Yöneticiler İçin Yeni Bir Bakış İKİNCİ abdülhamid han'in liderlik sirlari


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları



Yüklə 3,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/50
tarix21.06.2018
ölçüsü3,8 Kb.
#50577
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   50

II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
Ayşe Sultan, çileli bir hayat sonrasında İstanbul'da evlenir. Ve
bir oğlu olur. II. Abdülhamid Han da, Selanik'ten İstanbul'a getiri-
lince torununu kendisine getirirler ve torununu gördüğüne sevinç
gözyaşlarına hakim olamaz. Kimbilir neler düşündü...Selanik'teki
o azap dolu günlerden kurtulan kızının torununu görmek nasıl bir
duygu bilinmez. Bu sevinçli anında çocuğu çok sever ve kızma şu
haberi yollar;
" Allah bağışlasın. Ömrü uzun olsun. Beni unutturmayıp da ço-
cuğa tanıttığından dolayı teşekkür ederim. Bu kadar terbiyeli bü-
yüttüğüne de son derece memnun oldum. Elimden gelen duadır.
Yalnız, saçları çok güzel ama kestirsin. Erkek çocuğu erkek gibi bü-
yümelidir"
HİTABET
Hitabet nazikçe olmalı.
26 Abdülhamid Han, hitabete son derece ehemmiyet verir, kimse-
• yi "sen" diye çağırmadığı gibi hizmetçilerine dahi "getir", "götür"
şeklinde emir vermezdi. "Getiriniz" veya "götürünüz" gibi nazikane
şekilde emir verirdi. Kız çocuklarına "kızım" veya "sultan" diye hi-
tap eder, kadınlarına da pek saygılı muamelede bulunurdu, "başka-
dın" veyahut "başikbal" şeklinde haber gönderir ve çağırırdı.
İngiliz Ajanı Yahudi Vambery de : "Onu fazlasıyla zeki ve uya-
nık buldum. Hazır cevap olmasına rağmen, görüşlerini ancak ince-
den inceye düşünüp taşındıktan ve danışmanlarının fikirlerini aldık-
tan sonra ifade eder." diyordu. (35)
Oğulları ile selamlık dairesinde görüşür, hangisini isterse "gel-
sin" diye emrederdi. Büyük oğullarına karşı daha resmi idi. Onlar da
huzurda daima İstanbulin denilen yakası kapalı yırtmaçlı bir çeşit
elbise ile çıkarlardı. Adi pejmürde kıyafetle asla huzuruna gitmez-
lerdi. En çok sevdiği oğlu Burhaneddin Efendi ile küçük oğullan,
büyük olan diğer Şehzadelerden daha sık huzura giderlerdi. Cuma
selamlıklarında oğullarının bulunmasını mutlak isterdi. Oğullarına
yapacağı ihtarları direk yapmaz ya musahiplerle vaya mabeynciler-
le yapardı. (36)
TEVAZU
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
II. Abdülhamid Han, mütevazi idi. Kendisini başkalarından üs-
görmez, kibirlileri de sevmezdi. Zamanın Haremağalarından bi-
ri anlatır:
"Odasına herhangi bir haremağası veya hademe girdiği zaman,
sırf Allah'u Tealanın mahlukuna saygı göstermek için ayağa kalmak
ister fakat Müslümanların Halifesi ve Türklerin Padişahı sıfatıyla
öyle bir harekete imkan bulamayınca, ayağa kalkışını gizlemek
maksadıyla masasında bir kağıt arıyormuş gibi yapar ve yalnız Al-
llahu Tealanın görüp kulların farkına varmadığı şekilde isteğini ye-
rine getirirdi..." (37)
MEŞGALE
II. Abdülhamid Han, manzara resimleri ve marangozluğa me-
raklıydı. Vakit bulduğunda kendisine has marangozluk atölyesinde
çalışır, yaptığı birçok sedefli, oymalı eşyalar Yıldız'da saklanırdı.
Marangozluğa olan ilgisi babasının zamanında başlar. Abdül-
mecid Han zamanında Halil Efendi adında usta bir sanatkır vardı,
Sultan, babası gibi bu Halil Efendi'den ders aldı ve onunla birlikte
çalıştı.. (38)
Manzara ve çiçek resimlerine olan ilgisi Saray'da büyük bir
Tablo koleksiyonu oluşturmasına sebep oldu.
Saray'da bir marangoz atölyesi açmıştı. Sultan bir de iskemle
ile yaklaşık 35 santimetre boyunda küçük, zarif bir çekmeceli dolap
yaptırmıştı.
Aynı şekilde çiniciliğe de meraklı idi. Yine sarayda açtığı ma-
rangozluk ve çinicilik atölyesinde yaptığı eserleri, bir çok yabancı
devlet adamlarına hediye olarak gönderdi.(39)
Gün gelir meşgaleler teselli kaynağı olur.
Selanik'te Alatini köşkünde ikamete ederken muhafızlarından
Fethi Okyar'a saatçilik ve marangozlukla alakalı alet ve malzeme-
getirilmesini rica ederek şu nasihatta bulunur:
27


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
"Böyle alışkanlıklar, meşgaleler, zevkler edininiz...Benim bun-
lara şehzadeliğim zamanında merak ettim. Hükümdarlığımda da va-
kit buldukça değil, vakit ayırarak devam ettim. Bugün benim için
münhasıran (yalnızca) meşgale değil, tesselli de oluyor." ( 40)
MESLEĞİN OLSUN, İSTERSEN PADİŞAH OL
II. Abdülhamid Han, aynı zamanda çok iyi bir tüccardı. Baba-
sı Maslak köşkünü kendisine verince orayı çiftlik haline getirdi.
Aynı yerdeki bir üstübeç ocağını işletti, koyun ve inek yetiştirdi ve
aynı zamanda Avrupa'dan muhtelif çiçekler ve gül fidanları getirte-
rek bahçenin bir kısmını çiçek bahçesi haline çevirdi. Para kazana-
rak zengin olan Abdülhamid han, servetini, saltanatı sırasında din ve
devlet hizmetlerinde kullandı. Zekası ve politik kabiliyeti dolayısıy-
la amcası Sultan Abdülaziz, onun serbest bir ortamda yetişmesini
sağladı. Mısır ve Avrupa seyahatlerinde yanınnda götürdü.
28 II. Abdülhamid Han tahta geçince "cülus masrafı" olarak sar-
• fedilen altmış bin ikayı ticaretten kazandığı kendi parasından verdi.
(41)
Sultan'ın hususi ve ailevi hayatında hiçbir israfı yoktu. Padi-
şahığı zamanında da iktisatlı yaşar, her fırsatta iktisat ve intizamın
faydalarını söyler, lüzumsuz sarfiyatın ve bilhassa borçlanmanın
aleyhinde olurdu. Buna rağmen yaşadığı devri ve etrafındaki insan-
ların ahlak ve istidadını, zayıf noktalarını iyice tedkik ederek bu in-
sanları para ve menfaat vasıtasıyla elde ediyor, böylece devlet aley-
hindeki faaliyetlerine mani oluyordu. (42)
Abdülhamid Han, muntazam bir bütçe ile geçimini temin eder,
dairesinin en ufak masraflarına varıncaya kadar her muameleyi ken
1
di teftiş ve nezareti altında bulundurur, bilhassa israftan son derece
kaçınırdı. Diğer şehzadeler para hususunda sıkıntı çekerlerken Ab-
dülhamid Han, bir taraftan tasarruf bir taraftan da ticarette kazandı-
ğı paralarla müreffeh bir hayat geçirir, kardeşlerine, ihtiyaç sahiple-
rine yardım ederdi. Bilhassa kardeşi Murat Efendi'ye çok defalar
borç olarak para verdiğini söylemiştir.
ATA BİNMEK SEVDA İŞİ
Sultan Abdülhamid han, gençliğinde çok hareketliydi. Ata bin-
meyi aşk derecesinde severdi. Oniki yaşında iken her sabah ata bi-
nip saraydan uzaklaşmayı adet edinmişti. Yalnız başına İstanbul'un
her tarafına gider, yanında kimseyi almak istemezdi. Böyle bir gün-
de attan düşmüş, üç ay kadar hasta yatmıştı. En azgın atları bile
idare edebilmesi sayesinde, Padişahlığında başına gelen mühim bir
kazadan kurtulmuştu. (43)
Padişahlığının beşinci veya altıncı yılında, bir Cuma selamlık
alayını Ortaköy Camii'nde yaptırır. O güne kadar selamlıklara atla
gidilirdi. Adeti üzere yine atla çıkar. Kimler ve nasıl yapmışlarsa ata
fleft yağı sürmüş oldukları için saraydan camiye güçlükle ve birkaç
defa yere çarpılmak tehlikesini atlatarak sırf usta binici olması saye-
sinde gidebilir. O günden sonra selamlığa giderken araba kullanma-
ya başlar.
Gençliğinde denizde yüzmeyi, kürek çekmeyi, yelken kullan-
mayı da severdi. 29

Tabancayla atıcılık ve kılıç kullanma talimlerinden de vazgeç-
mezdi. Babası Sultan Abdülmecid han, kendisine Kağıthane Köş-
kü'nü, Ali Bey Çiftliği'ni vermişti. O zaman hemen her gün atla çift-
likte dolaşır, bütün işlere nezaret ederdi. Civarda av ile de meşgul
olur, av tüfeğiyle nişancılıkta da maharetili idi. Bir av eğlencesi sı-
rasında yüzünün sağ tarafına bir saçma isabet etmiş "Bu saçma o
günlerin yadigarıdır. Hala sakalımın altında duruyor. Varsın dursun.
Bize bir zararı yok" derdi. İstranca ormanlarında ava gittiğini, bir
gün eşkiyaya rastlayıp onlarla mücadele sırasında kolundan yara-
landığını söylerdi çocuklarına.
Kendisi Bu hususta şunları anlatır; "Gençliğimde denize girer,
pek iyi yüzer, ata biner, araba kullanır, kürek çeker, yelken kullanır,
tabancayla atıcılık yapar, ava gider, kılıç talimleri yapardım." (44)
SABIR
İstenmeyen olaylar karşısında sabırlı olmak, tahammül etmek
ve soğukkanlılığı muhafaza ederek problemleri çözmek Sultan Ab-
dulhamid Han'ın başka bir liderlik sırrıydı.


Yüklə 3,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə