T. C. Sakarya üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ



Yüklə 1,36 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə43/82
tarix08.09.2018
ölçüsü1,36 Mb.
#67106
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   82

ancak 90’ı bulmaktaydı. Bunlar da çeşitli tezgâhlarda ve esaslı bir tekniğe dayanmadan 
yapılmışlardı. Dolayısıyla yapılışları ve donanımları dönemin savaş ihtiyaçlarına cevap 
veremiyordu. 1791 yılında Osmanlı donanmasında sefere çıkan gemilerin dökümü 
şöyleydi: 18 kalyon, dördü Fas emirinin hediyesi olan 24 fırkateyn, altı  kırlangıç, 10 
çektiri  şehtiye, sekiz şalupa, birkaç brik ve 20 kadar da bülbülce, suluca, çamlıca ve 
kerpe’nin rum trandillerinden oluşmaktaydı (TSK Tarihi 3/5, 1978;Gencer,2001:30-50). 
Sadece gemiler ve teknoloji açısından değil, donanmada çalışan askerlerin 
disiplinsizliği ve bilgisizliği açısından da durum içler acısıydı. Gemi ustalarının %95’i, 
aylıkçı marinerlerin %75’i, topçu ve gemici erlerin yarısı Hristiyandı. Bu nedenlerle 
padişah III. Selim, donanmayı düzene koyma işini Baş çuhadarı Küçük Hüseyin Paşa’ya 
verdi. Hüseyin Paşa, denizcilik işlerini bir kanunnameye bağladı. Kaptanların hepsi 
sınavdan geçirilerek yetersiz bulunanların işine son verildi. Deniz erleri için sınavla 
alınma ve öğretim ile yetiştirilme metodu kabul edildi. Fransa ve İsveç’ten mühendisler 
getirildi (Karal,1983:66). 
Tamamen veya kısmen çalışmaz durumda olan 15 tersane faaliyete geçirildi, bu 
tersanelerde 45 parça gemi yapıldı. Bu gemilerin subay ve er sayısı, 20.495 idi. 1778 
yılında tersane zindanının yanında açılmış olan tersane mühendishanesine 1795 yılında 
III. Selim’in emriyle bir de gemi inşaat mühendishanesi bölümü ilave edilmiştir. Aynı 
yıl gemi seyir subaylarına mahsus harita seyrüsefer kursu açılarak modern denizcilik 
usulleri de öğretilmeye başlanmıştır (Ateşer, 2001:353). 
Hasköyde humbaracı ve lağımcı  kışlaları civarında yapılan bu binaya Mühindishane-i 
Amire adı verilmişti. Yeni kurulan mektebin şartları ve eğitim düzeyi daha iyi olduğu 
için, Bahriye Mektebinin talebe ve kalfaları da her hafta Pazartesi ve Perşembe günleri 
Mühendishane-i Amire’ye gelerek buradaki hocalardan ders almaya başladılar. 1783 
tarihinde Fransa’dan getirilen mühendisler ile Gelenbevi İsmail Efendi ve 
Kasapbaşızade  İbrahim Efendinin de bu okulda ders verdikleri görülmektedir. Hatta 
1801 tarihinde İsveç’li bir mühendisin nezaretinde, gemi inşaası için bir havuz 
oluşturularak Avrupa tarzı gemilerin imaline bile başlanmıştı (Özkul, 2005:278-281). 
Padişahtan aldığı tam destekle donanmayı ve tersaneyi ıslah eden Hüseyin Paşa bu 
reformları yaparken yabancı uzmanlardan da büyük ölçüde faydalanmıştı. Kaptan-ı 
Derya olarak görev yaptığı 12 yıl boyunca (1792–1206) büyük özveriyle çalışan Küçük 
 
119


Hüseyin Paşa bundan dolayı “Osmanlı denizcilğinin banisi” olarak haklı bir şöhret 
kazanmıştır. Onun çalışmaları sayesinde, III. Selim devrinin sonlarına doğru Osmanlı 
donanması, 27 büyük savaş gemisiyle 27 fregattan oluşmaktaydı. General 
Sebastiyani’ye göre bu filo, Avrupa’daki filoların en güzellerinden birisiydi (Karal, 
1983:67). 
 
3.5.9.  Mühendishane-i Berri Hümayun’un Açılması: 
Osmanlı tarihinde, çağdaşlaşma ve reform hareketlerinin başladığı, Lale Devrinden beri 
Topçu Subayı (mühendisi) yetiştirmek üzere çeşitli defalar girişimlerde bulunulmuştu. 
1734 yılında Üsküdar’da açılan Hendesehane, altı  yıl öğrenim verdikten sonra 1740 
yılında yeniçerilerin ayaklanmalarından korkularak kapatılmıştı. Bu okulda, okuma-
yazma, matematik, geometri ve din dersleri verilmekteydi. 1763 yılında III. Mustafa 
döneminde aynı okul yeniden açıldı. Koca Ragıp Paşa’nın gayreti ve Baron Dö Tott’un 
yardımı ile Haliç’te açılan bu okul, III. Selim devrine kadar zaman zaman kesintiye 
uğrasa da sönük bir şekilde eğitime devam etmişti (TSK Tarihi 3/5, 1978:361). 
Padişah III. Selim, çeşitli düzenlemelerde görevlendirmek için Fransa ve İsviçre’den 
öğretmen, mühendis ve subaylar getirtmişti. 1773 yılında eğitime başlayan 
Mühendishane-i Bahri-i Hümayun’da da görev alan yabancı uzmanlar Donanmanın 
ihtiyacı olan subayları yetiştiriyorlardı. 
Ancak kara ordusunda, özellikle Topçu sınıfında yetişmiş personel ihtiyacını 
karşılayabilecek bir okul henüz kurulmamıştı. Bunu zaruri gören III. Selim, 1790 
yılında, Eyüp’teki Bahriye köşkünde “Mühendishane-i Sultani” adı ile yeni bir okul 
açmıştı. Koca Ragıp Paşa’nın açtığı mektebin yetiştirdiği mühendis ve öğrencilerden 
kalanlar, toplanarak burada eğitime başlandı. Bu öğrencilere iki sene kadar umumi 
mahiyette yetiştirici bilgiler verildi. Dini bilgilerle birlikte Osmanlıca’yı doğru okuyup 
yazmalarını sağlayacak kadar Arapça ve Farsça öğretildi. 1783 yılına gelindiğinde bu 
öğrenciler artık daha ileri seviyedeki bir eğitimi takip edebilecek seviyiye getirilmişti 
(Uluçay ve Kartekin, 1958:34). 
Eyüpteki Bahriye Köşkünde 1790 yılında eğitime başlayan “Mühendishane-i Sultani”, 
1783 yılında Halıcıoğlunda yeni yapılan Humbaracılar Kışlasına nakledilmişti. 1795 
 
120


yılına kadar eksiklikleri tamamlanarak yeni bölümler inşa edilen okul aynı  yıl tüm 
devlet adamlarının da katılımıyla “Mühendishane-i Berri Hümayun’ olarak törenle 
eğitime başlamıştır. Padişah III. Selim, Mühendishane-i Berri Hümayun’un kuruluşu ve 
işleyişiyle ilgili çok ayrıntılı bir de kanunname yayınlamıştır. 
Aynı  yıl Osmanlı ordusuna zabit yetiştiren Humbarahane ve Lağımcı Ocağı, 
Mühendishane-i Bahri Hümayun ile Mühendishane-i Berri Hümayun mekteplerinin 
idaresi tek elde birleştirilerek başına da Kırımlı Abdullah Efendi getirildi. Böylece 
birleştirilmiş bulunan Bahri ve Berri Mühendishanelerinin öğrencileri aynı mekânda 
ders görmeye başladılar. Mühendishane-i Bahriye talebeleri, başlarına kalyon şalı 
takarak diğer öğrencilerden ayrılıyorlardı. Ancak Küçük Hüseyin Paşa iki 
mühendishanenin tekrar ayrılmasını ve Bahri Hümayun’un müstakil çalışmasını talep 
ettiği için 1808 yılında iki mektep tekrar ayrıldı (Uzunçarşılı,1982:528; Uluçay ve 
Kartekin, 1958:46-47). 
Yeni açılan Mühendishane-i Berri Hümayun Mektebinin amacı daha çok topçuluk ve 
istihkâmcılık eğitiminde Avrupa seviyesini yakalamaktı. Bu nedenle topçuluğa çok 
önem veriliyor, ayrıca hendese, coğrafya, haritacılık, gemi inşaatı ile kale ve tabya 
inşası gibi dersler öğretiliyordu. Dört sınıf halinde ve 40 öğrenci ile derslere başlayan 
mektepte, sınıfların en yükseği en küçük numarayı taşımaktaydı. Buna göre 
Mühendishane-i Berri Hümayun mektebinde okutulan dersler şunlardı: 
Dördüncü sınıfta: Resmi hatti ve umuru erkân, sanatı resmiyye, arabiyat (arapça ilmi), 
hendese ilmi başlangıcı, hesap, Fransızca. 
Üçüncü sınıfta: Hesap, Hendese, Coğrafya, Arabiyat, Fransızca. 
İkinci sınıfta: Coğrafya, Trigonometri, Cebir, Mukabele (Kuran dersi) tahditi arazi 
(topoğrafya), Harp Tarihi. 
Birinci sınıfta: Hendesei mücesseme, tamami ve tefezuli Cebir, Kezmografya, Resim, 
Lağım, İstihkâmcılık ve Askeri Talim. 
Bu ders programı, Fransız askeri mekteplerinde uygulanan programın hemen hemen 
aynısıydı. Hatta Mühendishane, Osmanlı döneminin yabancı dil öğreten ilk eğitim 
 
121


Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   39   40   41   42   43   44   45   46   ...   82




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə