20
BULGULAR
Hastalar; ÇKBT ve sanal bronkoskopi ile bronş obstrüksiyonu ve yabancı cisim
aspirasyonu düşünülenler (n: 42) ile ÇKBT-sanal bronkoskopi ile yabancı cisim aspirasyonu
düşünülmeyen, ancak klinik olarak şüphede kalınanlar (n: 5) olarak iki ayrı gruba ayrılarak
değerlendirildi.
ÇKBT ve sanal bronkoskopi ile bronş obstrüksiyonu ve yabancı cisim aspirasyonu
düşünülen 42 hastadan hepsinde sanal bronkoskopide tarif edilen lokalizasyonda bronş
tıkanıklığı saptandı. Bu olgulardan 37 tanesinde tıkanma nedeni yabancı cisim olarak
belirlendi ve yabancı cisim çıkarıldı.
Yabancı cisimlerden 13 tanesi sağ ana bronşta, 5 tanesi bronkus intermediusda, 17
tanesi sol ana bronşta ve 2 taneside karinada yerleşimli idi (grafik 1). Çıkarılan yabancı
cisimler; 10 fıstık, 8 çekirdek, 7 fındık, 2 ceviz, 2 kestane, 2 fasülye, 2 leblebi, 1 et parçası, 2
boncuk, 2 plastik materyal olarak saptandı (grafik 2).
Grafik 1; Konvansiyonel bronkoskopide izlenen yabancı cisimlerin lokalizasyonları
(AB.: Ana bronş, Bİ: bronkus intermedius).
21
Grafik 2; Konvansiyonel bronkoskopide çıkarılan yabancı cisimlerin natürü.
Konvansiyonel bronkoskopi sırasında bronkospazm gelişen ve kan oksijen
saturasyonu düşen bir olguda yabancı cisim kısmen çıkarılabildi. Entübe edilen hasta
postoperatif yoğun bakım ünitesinde takibe alındı ve bir gün sonra tekrar bronkoskopi
yapılarak kalan yabancı cisim parçası çıkarıldı. Hasta 10 gün boyunca entübe olarak yoğun
bakım ünitesinde takip edildikten sonra kliniğe alındı ve post operatif 20. gün şifa ile taburcu
edildi. Bu hasta dışında gelişen komplikasyon olmadı.
Sanal bronkoskopide bronş ostrüksiyonu düşünülen ancak konvansiyonel
bronkoskopide yabancı cisim saptanmayan 5 olgudan 2 tanesinde aynı lokalizasyonda mukus
tıkacı izlendi. Bu lokalizasyonda mukus tıkaçları yıkama ile temizlendi ve aspire edildi.
2 olguda obstrüksiyon sebebi olarak endobronşial tüberküloz tutulumuna sekonder
vejetatif kitle izlendi ve kitleden punch biopsi gerçekleştirildi. Biyopsi sonucu “kronik
iltihabi inflamasyon” gelen hastalarda antitüberküloz tedaviye klinik ve radyolojik yanıt
alındı. Bu hastalarda direkt grafilerde ve tomografik kesitlerde infiltrasyon mevcuttu.
Bronş obstrüksiyonu ile birlikte mediastende kitle mevcut olan 1 olguda ise
konvansiyonel bronkoskopide lümen içerisinde yabancı cisim ya da kitlesel lezyon izlenmedi.
Bu lokalizasyondaki obstrüksiyonun dıştan basıya bağlı olduğu düşünüldü ve sonraki
22
sekansda yapılan sağ torakotomide özefagus ile spinal kanal arasında, sol ana bronşa bası
yapan kistik kitle saptandı ve kitle total olarak çıkarıldı. Kitle patolojik inceleme sonucunda
“nöroenterik kist” olarak tanı aldı. Bu hasta torakotomi sonrası postoperatif 5 gün entübe
halde yoğun bakım ünitemizde takip edildi. Ekstübasyonu takiben yaklaşık 3 hafta ses
kısıklığı, ajitasyon ve solunum sıkıntısı devam etti. Daha sonra progresif olarak düzelme
gösteren hasta 30. gün şifa ile taburcu edildi.
Konvansiyonel bronkoskopide yabancı cisim saptanan olguların direkt grafilerinde; 17
olguda hiperaerasyon, 4 olguda infiltrasyon, 2 olguda atelektazi idi ve 14 olguda direkt grafi
normal olarak yorumlandı (grafik 3). Çalışmamızda olguların % 63.8‟i 3 yaş altındaydı. Bu
yaş grubunda yeterli kooperasyon sağlanamadığından inspiratuar-ekspiratuar grafi elde
edilemedi ve klasik postero-anterior ve lateral akciğer grafisini kullanıldı. Bu olguların
tomografik kesitlerinde eşlik eden parankimal bulgular; 29 olguda hiperaerasyon, 12 olguda
mediastende şift, 2 olguda atelektazi, 3 olguda infiltratif değişiklikler, 2 olguda pnömotoraks
ve 1 olguda pnömomediastinum idi (grafik 4). Sol ana bronşda yabancı cisim saptanan 1
olguda sağ akciğer apikal segmente uzanan trakeal bronş izlendi.
Grafik 3; Yabancı cisim aspirasyonu olgularında direkt grafi bulguları.
23
Grafik 4; Yabancı cisim aspirasyonu olgularında tomografik kesitlerde saptanan
parankimal bulgular.
Radyolojik olarak bronş tıkanıklığı saptanan hasta grubunda fizik muayenede en sık
saptadığımız bulgu yabancı cisim bulunan tarafta solunum seslerinin azalması ve bilateral ral
olarak belirlendi. En sık görülen semptomlar ise hırıltı ve öksürüktü.
ÇKBT ve sanal bronkoskopide yabancı cisim aspirasyonu düşünülmeyen ancak klinik
şüphenin devamı nedeniyle konvansiyonel bronkoskopi uygulanan 5 olgudan 2 tanesinde
bronşiektazi, 1 tanesinde mukus, 1 tanesinde trakeomalazi ve 1 tanesinde bronkus
intermediusda yabancı cisim saptandı. Mukus saptanan hastada bronşial yıkama ile mukus
plağı aspire edildi.
Konvansiyonel bronkoskopide trakeomalazi saptanan olguda tomografik kesitlerde ve
koronal planda alınan VRT kesitlerinde trakeada hafif darlık ve duvarında düzensizlik
izlenmekte idi. Bu hastaya aynı seansda trakeostomi uygulandı.
Konvansiyonel bronkoskopide bronşiektazi saptanan 2 olguda tomografik kesitlerde
bronşial yapılarda hafif dilatasyon ve atelektazi izlenmekte idi. Bu olgulardan biri olan 84
aylık erkek hastada konvansiyonel bronkoskopi sonrası lobektomi endikasyonu kondu ve bu
hastaya sonraki bir seansda torakotomi gerçekleştirilerek sol alt lobektomi uygulandı.
Bronşiektazi izlenen diğer hasta klinik olarak takibe alındı.
Dostları ilə paylaş: |