Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə188/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   184   185   186   187   188   189   190   191   ...   307

525

İhsan ÇAPCIOĞLU 

Hz. Muhammed, Mekke’den Medine’ye Hicret’inden beş ay kadar sonra 

Mekke’den gelenler (Muhacirler) ile Medinelilerin (Ensar) aile başkanlarının 

katıldığı bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantının amacı, Mekke’den Medi-

ne’ye göç eden Müslümanların Medine’de huzur ve güven içinde yaşama-

ları için barışçıl bir sosyal ortam oluşturmaktı. Bu toplantıda Hz. Muham-

med Mekkelilerle Medinelileri kardeş ilan etti. Yapılan kardeşlik anlaşmasına 

göre, her iki taraf birlikte çalışacak, elde ettikleri kazancı paylaşacak, hatta 

birbirlerine mirasçı olacaklardı. Taraflar anlaşma maddelerini olumlu karşıla-

dı ve Mekkeli ve Medineli birçok Müslüman aile birbiriyle kardeşleştirildi. 

Böylece Mekke’de her şeylerini bırakarak hicret eden Müslümanların sıkın-

tıları hafifletilmiş, onların güven içinde yaşamaları yolunda anlamlı bir adım 

atılmıştı. Ayrıca kardeşleştirme ile Müslümanlar arasındaki birlik de perçin-

lenmiş oluyordu. Ancak Medine’de sadece Müslümanlar yaşamıyordu. Hz. 

Muhammed, Medine’de yaşayan Yahudilerle ve Müslüman olmayan Arap-

larla da anlaşmak, onlarda barış içinde yaşamak istiyordu. Bu amaçla, onlarla 

görüşmeler yaptı. Sonuçta bir şehir-devlet yapısı ve Medine toplumunu ye-

niden düzenleyen esasların yer aldığı bir metin üzerinde anlaştılar (Bozkurt 

2009: 57–58). 

“Medine Sözleşmesi” olarak bilinen bu metin ile Hz. Muhammed, Asrı 

Saâdet’te Medîne’de yaşayan Yahudiler, henüz İslâm’ı kabul etmemiş Arap 

kabileleri ve Müslümanları bir anlaşma etrafında buluşturmuş ve böylece bir 

arada yaşama tecrübesinin dünya tarihinde ilk ve önemli örneklerinden biri-

ni göstermiştir (bkz. Sarıçam 2009: 117–127). Medine Sözleşmesi’ne göre, 

herkes  kendi  dininde  serbest  olacak,  Medine’de  dostluk  içinde  yaşanacak, 

kan dökülmeyecek, dışarıdan bir saldırı olursa taraflar hep birlikte Medine’yi 

savunacak ve taraflar arasında çıkacak her türlü anlaşmazlıkta Hz. Muham-

med hakem olarak kabul edilecekti (Hamidullah 1980: 131–134). Diğer ta-

raftan karşılıklı heyetlerin görüşmeleri sonucu Hıristiyanlar ve diğer inanç 

mensuplarıyla da çeşitli barış anlaşmaları yapılmıştır. Görüldüğü gibi, İslâm 

tarihinin ilk devirlerinden itibaren Müslümanlarla Hıristiyanlar, Yahudiler ve 

diğer inanç mensupları, belli haklar ve sorumluluklar çerçevesinde, araların-

da yapılan barış anlaşmalarına dayalı olarak aynı toplum içinde dinî, siyasî, 

ekonomik ve sosyal içerikli ilişkiler kurarak bir arada yaşamışlardır.

Müslümanların gayri Müslimlerle ilişkileri Hulefâ-i Râşidîn döneminden 

itibaren Emevîler, Abbâsiler, Selçukluklar ve Osmanlılar devirlerinde de sür-

müştür. Endülüs’te yaklaşık sekiz asır kadar devam eden (711–1492) Müslü-

man hâkimiyeti sırasında Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler aynı ülke 

içinde bir arada büyük problemlerle karşılaşmadan yaşamışlardır. Endülüs’te 



526 Kültürümüzde Bir Arada Yaşama Tecrübesi:Teolojik Referansları ve Sosyolojik Sonuçları 

Hıristiyanlar ve Yahudiler dini inançlarını, dini kurumlarını, hukuklarını, âdet 

ve geleneklerini muhafaza etmişlerdir. Endülüs fethedilmeden önce Hıristiyan 

yöneticiler tarafından baskıya uğratılan, zorla Hıristiyanlaştırma politikasına 

maruz bırakılan Yahudiler, Müslümanların adaletli yaklaşımları sonucu var-

lıklarını hoşgörü içinde sürdürmüşlerdir Aynı ılımlı politika Hıristiyanlar için 

de geçerlidir (bkz. Özdemir, 2009). Sonuç olarak İslamiyet, farklı etnik, dilsel 

ve coğrafi özelliklere sahip insanları bünyesinde kabul etmenin yanı sıra dini 

ve kültürel farklılıklara açık bir toplum yapısı öngörmüş ve Müslüman top-

lumlar bunun somut örnekliğini tarihsel tecrübeleriyle ortaya koymuşlardır.



2. Anadolu Türk-İslam Kültüründe Bir Arada Yaşama Tecrübesi

Türklerin evrensel büyük dinî sistemlerle karşılaş maları ve ol dukça uzun 

bir süre cin sonucunda İslamlaşmaları olgusu, Türk tarihi içerisinde, yal nızca 

bir inanç değiştirme olgusu olarak kalmamış, çok önemli ve köklü top lumsal 

ve  kültürel  değişimleri  be rabe rinde  getir miştir.  Böylece  İslamlaşma, Türk-

ler için aynı zamanda bir mede niyet değişimi olgusu şek linde kendini gös-

termiştir. Bu bakımdan, sosyo lojik olarak, Türklerin Uzak Doğu Medeni yetin-

den Orta-Doğu İslam Medeniye tine geçişi veya göçebe bir hayattan yerleşik 

bir hayata ve hatta şehir hayatına yahut sözlü kültürden yazılı kültüre intikali 

sü reç leri, bü yük bir ölçüde, Türklerin İslamlaşması olgusu ile sıkı sıkıya iliş-

kili bulunmak ta dır. Her halükârda, en önemli karakteristiklerinden biri, deği-

şen manevî or tamlara uyum kapasitele rinde toplanan Türkler, evrensel Tanrı 

anlayışla rını, önce girdikleri öteki evrensel büyük din lerin ulûhiyetleri, sonra 

da İslamiyet’in ev ren sel Allah’ı ile ko layca öz deşleştirmişlerdir. Aynı şe kilde 

onlar, bir din, kül tür, me deniyet ve hayat tarzı deği şimi ve dö nüşümü dönemi 

ve orta mında, tarihlerini, ef sane lerini ve geleneklerini, kısacası hayat anlayış-

larını, dünya görüşlerini ve kül türlerini İs lamî ruh ve motiflerle adeta yeniden 

düzenlemişlerdir (Turan 1994). Bununla birlikte, Türkler, ne ka dar içtenlikle 

yeni dinlerine bağlanmış ve onunla ken dilerini öz deşleş tir miş olurlarsa olsun-

lar, yine de eski dine, inançlara, kültüre ve gelenek lere ait bir çok unsur, bir 

bakıma kılık de ğiştirmiş ve İslamî bir renge bü rünmüş ola rak, halk dindarlığı 

formunda, Türklerin müslümanlığının bir tür alt-kül tür boyutunu oluşturmak 

suretiyle varlı ğını sürdür meyi başarmıştır (Günay ve Güngör, 2009).

Anadolu’da şekillenen dinî ve kültürel hayat, özellikle Osmanlı’nın ku-

ru luş döneminde belli bir dinamizm ile karakterize olmuş ve din konusunda 

hoşgörü anlayışına kapıyı ardına kadar açık tutmuştur. Öyle ki, Osmanlı’nın 

gayr-ı Müslim tebaasına olan hoşgörüsü, örneğin 1492’de, İspanya ve Porte-

kiz’deki zulümden kaçan ve sayıları yüz bini bulan Yahu dileri, Osmanlıda sı-




Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   184   185   186   187   188   189   190   191   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə