Sovyet tarih yazimi ve kazakistan tariHİNİn meseleleri



Yüklə 4,04 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə83/88
tarix06.05.2018
ölçüsü4,04 Kb.
#42953
növüYazi
1   ...   80   81   82   83   84   85   86   87   88

KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
195
hareketin fikir dünyasında merkezi yer tutan “Bulgarcılık” düşüncesi 
de sosyal ütopyanın ifadesi olarak yorumlanmaktadır. “Veysiciler” 
hareketi Nakşibendi tarikatı mensubu Bahaddin Veysi’nin (1804-1893) 
öğretisine dayanarak ortaya çıkar ve Kazan, Orenburg vb. vilayetlerde 
özellikle köylerde ve kentli alt tabakalar arasında yaygınlaşır. Müs-
lüman cemaatinin mevcut durumundan memnun olmayan Veysiciler, 
Müslüman din adamlarının II. Yekaterina döneminden beri Rus devletinin 
görevlileri olarak hizmet vermesini şiddetle kınarlar. “Kâfir” devletin 
kanunlarına uymayı reddeden Veysiciler kınamanın da ötesine geçerek 
Rus devletine itaatsizlik göstermek üzere örgütlenirler, kendi bağımsız 
kolonilerini (“Tanrı alaylarını”) kurarak vergi ödemeyi, askere gitmeyi, 
nüfus sayımında sayılmayı, pasaport almayı reddederler. Veysicilerin 
dünya görüşünde Bulgar devletini yeniden kurma ve böylece toplulu-
ğun eski halini canlandırma ülküsü merkezi bir yer tutar. Bu sebeple 
Veysiciler eski Bulgar şehri harabelerinin bulunduğu bölgenin onlara 
verilmesini ve Rus nüfusunun bu bölgeden çıkartılmasını talep ederler. 
Hareketin önderleri 1885 yılında sert bir şekilde kovuşturulduktan ve 
cezalandırıldıktan sonra (B. Veysi akıl hastanesine kapatılırken, hare-
ketin diğer önemli simaları Sibirya’ya sürülmüştür) Veysiciler hareketi 
yeraltına geçer ve propaganda faaliyetlerine gizlice devam eder. 1905 
Rus Devrimi’nden sonra Veysiciler hareketi yer altından çıkarak tek-
rar canlanacak ve daha 1930’lu yıllara kadar sürecektir.
374
 Veysiciler 
hareketinin daha ziyade köylerde ve varoşlarda gözlenen marjinal bir 
hareket olarak kaldığını, İdil-Ural Müslüman toplumun geneline ya-
yılmadığını belirtmek gerekir. 
19. yüzyıla gelindiğinde İdil-Ural bölgesinde modernleşme yönünde 
düşünsel kıpırtılar gözlenmeye başlar, böylece yerel toplumsal kimlik 
karmaşık bir dönüşüm sürecine girer. Bu dönüşüm Ceditçilik olarak 
bilinen reform hareketine bağlı olarak ortaya çıkar ve yüksek eğitimli 
aydın çevrelerin gayretleri ile gerçekleşir.
Bu süreçte bölgenin tarihini öğrenme, tarih konusunda yeni şeyler 
söyleme teşebbüsleri önemli yer tutar. Bu yöndeki ilk adımı, din ada-
mı, düşünür, tarihçi ve eğitimci Şihabeddin Mercani (1818-1889) atar. 
Mercani, İdil Bulgarlarına odaklanan geleneksel tarih anlatısının dışına 
çıkarak, Altın Orda ve Kazan Hanlığı dönemlerini ön plana çıkarır ve 
bunun üzerinden İdil-Ural bölgesi ile Merkezi Asya arasında bağlantı 
kurarak ilk defa kendi halkının tarihini genel Türk tarihi perspektifine 
yerleştirir. Mercani’ye göre, Altın Orda döneminde yerli Bulgar ve Kıpçak 
unsurlarının dışarıdan gelen Moğol-Tatar unsurlarla birleşmesi temelinde 
yeni bir toplumun ve kültürün temeli atılmıştır. Bu temelde yükselen 
374 “Vaisovskoye dvijeniye”, Tatarskaya entsiklopediya, s. 518.


SOVYET TARİH YAZIMI VE
196
devletçilik geleneği “Tatarlık” öz bilincine dayanmıştır.
375
Bu şekilde kendi halkının tarihine İdil boyu bölgesi sınırlarını aşan 
yeni ve geniş bir bakış açısını getiren Mercani, çağdaşlarını Rus devleti 
idaresi altında geçen zamanın ötesine bakmaya ve “Tatar” adıyla özdeş-
leşen tarihi miraslarıyla gurur duymaya çağırır. “Bulgar” adını kullanmayı 
tercih edenlerin aksine Mercani, “Tatar” adını savunur ve Rusların bu 
adı olumsuz anlamda kullanmalarına itibar etmemek gerektiğini, “Ta-
tar” adının gururla taşınmaya layık olduğunu söyler. “Tatar” adı Altın 
Orda devletinin yönetici kesimini yani siyasi gücü elinde tutan kesimi 
tanımlayan bir terim olduğu için Mercani’nin böylece kendi halkına 
bağımsız bir siyasal varlık teşkil ettiği günleri hatırlatmak istediğini, 
milli geçmişin bu yönünü vurgulayarak halkının özgüvenini yükseltmek 
istediğini görüyoruz. Mercani, Kazan’ın ve Bulgar’ın Ahvali Konusunda 
Faydalanılan Haberler
 (I. Cilt: 1885, II. Cilt: 1900) adlı eserinde “Tatar” 
adını reddeden çağdaşlarına şöyle seslenir: “Hey zavallı! Tatar değilim 
diyorsun ama Arap, Tacik, Nogay da değilsin, Çinli, Rus, Fransız veya 
Alman da değilsin! Madem Tatar değilsin, öyleyse kimsin?”
376
Mercani’nin bakış açısı İdil-Ural bölgesi aydınları üzerinde çok etkili 
olur ve özellikle Ceditçilerin savunduğu duruş haline gelir. 1890-1923 
yılları arasında Kazanlı aydınlar tarafından “Tatarcı” bakış açısını sa-
vunan birçok tarih çalışması yazılır. Bu tarihçiler arasında özellikle şu 
isimler zikredilmelidir: R. Fahreddin, G. Ahmerov, M. Remzi, G. Zebiri, 
H. Atlasi, K. Bikkulov, A. Gubaydullin vb.
377
 Bu yazarlar tarafından 
yazılan tarih eserlerinde İdil-Ural bölgesi tarihinin dini boyutu daha 
geri planda tutularak, bunun yerine Ortaçağ Tatar devletinin bir za-
manlar Rus Devletini de hâkimiyeti altında bulunduran siyasi kudreti 
vurgulanır. Bu tarih anlatısında Kazan Hanlığı’nın tarihi de önemli 
yer tutar ve hanlığın Rus Devleti tarafından ele geçirilmesi büyük bir 
talihsizlik olarak değerlendirilir, bunun sebepleri sorgulanır. Böylece 
İdil-Ural bölgesindeki Türk topluluğunda modern anlamda bir milliyet-
çilik düşüncesinin gelişmeye başladığını, bir siyasal gücü temel alan 
375 Mercani’nin Tatar tarihçiliğine kazandırdığı yeni bakış açısının analizi için bk. U. Shami-
loglu.”The Formation of a Tatar Historical Consciousness: Shihabuddin Marcani and Image 
of the Golden Horde”, Central Asian Survey, 1990, 9 (2), s. 39-49.
376 Şihabeddin Mercani, Müstafadi-l exbar fi ehval-i Kazan ve Bulgar [1885; 1900], Ya. G. 
Abdullin ve E. N. Hayrullin (hzl.), Tatarstan kitap neşriyatı, Kazan 1989, s. 44. 
377 Mercani’nin ve Mercani’nin izinden giden Ceditçi tarihçilerin Tatar milli tarihçiliğine katkısı 
konusunda bk. F. Şakurov, Razvitiye istoriçeskih znaniy u tatar do fevralya 1917 goda, Kazan 
Üniv. Yay., Kazan 2002. Tatarlarda öz ad tartışmaları ve ulusal bilinç gelişimi konusunda bk. 
Damir İshakov, “Rol intelligentsii v formirovanii i sovremennom funktsionirovanii natsionalno-
go samosoznaniya tatar”, Sovremennıye natsionalnıye protsessı v Respublike Tatarstan – II
Kazan, 1994, s. 5-26; Damir İshakov, İstoriçeskaya demografiya tatarskogo naroda (XVIII-
naçalo XX veka), İYaLİ ANT, Kazan 1993. 


Yüklə 4,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   80   81   82   83   84   85   86   87   88




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə