bendin 

sonraki mısralarında gösterilen tek dişli canavara göndermede bulunan ön gönderimli veya burada 

eş gönderimli bir metin kurucu vasıta olarak kullanmaktadır. Garb (Batı) anahtar kelimesi, somut 

bir coğrafî anlayışın yanı sıra, gelişmiş Avrupa ülkeleri zihniyeti ve bugün artık giderek küresel-

leşen  Amerika  popüler  medeniyeti  kavramlarını  bir  arada  metaforik  ifade  olarak  ihtiva  etmek-

tedir. Bu kelimenin ifade ettiği belirtilen olguların yanı sıra, zırhlı duvar, medeniyet, tek dişi kal-



mış  canavar  ifadeleri  ve  onların  bildirdiği  olgular  da  Türk  Milletinin  bağımsızlığına  karşıtlık 

gösteren özel metin kurucu işaretler yerine kullanılmaktadır:  

 

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım; 



Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! 

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. 

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. 

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar; 

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. 

Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, 

«Medeniyet» dediğin tek dişi kalmış canavar? 

 

Burada zırhlı duvar tamlamasıyla kalıplaşan metafor, Batının gelişmiş teknolojisini, topunu, 



tankını;  tek  dişi  kalmış  canavar  benzetme  ifadesi  ise  onun  medeniyetini  göstermektedir.  Ancak, 

Batı  veya tek  dişi  kalmış  canavar olarak da onun  medeniyeti,  her  ne kadar uluyarak  çabalasa da 

Türk  Milletinin  bağımsızlığını  ve  hürriyetini  bugün  de  engelleyemeyecektir.  Çünkü,  onun  iman 

dolu  göğsü  gibi  bir  serhaddi  ve  Türk  Dünyası  olarak  da  «Dilde,  Fikirde  ve  İşte  Birlik»  (İsmail 

Gaspıralı) gibi bir büyük ideali vardır. Bu bakımdan zırhlı duvar, medeniyet ve canavar kelimele-

riyle  ifade olunan çok  hareketli özel  metin kurucu  işaretler, iman kavramının önemini çok güçlü 

bir şekilde vurgulamaktadır.  

 

«Azerbaycan Cumhuriyeti Millî Marşı»nın Kavramlar Dünyası 



ve Özel Metin Kurucu İşaretleri 

 

1917  yılında  Çarlık  Rusya’sında  Bolşevik  Devrimi  oldu.  Bunun  sonucunda  bir  dünya  pro-



letaryası  şarkısı  olarak  okunan  «Enternasyonal»,  önce  Rusya’da,  akabinde  Sovyetler  Birliği’nde 

1918 yılından 1 Ocak 1944 yılına kadar Devlet Himni yerinde kullanıldı. 1944  yılında Sovyetler 

Birliği’nin yeni devlet himni kabul edildi. Bundan sonra Sovyetler Birliği  içerisinde yer alan her 

bir  özerk  Cumhuriyetin  de  kendine  mahsus  bir  himni  meydana  çıktı.  Bu  himnler  genel  içerik 

itibariyle  Sovyet  ideolojisini,  biçimlerine  göre  ise  belli  bir  ölçüde  söz  konusu  Cumhuriyetlerin 

bazı millî özellikleri ihtiva ediyordu. 1945 yılında Azerbaycan’ın sözde Devlet Himni yazıldı. Söz 

konusu himnin güftesi S.Vurgun’a ve S.Rüstem’e, bestesi Ü.Hacıbeyli’ye aitti. 1978 yılında Sovyet-

ler Birliği ve Azerbaycan’ın yeni Anayasa’sı kabul olundu. Bununla ilintili olarak «Azerbaycan Devlet 

Himni»’nin  güftesi  S.Vurgun,  S.Rüstem  ve  H.Ârif’e,  bestesi  Ü.

Hacıbeyli’ye

,  müzik  düzenlenmesi 

Niyazi’ye ait olan yeni bir metni hazırlandı [35. S.491–492].  

Azerbaycan  devletinin  bağımsızlık  döneminde,  1992  yılından  beri  kullanımda  olan  millî 

marşı, hem içerik, hem de biçim itibariyle birçok açıdan Türkiye Cumhuriyeti «İstiklâl Marşı» ile 

yakından  benzeşmektedir.  Söz  konusu  benzeşme,  bir  yandan  dönemin  mevcut  tarihî  ve  siyasî 

şartlarına,  öte  yandan  Mehmet  Âkif  Ersoy  ve  Ahmet  Cevat’ın  eserlerinde  algılanan  Türk-İslam 




 

 

29 



dünyasının  kavramlar  haritasına,  genel  bilişsel  düşünceye,  ortak  edebî  ve  lengüistik  paralellere 

dayanmaktadır.  Bu  bakımdan  her  iki  şairin  şiirlerindeki  İstiklâl,  Vatan  ve  Özgürlük  gibi 

kavramların  özel  metin  kurucu  işaretlerle  ifadesinde  ortaya  çıkan  çeşitli  edebî  paralelliklerin 

değerlendirilmesi  yararlı  olacaktır,  diye  düşünüyoruz.  Söz  gelimi,  vatan  kavramı  ve  onun  her 

şeyden üstün olan kutsallığı, yukarıda belirtilen her iki millî marşın metninde anlamları birbiriyle 

örtüşen  yakın  kelimelerin  ifade  ettiği  özel  metin  kurucu  işaretlerle  açıklanmaktadır.  Bununla  da 

millî marş türü şiire mahsus özgün bir edebî üsluptan ve kavramsal paralellikten söz edilebilmektedir. 

Söz gelimi: 

 

Bastığın yerleri «toprak» diyerek geçme, tanı!  



Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.  

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. 

Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. 

Minlərlə can qurban oldu,  

Sinən hərbə meydan oldu. 

Hüququndan keçən əsgər!  

Hərə bir qəhrəman oldu!

  

 



Yukarıda  Türkiye  ve  Azerbaycan  Cumhuriyetleri  millî  marşlarından  getirilen  parçalarda, 

vatan kavramına yönelik olarak kullanılan özel metin kurucu işaretler; toprak, kefensiz, şehit, ata 

ve  can,  sine,  asker,  kahraman  kelimeleriyle  ifade  olunmuştur.  Söz  konusu  özel  metin  kurucu 

işaretlerin  içeriğini  oluşturan  olgular  ve  onların  uygun  semiyosferdeki  hareketleri  ise,  somut 

detaylarıyla aşağıdaki gibi açıklanabilir: dil, gelenek ve görenekler, yaşam tazı, davranış biçimleri 

vb.  diğer  imgesel  etkenlerin  yanı  sıra,  toprak  da  vatanı  hem  imgesel  ve  simgesel,  hem  de 

metaforik  olarak  temsil  eden  ve  vatan  kavramının  içeriğini  oluşturan  ana  unsurlardan  biridir. 

Çünkü,  söz konusu kavramı oluşturan  diğer unsurların  semiyosferde  hareketli özel  metin  kurucu 

işaretler  yerindeki  kullanımlarının  serbest olarak seçilebilmesi  için öncelikle  belli  başlı  bir  vatan 

toprağının ve ona  işaret eden semiyotik göstergenin olması şarttır. Türkdilli coğrafyada tarih bo-

yunca  bağımsızlık  mücadelelerinin  gerçekleştiği  topraklar,  vatan  kavramıyla  ilgili  olarak  hem 

İslam öncesi, hem de sonrası yazılı ve sözlü Türk edebiyatında özel bir metin kurucu işaret olarak 

işlenmiştir.  Bunların  özel  metin  kurucu  işaretler  olarak  kullanımı,  her  şeyden  önce  büyük 

Bozkır’da  yer  alan  Türk  topraklarının  her  zamanki  hareketliliğiyle  bağlantılı  olmuştur.  Bu 

hareketlilik  ise,  toprakların  altında  binlerce  kefensiz  yatan  ve  söz  konusu  şiirde  de  özel  metin 

kurucu  işaretler  olarak  kullanılan  şehit,  bütünlükte  ata  ve  cennet  vatan  olgularıyla  bağlantılıdır. 

«Azerbaycan millî marşı»nda ise, toprak veya vatan toprağı yerine, söz konusu anlamı çağrıştıran sine 

metaforu  özel  metin  kurucu  işaret  olarak  kullanılmıştır.  Söz  konusu  millî  marşta  metaforik  olarak 

kullanılan can kelimesiyle şehitasker ve kahraman kelimeleriyle ise vatan toprakları uğruna mücadele 

eden gazilere işaret edilmektedir.  

«Azerbaycan  Millî  Marşı»’nın  üst  kavramlar  dünyası,  genellikle  Azerbaycan//Vatan,  İstiklâl  ve 



Özgürlük’  ölçütleriyle  belirlenebilmektedir.  Söz  konusu  ölçütler,  şiirin  bentlerinde  bayrak,  kahraman, 

can,  sine,  harp,  kan,  asker,  gençler,  hukuk//hak,  gülistan,  namus  imgesel  olguları  veya  özel  metin 

kurucu işaretlerle temel üst kavramlar olarak kavramsallaştırılmıştır.  



 

«Özbekistan Cumhuriyeti Millî Marşı»’nın Kavramlar Dünyası 

ve Özel Metin Kurucu İşaretleri 

 



Yüklə 1,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə