60
yüzyılın başlarındaki çalkantılı döneme kadar faaliyetlerini sürdürdü.
330
Birgi İsa Bey
döneminde Osmanlılara terk edilmiş fakat Timur istilasından sonra Aydınoğlu
Cüneyd Bey bağımsız hale geldi. II. Murad döneminde ise Aydınoğullarına son
verilerek Birgi ve yöresi kesin olarak Osmanlı hakimiyetine girdi.
331
1. İdari Yapı
Evliya Birgi’nin Aydın sancağında “
paşa hassı, üçyüz payesiyle şerif kaza ve
nahiyesinin (---) kura olduğunu belirtmektedir. Burada kethüdâyeri ve serdarının
bulunduğunu fakat müftisinin ve nakibinin olmadığını da eklemektedir. Kalesinde iç
el olduğu için dizdar ve askerinin olmadığını söyleyen Evliya Birgi’de ayan, eşraf,
ulema ve sulehasının çok olduğunu” bizlere iletir.
Birgi Aydınoğlu Mehmed Bey zamanında Beyliğin merkezi olmuş buraya
Mehmed Bey tarafından bir Ulu Camii, medrese ve türbeden oluşan yapı
grubu inşa
ettirilmişti. Şehir Osmanlı İdaresi’ne girdikten sonra, Anadolu Vilayeti içerisinde
Aydın Vilayeti’ne bağlı bir kaza merkezi durumuna getirilmişti.
332
Birgi ve yöresi
Osmanlı idaresine girdikten sonra 1425-1575 yılları arasında Aydın Vilayeti’nin en
büyük ikinci kenti, Batı Anadolu’nunda en büyük kentlerinden biri
haline
gelmiştir.
333
2. Fiziki Görünüm
“
Şehir Birgi yaylağının kuzeyinde bulunan Bozdağ adı verilen yüksek ve
heybetli dağın kıblesi tarafında dere ve tepeli bir alana kurulmuş Birgi’dir, iki
değildir” diye Evliya Çelebi tarafından ifade edilmektedir. Evliya Birgi’nin görünüşü
hakkında şu bilgileri de verir. Tire’den bu şehre girerken Birgi asla görünmez zira
bağlılar, ağaçlıklar ve gül bahçeleri içine gömülmüş güzel bir yerdir. Bozdağ’ın
eteklerine yaklaşıldığında şehir aspuzu bağı gibi görünür.
Gayet şirin kadim bir taht
şehridir. Birgi dere içinde olmasına rağmen havası sahil havası gibidir. Bu yüzden
halkıda dost canlıdır.
330
Emecen,
a.g.m, s.190; Ünal,
a.g.e, s.13-15
331
Wittek,
a.g.e, s.88; Akın,
a.g.e, s.78-83; Darkot,
a.g.m, s.633; Emecen,
a.g.m, s.190
332
Akın,
a.g.e, s.95-98
333
Ünal,
a.g.e, s.20
61
a. Kale
Seyyahımız Birgi Kalesi’nin genel görünüşü hakkında şu ifadelerde
bulunmaktadır. “
Birgi Kalesi Bozdağ’ın eteğinde taşlı bir derenin bitiminde iki tarafı
cehennem kuyusu gibi uçurumlu balıksırtını andıran bir bayır üzerinde kıbleden
kuzey tarafına doğru uzunlamasına, oldukça müstahkem eski bir kaledir. Evliya
kalenin fiziki görünümünü anlattıktan sonra şu bilgileri vermeğe devam eder. Celâli
Cennetoğlunun bu şehirden çıkarak eşkıya başı olup etrafına topladığı çapulcu asker
ile bu kaleyi tamir ettirip buraya yerleşmiştir. Yaklaşık ellibin askeri ile Cennetoğlu
elli vilayeti soymuştur. 1016 H. tarihinde Kuyucu Murad Paşa serdar olup
Cennetoğlunu katletmiş ve canını cehennem kuyusuna attıktan sonra çapulcu
askerlerini ise köşe bucak bulup imha etmiştir. Daha sonra Murad Paşa ilk iş olarak
bu kalenin tekrar eşkıya yatağı olmaması için dış duvarlarını yer yer yıktırmış,
dizdarı ve askerlerini buradan uzaklaştırmıştır. Fakat iç kale hala ayakta olup
badem şeklinde oldukça sağlam bir kaledir. Kalenin etrafı ise üçbin adımdır. Kale
içerisinde dörtyüz kargir ve kiremit örtülü ev bulunmaktadır. Ayrıca kale içerisinde
Eski Cami, Sultân Hânım Gülüm medresesi bulunmaktadır. Kale içinde han, hamam
ya da çarşı yoktur.”
334
Seyyahımızın bahsetmiş olduğu Kale günümüzde mevcut olmayıp sadece
şehrin kuzeyinde İmam Birgivi Caddesi üzerinde bir takım sur kalıntılarına
rastlanmaktadır.
335
b. Mahalleler
Evliya Birgi’nin kale içindeki ve kale dışındaki yerleşimin toplam on sekiz
mahalleden oluştuğunu dini yapıların ise yirmidört mihrab olduğunu belirtmektedir.
Seyyahımız buranın görünümünden şu şekilde bahseder. “
Aşağı şehirin evleri bağlı
bahçeli hepsi kiremit örtülü iki bin altı yüz büyük evdir. Hepsinin yüzleri kıble
tarafına bakmaktadır.
336
Şehrin içinden dere geçtiğinden dört yerde ağaç köprüler
yer alır. Sadece Derviş Ağa köprüsü tek gözlü kargir bir köprüdür.”
337
334
Seyahatname, s.92
335
Ünal,
a.g.e, s.99
336
Seyahatname, s.92
337
Seyahatname, s.93
62
Birgi’nin mahallelerine baktığımız zaman 166 no’lu Tapu Defteri’de 18
mahalle olduğu görünmektedir.
338
Evliya’nın Birgi’yi 1671 tarihinde ziyaretinden
önce 1662’ye ait olan 3032 sayılı Avarız Defterinde de sayı yine 18
olarak
görülmektedir.
339
Fakat burada 11 mahalle eski isimlerini korurken bazı mahalle
isimleri önemli ölçüde değişmiştir. Daha önceden burada yerleşen üç Yörük cemaati
şehri terk etmişlerdi.
340
1676 tarihli 2791 sayılı Mufassal Avarız Defterinde de gene
bazı mahalle adları değişmiş olsada yine mahalle sayısı 19 olarak
gözükmektedir.
341
Birgi’nin 1475-1529 tarihleri arasında yavaş yavaş istikrarlı bir
gelişme gösterdiği görülmektedir. Bölgede Aydın’da bir
gerileme gözlenirken Tire,
Nazilli ve Birgi’nin giderek geliştiği gözlenmektedir. Daha sonra XVII. yüzyılın ilk
yarısında bölgede ortaya çıkan Celâli isyanları ise Birgi’nin gerilemesine Ödemiş,
Tire ve özellikle Aydın’ın gelişmesine neden olmuştur. Aydın ve Tire’de mahalle
sayısında patlama meydana gelmiştir.
342
Birgide’ki mahalle adlarını aşağıdaki tabloda
veriyoruz XVII. yüzyılda meydana gelen değişiklik daha iyi görülecektir.
343
1573
1662
1676
Mahalle Adı
Mahalle Adı
Mahalle Adı
Ahi Germiyan
Ak Mescid
Ak Mescid
Hisar İçi veya
Camii Kebir
Camii Kebir
Camii Kebir
Demir Boğa
Timur Boğa
Demir Boğa
Dernak Pazarı
Dernak
Dernak
Harab Mescid
Harab Mescid
Kızıl Mescid
Kadı veya Hızırlık
Hızırlık
Hızırlık
Kadı veya Kırd
Kurd Kadı
Kurd Kadı
Kutlı Bey
Kutlı Bey
Kutlı Bey
338
BOA-TD-166, s.423
339
Maliyeden Müdevver Defterler-3032, s.3-7
340
Ünal,
a.g.e, s.36
341
Maliyeden Müdevver Defterler Kamil Kepeci Tasnifi -2791, s.4-9
342
Ünal,
a.g.e, s.33-40
343
Ünal,
a.g.e, s.42