Yabancı cisim aspirasyon şüpheli olgularda dinamik tanı ve teda



Yüklə 289,91 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/12
tarix20.10.2017
ölçüsü289,91 Kb.
#6044
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12

 

GENEL BĠLGĠLER 

 

 Akciğerin embriyolojisi 

 Solunum sistemi diğer vücut yapılarından farklı olarak canlının ilk solunumu ile fonksiyona 

başlayan bir sistemdir.  İntrauterin hayatta akciğerler sıvı ile dolu ve kısmen kollabedir.  Alt 

solunum sisteminin intrauterin gelişimi dört periyodda incelenir (1). 

1.  Embriyonik periyod : Embriyo  yaklaşık 4 haftalıkken, solunum sisteminin ilk taslağı ön 

barsağın (foregut) ventral duvarından bir çıkıntı halinde (solunum divertikülü) belirir.  Bu 

divertikül trakea ve akciğer tomurcuklarına ayrılır.  Solunum taslağı laringeal orifis yolu 

ile farinksle ilişkisini devam ettirir (2)(şekil 1).  5.  Haftanın sonunda trakea, ana bronşlar 

ve lob broşları ortaya çıkmıştır (1).   

2.  Glandüler  periyod  :  6-16  gebelik  haftaları  arasındaki  zamandır.    34-36  günler  arasında 

segmenter bronşlar, 38-40 günler arasında ise subsegmenter bronşlar ortaya çıkmıştır (1) 

(şekil 2). 

3.  Kanaliküler  periyod  :  17-24  haftalar  arasındadır.    Preasiner  hava  yolları  yani  terminal 

bronşiollerde  dahil  olmak  üzere  dallanma  17.    haftanın  sonunda  tamamlanmıştır.    Bu 

arada  respiratuar  bronşiollere  komşu  olan  akciğer  dokusunda  kapiller  seviyeye  kadar 

vaskülarizasyon da tamamlanır (1).   

4.  Alveolar periyod : 24.  Haftadan doğuma kadar geçen zamandır.  Bu devrede tüm asiner 

yol yassı epitel ile kaplanır ve gaz değişimine izin veren kan-gaz bariyeri oluşur (1).   

 

Akciğer  tomurcukları  kaudal  ve  lateral  yönde  büyümeye  devam  ederek  çölom 



boşluğuna  penetre  olurlar.    Çölomik  kavite  gelişim  sürecinde  plevra,  perikard  ve  periton 

boşluklarını  oluşturur.    Solunum  tüpü  ile  sürüklenerek  gelen  mezenkim  plevranın  visseral 

yaprağını, plevral çölomik kavitenin iç yüzü ise parietal plevrayı oluşturur (1, 2). 

 

Doğumdan sonraki akciğer gelişimi alveol boyutlarındaki artıştan ziyade, doğrudan 



bronşiol  ve  alveol  sayısının  artmasına  bağlıdır.    Postnatal  yaşamın  ilk  10  yılı  boyunca  yeni 

alveol oluşumu devam eder (2). 

 

 



 

 



ġekil 1; Solunum divertikülünün gelişim evreleri.  A.  3.  hafta sonunda.  B ve C.  4.  hafta 

süresince (2). 

 

 

 



ġekil 2; Trakea ve akciğer gelişiminin evreleri.  A.  5.  hafta, B.  6.  hafta, C.  8.  Hafta (2).   

 

 



 

 


 

 



TrakeobronĢial sistem anatomisi 

 

Solunum  yollarının  görevi  solunan  havayı  alveolar  yüzeye  kadar  ulaştırmaktır.  

Burada solunan hava ile alveolar kapiller sistemdeki kan arasında gaz değişimi gerçekleşir.   

    Trakea; Larenksin devamı olarak krikoid kıkırdak (6.  servikal vertebra) ile 5.  torakal 

vertebra arasında uzanır ve yaklaşık 10-12 cm uzunluğundadır. 

Trakeada 16 – 20 adet kıkırdak bulunur.  Kıkırdaklar paralel olup anüler ligamentlerle 

birbirlerine  tutunmuştur.    Kıkırdakların  açık  kısımları  arkaya  doğru  bakar.    Bu  açık  kısım 

“paries membranaceus” ile kaplıdır.  Trakea alt birkaç santimetrelik bölümü hariç orta hatta 

uzanır.  Normalde sol anterolateral duvarında arkus aortaya ait indentasyon vardır. 

Trakeanın  ekstratorasik  (servikal)  ve  torasik  olmak  üzere  iki  bölümü  vardır.  

Trakeanın  manibrium  sterninin  distalindeki  kısmı  torasik  bölümünü  oluşturur.    16-18 

yaşlarına kadar trakea boyutları artmaktadır (3).  Çocuklarda trakea daha hareketlidir.  Torasik 

bölüm,  normal  respiratuar  siklus  esnasında  değişikliğe  uğramaz.    Bilgisayarlı  tomografide 

trakea oval, yuvarlak veya atnalı şeklindedir.   

Trakea, 5.  torakal vertebra düzeyinde sağ ve sol ana bronş olmak üzere iki dala ayrılır.  

Bu dalların oluşturduğu çatala “bifurcatio trachea” denilir.  Bifurkasyon düzeyinde trakeanın 

iç  yüzündeki  çıkıntıya  karina  denir.    Karina  açısı  yetişkinde  55-70  derecedir.    Açının  90

°

 

olması patolojiktir (3).   



BronĢlar;  Lob  ve  segment  bronşları  da  trakeada  olduğu  gibi  kıkırdak  ve 

fibromuskuler dokudan yapılmıştır.  Bronş ve bronşiyollerin duvar kalınlığı çaplarının 1/6 ile 

1/10‟u kadardır.   

Sağ ana bronş, sol taraftakinden daha kısa, daha dik ve kalındır.  Bu nedenle yabancı 

cisimler  genellikle  sağ  ana  bronşa  kaçar.    Sağ  ana  bronş  hilustan  girdikten  sonra  üst  lob 

bronşu  ve  intermedier  bronş  olarak  ikiye  ayrılır.    Sağ  üst  lob  bronşu,  apikal,  anterior  ve 

posterior olmak üzere üç segmental dala ayrılır.  Bilgisayarlı tomografi kesitlerinde segmenter 

bronşlar  görülebilir.    İntermedier  bronş  3-4  cm  uzunluğundadır  ve  laterale  doğru  seyreder.  

İntermedier  bronş,  orta  lob  ve  alt  lob  bronşlarına  ayrılır.    Sağ  orta  lob  bronşu,  medial  ve 

lateral  segmenter  bronşlara  ve  sağ  alt  lob  bronşu  ise  süperior,  medial  bazal,  anterior  bazal, 

posterior bazal ve lateral bazal segmenter bronşlara ayrılır. 



 

Sol ana bronş, daha uzun ve daha incedir.  Sağ ana bronşa kıyasla daha oblik seyirlidir.  



Akciğere girince üst ve alt lob bronşlarına ayrılır.  Sol üst lob bronşu ikiye ayrılır ve üst kol 

apikoposterior ile anterior segment bronşlarını, alt kol ise süperior lingular ve inferior lingular 

segment  bronşlarını  verir.    Sol  alt  lob  bronşu  süperior,  anteromedial  bazal,  lateral  bazal  ve 

posterior bazal olmak üzere dört segmental bronşa ayrılır (1, 3) (şekil 3). 

 

 ġekil 3; Trakeobronşial dallanmanın şematik görünümü (1). 



 

Trakeadaki kıkırdak halkalar ana bronşlar ve alt lob bronşlarında da devam eder, diğer 

lober  bronşlar  ve  segmenter  broşlarda  plak  şeklinde  ve  düzensiz  adacıklar  halindedir.  

Kıkırdak parçacıklar giderek küçülür, azalır ve 1 mm çaplı subsegmenter bronşlarda kaybolur 

(1). 

 

  

 




Yüklə 289,91 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə