diğerinden daha aşağıda olması.
Oblong: Dikdörtgensi. Uzunluğu genişliğinden daha fazla ve kenarları orta
kısımlarda birbirine az çok paralel olan basit yaprak.
Obovat: Ters yumurta biçimli, ters yumurtamsı. Ters yumurta biçimindeki
yapraklar için kullanılır.
Obtus: Küt uçlu. Sivri yada keskin olmayan yaprak ucu.
Ocellus: Basit göz, nokta göz. Bazı omurgasızlarda ve diğer basit yapılı
organizmalarda görülen, mercek de taşıyabilen basit göz.
Odunsu Perennial Bitkiler: Çok yıllık odunsu bitkiler. İki yıldan çok yaşayan
ve bir mantar tabakasıyla kaplı odunlu gövdeye sahip bitkiler.
Okaryot hücre: Gerçek çekirdekli hücre. Çekirdek ve zarlı organele sahip
hücrelerdir.
Okaryotik: Gerçek çekirdekli hücreyle ilgili.
Okratoksin: Penicillium ve Aspergillus cinsine giren türler tarafından
oluşturulan metabolit.
Okrea: Boğum kılıfı. Kulakçıkların kaynaşması ile gövdeyi halka şeklinde saran
kın.
Oksidasyon: Yükseltgenme. Elektronların, bir atom ya da molekülden ayrılma
işlemi.
Oksidatif Fosforilasyon: Oksijenle enerji üretim. Mitokondrilerin elektron
taşıyıcı sisteminde, elektronların aktarılmasıyla bir arada yürüyen reaksiyonlar
tarafından inorganik fosfatın, ATP’ nin enerjice zengin fosfatına dönüşmesi. Örnek:
Oksijenli solunum son evresi.
Oksin: Bitkide büyüme, gelişme
hormonu.
Oksinler: Gelişme hormonları ya da büyüme yapıları. Uzama yoluyla bitki
gelişmesini sağlayan hormona benzer maddeler.
Oksotrof: Ana ve babanın genlerinde bulunmasına karşın kendi büyümesi için
gerekli molekülü sentezleyemeyen mutant mikroorganizma.
Olfaktör: Kokusal. Koklama işlemine
ait.
Ommatidyum: Petek göz birimi. Petek gözün, mercek ve retinası tam olan
elemanlarından
bir
tanesi.
Omnivor: Ot-et beslek. Hem bitkisel hem de hayvansal besinler ile beslenebilen
canlılar.
Onkovirüslar:
Tümör virüsü. Retrovirüslere dahil tümör oluşuna yol açan bir
grup virüs.
Ontogeni: Organizmanın gerçek geçmişi. Bir organizmanın gerçek hayat
hikayesi.
Onychophra: Tırnaklı tırtıllar. Ender bulunan, tropikal bölgede yaşayan tırtıla
benzeyen hayvanlar. Yapı bakımından Annelida ve Arthropoda arasında geçittir. Bir
Annelid gibi boşaltım sistemi, bir böcek gibi de solunum sistemi ve ucu çengelli kısa
bacaklara sahiptir.
Oocyst: Kılıflı yumurta hücresi. Etrafı koruyucu bir kılıfla çevrili, olumsuz
çevre koşullarına karşı dayanıklı yapıda olan yumurta hücresi.
Oogami:
Yumurta döllenmesi. Farklı üreme,yumurta üremesi. Genellikle büyük
hareketsiz dişi gamet ile küçük ve hareketli erkek gametin birleşmesi.
Oogenez: Yumurta oluşumu.Yumurtanın meydana gelmesi.
Oogonyum:Yumurtalık. Ovaryumdaki yumurtayı oluşturan öncül hücre,
büyüyerek primer oositi yapar.
Oosfer: Yumurta hücresi. Dişi gamet.
Oosit: Yumurta ana hücresi. Dişi eşey organında eşey hücrelerinin oluşması
sırasında oogonyumdan değişen ve iki mayoz bölünmesi geçirecek olan hücre.
Oospor: Yumurta sporu. Oomiset mantarlarda, alglerde ve protozoonlarda
döllenmiş oosferde gelişen kalın duvarlı zigot.
Operatör
Bölgesi: Kontrol bölge. Operon denetimini açıklamak üzere ileri
sürülen bir birlik. Operatör bölgenin operondaki yapısal genlere bitişik olup repressör
moleküllerin bağlandığı DNA bölgesi olduğuna inanılır. Böylece bitişik operondaki
genlerle m RNA sentezlenmesi durdurulur.
Operatör Gen: Kontrol eden gen. Bakteri yada virüs genomunda repressör
(baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu kontrol eden gen.
Operkulat
Kapsula: Kapaklı kapsula. Tohumlar kapsülün tepesindeki
deliklerden (por) atılmakta ancak deliklerin üzerinde bir kapak bulunmaktadır.
Operon: Tekli denetim genleri. Şifreleri tek bir mRNA molekülüne yazılan tek
bir repressör denetimindeki genler.
Oportunistik
İnfeksiyon: Fırsatçı bulaşıcı. Oportunistik patojenler tarafından
oluşturulan infeksiyon.
Oportunistik
Patojen:
Fırsatçı öldürücü. Normal koşullarda hastalık
yapamayan ancak, o mikroorganizmaya karşı vücut direnci azaldığında hastalık
yapabilen mikroorganizmalar.
Oportünist: Fırsatçı
Orbital: Yörünge. Bir elektronun atom çekirdeği çevresindeki dağılımı.
Organel: Küçük organ, organcık, hücre yapıları. Hücrede özelleşmiş yapılardan
birisi. birimleri. Örnek: Mitokondri, golgi aygıtı.
Organik
Asit: Karboksilli asitleri. Yapısında karboksil (-COOH) bulunan
asitler.
Organik
Madde:
Karbonlu madde. Doğal olarak bulunmayıp canlı organizmalar
tarafından senezlenen maddeler.
Organizatör:
Organize eden yapı. Düzenleyici Embriyonun bazı kısımlarını
etkileyen ve onların histolojik ve morfolojik farklılaşmasını yöneten bir embriyo
parçası.
Organogenez:
Organ oluşumu. Embriyo tabakalarından organların meydana
gelmesi.
Orjin: Ana köken. Çıktığı yer, kaynağı, yapıldığı yer.
Ornithofil: Kuşlarla tozlaşan.
Orthomyxoviridae: Grip virüsleri ailesi. Grip virüslerinin dahil olduğu, 80-200
nm büyüklüğünde, çok iplikli sarmal RNA içeren, kılıf üzerindeki çıkıntıları kırmızı kan
hücrelerinin aglütinasyonuna neden olan bir familya.
Ortogenez:
Düz hatlı evrim, doğru gelişim. Belirli bir yöndeki evrimsel
ilerleme.
Ortotrop: Dik tohum taslağı. Tohum taslağı düz ve simetrik olup, döllenme
geçidi ile tohum taslağı sapı düşey bir hat üzerindedir.
Oscillatoria: İplik Siyanobakteriler için tipik bir örnek: Oscillatoriadır
Osein: Kemik ara maddesi. Kemik dokusunun ara maddesi.
Osel: Basit göz, nokta göz. Omurgasız hayvanların birçok farklı tipinde bulunan
basit bir ışık reseptörü.
Oselat: Göz şeklinde, gözsü. İki değişik renkte ve nokta şeklindeki beneklerin
üst üste bulunması. Ortadaki daire şeklindeki benek ve onu etrafındaki yuvarlak benek
değişik renktedir.
Dostları ilə paylaş: |