SOVYET TARİH
YAZIMI VE
74
bir yazı yazabilecek imkânlara sahip olduğunu belirtir. Bu olayları Şo-
kan’ın Kazak türkülerinden alıntılarla canlandırarak ve anlatımını halkın
örf-âdetleriyle, efsane ve atasözlerinin yardımıyla açıkladığını belirtir
108
.
Erken dönemdeki Kazak tarih yazıcılığına gelince, Kenesarı’nın akra-
bası olan Şokan (Çokan) Valihanov’un
“Kazak Hanları ve Sultanlarının
Şeceresi”
adlı çalışmasında, ne sebepten olduğu bilinmeyen bir şekilde
Kasım’ın çocuklarına yer verilmemiştir
109
. Eldeki bilgiler bunun sebebini
kesin olarak söylemeye imkân vermese de iki ihtimal ön plana çıkmak-
tadır. Bir ihtimal, Valihanov’un kendisiyle aynı soydan olan Kenesarı’nın
tutum ve faaliyetlerini desteklemediği ve bu
sebeple kendisine şecerede
yer vermediği ihtimalidir. Diğer bir ihtimal olarak ise Sovyet sansürü
akla gelmektedir. Çokan’ın eserlerinin külliyatı Sovyet döneminde (1984-
85 yıllarında) neşredilmiş olup, kendi zamanındaki orijinal nüsha ve
yazmalara ulaşmak kolay değildir. Bununla birlikte, Çokan, Kenesarı
dönemindeki olaylardan bahsederken “asi sultan Kenesarı’nın bozkırda
isyan çıkarttığı esnada” diye ifade etmektedir
110
. Bunun yanı sıra,
Sultan
Kasım’ın 1825 yılında isyan ve huzursuzluk çıkarttığını, sonrasında da
onun çocukları Sarcan ile Kenesarı’nın bu karışıklığı devam ettirdikle-
rini ve bu olayların 1846 yılına kadar sürdüğünü belirtir. Kenesarı’nın
isyancıların en cesuru olduğunu, her yerde Kozak askerleri tarafından
takip edildiğini, Güney Alatau dağlarına kaçtığını ve Kırgızlarla korkunç
mücadele sonucunda hayatını kaybettiğini kaydetmiştir
111
.
Kenesarı Kasımulı, Rus Çarlığının yayılmacı ve istilacı
siyaset ve
uygulamasına karşı mücadele ederken Kırgızların da birlikte hareket
etmesini, istilaya beraber karşı durmalarını ister. Bu isteğinin redde-
dilmesi üzerine Kırgızların üzerine yürür. Isıkgöl bölgesinde Maytöbö
tepesi yakınlarında kardeşi Navrızbay ve diğer yakınlarıyla beraber
mücadeleyi kaybettikten sonra, birkaç gün esir edilirler ve arkasından
Kırgızlar tarafından öldürülürler. Kenesarı’nın başı Rus Çarlığına gön-
derilir ve bunun karşılığında Kırgız manapları
ile askerleri madalya ve
kaftanlarla ödüllendirirler.
Kenesarı Kasımulı’nın hayatının hazin sonu Kırgızlarla bağlantılı
olduğundan ötürü Kırgız tarih yazıcılığına da bakmakta yarar vardır.
108 Grigorii Potanin, “Biyografiçeskie svedeniya o Çokane Valihanove” (Çokan Valiha-
nov hakkında Biyografik Bilgiler),
Soçineniya Çokana Çingisoviça Valihanova (Çokan
Valihanov’un Eserleri), yayına hazırlayan, düzenleyen ve Önsöz yazan N.İ. Veselovski, St.
Petersburg, 1904, IV-XXXIV.
109 Çokan Valihanov, “Kazak Hanları ve Sultanlarının Şeceresi”,
Sobraniye Soçineniy v Pyati
Tomah (Beş Ciltlik Eserler Külliyatı). Almatı, 1985, 4. Cilt, s. 173-176.
110 Çokan Valihanov, “Kazak Hanları ve Sultanlarının Şeceresi”, 2.c., s. 258.
111 Valihanov, “Kazak Hanları ve Sultanlarının Şeceresi”, 2.c., s. 312.
KAZAKİSTAN TARİHİNİN MESELELERİ
75
Kırgız tarihçiliğinde Kenesarı bir görüşe
göre düşman olarak nitelendi-
rilirken, diğer bir görüş, onu döneminin şartlarına göre değerlendirmek
gerektiğini savunur. Bu ikinci görüşe göre, o sıradaki siyasî ortamı dü-
şünerek daha derin araştırmalar yapıp, bu derinlemesine araştırmalar
sonucunda neticeye varmak gerekmektedir.
Kırgız tarihçisi Belek Soltonoyev
112
, 1895-1934 yılları arasında yazdığı
Kızıl Kırgız Tarıhı
113
adlı eserinde birçok detaylı bilgi vermektedir. Bu
bilgilerin çok değerli olmasının yanısıra araştırılıp dikkatli kullanılma-
sında yarar vardır. Bu kitapta dile getirilen bazı bilgiler ilgi çekicidir.
Örneğin, Kenesarı’nın babası Kasım’ın, “birlik
ve beraberlik içinde
olalım” diye Kırgız hanı Ormon’un ismi ilk duyulmaya başladığında
elçi göndermesi, sonradan Kenesarı’nın da bizzat elçi göndermesi,
Kenesarı Han’ın yanında bulunan kardeşi Naurızbay’ın öldürülmeden
önce söyledikleri
114
gibi detaylar dikkate şayandır.
Bir diğer meşhur Kırgız tarihçisi Begimaalı Camgırçinov 1944 yılında
yayımlanan
“Kirgizy v epohu Ormon-hana” (Ormon Han Devrinde Kır-
gızlar)
adlı makalesinde “
Ormon Han da tıpkı Kenesarı gibi, kendilerinin
yaşadığı ve faaliyet gösterdiği feodal çevrenin ideolojisinin tesirlerin-
den ayrılmamıştı
” diye yazmıştır
115
. Camgırçinov’un 1940’ların başında
yazılan bu eseri çok yönlü olup, eserde
dönemin jeopolitik durumu
çeşitli açılardan tetkik edilmiştir
116
. Yazarın, dönemin ahval ve şeraitini
göz önünde bulundurarak analiz yapılması gerektiği görüşü, ne yazık
ki, bazen sonraki nesillerin yazdığı çalışmalarda bulunmamaktadır.
Kuşbek Üsönbayev,
Ormon Han adlı kitabında, kitabın adından
da belli olduğu gibi, Ormon Han’ın olumlu yönlerini ve onun Kırgız
halkının bütünlüğünü korumak için çalışmış büyük bir devlet adamı
olduğunu ifade etmektedir. Adı geçen tarihçinin, “
Ormon Han’ın iti-
barının yükselişi ve bir stratejist olarak insanlar arasında tanınması,
Kenesarı Kasımulı’nın yağmacı, kanlı ve işgalci seferini mağlup etmeyle
[yakından] alakalı. Eğer Ormon Han’ın açıkgöz ve şaşırtıcı stratejist
112 Kırgızların ilk tarihçilerinden biri olan Belek Soltonoyev, Stalin dönemindeki aydınların
katliamı esnasında haksız yere hapse atılıp, 1938 yılında kurşuna dizilmiştir. Sosyalist ve
Stalinist düzene aykırı görülen ve ölümle cezalandırılan yazarın eserleri de yasaklanmıştı.
1895 yılında yazılmaya başlanıp, 1934 yılında tamamlanan eser, Sovyetler Birliği’nin sona
ermesinden sonra, ilk defa 1993 yılında yayımlanmıştır (Soltonoyev, 1993:2, iç kapak).
113 Bu eserin diğer bir adı
Kırgız-Kazak Tarıhı’dir (K.T. Abdrahmanov-K.K. Kerimov,
2003:48).
114 Belek Soltonoyev,
Kızıl Kırgız Tarıhı. Bişkek, 1993, 1-2. ciltler.
115 Begimalı Camgerçinov,
Kirgizı v epohu Ormon-Hana (Ormon Han Devrinde Kırgızlar).
Frunze, 1944, s. 120.
116 A.g.e.