Nefridiopor: Boşaltım açıklığı. Omurgasızların boşaltım organları olan
nefridyumların vücut dışına açıldıkları açıklık.
Nefridyum:
Küçük böbrek. Yer solucanları ve diğer Annelid gibi
omurgasızlarda bulunan boşaltım organıdır. Silli bir huni boru ile bitişiğindeki anteriyör
sölom boşluğuna uzanır ve buradan bir delikle vücut dışına atılır.
Nefrit: Nefron iltihaplanması. Böbreklerdeki nefronlarının iltihaplanması sonucu
oluşan hastalık.
Nefron: Böbrek birimi. Omurgalı böbreğinin anatomik ve işlevsel birimi.
Neisseria: Gonore de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklara yol açan bakteri.
Nekroz: Doku ölümü. Hücrelerin ve dokuların ölmesi durumu.
Nekton:
Yüzücü canlı. Aktif yüzücü organizmalar için kullanılan topluluk adı.
Nematod: Kıl kurtları, ipliksi kurtları. İplik şeklinde kurtlar.
Nematosist: Savunma aracı. Sölenter’lerde bulunan tutunma, korunma ve av
yakalamaya yarayan küçük sokucu bir yapı.
Neoteni:
Yavru haline dönme. Ergin halde larva özelliklerinin görülmesi.
Neotip: Yeni tip örneği. Tip örneklerin hepsi kayboldu ise orijinal tip yerine
gösterilen örnek.
Nermatosit: Knidosit hücrelerinin içeriği ya da kendisi.
Nikotin:
Sigara zehiri. Bir nörotransmitter olan asetilkolinin faaliyetini
engellediği için zehirli olan ve tütünden elde edilen bir alkaloid.
Nimf:
Genç böcek. Pupa evresi geçirmeden erginleşen ve genellikle ergine
benzeyen böcek. Örnek: Kelebek, kurbağa
Nimfa:
Böcekte eksik-güdük gelişme.Yarı başkalaşım gösteren böceklerde, dış
görünüşü ergine benzeyen, fakat eşey organları ve kanatları tam olarak gelişmemiş evre.
Nitrit
Asit:
(HNO3) Nitrat asidi. Yüksek derecede aşındırıcı, renksiz ve dumanlı
sıvı. Zehirleyicidir ve şiddetli yanıklara yol açar.
Nod:
Düğümsel yapı, düğüm gibi. Düğüm şeklinde yapı.
Nodyum: Düğüm bölgesi, boğum bölgesi. Gövde üzerinde yaprak ya da
tomurcuğun geliştiği yer, bir şişkinlik ya da kabartı.
Nondisjunction:
Ayrılmama. Mayoz bölünmedeki indirgenme sırasında
homolog kromozom çiftinin normal olarak ayrılamaması. Çiftin her iki üyesi aynı yavru
çekirdeğe geçer ve öteki yavru hücre bu kromozomu taşımaz.
Nonpolar: Kutupsuz.
Nostoc:
Nostoc siyanobakterileri, aynı zamanda nitrojen dönüşümünde önemli
rol oynar.
Notokord: Embriyo iskelet ipliği veya iskelet ipliği. Bütün kordatların
embriyosunda ve bazılarının erginlerinde iç iskelet görevi yapan, arka-ön doğrultusunda
uzanan çubuk şeklindeki yapı.
Notum: Sırt kısmı. Vücudun sırt kısmı. Arthropoda’larda her segmentin dorsal
elementi.
Nozokomiyal:
Hastane mikrobu veya hastane enfeksiyonları. Hastane kökenli
infeksiyonlar.Hastanın hastaneye yatışından en az 48 saat sonra gelişen
enfeksiyonlardır.
Nörogenez: Sinir hücresi gelişimi. Gelişme sırasında sinir sisteminin gelişme
safhası (Nörolasyon).
Nöroglia: Sinir destek hücreleri. Sinir dokuda nöronlara desteklik yapan
yardımcı hücreler, ara nöronlar.
Nörohumor:
Sinir hücre sıvısı. Nöronun uç kısmıyla salgılanan ve bitişikteki
sinir ya da kası aktive eden bir madde.
Nöron: Sinir hücresi. Kollateral ve terminal uzantılarıyla birlikte bir sinir
hücresidir. Sinir sisteminin yapısal birimi.
Nörosekresyon: Sinir hücresinden salgı salınması. Sinir hücreleri tarafından
hormon ve salgı salınması.
Nörotoksik: Sinir zehirleyici. Sinir sistemi üzerinde zararlı etkisi olan zehirli
maddeler
Nörozis:
Sinirsel durum, sinirsel hal. Çok değişik belirtilerle ortaya çıkan
nispeten hafif ve sıkça görülen bozukluklar. Kuruntu, korku, utançlık ve aşırı duyarlılık
gibi.
Nörula: Genç sinir evresi. İlkel sinir sisteminin oluşturduğu erken embriyonik
evre.
Nötrofil:
Akyuvar hücresi. Nötrofil granülosit olarak da adlandırılan lökosit
(akyuvar) hücresi. Sahip olduğu granüller, boyalara özel bir afinite (bağlanma eğilimi)
göstermediği için "nötrofil" olarak adlandırılmıştır.
Nötrofilik:
Nötr hal. Optimum olarak nötr ya da nötre yakın PH 'larda
gelişebilen.
Nötronlar: Yüksüz parçacık. Kütlesi 1 olan hidrojen izotopu hariç bütün
elementlerin çekirdeğinde protonlarla beraber bulunan elektrik yüksüz madde
parçacıkları.
Nukleolus:
Çekirdekçik. Küçük çekirdek, özcük Hücre nukleusu içinde bulunan
küre şeklinde yapı. Ribonükleik asit bakımından zengin olup ribozomların sentezlendiği
yerler olarak bilinirler.
Nukleus: Çekirdek. Merkezi kısım,
öz
Nusellus: Embriyo kese dokusu. Tohum taslağında embriyo kesesini çevreleyen
doku.
Nut: Sert meyve. Bir tek tohum bulunan kendiliğinden açılmayan sert meyve.
Nutler: Küremsi meyve. Küçük fındıksı meyve.
Nutrient: Vücudun metabolik faaliyetlerinde kullanılan herhangi bir maddeyi
belirten genel bir terim.
Nükleaz: Yönetici molekül parçalayıcı. Nükleik asitleri kısa oligonükleotit
parçalarına yada tek nükleotide hidrolize eden enzimler grubu.
Nükleik asit: Yönetici asit molekül, yönetici asit. Nükleotit denen ve pürin ya da
pirimidin bazlarının biri, riboz ya da deoksiriboz şekerinden biri ve bir fosforik asitten
oluşan birimlerin tekrarlanması ile meydana gelen ve çekirdekte ve sitoplazmada
bulunan asitler. Örnek: DNA, RNA.
Nükleoprotein: Asit-protein kompleksi. Proteinlerin nükleik asitlerle kurduğu
moleküler birlik.
Nükleotid:
Yönetici molekül yapı birimi, yöneti-yapı birimi. Bir fosfat grubu,
bir beş karbonlu şeker (riboz ya da deoksiriboz) ve bir azotlu baz (pürin ya da pirimidin)
dan oluşan bir molekül. Nükleaz enzimi yardımıyla nükleik asitlerin ayrıştığı bir alt
birim.
Nükleus: Çekirdek.
Obdeltat: Ters deltat. Yaprak sapı üçgenimsi uç noktasında bulunan basit
yaprak.
Obdiplostamenli: Çift halkada dizilmiş olan stamenlerin, dış halkadakilerin
petallerin, iç halkadakilerin ise sepallerin önünde bulunması.
Obkordat: Ters kalp şekilli. Ters kalpsi, ters yürek şeklindeki basit yaprak.
Oblanseolat: Ters mızraksı. Ters mızrak şeklinde. Taban kısmı ince uca doğru
gittikçe genişleyen ve ucu sivri, uzunluğu genişliğinden daha fazla olan basit yaprak.
Oblik: Karşılıklı olmıyan. Stamendeki tekaların karşılıklı olmayıp birinin
Dostları ilə paylaş: |