Temmuz 2016 sayi 19 Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin



Yüklə 0,9 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə12/32
tarix25.06.2018
ölçüsü0,9 Mb.
#51165
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   32

36

37

   



|

   Temmuz 2016  

|

   Sayı 19



BURSA

DA ZAMAN



   

|

   Temmuz 2016  



|

   Sayı 19

BURSA



DA ZAMAN



dosya / Konya’da Tarihi Zirve / Selçuklu’ya Açılan Kapı; Beyşehir / Saffet YILMAZ

  2000 yılında Bursa’da kurulan Tarihi 

Kentler Birliği, tarihindeki bir seçimi 

daha başarılı bir şekilde atlattı. Yerel 

yönetimler için okul vazifesi gören TKB’nin 

Başkanlığı’na Samsun Büyükşehir Belediye 

Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz yeniden 

seçilirken, Başkan Vekilliklerine Konya 

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek 

ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı 

Gültan Kışanak seçildiler.

Yeni üyelerin birliğe kabul edildiği toplantı, 

yerel yöneticiler için önemli bir eğitim 

çalışması oldu. Zira, toplantıda hem 

Büyükşehir Belediyelerinin tarihi mirası 

ihya çalışmaları mercek altına alındı hem 

de Selçuklu Başkenti Konya’daki yeni 

yaklaşımlar ve yeni uygulamalar masaya 

yatırıldı. Ardından da alanlarda incelemeye 

geçildi.


Sonra söyleyeceğimi en başında 

söyleyeyim; Konya’daki tarihi mirası ihya 

çalışmalarını başarılı buldum. Daha önce, 

biri özel nedenlerle diğeri yine bir Tarihi 

Kentler Birliği toplantısı olmak üzere iki 

kez Konya’ya gitmiş ve şehri incelemiştim. 

Yapıların ve mekanların eski halini 

biliyorum diyebilirim. Şimdi gördüklerimle 

daha önceki bildiklerim arasında hayli 

fark var. Başta çarşı olmak üzere pek 

çok eser ve bölge ayağa kaldırılmış. Frig, 

Yunan-Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı 

medeniyetlerine evsahipliği yapmış olan 

şehirde, kuşkusuz ‘görüneni’ Selçuklu 

olmakla birlikte, bu medeniyetlerin 

hepsinden örnekler bulmak mümkün.

Toplantılardan arta kalan sürede çalışmaları 

yerinde görme imkanımız oldu. Tarihi Kent 

Merkezi-Mevlana/Alaattin Tepesi Kültür 

Aksı projesi kapsamındaki düzenlemeler 

etkileyici. Tarihi çarşılar, bedesten, pırıl 

pırıl…


Konya’ya gidilir de Mevlana’ya uğranmaz 

mı! Uğranır elbette fakat bu seferki 

ziyaretimde biraz endişelendiğimi itiraf 

etmeliyim. Zira, öyle bir yoğunluk vardı 

ki! O güzelim yapının o kalabalıklara ne 

kadar dayanacağını uzmanları tespit 

etmiştir umarım. Koruma kullanma 

dengesini, gelecek kuşakların da bu 

kutsal mekanı çıplak gözle görebileceği 

şekilde ayarlamak lazımdır. Gördüğümüz 

yoğunlukta kullanmaya devam etmek 

yapıyı yorar, ömrünü kısaltır. Bundan birkaç 

yıl önce Hırvatistan’ın tarihi Dubrovnik 

kentine gitmiş, orada da benzer bir sorun 

yaşandığını görmüştüm. Dubrovnik’e 

yılda 2,5 milyon turist geliyormuş. Şehrin 

girişindeki limanın azıcık büyütülmesi ve 

büyük turist gemilerinin yanaşmasına 

imkan tanınması halinde bu rakamı 4 

milyona çıkarmak mümkünmüş. Üstelik 

de turizm pazarlayıcıları lobiler oluşturup 

bu çalışmanın yapılmasını istiyormuş. 

Ama kenti idare edenler ‘hayır’ diyormuş. 

Gerekçeleri ise şu: Limandan tarihi şehre 

giriş aralığı bu kalabalıkları kaldıramaz ve 

tarihi şehrin girişi bozulur!

Bence Mevlana Türbe ve Külliyesi için de 

benzer bir koruma-kullanma dengesini 

gözetmek şarttır.

Konya’da birbirinden güzel Selçuklu 

eserlerini bir kez daha görme imkanımız 

oldu. Ancak, bizi asıl etkileyen Beyşehir 

oldu. Tarihi Kentler Birliği Konya programı 

kapsamında; Beylikler Dönemi’nin en 

nadide şehri, 9 bin yıllık geçmişe sahip 

Beyşehir’in kapılarını araladık. Zengin kültür 

mirasına sahip önemli bir tarih şehre nüfuz 

etmeye çalıştık. Biz, bizim kişisel tarihimiz 

içinde önemli olduğunu düşündüğümüz 

bir kapıyı araladık, sizin de bu kapıdan 

geçeceğinizi umuyoruz.

Tarihi Kentler Birliği’nin 2016 mutat 

toplantılarından biri geçtiğimiz 

günlerde Konya’da gerçekleştirildi. Hem 

toplantının ‘seçimli toplantı’ olması hem 

de Konya’ya duyulan özlem, toplantının 

yoğun bir katılımla –yaklaşık 500 kişi- 

gerçekleşmesine neden oldu. 

Yazı ve Fotoğraflar:

 Saffet YILMAZ

SELÇUKLU BAŞKENTİNDE

TARİHİ ZİRVE



38

39

   



|

   Temmuz 2016  

|

   Sayı 19



BURSA

DA ZAMAN



   

|

   Temmuz 2016  



|

   Sayı 19

BURSA



DA ZAMAN



dosya / Konya’da Tarihi Zirve / Selçuklu’ya Açılan Kapı; Beyşehir / Saffet YILMAZ

SELÇUKLU’YA AÇILAN KAPI; 



BEYŞEHİR

Beyşehir, bir Beylikler Dönemi şehri. 

Şehrin kurulup büyümesi Eşrefoğlu Bey-

liği döneminde olmuş. Şehre en büyük 

katkıyı da Eşrefoğlu Beyliği yapmış. 

Beşyehir’de günümüze ulaşan tarihi 

yapıların önemli kısmı da aynı şekilde 

Eşrefoğulları’nın mirası. 

Beyşehir, 9 bin yıllık geçmişe sahip

zengin kültür mirasına sahip önemli bir 

tarih şehri. Türkiye’nin en büyük ve her 

saat renk değiştiren tatlı su gölü ve milli 

parkının yer aldığı ilçe eşsiz doğası ile 

Anadolu’nun cennet köşelerinden biri. 

Eşrefoğulları Beyliği yarım yüzyıl kadar 

hüküm sürmüş. Ama bıraktıkları eserler-

le kendilerini yüzyıllar ötesine taşımışlar. 

Selçuklu mimarisinin devamı niteliğin-

deki eserleri günümüze kadar ulaşmayı 

başarmış. Bunlardan biri, -aslında en 

önemlisi- 700 yıllık Eşrefoğlu Camii. 

Anadolu’daki ağaç çatı ve direkli düz 

tavanlı ulu camilerin en büyüğü ve en 

görkemlisi. Bir ibadethane olmasının 

yanı sıra anıtsal taç kapısı, eşsiz mihrap 

ve minberi, üstün ağaç ve çini işçiliği 

yönünden Türk ağaç camii müzesi ni-

teliğinde. Eşrefoğulları’ndan Seyfeddin 

Süleyman Bey tarafında yaptırılan bu 

muhteşem camii bugün Unesco geçici 

listesinde yer alıyor. 

Anadolu’nun her köşesi, ahşap malze-

me ile yapılmış birbirinden güzel ibadet 

mekanları ile doludur. Aynı şekilde, baş-

ta Bursa olmak üzere pek çok yerde çini 

malzeme kullanılarak yapılmış şaheser 

gibi cami, minare, türbe yapıları görü-

rüz. Eşrefoğulları Camii hem ağaç hem 

çini sanatının en iyi uygulandığı bir me-

kan. Üstelik, çini ile ahşabın muhteşem 

uyumunu ancak burada görebilirsiniz.

İMAN, ESTETİK, SADELİK,  

ZARAFET VE HUZUR...

İç kısmı, İslam dünyasının en güzel 

ahşap ve çini eserlerini barındırıyor. 6 

metre yüksekliğindeki çini kaplı mihrabı 

ve abidevi taç kapısıyla Anadolu’daki 

ahşap camilerin en görkemlisi. 13. yüz-

yılın sonunda Anadolu’daki Türk-İslam 

medeniyetinin ulaşmış olduğu seviyeyi 

göstermesi bakımından önemli. İman, 

estetik, sadelik, zarafet ve huzurun bir 

arada olduğu bir yapı Eşrefoğlu Camii. 

Minber kapısı yarım açılıyor. Mihrap tez-

yinatı, kalemişleri, çilehanesi inanılmaz 

güzellikte. Camii; şehrin surlar ile çev-

rildiği dönemde sur içindeki halkın ihti-

yaçları dikkate alınarak özellikle büyük 

tutulmuş. Cuma günleri civar köylerden 

Cuma namazı için gelen köylüler bile 

oluyormuş.



Yüklə 0,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə