- Güzel, dedim. Şimdi söyle bakalım nerelisin ve
nesin?
- Ben Mervliyim ve Tekeyim.
- Güzel, Türkmen değil misin?
- Türkmenim, Teke Türkmeniyim.
- Başka ne Türkmeni var?
...
- Bak, dedi. Türkmenler, “Teke” bir, “Sarık” iki,
“Salar” üç, “Yumut” dört, “Köklan” beş, “İğdir” altı,
“Abdal” yedi, “Uğurçalı” sekiz, “Ata” dokuz, “Arabacı”
on.
- Burada bana bakarak:
- “İşitiyor musun?” dedi.
- Evet, evet, işitiyorum, bu kadar mı? dedim.
Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/3
Summer 2007 Fatih Erbay 252
İhtiyar sol eliyle tesbihini sıkı sıkı tutmuş, sağ işaret
parmağını kaşları arasına dikerek, “Dur daha var.”
diyerek saymaya başladı:
- “Elili” on bir, “Nuhurlu” on iki, “Morçalı” on üç,
“Anavlı” on dört, “Mıhınlı” on beş....
Mustafa Toker ve Ufuk Deniz Aşçı’nın yayıma
hazırladıkları “Halid Said Hocayev-Yeni Elifba
Yollarında Eski Duygu ve Hatıralarım” adlı eseri altı
ana bölüme ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki,
çalışmanın giriş kısmı özelliği taşıyan Halid Said
Hocayev’in hayatı ve eserlerinin anlatıldığı ve eserin
aslında bulunan Bakü Üniversitesi Profesörlerinden
Aziz Gubaydullin’in takdim yazısının olduğu bölümdür.
Bu kısmı
Bakû-Kırım-Moskova adlı, eserin birinci
bölümü takip eder. Bu bölümde Halid Said’in, tüm
Türk coğrafyasında aynı alfabenin kullanılması için
Bakû, Kırım ve Moskova üçgeninde yaptığı yolculuklar,
bu yolculuklar sırasında karşılaştığı olay ve kişiler, bir
gezi yazısı havasında yazılmış ve Rostov, Akmescit,
194
Bahçesaray, Sivastopol gibi yerlerde yaptıkları
konuşmalar nakletmiştir. Alfabe konusunda Kırım’da
kurulan komisyon ve bu komisyonların aldığı kararlara
değinilmiş; bu hususta aşamalı olarak Latin harflerine
geçilmesi için zemin hazırlanması gibi ortak alınan
kararlarla Moskova yollarına düşülmüştür. Halid Said
eserinin bu kısmında, gezdiği Türk coğrafyasında yaşa-
yan rum, rus, alman ve türkler hakkında istatistikî bil-
giler de vermiştir. Ancak burada dikkat çeken husus
Kırım’da yaşayan türklerin tatar türkü olduğunu ifade
etmek için türk kelimesinin yanına parantez içerisinde
tatar yazmıştır. Halid Said’in bu tercihi bile bize türk
kavramını dar, sıkışık ve kısır bir şekilde değil; geniş ve
tam anlamıyla anladığını göstermektedir.
Halid Said, eserinin ikinci kısmı olan
Moskova-
Türkistan bölümünde, Kırım’dan ayrılarak Moskova ve
Türkistan topraklarında yaptığı yolculukları anlatır.
Burada katıldığı toplantılardan bahseder. Türkistan’ı
coğrafyası, tarihi, kültürel hayatı, eğitim ve öğretimine
kadar ayrıntılı olarak ele alır. Taşkent’te verilen eğitim
ve öğretime geniş yer ayıran Halid Said, eski eğitimin
Farsçaya dayalı olarak yapılmasını, 1906’dan sonra
yeni açılan Usul-i Cedid okullarının da tutucu din
adamlarının tecavüzü ile çar hükümetinin baskısı
altında kalmasını eleştirir ve Usul-i Cedid okullarında
okutulan “Bîdad” ve “Evvel-i İlm” gibi kitapları bir
eğitimci gözüyle hatalı bulur.
…Artık 1926 yılının Şubat ayına gelinmiş ve bütün
Türk ülkelerinden davet edilen temsilciler ile Avrupa ve
Asya’nın en meşhur Türkologları Bakü’ye gelmiştir.
Eserde yapılan tartışmalar ve kabul edilen hususlar
anlatıldıktan sonra Halid Said’in Türkmenistan’a gezisi
başlar. Bu kısımda Aşgabat ve Semerkant’ta yeni
alfabe konusunda yapılan görüşmeler ve alınan
sonuçlar tek tek anlatılır. Halid Said yine bu bölümde
195
de gezdiği yerlerin tarihi, coğrafyası ve demografik
yapısından bahsetmektedir. Son Söz bölümünde
Türkistan’da kullanılan alfabelere değinilmiş ve Orhun,
Uygur, Arap alfabeleri hakkında alfabelerin kullanılış
zamanları ile ilgili ayrıntılı bilgi verildikten sonra bu
alfabeler birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Çalışmanın son
bölümüne Mustafa Toker ve Ufuk Deniz Aşçı
tarafından
Kişi ve Yer Adları Dizini eklenmiştir. Böylece
çalışma daha kolay yararlanılır hâle getirilmiştir.
Çalışmanın kapak kısmında eserin ismi “Yeni Elifba
Yollarında Eski Duygu ve Hatıralarım” iken, iç kapakta
“Yeni Elifba Yollarında Eski Hatıra ve Duygularım”
şeklindedir. Çalışmanın içinde Halid Said’in eserinin
ismi de iç kapaktaki gibi “
Yeni Elifba Yollarında Eski
Hetire ve Duygularım” şeklinde olması, eser isminin
kapağa yanlış yazıldığını göstermektedir.
Dikkatsizlikten kaynaklanan bu hatanın sonraki
baskılarda düzeltilmesi gerekmektedir. Halid Said
Hocayev’in 1929 yılında Bakü’de basılan “
Yeni Elifba
Yollarında Eski Hetire ve Duygularım” adlı eserini
büyük bir emekle yayıma hazırlayan Mustafa Toker ve
Ufuk Deniz Aşçı’ya teşekkür ederiz.
Kaynaklar:
1 Kocaoğlu’nun Halid Said Hocayev ile ilgili yayımladığı
eserler şunlardır: Kocaoğlu, Timur (1985), “Türkolojide
Eserler II: Türkistanlı Dilci Halid Said’in Türk Lehçelerinin
Karşılaştırmalı Grameri”, Türk Kültürü, 266: 28-38;
Kocaoğlu, Timur (1986), “Azeri Bilgini Halid Said’in Türk
Lehçelerinin Karşılaştırmalı Grameri”, Tarih İncelemeleri
Dergisi, 2: 349-359.
196
Dostları ilə paylaş: |