Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə100/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   120

BARDA:_ŞİDDET_BAĞLAMINDA_BARIN_İÇİ_VE_DIŞI_Senem_A._Duruel_Erkılıç_*_-_Hakan_Erkılıç_*__ÖZET'>BARDA: ŞİDDET BAĞLAMINDA BARIN İÇİ VE DIŞI
Senem A. Duruel Erkılıç
*
- Hakan Erkılıç
*
ÖZET
Bu çalışmada Barda, sinemasal anlatım özellikleri ve yapısı açısından incelenerek bu yapının
‘şiddet’, ‘adalet’, ‘hukuk’, ‘öteki’ kavramlarını anlamlandırmadaki etkisi tartışılmıştır. Film, za-
man kullanımı, oyun kavramını hem içeriğe taşıması hem de oyunlu bir yapı oluşturması, dikiş
(sutur) ile bu oyunlu yapıyı tamamlaması, seyircinin özdeşleşmesinin ötesine geçen ve duygudaş-
lıkta temellenen katılımını sağlaması, geleneksel anlatı içinde çağdaş anlatı özelliklerini taşıması
gibi gerek içeriksel gerekse sinematografik kodlar üzerinden değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Filmin bu yapısal özellikleriyle seyirciyi, adalet ve hukuk kavramları karşısında ikilemde bıraka-
rak tartıştırdığı öne sürülmüştür. Bu anlamda filmin seyirci açısından da şiddeti üretenlerle ya-
kından bir rastlaşma/yüzleşme sağladığı düşüncesi üzerinde durulmuştur. Mekânsal bağlamda
şiddet, oyun-şiddet ikiliği, erkeklik kavramı bağlamında şiddet öğesinin ortaya çıkışı konuları
incelenmiştir.
Anahtar sözcükler: Barda, şiddet, erkeklik, adalet, hukuk, öteki
BARDA: IN THE CONTEXT OF VIOLENCE INSIDE AND OUTSIDE OF THE BAR
ABSTRACT
In this study Barda is examined from the point of view of its narrative structure. This structure’s
effect on interpreting the concepts of ‘violence’, ‘justice’, ‘law’, ‘the other’ are discussed. The
movie is evaluated in terms of using cinematic time, both carrying the concept of game to its con-
tent and forming a playful structure; completing this playful structure by sutur; providing partici-
pation of spectator in the basis of empathy which is beyond identification; and holding specifica-
tions of contemporary narrative style in a traditional form. With these structural characteristics, it
is suggested that Barda puts the audience into a dilemma on the concepts of justice and law, while
motivating the spectator to think on them. In this sense the movie causes the audience to encoun-
ter/face with the producers of violence. The following topics as violence in the context of space,
game-violence duality, the emergence of violence in the concept of masculinity are examined.
Keywords: Barda, violence, masculinity, justice, law, the other.
*
 Yrd. Doç., Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesi
GİRİŞ
Serdar Akar’ın yönettiği Barda (2006) adlı
film, gerçek bir olaydan yola çıkan senaryosu
ile şiddet, hukuk, adalet kavramları hakkında
seyirciyi yeniden düşünmeye çağırırken, sine-
ma-şiddet (medya-şiddet) ilişkisi üzerine var
olan tartışmaları da tekrar gündeme getirir.
Şiddetin (1) toplumda yaygınlaşması tartışma-
larında, kitle iletişim araçlarının -özellikle
televizyon ve sinema gibi görsel medyanın-
etkilerinin güçlü olduğu, insanların içlerindeki
şiddet dürtülerini açığa çıkarttığı ve hatta suç
işlemeye teşvik ettiği görüşü yaygındır (2).
Filmlerdeki olumlu kahramanların elindeki
silahla, adaleti sağlamak için peşine düştüğü
kötüleri yok etmesinin, çocuklar üzerindeki
etkileri tartışılmış; çocuklarda, şiddetin iyi
insanlar tarafından da uygulanabildiği algısını
oluşturan medya içeriklerinin sunulduğu görü-
şü üzerinde durulmuştur. Uzun bir dönem ise
şiddetin fantazya kurgulaması içinde gösteri-
minin, arınma (catharsis) sağlayacağı savunul-
muştur. Bir başka görüş ise medya içeriklerin-
deki şiddetin bireyler üzerindeki etkilerinin
klinik deneylerle ölçülemediği yönündedir (3).
Bu çalışmada ele alınan Barda, bir taraftan
şiddeti tekrar üreten medyanın bir parçası ola-
rak eleştirilmiş (bunda yönetmenin filmografi-
sinde yer alan bir başka film (4) de etkili ol-
muştur), diğer taraftan da metropolde büyüyen
küresel ve yerel şiddetin bir uyaranı olarak
dikkate değer bulunmuştur. Özellikle son dö-


Selçuk İletişim, 5, 3, 2008
206
nem Türk sinemasındaki ve televizyon dizile-
rindeki film kişilerinin, şiddete başvurmalarına
gerekçe olarak hak, hukuk ve adaletin sağlan-
masının gösterilmesi, şovenizmle süslü bireysel
kahramanlık hikâyelerinin şiddetle bağlantılı
bir biçimde sunulması, şiddet-adalet kavramları
ve bunların ilişkisine odaklanılmasını gerek-
tirmiştir.
Barda’yı değerlendirmeye alan az sayıdaki
eleştirel makalede dikkat çeken olgu, yönetme-
nin filmografisinde yer alan Kurtlar Vadisi Irak
ile Gemide gibi filmlerin farklı bağlamlardaki
yükünün, Serdar Akar’ın son filmine de taşın-
masıdır. Herkesin kendi adalet anlayışını em-
poze ettiği “derin devlet” hikâyeleriyle örülü
Kurtlar Vadisi Irak ile Barda’daki adalet arayı-
şının ilişkilendirilmesi, önceki filmin oluştur-
duğu ezber üzerinden yapılmakta ve Barda’nın
nesnel bir biçimde değerlendirilmesinin önüne
geçmektedir.
Bu çalışmada, Barda, sinemasal anlatım özel-
likleri ve yapısı açısından incelenecek; bu ya-
pının, ‘şiddet’, ‘adalet’, ‘hukuk’, ‘öteki’ kav-
ramlarını anlamlandırmadaki etkisi üzerinde
durulacaktır. Filmin büyük bölümünün geçtiği
Vesika Bar’daki mini-futbol sahasından hare-
ketle, oyun ve şiddet (futbol ve şiddet) ilişkisi
kurularak, Serdar Akar filmlerinde başat bir
öğe olan “erkeklik” olgusuna odaklanılacaktır.
Son dönem Türk sinemasında belirgin biçimde
bir “şiddet mekânı” olarak sunulan metropole,
Barda’nın bakışı üzerinde durulacak, sokaklar-
dan iç mekânlara taşınan şiddet tartışılmaya
çalışılacaktır.
Film çözümlemeleri içerdikleri, öyküledikleri
ve anlatı yapıları üzerinden yapılır. Barda ise
gösterdiklerinin yanı sıra göstermedikleri,
anlatmadıkları üzerinden de tartışılmaya açık-
tır. Bu nedenle filmin anlatı yapısını incelemek
gerekir. Bunun için film, metin çözümlemesi
yöntemiyle değerlendirilecektir.
1. FİLMİN YAPISI
Barda, seyirci açısından izlenmesi kolay olma-
yan filmlerdendir. Konusu kısaca şöyledir:
Nail,  Nil,  TGG  Güven,  Sevgi,  Aynur,  Aliş,
Pelin ve Cenk, yaşları 18 ile 25 arasında deği-
şen ve genç çiftlerden oluşan bir arkadaş gru-
budur. Orta ve orta-üstü sınıftan bu gençler,
cinselliği keşfettikleri, kürtaj yaptırmak ve
evlenmek arasında ikilem yaşadıkları, gençlik
problemlerini çözümlemeye çalıştıkları bir
süreçtedirler. Bir gece yarısı, arkadaşlarının
işlettiği ‘Vesika’ adlı barda son biralarını içip
eve dönecekken içeri giren yaşları 20 ile 45
arasında değişen egzozcu Selim, hap satıcısı
Patlak, mahalle dönercisi Kırkbeş, Selim’in
memleketten gelmiş amcaoğlu Nasır ve çaylak
Çırak’tan oluşan beş kişilik bir grup tarafından
silahla alıkonulurlar. Elleri, ayakları, ağızları
bağlanan gençler sabaha kadar dayak, işkence
ve tecavüze maruz kalır. Nail bacağından vuru-
lur. Bar işletmecisi Barbo ile gençlerden TGG
Güven öldürülür. Gençlere şiddet uygulayan
Selim ve arkadaşları mahkemede yargılanır.
Savcı, onlara verilen cezadan vicdanen tatmin
olmaz ve bir hukuk adamı olmasına rağmen
hukuk dışı yollara başvurarak hapishanedeki
bir başka gruba suçluları öldürtür. Filmde şid-
det olayları ve şiddeti uygulayanların yargılan-
dığı hukuk süreci, iç içe anlatılır.
Filmin ele aldığı kavramları tartışmadan önce
film anlatısının, bu sorunları nasıl sunduğuna
bakmakta yarar vardır. Filmde, şiddet ve adalet
kavramına bakışın izlerini, anlatının kurgulanı-
şı, zaman öğesiyle oynanması, açı- karşı açı
kullanımı vb. öğeler üzerinden sürmek müm-
kündür. Günümüz sinemasında ayrımlar bula-
nıklaşırken, sinemasal yaklaşımlar arasındaki
etkileşimler ön plana çıkmaktadır. Geleneksel
anlatı filmleri, çağdaş anlatıdan beslenebilmek-
te, özellikle bağımsız sinema olarak tanımlanan
yapımlar, ele aldıkları konu, anlatı yapısı ve
sinematografik kodları kullanımları ile bu etki-
leşimin örneklerini vermektedirler (5). Barda,
anlatı yapısı ve konuyu provokatif işleyiz tarzı
ile bu yaklaşımdan beslenerek şiddet olgusunu
tartışmaya açmaktadır. “Geleneksel anlatı
filmi, adaletin gerçekleşip gerçekleşmediği gibi
somut bir sorunu tartışır. Örneğin bir polisiye
filmde suçlu yakalanır ve cezasını bulur. Böy-
lece adalet gerçekleşmiş olur. Oysa çağdaş
anlatı filmi ‘adalet’ kavramını tartışır. Polisiye
filmdeki suçlu kime, neye göre suçludur, suç
nedir, vb. gibi soyut sorunları işleyen çağdaş
film anlatısının bilinen anlamda bir ‘son’u da
yoktur. Filmde geliştirilen izleğin çözümü su-
nulmaz izleyiciye. Soyut sorunlar görüntü ve
onu destekleyen konuşmalarla sunulur. (…)
Soyut sorunlar işlenirken anlatı parçalanır,
zaman ve uzam bölünür, olay niteliği olmayan


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   96   97   98   99   100   101   102   103   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə