86
Psİkolojİ
veya insanın ta kendisinden (früstrasyon ve çatışmalar) kaynaklana-
bilir. Kaygı duygusu, insanın kendi şahsiyeti için önemli olan değerler
sisteminin tehlikeye sürüklendiği duygusundan kaynaklanır. Çağdaş
toplumda meydana gelen olaylar da kaygı duygusunun belirmesine ne-
den olabilmektedir. Bu hastalık genelde nevroz ve psikoz hastalarında
görülür.
PSİKOTRAVMA
- bu durumun nedeni dış psiko-sosyal or-
tamdan kaynaklanır. Bu ortam insan psikolojisini etkiler insanın kişi-
liğine olumsuz yansıyabilecek ağır ruh bozukluklarına neden olabilir.
Psikotravma (ruhun zedelenmesi) aniden: yoğun duygu şokları (sevi-
len şahısın ölümü) iş yerinin kaybedilmesi, büyük maddi zarar, hayati
tehlike, korkulu sahneler (deprem, cinayetler, savaş), aşkta başarısızlık
dolayısıyla anında belirebilir. Bunun yanı sıra psikotravmanın yoğun-
luğu ve uzunluk süresi de önemli faktördür. Kişi psikotravmaya nasıl
tepki gösterecek, onun psikolojik yapısı ve duygusal dengeliliğine bağlı-
dır. Bazan psikotravma insanın ruhunda daimi bozuklukların meydana
gelmesine neden olmaktadır.
HOSPİTALİZM
- İnsanın karşılanmayan duygusal ihtiyaçları
dolayısıyla beliren patolojik olgudur. İnsanın beden ve ruh birliğinden
ibaret olduğunu daha önce söyledik. Bedene gıda, su, temizlik gerektiği
gibi, ruhada diğer insanlar ile duygusal bağlanması gereklidir. Sevgi, ço-
cuklar karşısında sevgi ve kaygı, büyüklere ve genelde insanlara doğru
sevgi sözkonusu. Çocuklarda hospitalizm genelde enstitülerde geçiri-
len uzun zaman (mesela kimsesiz çocuklar yurdu, hastaneden geçirilen
uzun zaman) kendibaşına kalma, yetersiz motivasyon ve duygusal bağ-
ların kopukluğu dolayısıyla belirmektedir. Sevgi eksikliği yani duygusal
deprivasyon (çocuk annesinden ayrıldığı zaman) başlangıçta sonsuz
ağlama ve yemeyi reddetme ile ifade edilir. Sağlık çalışanları bu dönem-
de annenin rolünu tatmin etmediği halde çocuk pasif, suskun olur, geri-
ye çekebilir, (hijyen alışkanlıkları olduysa, altına yapmaya başlar ve öyle
denilen rokinler belirebilir (çember içinde dönmeler). Bu durumlar
farklı şekilde ifade edilir, mesela çocuk oturur ve saatlerce ileri doğru
salanır, ya da yatakta yatarken başını sağa sola çevirir veya duvara vu-
rur. Hospitalizm 2-3 yaşindaki çocuklar için en ağırdır ve süresine bağlı
olarak çocuğun gelişimine olumsuz neticeler bırakabilir (psikofizik ge-
lişiminde geri kalır, ya da duygusal açıdan soğuk bir kişi olarak gelişir).
87
sağlık mesleki okullar için
Hospitalizm uzun bir süredir. Hastanede yatan büyüklerde de be-
lirebilir. Hastalar pasif olur, hastane havasından hoşlanıyorlarmış gibi
izlenim bırakarlar, gerçekdışı beklentileri vardır, egosentrik olurlar.
Sosyal problemleri olan hastalarda bu durum daha belirgindir (yanlız-
lar, kötü hayat şartları, işsizlik vb).
Hospitalizmin önlenmesi bakımında sağlık çalışanların rolü çok
büyüktür. Çocuklar ile yapılacak çalışmalarda annenin yerini almalı,
onu konuşmaya, yürümeye teşvik etmeli.
Büyükler ile yapılacak çalışmalarda, konuşma aracılığıyla hasta-
nın öz güvenini güçlendirmeli, aktif olmaları ve dış dünya ile ilişkileri
kesmemeleri yönünde ısrarcı olmalıdırlar.
PSİKOSOMAT HASTALIKLAR
çağdaş insanın en sık rastla-
nan hastalıklarından biridir. Yoğun yaşama dinamiği sonucu olarak
belirmektedirler. İnsanlar her gün hoş olmayan duygusal yaşantılara
mağdurdur ve bunlar
hastalığın belirmesine yol açan baş nedenlerden
biridir. Demek nedenler insan ruhundadır ve bunun neticesi olarak
bedensel (somatik) patolojik-anatomik değişiklikler meydana gelmek-
tedir. Örneğin uzun süreli stres durumunda yüksek tansiyon daimile-
şir ve hipertansiyon hastalığı gelişir. Kalp kasının uzun süre ile daha
yoğun çalışması nedeniyle kalpte hipertrofi gelişir. Kanda pıhtılaşma
olur, kolaylıkla tromb meydana gelir ve miyokard enfarktüsü gelişir.
Gastrointestinal sisteminde ülser, helikobakter pilori, kolit ve benzeri
hastalıklar en sık rastlanan patolojik belirtilerdir. Uzun süren stresli du-
rumlar bağışıklık sistemine de olumsuz yansır, dolayısıyla insan daha
sık enfeksiyonlara yenik düşer ve kanserojen hastalıklara daha yatkın
olur. Kasların aşırı gerginliği bedende farklı ağrılar bilhassa baş ağrıla-
rının belirmesine neden olur. Şeker hastası olma ihtimali artar. Uzun
süreli psikolojik gerginlik organizmayı ek olarak yıpratır ve depresyon
habercisi olabilir.
Günümüzde çok sayıda psikosomat hastalığın mevcut olduğu tes-
pit edilmiştir ve tıbbın tüm branşlarında görülmektedirler. Bu hastalık-
ların tedavisi iki doğrultuda olmalı: hastalanan organ (patolojik-anato-
mik değişiklikler) tedavi edilmeli ve hastalığa yol açan psikojen faktör
ortadan kaldırılmalı. Tedavi genelde uzun süreli ve belirsizdir.
Bu açıklamanın ardından, bu hoş olmayan duygusal rahatsızlık-
ları nasıl önlemek, hastalığı nasıl önlemek ve aynı zamanda çağdaş ya-
88
Psİkolojİ
şamın yoğun temposuna nasıl adım uydurmak, sorusunu soracaksınız,
elbette.
Bu soruların cevabı çok basittir - relaks olmaya öğreniniz!
Örnek 8.
Strese karşı 13 öğüt
◆ Yaptığınız işi seviniz. Daha iyi çalışacaksınız. Hedefinizi hayal
ediniz yetenekleriniz sayesinde ona varmaya özen gösteriniz.
◆ Stres faktörlerinizin listesini oluşturunuz, gereksiz güçlük ve
hüsran yaratanları elimine ediniz.
◆ Sizin herkes tarafından beğenilmenizi aramayınız, buna ulaş-
mak imkânsızdır.
◆ Olduğunuz gibi görünün. Size ait olmayan bir dünyada yaşamak
için boşuna yorulmayınız. Uyumlaşma enerjinizi boşuna sarfetmiş ola-
caksınız.
◆ Kendinizi düşünün.
◆ Gerekli olduğunda ortamdan ayrılınız, tartışmalara, telefon gö-
rüşmesine veya toplantıya son veriniz. Gereksiz yere kaybedilen müca-
deleden kaçmak daha iyidir.
◆ Ne düşündüğünüzü ve ne hissetiğinizi söyleyin, bunu kendiniz
için saklamayın.
◆ Kendi problemlerinizle yüzleşin, onlardan kaçmayınız ve yarına
ertelemeyiniz.
◆ Ailevi ve mesleki duygusal değişmeler için hazırlıklı olunuz.
Aynı zamanda meydana gelebilecek aşırı çok değişiklik stres yaratabilir.
◆ Çalışma gününüze özel adaptasyon çabaları istemeyen hikayeler
ve istikrar bölgeleri oturtunuz.
◆ İzole olunuz ve gün içinde en azında on beşer dakikalık iki ara
veriniz.
◆ Haft ada en azında 1.5 saat sporla uğraşınız. Uygun sporu seçin.
◆ Arabanıza aşırı derecede bağlı olmayın, yaya yürümeyi tercih
edin. Çalışma yükünü azaltınız ve zamanınızı eğlencelere feda etmeyi-
niz.
Dostları ilə paylaş: |