Nilüfer COŞKUN
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
79
kesinlikle karıştırılamayacağı…” ifadesi kavramsal olarak belirsizlik
içermekte; aynı şekilde Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen
ve devletin temel niteliklerini tanımlayan ilk üç maddesindeki “Atatürk
milliyetçiliği, hukuk devleti, insan haklarına saygılı devlet, demokratik
devlet, sosyal devlet, milli dayanışma, toplumun huzuru …” gibi ifadeler
de yoğun belirsizlik içermekte ve / veya kolaylıkla değişik şekillerde
tanımlanmaya müsait halde bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesi, anayasada kavram olarak açıklanmaya ve
sınırlarının
belirlenmesine
ihtiyaç
duyan
ilke
ve
kuralları
anlamlandırırken müdahaleci tavır içinde Cumhuriyetin temel değerleri
doğrultusunda yorumu, kendine yol haritası olarak belirlemiştir. Nitekim
Anayasa Mahkemesi 1970 yılında verdiği kararda, Anayasa’nın 2.
maddesinde sayılan Cumhuriyetin niteliklerini, Cumhuriyet ilkesine dâhil
etmiş ve Cumhuriyet sözcüğü ile ifadeden kastın bir devlet sistemi,
Cumhuriyet rejimi olduğunu savunarak anayasa değişikliklerini hem şekil
ve hem de esas yönden denetleme yetkisini kendinde görmüştür.
85
Yine
aynı şekilde Anayasa Mahkemesi, kararlarında 1971 Anayasa değişikliği
ile getirilen sadece şekil açısından denetim sınırlılığına rağmen,
Anayasa’nın 2. maddesinde sayılan niteliklere aykırı anayasa
değişikliğini şekil açısından denetim kapsamına almıştır.
86
Anayasa Mahkemesi’nin siyasi parti kapatma konusunda da
benzer bir tavır içinde olduğu söylenebilir. Anayasa’nın 68. maddesinin
2. fıkrasına göre; “Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez
unsurlarıdır.” Demokratikliğin kurucu unsurlarından olan ve anayasa ile
varlıkları güvence altına alınmış siyasi partilerin, Anayasa Mahkemesi
tarafından birtakım değerler uğruna veya ideolojik kaygılar çerçevesinde
mi, yoksa demokratik devlet kazanımını korumak adına mı kapatılma ile
85
AMK. E. 1970/1, K. 1970/31, T. 16.06.1970, www.anayasa.gov.tr, erişim
tarihi 14.03.2017. 1982 Anayasası’nın 148. maddesinde bu denetim, şekil
denetimi kapsamında sadece teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle
görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları çerçevesine
indirgenmiştir.
86
AMK E. 1973/19, K. 1975/87, T. 15.04.1975, E. 1976/38, K. 1976/46, T.
12.10.1976, E. 1976/43, K. 1977/4, T. 27.01.1977, www.anayasa.gov.tr,
erişim tarihi 14.03.2017.
Resmi İdeoloji ve Yargısal Aktivizm
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
80
yüzleştikleri hususu önem taşımaktadır.
87
Bu durumu, bu tür davalarda
atıf yaptığı ve demokrasi ile aynı düzlemde aldığı Atatürk ilke ve
inkılaplarına verdiği önem ile görmek mümkündür. Nitekim bunu Refah
Partisi kararında olduğu gibi çeşitli kararlarında görmek mümkündür.
88
Anayasa koyucu Türkiye devletini tarafsız bir aygıt olarak değil,
fakat belli bir ideolojiye göre işleyecek bir kurum olarak tasarlamıştır.
89
Resmi ideolojinin birçok unsuru bulunmakla birlikte, esasen Anayasa’nın
başlangıç kısmında ifade edilen “Atatürk milliyetçiliği, inkılap ve
ilkeleri” anayasaya hâkim düşünceyi yansıtmaktadır. Bu ilkelerden de
laiklik ilkesinin özel bir yeri bulunmaktadır.
90
Anayasa Mahkemesi bu
ilkeyi ve bu ilkenin adeta ilkeler arasındaki hiyerarşik sıralamasındaki
yerini kararlarında şöyle açıklamıştır
91
: “Lâiklik, ortaçağ dogmatizmini
87
Siyasi partilerin, ancak Anayasa’nın 69. maddesinde belirtilen sınırlı
sayıdaki nedenlerle kapatılmaları mümkündür. Buna göre bir siyasi parti şu
üç sebeple kapatılabilmektedir:
• Bir siyasal partinin tüzüğü ve programının 68. maddenin 4. fıkrası
hükümlerine aykırı bulunması (m. 69/5)
• Bir siyasal partinin 68. maddenin 4. fıkrası hükümlerine aykırı
eylemlerin işlendiği bir odak haline gelmesi (m. 69/6),
• Bir siyasal partinin yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve
Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alması
(m. 69/10).
Aykırı tüzük veya program veya aykırı hareket edilmesi halinde
kapatma nedeni oluşturacak olan Anayasa’nın 68. maddesinin 4. fıkrası ise
şöyledir: "Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin
bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına,
eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik
Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya
herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç
işlenmesini teşvik edemez."
88
Refah partisinin laiklik gerekçesiyle kapatılması ile ilgili karar için bkz.
AMK, E. 1997/1, K. 1998/1, T. 16.01.1998, www.anayasa.gov.tr; erişim
tarihi 14.03.2017.
89
Erdoğan, Anayasa Hukuku, s. 175.
90
Nitekim siyasi parti kapatma davalarında ve önceden verilen türban
kararlarında hukuk mantığının değil, ideolojik reflekslerin baskın olduğunu
ve laikliğin en yüce ilke farz edildiğini görmek mümkündür. Erdoğan,
Anayasa Hukuku, s. 175.
91
Laiklik temelli siyasi parti kapatmaları hakkındaki kararlar için bkz. E.
1971/1, K. 1971/1, T. 20.05. 1971; E. 1983/2, K. 1983/2, T. 25.10.1983; E.
Nilüfer COŞKUN
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
81
yıkarak aklın öncülüğü, bilimin aydınlığı ile gelişen özgürlük ve
demokrasi anlayışını, uluslaşmanın, bağımsızlığın, ulusal egemenliğin ve
insanlık idealinin temeli kılan bir uygar yaşam biçimidir. … Demokrasiye
geçişin de aracı olan lâiklik, Türkiye’nin yaşam felsefesidir.”,
“özgürlüklere kıydırılamayacak kadar önemi haiz en üstün anayasal
ilkedir”.
92
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlarda ölçüt olarak aldığı ilkeler
zaman zaman anayasanın liberal-demokratik olma özelliği ile
bağdaşmadığı
için
eleştiriye
maruz
kalmaktadır.
Mahkemenin,
kuruluşundan
93
itibaren verdiği kararlarda politik alanın sınırları katı bir
şekilde resmi ideoloji tarafından belirlenmiştir.
94
Bu bağlamda mahkeme
kendini evrensel hukuku gerçekleştirmekle görevli değil, Cumhuriyeti /
Devleti korumakla birinci dereceden vazifeli addetmiştir.
95
Nitekim
mahkeme temel ve siyasi haklara ilişkin kararlarda ihtiyatlı ve aşırı
sınırlayıcı tutum sergilemiştir.
96
Bu tutumunun sonucu anayasa yargısının
1997/1, K. 1998/1, T. 16.01.1998; E. 1999/2, K. 2001/2, T. 22.06.2001; E.
1993/1, K. 1993/2, T. 23.11.1993, www.anayasa.gov.tr, erişim tarihi
14.03.2017.
92
Türban yasağı hakkındaki bu karar için bkz. AMK E. 1989/1, K. 1989/12, T.
7.3.1989, Işık, s. 374. Dolayısıyla demokrasi ilkesi, laiklikle birlikte ele
alınarak sınırlı ve dar biçimde yorumlanmaktadır. Bkz. Turhan, s. 390.
93
Ülkemizde anayasa yargısı düşüncesinin benimsenmesi 1924 Anayasası’nın
bulunduğu dönemde Anayasa’daki kural boşluğunun siyasal amaçlarla
kötüye
kullanılması
sonucu,
Anayasa’ya
aykırı
birçok
yasanın
mahkemelerce uygulanmasına tepki olarak ve sonuçta bir ihtiyaç olarak
1961 Anayasası ile gerçekleşmiştir. Bkz. Gören, s. 274.
94
Laikliğin mahkeme kararlarındaki totaliter yorumunda, kurucu askerin dine
bakış açısı ve sonradan yetişen aydınların pozitivist felsefeyi benimsemesi,
Atatürk milliyetçiliğinin katı yorumunda geçmişinde sürekli toprak
kaybeden bir neslin bu konudaki korkusu etkin rol almıştır ve bu da
mahkemenin laikliği demokrasiye ve özgürlüğe tercih etmesine ve üst
kimlik olarak Türklüğü ihdas etmesine neden olmuştur. Bkz. Işık, s. 415.
95
Işık, s. 414.
96
Demokrasinin ve özgürlüklerin belki de önceden olmadığı kadar çok
vurgulandığı, evrensel nitelikte olan bu terimlerin resmi ideolojiden ari
olarak değerlendirilmesi gerektiği anlamının çıkarıldığı tek dava, Ak
Parti’nin kapatılması ile ilgili davadır. Nitekim dava son çare olarak görülen
siyasi partinin kapatılması yaptırımı ile değil, hazine yardımından mahrum
bırakılma yaptırımının uygulanması kararı ile sonlanmıştır. Bkz. AMK E.
Resmi İdeoloji ve Yargısal Aktivizm
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
82
demokratik
meşruiyetinin
sorgulanmasına,
yargısal
aktivizm
tartışmalarıdır. Devleti resmi ideoloji çevresinde tutmaya çalışmanın
97
ve
resmi ideoloji yönünde mahkeme kararları Türkiye’de haklar bakımından
ağır olmuş ve şuna yol açmıştır: Vesayetçi siyasi sistemin hâkimiyeti.
98
Türk Anayasa Mahkemesi’nin aktivizmi diğer ülkelerdeki
emsallerinin aktivizminden negatif anlamda daha özel bir yere
konumlandırılmış durumdadır. Başka deyişle olumsuz aktivizm Anayasa
Mahkemesi kararlarına hâkimdir. Çünkü mahkeme temel ve siyasi
kararlarında aşırı derecede ihtiyatlı ve muhafazakâr bir tutum sergilemiş
ve üniter, milli ve laik olarak tanımlanabilecek Cumhuriyetin temel
değerlerine özgürlüklerle birlikte anabilecek kadar özel bir önem
atfetmiştir.
99
Dolayısıyla Türk Anayasa Mahkemesi’nin aktivizmi temel
hakların korunması yolunda bir aktivizm değil, devletin temel değerlerini
ve çıkarlarını korumaya yönelik müdahaleci bir aktivizmdir
IV. SONUÇ
Anayasa, ölçüsü tartışılmaya açık olmakla birlikte diğer hukuk
dallarına oranla yapısı gereği daha genel, geniş ve belirsiz ilke ve
kurallardan oluşmaktadır. Bu durum özellikle anayasadaki temel hak ve
özgürlüklerle ilgili düzenlemelerde ortaya çıkmaktadır. Anayasa’nın bu
özelliği ona bir yandan genel yapısını bozmayacak şekilde küçük
değişiklikler yapma imkânı sağlayarak esnek olma özelliği vermekte,
diğer yandan yargısal denetim gündeme geldiğinde anayasa yargısına
yorum kalitesini maksimize etme imkânı tanımaktadır.
Anayasacılık
hareketleri
ile
ortaya
çıkan
iktidarın
sınırlandırılması düşüncesi ve daha sonraları benimsenen temel hak ve
hürriyetlerin korunmasının zorunluluğu anlayışı; anayasa yargısına
2008/1, K. 2008/2, T. 30.7.2008, www.anayasa.gov.tr, erişim tarihi
14.03.2017.
97
Turhan, devleti resmi ideoloji etrafında tutmaya çalışanları sert şekilde şöyle
eleştirmektedir. “Devlet ideolojisi temelinde bu ilkeleri savunanlar bu
kavramlar etrafında kamplaşmalar yaratmakta, farklılıkları, eleştirileri rejim
düşmanlığıyla özdeşleştirerek siyasette rejim tartışmalarını ortaya
çıkarmaktadır.” Bkz. Turhan, s. 391.
98
Işık, s. 414-417.
99
Özbudun,
Türk Anayasa Mahkemesinin Yargısal Aktivizmi ve Siyasi
Elitlerin Tepkisi, s. 264.
Nilüfer COŞKUN
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
83
anayasada yer alan ilke ve kuralların tercümesi şeklinde bir görev veya
birtakım endişeler ve beklentilerle siyasete yön verme görevi
yüklememekte, aksine etki ve sonuçları bakımdan siyasi niteliğe haiz olsa
da siyasal konular dâhil tüm konularda hak temelli, otoriteryenlikten uzak
anlamlandırmalar yapması konusunda zemin oluşturmaktadır. Başka
deyişle, yargısal denetimle görevli mahkemenin yorum yetkisini,
anayasada bulunan resmi söylem doğrultusunda birtakım evrensel
değerler üzerine inşa etmesi, onu tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde
‘siyasi bir mahkeme’ olma tehlikesinden uzaklaştırır; yargısal aktivizm
uygulamalarının minimuma indirgendiği ideal anayasalı devlet savına
tedricen yakınlaştırır.
Yargısal denetimde olması gereken, anayasa yargıcının devlet
gücünün dengelenmesi ve sınırlandırılması için anayasada yer alan ve
geniş ve belirsiz ilke ve kuralların yorumu yoluyla serbest bırakılan
hareket alanında, demokrasinin, hak ve adaletin gerektirdiği şekilde
anlamlandırmalar yapmasıdır. Yargısal denetimle görevli mahkemenin
belki de ilk, tek ve en önemli işlevi, bireysel hak ve özgürlüklerin
korunması misyonunu üstlenmiş olması gerekliliğidir. Böylece bu işlev,
hukuk devletinin gelişiminde önemli bir adım olacaktır. Bu husus,
Türkiye örneğinde farlılık arz etmektedir. Nedeni ise, Türkiye’de
Anayasa Mahkemesi’nin, bazı hususlarda sözü edilen değer ve ilkeler
yerine devletin kuruluş dönemine dayanan birtakım ilkeleri tercih
yönünde desteklemesidir. Başka deyişle, Anayasa Mahkemesi ilke ve
kuralları yorum işlevini diğer demokratik ülkelerdeki uygulamaların
aksine, Cumhuriyet’in nitelikleri olarak kapsama aldığı birtakım
vesayetçi değerler dizisi lehine kullanmış, demokrasinin ve bireysel hak
ve özgürlüklerin Cumhuriyetin korunması adına ihlal edilebileceğini
çeşitli kararları yoluyla göstermiştir. Mahkemenin bu yorum anlayışını,
özellikle parti kapatma davalarında sergilediği tutum üzerinden sık sık
görmek mümkündür. Fakat mahkemenin halkın önemli bir kesiminden oy
alan ve iktidarda olan AK Parti ile ilgili kararını istisna tutmakta fayda
vardır. Çünkü mahkeme, kararının verilmesinde önceliği laiklik yerine
demokrasi olarak belirlemiş; günümüz demokrasilerinin partiler
demokrasisi olarak adlandırılmasından mütevellit siyasi partilerin
varlıklarının sürdürülmesinin esas alınması gerektiğine, kapatma
yaptırımının son başvurulacak çare olduğuna karar vermiştir. Bu kararın
verilmesinde, gerekçede belirtilen siyasi partinin serbest şekilde
örgütlenmesinin ve parti özgürlüğüne kayıtsız önem vermenin mi,
partinin oy oranının yüksekliğinin mi etkili olduğu tartışmaya açık bir
konudur.
Resmi İdeoloji ve Yargısal Aktivizm
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
84
1982 Anayasası kapsam, anlam, sınır ve amaç bakımından
muğlak düzenlemeler içermektedir. Anayasa’nın önsöz kısmında ve
başlangıç hükümlerinde kendini gösteren bu düzenlemeler, birtakım
ideolojik kaygılarla yargısal denetim yapılması durumunda olumsuz bir
aktivist tutum oluşturma tehlikesine yol açar. Nitekim Anayasa
Mahkemesi de, bu düzenlemelerde geçen özellikle laiklik ve
milliyetçilikten
doğan bölünmez bütünlük ilkesini
kararlarında
vurgulayarak ve demokrasiyi sürekli bu ilkelerle birlikte değerlendirerek
devletçi yapıyı kuvvetle somutlaştırmış ve genel siyasi ideolojisini
yansıtmıştır. Bu durum da Türkiye’de liberal bir hukuk anlayışı ve hak
temelli bir resmi ideoloji anlayışı hâkim olana kadar; anayasanın
anlamlandırılması, siyasal çatışma ortamının mevcudiyeti, Anayasa
Mahkemesi’nin
demokratik
meşruluğu
ve
yargısal
aktivizm
tartışmalarının şiddetlenerek devam etmesi demektir.
Nilüfer COŞKUN
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
85
KAYNAKÇA
ALTHUSSER, Louis (Çeviren: Alp Tümertekin): İdeoloji ve Devletin
İdeolojik Aygıtları, İthaki Yayınları, 3. Basım, İstanbul 2008.
BOWLS Samuel / GINTIS Herbert (Çeviren: Osman Akınhay):
Demokrasi ve Kapitalizm, Ayrıntı Yayınları, 1. Basım, İstanbul
1999.
COŞGUN,
Uygar:
Dünden
Bugüne
Anayasacılık,
www.ankarabarosu.org.tr, erişim tarihi 14.03.2017.
EAGLETON, Terry (Çeviren: Mutallip Özcan): İdeoloji, Ayrıntı
yayınları, 2. Baskı, İstanbul 2005.
ERDOĞAN, Mustafa: Anayasa Hukuku, Orion Yayınları, 7. Baskı,
Ankara 2011.
ERDOĞAN, Mustafa: Henry Roussillon’un Fransız Ana Konseyi:
Tehlikeler Dönemi Başlıklı Tebliğinin Yorumu, Uluslararası
Anayasa Hukuku Kurultayı, 9-13 Ocak 2001, Ankara, s. 844-851.
GÖREN, Zafer: Anayasa Hukuku, Yetkin Basımevi, 2. Baskı, Ankara
2011.
GÖZLER, Kemal: Anayasa Yargısının Meşruluğu Sorunu, AÜSBF
Dergisi, C. 61, S. 3, Y. 2006, s. 131-165.
HAKYEMEZ, Yusuf Şevki: Anayasa Mahkemesinin Yargısal Aktivizmi
ve İnsan Hakları Anlayışı, Yetkin Yayımcılık, 1. Baskı, Ankara
2009.
HEYWOOD, Andrew: Siyaset, Adres Yayınları, 9. Baskı, Ankara 2013.
IŞIK, Hüseyin Murat: Anayasa Mahkemesi Kararlarında Devletin Resmi
İdeolojisi, Adalet Yayınevi Ankara 2012.
MANHEİM, Karl (Çeviren: Mehmet Okyayuz): İdeoloji ve Ütopya, Epos
Yayınları, Ankara 2002
MARDİN, Şerif: Din ve İdeoloji, İletişim Yayınları, 12. Baskı, İstanbul
2003.
MARSHALL, Gordon (Çeviren: Osman Akınhay / Derya Kömürcü):
Sosyoloji Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yayınları, Ankara 1999.
ODER, Bertil Emrah: AB’de Anayasa ve Anayasacılık, Anahtar
Yayıncılık, 1. Baskı, İstanbul 2004.
Resmi İdeoloji ve Yargısal Aktivizm
DÜHFD, Cilt: 22, Sayı: 36, Yıl: 2017, s. 59-86
86
ÖZBUDUN, Ergun: Dünyada Anayasacılık Hareketleri ve Türkiye,
Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı, 9-13 Ocak 2001, s. 38-
44.
ÖZBUDUN, Ergun: Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınları, 7. Baskı,
Ankara 2002.
ÖZBUDUN, Ergun: Türk Anayasa Mahkemesinin Yargısal Aktivizmi ve
Siyasi Elitlerin Tepkisi, AÜSBF Dergisi, C. 62, S. 3, Y. 2007, s.
257-268.
ROUSSILLON, Henry: Fransız Ana Konseyi: Tehlikeler Dönemi,
Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı, 9-13 Ocak 2001,
Ankara, s. 821-844.
SANDER, Oral: Siyasi Tarih İlk çağlardan 1918’e, İmge Kitabevi, 16.
Baskı, Ankara 2007
TEZİÇ, Erdoğan: Anayasa Hukuku (Genel İlkeler), Beta Yayınları, 17.
Bası, İstanbul 2014.
TURHAN, Mehmet: Anayasanın Hak Temelli Yorumu ve Anayasa
Yargısı, AÜSBF Dergisi, C. 62, S. 3, Y. 2007, s. 379-404.
www.anayasa.gov.tr, erişim tarihi 14.03.2017.
www.wikipedia.org, erişim tarihi 14.03.2017.
YAYLA, Atilla: Anayasa ve Devletin Sınırlandırılması, Liberal Düşünce
Dergisi, Sayı 66, Y. 2012, s. 9-11.
YAYLA, Atilla: Anayasacılık, Anayasal Demokrasi ve İdeolojiler,
Liberal Düşünce Dergisi, Sayı 66, Y. 2012, s. 13-22.
Dostları ilə paylaş: |