19
değildir. Burası en yüksek cennettir. İkinci yol olan atalar diyarına
dini ibadetlerini
yerine getiren kişiler gidecektir. Bu yolun da çeşitli aşamaları vardır. Atalar diyarına
giden ruhlar en son olarak ay âlemine giderler. Burada ne kadar kalacakları yine
karmalarına bağlı olarak belirlenir. Burada işledikleri fiillerin karşılığını gören
ruhlar tekrar yeryüzüne gönderilirler. Üçüncü yolu takip eden ruhlar ise hayatları
boyunca hiçbir dine inanmamış olanlardır. Bunlar ölümden hemen sonra böcek, kuş,
sürüngen ya da yarı insan şeklinde yeniden yeryüzüne dönerler.
60
Nikhilananda’nın belirttiğine göre Brahadaranyaka Upanişad’da ruhun yeniden
bedenlenmesi şöyle bir benzetmeyle anlatılmıştır: üstünde bulunduğu yaprağın
sonuna gelen bir tırtıl, ön ayaklarını başka bir yaprağa koyup arka ayaklarını daha
sonra nasıl çekerse, ruh, yani atman da kendini önceki bedeninden çeker ve bir başka
bedene geçer.
61
Aynı şekilde ruhun yeniden bedenlenmesi, bir insanın üzerindeki
elbiseleri çıkarıp yeni bir elbise giymesine benzetilmiştir.
62
Upanişadlar’da
insan ruhu, tanrı ile özdeş olarak kabul edilmiştir. Ferdi ruh, ilk
olarak Rigveda’da (X,129) bahsedilen “Bir”, daha sonra Brahmanalar’da Prajapati
veya Brahman adı verilen evrensel ruh ile aynıdır. Bu ruha “atman” denilmiştir.
Upaişadlar’ın felsefesi atman- brahman özdeşliğine dayanmaktadır. Chandogya
Upanişad’da Brahman bütün dünya olarak nitelendirilmiştir. Atmanın ise insanın
yüreğinde bulunduğu ve bütün isteklerin onun içinde olduğu belirtilmiştir.
63
Mundaka Upanişad’ın 3.1,1-2. bölümünde, atman ve Brahman’ın
durumu bir ağaçta
duran iki kuşa benzetilmiştir. Kuşlardan biri ağacın meyvelerinden yerken, diğeri
60
Yitik, Karma Tenasüh, s. 90-93; Rose, ERE, C. VIII, s. 35; Nikhilananda, s. 70-71.
61
Raju vd., s. 113; Nikhilananda, s. 70.
62
Bkz. Nikhilananda, s. 69.
63
Eliade, C. I, s. 294.
20
onu sadece seyreder. Burada meyvelerden yiyen kuş dünyanın zevk ve acılarını
yaşayan ferdî ruh, yani atmandır.
Onu seyreden ise Brahman, yani yüce ruh (Tanrı)
tur.
64
Bireysel ruh, yüce olanı fark ettiği ve onunla aynı olduğunu anladığı zaman
mutluluğu elde eder. Yine Upanişadlar’da her şeyin Tanrı ve Tanrı’nın bir tezahürü
olduğu belirtilmiştir. Bu çerçevede “tat tvam asi” yani “sen O’sun” ifadesi bütün
Upanişad felsefesini özetler nitelikte bir cümledir. Buna göre ferdi ruh da Tanrıdan
başka bir şey değildir.
65
Upanişadlar’dan sonraki dönemlerde de karma tenasüh inancı etkisini devam
ettirmiştir. Ancak burada bahsettiğimiz teorik Hinduizm’in ölüm sonrası inançları ile
sıradan halkın ölüm sonrası inançları arasında önemli farklılıklar vardır. Teorik
Hinduizm, tenasüh zincirindeki ruhun farklı seviyelerde bulunarak geliştiğinden
bahsederken, halk Hinduizm’i ruhun yeterince arındıktan sonra, ebedi olarak kalmak
üzere cennete gittiğini kabul etmektedir. Sıradan Hinduların Tanrıda yok
olma ya da
tekrarlanan doğum ölüm çemberi hakkında pek fazla fikirleri yoktur.
66
Hinduizm’in hayat, ölüm ve ölüm sonrasına dair görüşlerini böylece
inceledikten sonra bu fikirlere dayanarak kurtuluş anlayışını açıklamaya çalışacağız.
Bir sonraki bölümde tekrara düşmemek için burada çok fazla ayrıntıya yer vermedik.
Şimdi Hinduizm’in kurtuluş anlayışını açıklamaya geçelim.
64
Raju vd, s. 90; Çağdaş, “Upanishad’lar”, s. 149.
65
Çağdaş, “Upanishad’lar”, s. 149.
66
Rose, ERE, C. VIII, s. 36.
21
C) HİNDUİZM’DE KURTULUŞ ANLAYIŞI VE KURTULUŞA
GÖTÜREN YOLLAR
Hinduizm’in hayata bakış açısını yukarıda açıklamıştık.
Hinduizm dünya
hayatına, karma- tenasüh inancına rağmen olumsuz bakmaz. İnsan, karmasına bağlı
olarak bu dünyaya sonsuz defa gelip gidebilir. Ama sonuçta mutlaka bir kurtuluş
yolu vardır. Bu kurtuluşu elde etmenin şartı karmanın tamamen bitirilip, onunla olan
bütün bağların koparılmasıdır.
67
Sadece var olmak, sonlu bir varlık
olduğunu bilmek
bile insana acı verir. Ancak bu acı Hinduların dünyaya tamamen ümitsiz ve kötümser
bakmalarına yol açmaz. Çünkü sonunda kurtuluşa ulaşabileceklerinden emindirler.
Acı her zaman vardır. Önemli olan bu acıyı kurtuluşa vesile olacak hale
getirmektir.
68
Şimdi Hinduizm’in kurtuluş anlayışını incelemeye geçebiliriz.
1- Hinduizm’de Kurtuluş Anlayışı
Hinduizm’de
kurtuluş denildiğinde, karma- tenasüh çemberi ve buna sebep
olan dünyevi bütün bağlardan kurtuluş akla gelir. Ancak Vedalar döneminin hayata
bakış açısındaki farklılık gibi, o dönemin kurtuluş anlayışı da oldukça farklı
olmuştur. Veda ilahilerinin kurtuluş anlayışı sadece bu dünya ile sınırlıdır. O
dönemin bütün istek ve amacı, bu dünyada mutluluğu elde etmek ve bu mutluluğun
gelecekte de devam etmesini sağlamaktır. Dünyadaki düzenle uyumlu yaşamak ve
bunu sürdürmek kurtuluşu elde etmek olarak görülmüştür.
69
Yine bu dönemde
67
Eliade, C. I, s. 292.
68
Eliade, C. II, s. 59.
69
J. Allan, “Jnana-Marga”, Encyclopedia of Religion and Ethics (ERE), C. VII, s. 564; Geden,
ERE, C. XI, s. 133; Esnoul, ER, C. X, s. 28; Aydın, s. 79.