1 uluslararasi azərbaycan felsefe araştirmalari fəLSƏFƏ VƏ sosial-siyasi derneğİ elmlər assosiASİyasi



Yüklə 5,03 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/52
tarix26.11.2017
ölçüsü5,03 Kb.
#12669
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   52

Aristotel – 2400  
 
 
- 21 - 
de  ti,  ‘this’)  ama  tümel  olanı,  birşeye  benzeyeni  (as  such)  ifade  eder. 
“(Met.1038b8-12) 
Tümelin töz (ousia) olamayacağı veya ‘belli bir şey’ olamayacağı Me-
tafizik  Zeta’nın  13.ve  14.bölümlerinde  tekrarlanır.  14.bölüm  ise,  doğrudan 
doğruya Platoncuların düşüncelerini tartışmanın merkezine alır. Onlara gö-
re, formlar cinslerdir, bağımsızdırlar ve ne kadar genel ise, o kadar varlık hi-
yerarşisinde  yüksektedirler.  Bu noktada  Aristoteles’in formlarının  veya öz-
lerinin (eidos, toti en einai, ‘what it is to be’ so-and-so) tümeller olduğu söy-
lenebilir  mi?  Aristoteles  tümellerin  bireysel  varlıklara  dokunamayacağını, 
onlara  ulaşamayacağını  söyler  ve  Metafizik  Beta’da  (3.kitap)  öne  sürdüğü 
görüşleri  Metafizik  Zeta’da  (7.kitap)  yeniden  ele  alır.  Aristoteles  1039a 
14’te  şöyle  der:  “Eğer  hiçbir  ousia  tümellerden  oluşmuyorsa  ve  tümeller 
belli bir şeyi değil de benzer birşeyi ifade ediyorsa ve hiçbir ousia gerçeklik 
halindeki  somut  tözlerin  (ousia sunthetos) birleşiminden ibaret  değilse, her 
ousia yalın olacaktır ki bu da tözün tanımının yapılamayacağı anlamına ge-
lir. Ancak herkes tarafından kabul edilen ve bizim de daha önce söylediği-
miz  gibi,  yalnızca  tözün  veya  asıl  olarak  tözün  tanımlanabilir  olduğudur. 
Oysa  şimdi  onun  bile  tanımı  olmayabilir.  Bu  durumda  hiçbirşeyin  tanımı 
olmayacak ya da bir anlamda olacak, bir anlamda da olmayacak.” 
Aristoteles  bilimin  bireysel  varlıkları  açıklaması  gerektiğine  inanır; 
yani bahçdeki tavşanı, kediyi, kelebeği, ağacı vb şeyleri.Ancak bireysel tav-
şan,  bireysel  ağaç,  bireysel  kedi,  kelebek  onları  tanımlamaya  izin  vermez. 
Çünkü onlar ancak belli bir sınıfın üyesi olarak araştırılabilirler ki bu da on-
lar hakkında ancak ve ancak evrensel akıl, tümelleyici akıl sayesinde konu-
şulabileceği  ve  yine  onun  aracılığla  bilinebilecekleri  anlamına  gelir.  Zaten 
Aristoteles Metafizik’in 1036a6-7 ve b34 satırlarında logos’un evrensel ola-
na ilişkin olduğunu açıkça ifade eder. Oysa ousia’nın bireyselliği bağlamın-
da ona ortak olacak hiçbirşey yoktur. Çünkü; ousia kendinden başka hiçbir-
şeye ait değildir (1040b23). 
Bireysel şeylerin varlığı ve özellikle bilinebilirliğiproblemi günümüz-
de  de  tartışılmaya  devam  etmektedir.  Bireysel  şeylerin  bilgisinin  olanaklı 
olup olmadığı meselesi henüz çözülmüş değildir. W.K.C. Guthrie sözkonu-


Fəlsəfə və sosial-siyasi elmlər – 2016, № 2 
 
 
- 22 - 
su probleme ilişkin Aristoteles’in düşüncelerini üç başlık altında değerlendi-
rir.
1
 
1)  Metafizik  Zeta’da  ifade  edildiği  gibi,  bilimsel  araştırmanın  konusu 
düşünülebilir (comprehensible) tözlerdir. Aristoteles Kategoriler’de öne sür-
düğü düşüncelerden vazgeçmiş değildir; bireysel varlıkların asıl tözler oldu-
ğuna  hala  inanmaktadır  ancak  bilimsel  bakımdan  ikincil  tözlerin  bilimsel 
araştırmanın kaçınılmaz olarak konusunu oluşturduğunu düşünmektedir. 
2)  Aristoteles  bilimin  başarısını  bireysel  olan  şeylere  mümkün  oldu-
ğunca yaklaşmasında bulur. Bu aynı zamanda bilimin asıl gerçekliğe dokun-
masının da kriteridir. Türler, cinslere göre daha tözseldir. Bilim insanı birey-
sel varlığa ulaştığında esas olarak tözün ne olduğunu tanımlamış, bilmiş ola-
caktır;  yani  Kategoriler’in  asli  anlamda  tözlerine  en  yakın  olduğu  zaman. 
Cins, tür olmadan hiçbir şeydir.Aristoteles ve Platon arasındaki karşıtlık bu-
rada birkez daha çok güçlü bir biçimde kendini gösterir. Platon bir kavramın 
ne kadar çok şeyi  kendi içine alırsa varlık hiyerarşisinde o kadar üstte  yer 
alacağını  düşünüyordu.  Bu,  Aristoteles’in  düşüncesine  taban  tabana  karşıt-
tır.  İlginçtir  ki;  Platon’un  Philebus  diyaloğuna  bakıldığında,  aslında  Plato-
nun da Platonu terk etmekte olduğu görülür. 
3) Aristoteles öze veya forma tözün bazı niteliklerini yüklemeye çalış-
makla birlikte ousia’nın eidos ya da form olarak hiçbir biçimde kendine ba-
şına var olduğunu iddia etmez. Başka bir ifadeyle, ousia hiçbir biçimde Pla-
toncu  Formlar  gibi  aşkınlığa  uğurlanmaz.  Belki  de  şöyle  söylenebilir:  öz-
ler/formlar tözlere aittir; birinciler, ikincilerden asla bağımsız olamazlar.Bu 
açıklama yine de tözün kendi başına var olduğuna ilişkin tez hakkında bazı 
soruları da beraber getirir. 
 
4.  Tözün Öz Olup Olmadığına İlişkin Soruşturma
 
 
Aristoteles en son ousia’nın form veya birşeyin özü olup olmadığı dü-
şüncesini ele alır (1030a6.) Buna göre, ousia, birşeyin cinsine ve ayırdedici 
niteliğine  göre  tanımıdır.  Aristoteles  şöyle  der:  “Öz,  bireysel  olan  şeydir. 
                                                 
1
W.K.C. Guthrie, A History of Greek Philosophy: Aristotle: An Encounter, Vol. VI.  3rd ed. 
(Cambridge: Cambridge University Press, 1990), 219 ve ilerisi. 


Aristotel – 2400  
 
 
- 23 - 
Böyle  birşey  olarak  o  şeyin  bilgisini  verir  ki  bu  bilgi  de  özdür  (1030a3  ve 
1031b6-7). Hayvanların Kısımları’nda ise şöyle der: “İnfima species tözler-
dir; ve onlar aracılığla daha önce tanımlanamaz olan Sokrates ve Koriskos 
tanımlanabilir.”  Bireyler  arasındaki  algıladığımız  farklılıklar,  örneğin  Sele-
na’nın  uzun  saçlara  sahip  olması,  Serena’nın  uzun  boylu  olması,  Sina’nın 
beyazlığı  vb.ilinekseldir  ve  onlar  hiçbir  kurala  uymazlar;  ne  her  zaman  ne 
de  çoğu  zaman  ortaya  çıkarlar  ve  de  böyle  olmaları  bakımından  bilimsel 
araştırmanın  konusu  da  olamazlar.  Metafizik  1017b23-26  şunları  okuruz: 
Ousia’nın  iki anlamı  vardır:  en son töz ki  o diğer başka hiçbir şeye  yük-
lemlenemez.  Diğeri  ise,  bireysel,  bağımsız  ve  böyle  olmakla  her  birşeyin 
formu olandır.” 
Aristoteles’in  buradaki  kaygısı  insanın  maddeye  sahip  olması  bakı-
mından tanımsız ve bilinemez olmasıdır. Şimdi ise, bu sorun bizzat şeylerin 
spesifik  forma  sahip  olduğu  düşüncesiyle  aşılmaya  çalışılmaktadır.  Başka 
bir ifadeyle; daha çok somut şeyler için kullanılan ‘bu belli  şey’  (to  de ti
şimdi empirik düzeyden bilimsel düzeye yükselmiştir; hatta onun ontik dü-
zeyden  epistemik  düzeye  yükseldiğini  bile  söyleyebiliriz.  Form,  bireysel 
olandır; çünkü zaten Aristoteles’in görmek istediği bilim insanının bireysel 
olana  ne  kadar  yaklaşabileceğiydi.  Aristoteles  1037a24-28’de  şöyle  der: 
“Töz açıklamasında maddi yan görülmez, çünkü onlar tözün parçaları değil, 
ama  somut  bütünlüğündür  ve  bir  bakıma  hem  tanımı  var  ve  hem  de  yok. 
Maddeyi aldığınızda yoktur, çünkü madde tanımsızdır; ama asıl anlamda töz 
olan düşünüldüğünde vardır. Öz, (to ti en einai, what it is to be something
maddesiz tözdür.”( 1032 b14). 
Asıl  anlamda  tözün,  öz  olabileceğine  ilişkin  tartışmalar  Metafizik’in 
Zeta kitabında ve H’nin ilk bölümlerinde verilir. Aristoteteles’in burada bil-
gi  problemi bakımından  tözü ele aldığı  açıktır. Aristoteles için, hiç kuşku-
suz,  bilimsel  bilgi,  nedenlerin  bilgisidir.  Birşeyin  ne  olduğunu  söyleyebil-
mek için, onun niçin öyle olduğunu bilmek gerekir. Eğer sözde, lafzi bir ta-
nım yapılmıyorsa, tanım birşeyin neden öyle olduğu gibi olduğunu verir; ya-
ni  niçini  verir  bize.  Gök  gürültüsü  nedir,  sorusunu  yanıtlamak  için,  niçin 
gök gürültüsü meydana gelir sorusunu yanıtlamak gerekir. Şimdi öz, gerçek 
birşeyin tanımı olarak ifade ediliyorsa; o yalnıza birşeyin ne olduğunu ifade 


Yüklə 5,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   52




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə