YüZÜNCÜ yil üNİversitesi fen biLİmleri enstiTÜSÜ



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə26/50
tarix24.04.2018
ölçüsü5,01 Kb.
#40133
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   50

 Kohlea: Kulak salyangozu, iç salyangoz. İç kulağın bir kısmıdır. Salyangoz 
kabuğu biçiminde iki buçuk dönüş yapan borusal yapı. 
   
 Kok: Küresel bakteri. Küresel ya da sferik (beyzi) biçimdeki bakteri hücresi. 
 
Kokobasil: Çubuk-yuvarlak bakteri. Morfolojik olarak yuvarlak (kok) ile çubuk 
(basil) arasında yer alan bakteriler.  
 Kokoid: Küresel.Yuvarlak, kok şeklinde. 
    
Kokon:  İçine yumurta ya da tohumların bırakıldığı yapı.yumurta kesesi.
 
Kokus: Bir mikrondan küçük yuvarlak bakteri. 
 
 
 
 Kolajen: Bağ doku lifleri içinde bulunan ve kaynatılınca jelatine dönüşen 
protein. 
 Koleoptil: Yaprak başı, yaprak kılıfı.  Tek çenekli bir bitki sürgününün 
açılmamış olan yaprağını saran silindir biçimindeki kılıf. 
 Kolera: Vibrio cholerae 'nın neden olduğu hastalık.  
 Kolesistokinin: Karaciğer uyaran hormon. İnce bağırsaktan salgılanan ve 
karaciğeri uyaran hormon. 
 Kolestrin: Kolestrol.  
 
 
 
 
 
 
Kolestrol: Yağsı madde.Serumun bileşiminde bulunan madde. 
 
Koleteral: Üst üste yapı. Ksilem ve floemin üstüste bulunması.  
 Koli 
basili: Koli çubuk bakterisi.Escherichia coli 'nin halk arasında bilinen adı. 
Ayrıca bakınız; Escherichia coli. 
 Kolifaj: Koli bakterisi yiyen. E. coli bakterisine saldıran bir bakteriyofaj. 
 Koliform 
Bakteriler: Gram negatif, spor oluşturmayan, laktozdan 35-37 C 'da 
48 saat içinde gaz oluşturan fakültatif anaerob çubuk şeklindeki bakterilerin genel adı. 
Gıdalarda genel hijyenik kalitenin göstergesidir. 
 Kolineerik: RNA’nın nükleotid kodonlarının linear dizilimiyle, polipeptitte bu 
dizilişle kodlanan amino asitlerin lineer sıralanışı arasındaki haberleşme. 
 
Kolistin: Genellikle anaerobik bakterilerin selektif izolasyon ve ön 
identifikasyonunda kullanılan bir antibiyotik. 
 Kollenkima: Canlı destek doku. Gövde ve yaprak sapında epidermisin hemen 
altında bitkiye destek sağlayan ve köşeleri kalınlaşmış hücrelerden oluşan dokudur. 
Örnek: Bitkinin çabuk kırılmasını 
önler. 
    
Kollikulat: Tohum yüzeyinin yuvarlak geniş tepeciklerle kaplı olması.
 
Kolloblast:  Ktenoforlar’ da avı yakalamak için kullanılan yapışkan 
hücre.yapışkan madde. Örnek: Ctenophera (taraklı hayvanlar). 
 
 


 Kolloid: Parçacık büyüklüğü 1-100 mm olan madde  
 
 
 
Kolloit: Yapışkan jelatin madde. İki fazlı bir sistemdir. Parçacık büyüklüğü  1-
100 mµ olan bir faz, ikinci fazın içinde dağılmıştır. Tiroit bezinde olduğu gibi bir 
boşluğun çevresinde bir sıra halinde bulunan küçük epitel hücreleri tarafından salgılanan 
jelatinimsi madde. 
 
 Kolonizasyon: 
Çoğalama. Konakçı dokusuna ya da diğer yüzeylere tutunduktan 
sonra mikroorganizmanın çoğalması. 
 Kolorimetri: Renk miktar tayini. Renk ölçülmesine dayanan miktar tayini.
 
Kolumna: Sütunsu yapı. Sütuna benzer yapı. Erkek organ filamentlerinin veya 
erkek ve dişi organların birleşmesinden meydana gelmiş yapı. Malvaceae familyasında 
tipik olarak görülmektedir.   
Kommensal: Verimli  canlılık. Yaşayan iki canlı türünden birinin fayda 
sağladığı, diğerinin ise hiçbir şekilde etkilenmediği ortak yaşam biçimi.   
 Kommensalizm: Verimli yaşam. israfsız yaşam. Ortak yaşayan iki 
organizmadan birisi yarar sağlarken, diğerinin yarar yada zarar görmemesi. Örneğin, 
aeroblar ve anaerobların bir arada bulunduğu bir ortamda aeroblar oksijeni tüketir, 
anaeroblar bundan yarar sağlar. 
 Kommünite: Türler topluluğu. Yaşam birlikteliği. Habitat denen küçük ya da 
büyük bir alanda yaşayan populasyonlar topluluğu. Kommüniteyi oluşturan canlılar 
çeşitli şekilde birbirini karşılıklı olarak etkiler.  
 Komplekcometri: Titrimetrik miktar tayini metodu. Titrasyon bitiş  noktasında, 
kompleks bir bileşiğin meydana gelmesi esasına dayanan titrimetrik miktar tayini 
metodu.  
 Kronik: Müzmin, zamanla meydana  gelen (kronik  bronşit, kronik, farenjit)  
 Kondrin:  Kıkırdak ara madde. Kıkırdak yapı hücrelerinin salgıladıkları ara 
madde. Kondrosit: Kıkırdak doku hücreleri. 
 Kondublikat: Kenarlarından boyuna katlanmış ve ortada bir kanal meydana 
gelmiş yapı 
 Konektif: Erkek organ bağlayan. Anterin iki tekasını birbirine bağlayan parça. 
 Koni: 
1.  Göz renk yapısı. Retinanın parlak ışığa özellikle duyarlı olan, çeşitli 
dalga boyundaki ışıkları ayırt edebilen ve renkli görmeyi sağlayan konik fotoreseptör 
hücresidir. 2. Botanikte gymnospermlerin üreme ile ilgili yapısı.(Kozalak)     
 Konidyum: Mantar spor keseleri. İçinde eşeysiz fungus sporu olan 
konidyosporların meydana geldiği spor keseleri.   


 
Koniferler: Kozalaklı bitkilerdir. Sıcak ve soğuğa dayanacak biçimde uyum 
gösteren iğne yapraklı gymnospermlerdir.   
 
 Konjugasyon: Gen alış verişi. Birleşme faaliyetidir. İki hücrenin geçici olarak 
birleşmesi sırasında nükleer maddenin karşılıklı olarak değiştirildiği bir eşeysel çoğalma 
biçimidir. Protozoa’lardan birçok Silyatlar’da ve bakterilerde  
görülür. 
 Konnat: Bir nodyumda bulunan yaprakların taban kısımlarının birleşmiş olması 
durumu.yaprak taban birleşmesi. 
 Konsantrasyon: birim hacimde bulunan madde miktarı.yoğunluk. 
 
Kontaminasyon: Bir mikrobun ya da hastalığın diğer bir canlıya geçmesi. 
Kirlenme, bulaşma. 
 Kontraktil 
Vakuol: Su atıcı, su atma organeli.Tatlı sularda yaşayan bir 
hücrelilerde, açılıp büzülerek, fazla suyu ve metabolizma atıklarını hücre dışarına 
atmada görevli olan organel.  
 Kontrasepsiyon: Doğum kontrol yöntemi. Spermanın yumurtaya ulaşmasını ve 
döllenmesini engelleyecek mekanik ya da kimyasal maddelerin kullanılmasını içeren 
doğum kontrol yöntemi. 
  
Konvergen  Evrim: Bağımsız evrimleşme,birlikte farklılaşma.Büyük ölçüde 
farklı kökene bağlı iki ya da daha fazla organizmada benzer işlev yapan benzer yapıların 
bağımsız olarak evrimleşmesi. 
 Kopulasyon: Çiftleşme olayı. Eşeysel birleşmedir. Sperma hücrelerinin birinden 
ötekine iletilmesi sırasında iki hayvanın fiziksel birleşme faaliyeti. 
 Korda: Sırt ipi. Omurgayı oluşturan ilkin iç iskelet. 
 Kordat: Kalpsi yaprak tabanı. Kalp şeklinde, yüreksi yaprak veya yürek 
şeklindeki yaprak tabanı.  
 Korimboz: Yalancı şemsiye. Şemsiyemsi salkım. Alttaki çiçek saplarının daha 
fazla uzayarak üst yüzeyinin düz bir çiçek kümesi oluşturdukları bir rasemoz çiçek 
durumu.  
 Koripetali: Ayrı petalli. Petallarin ayrı olma biçimi. Dialipetali. 
 
Korisepali: Ayrı sepalli. Sepaller ayrı ayrı olursa kori sepali adını alır.  
 Korm: 
Sert Soğan. Toprak altında besin depo etmiş, düşey durumda büyüyen 
kısa 
gövdelerdir. 
 
     
 
Kornea: Göz dış tabakası. Gözün en dışta bulunan sert tabakasının yaklaşık 
1/6'sını oluşturan ön bölgesi, saydam tabaka.  


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə