21. yüzyılda pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede sosyal belediyecilik anlayışıyla yerel yönetimler sosyal politikada etkin rol almaktadır


Sosyal belediyelerin yasal dayanakları



Yüklə 13,01 Mb.
səhifə12/71
tarix08.04.2023
ölçüsü13,01 Mb.
#104773
növüYazı
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   71
diplom isi son olarn izmir belediyyesi

1.3. Sosyal belediyelerin yasal dayanakları
Devletin görevi, vatandaşlarının huzur, güven ve refah içerisinde yaşamalarını sağlamak ve bu görevini ifa ederken, onlar arasında ayırım gözetmemektir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’nın 2. maddesinde yerini bulan: “Türkiye Cumhuriyeti; toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.” ibaresi sosyal devlete anayasal dayanak vermektedir (Beki, 2008: 34).
Türkiye’de uygulanan sosyal belediyecilik faaliyetlerinin hukuki çerçevesini, 5393 Sayılı Belediye Kanunu ve 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu oluşturmaktadır. Ancak bir yerel yönetim birimi olan İl Özel İdaresi mevzuatı da sosyal politikalara ilişkin düzenlemeler içermektedir. Bu nedenle 5302 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’na da çalışma kapsamında yer verilmiştir.

1.3.1 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda Sosyal Belediyecilik


Türkiyede belediyeler, kendi sınırları içerisinde yaşayan birey, aile ve toplumun üç ayrı kaynaktan gelen sorunları ile yakından ilgilenmek durumundadır. Bu kaynaklar; temelde toplumsal sistemin işleyişinden ve yapısından kaynaklanan ve özellikle büyük şehirlerde acil müdahaleyi gerektirecek boyutlara ulaşan yoksulluk, işsizlik, dilencilik, suçluluk ve benzeri sorunlar; belediyelerin kendi hizmet alanları içinde meydana gelen afetlerden dolayı zarar gören birey ve ailelerin karşılaştıkları sorunlar; ve insanın doğasından gelen ve çevresel koşulların da etkisiyle somutlaşan çocuk, yaşlı ve engellilerin karşılaştıkları sorunlardır. Günümüzde belediyelerin sosyal belediyecilik olarak adlandırdıkları uygulamalar, bu üç kaynağın bileşiminden gelen sorunların çözümüne ilişkin çabalara ait olmaktadır (Ateş, 2009: 92). Bu bağlamda ülkemizde sosyal belediyecilik hizmetleri adı altında yapılan faaliyetlerin çoğuna bakıldığında hepsinin temelinde sosyal yardım ve sosyal hizmetlerden oluştuğu görülmektedir. Belediyeler tarafından sunulan ve topluma maddi, sosyal ve psikolojik destek sağlamayı amaçlayan sosyal belediyecilik faaliyetleri, belediyenin büyüklüğüne, personel kalitesine, maddi durumuna, sosyal ve kültürel gelişmişliğine göre çeşitlilik göstermekle birlikte, temelde yedi tane sosyal belediyecilik hizmetleri aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir:
5393 sayılı Belediye Kanunu da, belediyenin görevlerini saydığı 14. maddesinin (a) bendinde, büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50.000’i geçen belediyelerin, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açacağını, aynı maddenin (b) bendinde ise belediyelerin okul öncesi eğitim kurumları açabileceğini, devlete ait her derecedeki okul binalarının inşaatı ile bakım ve onarımı yapabileceğini ya da yaptırabileceğini, her türlü araç-gereç ve malzeme ihtiyacını karşılayabileceğini belirtmiştir. Belediyeler çocuklara yönelik olarak, kreş, çocuk yuvası, çocuk kulüpleri, kimsesiz çocuklar için yuvalar, parklar, çocuk bahçeleri, oyun alanları, trafik ve eğitim alanları gibi hizmetler de vermektedirler. Ayrıca belediyeler başarılı öğrencileri yaz okulları ve kırtasiye hediyeleri ile ödüllendirebilmektedirler (Yıldırım ve Göktürk, 2008: 250). Yukarıdan sayılanlara ilaveten çocuk kulüpleri, çocuk meclisleri, sokakta çalışan çocuk merkezleri, çocuk bakımevleri ve çocuk sünnet faaliyetleri örnek verilebilir.



Yüklə 13,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   71




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə