Panikula: Dallanmış salkım çiçek grubu. Yan dalları da dallanmış salkım çiçek
kuruludur.
Pankreas: Şeker düzenleyen organ. Genel olarak midenin sol yanında yer alan,
hem iç salgı hem de dış salgı ile görevli olan karma bez.
Papilios: Kabarcıklı. Yüzeyi küçük kabarcıklarla kaplı olan.
Papilla: Tomur. Koni biçimindeki herhangi bir çıkıntı.
Papovaviridae: İnsanlarda tümörleri uyaran ve bazı hayvanlarda kansere neden
olan, 40-57 nm büyüklükte, çift iplikli DNA içeren, kılıfsız, ikozahedral şekilli bir virüs
familyası.
Papovavirus: Kanser virüsü. İnsanlarda tümörleri uyaran ve bazı hayvanlarda
kansere neden olan virus.
Papus: Tüysü-pulsu çanak. Compositae familyasındaki çiçeklerde görülen pulsu,
tüysü veya tüylü-tüylü yapıdaki çanak. Kör çanak, kapçık (aken) tepesinde bulunur.
Parafiletik: Çok kökenli. Birden fazla atadan köken almış.
Parakarp Ginekeum: Tek gözlü ovaryumlu. Sinkarp ovaryumlarda karpellerin
sadece kenarlarından birleşerek tek gözlü ovaryum meydana getirmeleri.
Parakoralla: İç taç halkası. Korolla bağlı olan ve korollanın iç kısmında gelişen
halka şeklinde iç taş yaprak halkası.
Paraliz: Felç, tutulma. Sinirdeki harabiyet nedeniyle ait olduğu kas veya
kasların görev yapamama hali.
Paramecium: Terliksi hayvan
Paramilum: Nişasta cisimciği. Euglena’larda kimyasal bakımdan hem nişasta
hem de glikojenden farklı olarak karbonhidrat biriktiren cisimcik.
Paramyxoviridae: Hayvanlarda bazı hastalıklara neden olan, 150-300 nm
büyüklüğünde tek iplikli RNA içeren, kılıflı, kılıf üzeri çıkıntılar taşıyan bir virüs
familyası.
Parankima: Ara madde hücresi. Az özelleşmiş, ince çeperli, klorofil içeren ve
tipik olarak oldukça gevşek yapıdaki bitki hücreleridir. Fotosentezde ve besinlerin
depolanmasında iş görür. 2. Bitkilerde diğer dokuların arasını dolduran temel doku. İnce
duvarlı, nispeten farklılaşmamış hücrelerden oluşan, yapı ve görevi değişebilen, esas-
temel bitki dokusu,
Parapod: Her vücut segmentinin yanında, bir çift halinde bulunan ve yer
değiştirmeye yarayan yapılar.
Parapodlar: Segment ayaklıları. Poliket’lerin her segmentinden yanal olarak
çıkan kalın kıllı, çift yassı uzantılar.
Parasempatik: Yavaşlatan sinirler. Otonom (istemsiz) sinir sisteminin bir
bölüm(bölümü). Sinir lifleri beyinden ve omuriliğin kalça bölgesinden çıkar ve belli
başlı iç organları donatır.
Parathormon: Paratiroit bezi ürettiği son derece özel tasarıma sahip
parathormon vasıtasıyla kanda bulunan kalsiyum oranına müdahale eder. Eğer kanda
kalsiyum miktarı düşerse hemen parathormon salgılar. Osteoklastları azdırarak
kemikteki kalsiyumun kana geçmesini sağlar, ve bağırsaktan da kalsiyum alımına
yardımcı
olur.
Paratip: İlk yayında tanımlanmış holotip ve isotiplerden başka gösterilen
örnekler.
Paratiroidler: Ca-P düzenleyicisi vücut bez . Tiroit bezinin içine yerleşmiş olan
küçük, bezelye büyüklüğündeki bezler. Bu bezlerin salgıları vücudun kalsiyum ve fosfor
metabolizmasını düzenler.
Paratroit
Hormon: Paratiroit bezinden salgılanan, kalsiyumun bağırsaktan
emilimini, böbreklerden atılmasını, kemiklerden serbest hale geçirilmesini ve hücreler
arasındaki kalsiyum iyon konsantrasyonunu kontrol eden hormon.
Parazit: Asalak. Sömürücü yaşam. Canlı bir konakçı üzerinde yaşayarak ondan
beslenen organizma. Obligat parazitler her zaman bir canlı konakçıda bulunmak
zorundadır. Saprofitin tersi. Örnek: Ökse otu; yarı parazitlik üzerinde yaşadığı bitkinin
odun borularında sadece su ve inorganik tuzları alır bunları kullanarak kendisi
fotosentez yapar.
Parazitlik: Asalaklık. Hem bitki hem de hayvanlar arasında görülen heterotrof
beslenme tipi. Parazit, bitki ya da hayvanın vücudu üzerinde ya da içinde yaşar ve
bunlardan besinin sağlar.
Paripinnat: Çift tüysü bileşik yaprak. Çift sayıda yaprakçığı bulunan tüysü
bileşik yaprak. Yaprakçık adedi çift sayıdadır. Yaprakçıkların bağlı olduğu ekseni
ucunda yaprakcık
bulunmaz.
Parşümenkağıt:Yağlı kağıt.
Partenogenez: Döllenmesiz üreme, döllenmeden çoğalma. Döllenmemiş bir
yumurtanın ergin bir organizmaya gelişmesi. Bu tip çoğalma bal arısı, eşek arısı ve bazı
Arthropoda’lar arasında yaygındır.
Parturisyon: Çocuk doğurma olayı.
Parvoviridae: Embriyo ölümleri ve gastroenteritis hastalığına neden olan,
küçük, 18-25 nm çapında, tek iplikli DNA içeren, kılıfsız, ikozahedral şekilli bir virüs
familyası.
Paryetal
Plasentasyon: Tohum taslakları ovaryumun iç çeperi üzerindedir.
Pastörizasyon:
Mikrop arındırma. Basınç altında olmadan (normal atmosfer
basıncında) yapılan ve dolayısı ile suyun kaynama sıcaklığı olan 100 C altında yapılan
ısıl işlem uygulaması. Bu işlem ile sporlu bakteriler dışındaki mikroorganizmaların
öldürülmesi esas alınır. İçme sütü ve meyve suyu pastörize edilmekle beraber, meyve
suyunda yüksek asitlik nedeni ile öldürücü etki daha fazla olur.
Patojen: Öldürücü. Hastalık yapan herhangi bir mikroorganizma.
Patoloji: Öldürücü hastalık bilimi. Hastalığın nedenlerini araştıran uzmanlık
dalı.
Patolojik
hal: Öldürücülük durum.
Patulin: Penicillium, Aspergillus ve Byssochlamys cinslerine giren küfler
tarafından oluşturulan toksin.
PCR: Polimeraz zincir reaksiyonu. DNA 'nın istenilen bir parçasının in vitro
koşullarda primer denilen 15-20 nükleotitlik bir oligonükleotit dizisi kullanılarak,
sıcaklığa dayanıklı enzim yardımı ile çoğaltılması. DNA önce iki ipliğe ayrılır ve
primerle birleştirilir, bu işlemin defalarca tekrarı ile istenilen genlerin milyonlarca
kopyası yapılır.
Pedat: Elsi yaprak. Elsi yaprağa benzemekte ancak üç ana loptan meydana
gelmiş olup yanlardaki iki lop ise tekrar loplara ayrılmıştır.
Pedisel: Çiçek sapı, çiçekcik sapı. Bir tek çiçeği taşıyan sap. Bir çiçek
kümesindeki tek bir çiçeğin sapı.
Pedunkul: Çiçek kümesi sapı. Bir çiçek durumunda, bir çok çiçekten oluşan bir
çiçek kümesini taşıyan sap.
Pek
Doku: Canlı destek dokusu. Gövde, yaprak ve yaprak sapında bulunan,
canlı hücrelerden oluşmuş, hücre çeperleri kalınlaşmış, hücrelerinin boyları enlerinden
büyük olan, bitkiye desteklik sağlayan dokulardır.
Pektin: Karbonhidrat karışımı maddeler. Özellikle bitki hücrelerinin orta
lamelinde bulunan büyük moleküllü, karbonhidrat karışımı maddeler.
Pektinat: Taraksı, tarak şeklinde. Yaprak ayasının bir tarağın dişleri gibi
karşılıklı olarak ince ve derin parçalanmış olması.
Dostları ilə paylaş: |