54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə80/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   81

işi ancak Modern İşçi Sınıfı yapabilir. Onun için, bu sınıfın savaşını ay-
dınlatmak yeter. Bugün, Toplum içinde insanların birbirlerine düşme-
sini, milletlerin birbirlerini yemesini sahiden istemeyen bütün namus-
lu insanlar İşçi Sınıfından yana gelmeliler; İşçi savaşlarının şartlarını 
ve amaçlarını kavramalılar. Çünkü Toplumda sınıfları ve sınıf olarak 
kendi kendisini kaldırmadıkça rahat edemeyecek ve bu işi sonuna ka-
dar yılmadan, dönmeden başarabilecek tek sınıf Modern İşçi Sınıfıdır. 
Gene tekrarlayalım: Bu kadar açık, dupduru gerçeği bütün asıllığı 
ile kim kavrayabilir? Sınıflı toplumda üstün durumluluğuyla "bu gidiş 
iyi gidiş" diyen sermayedar sınıfı ve onun bilgili, bilgisiz uşakları mı? 
Hayır. Elbette hayır. Onun için, Diyalektik Maddeciliğin iki büyük yapı-
cısı, yukarıki keşiflerini yapar yapmaz, her ikisi de burjuva Liberalizm 
hareketinden geldikleri halde, burjuvazinin Hürriyet ve Devrim kan-
cıklığını görerek, doğru İşçi Sınıfı içine geldiler. Keşfettikleri gerçekler, 
o zamana kadar hiçbir bilim adamının erişemediği yükseklikte idi. 
"Fakat, diyorlardı, niyetimiz hiç de bu yeni sonuçları koca koca 
ciltlerle "âlimler" dünyasının kulaklarına fısıldamak değildi. Tersine, 
her ikimiz de daha çok önceden siyasi hareketin bütün derinlikleri-
ne atılmıştık. Özellikle Almanya'nın batısında, aydınlar arasında bir 
hayli taraftarlarımız vardı. Ve örgütlü Proletarya ile genişçe temas 
halinde idik. Kavrayışımıza bilimsel bir temel vermek zorunda idik. 
Ama, Alman Proletaryasından başlamak üzere, Avrupa Proletaryasını 
kanaatimizden yana kazanmak bizim için daha az önemli değildi. Her 
şeyi apaydın ve dupduruluğa çekip çıkarır çıkarmaz, işe koyulduk." 
(F. Engels, age.) 
c) Sınıf Objektiflikleri 
Siyaset; her şeyden önce bir çağdaki sınıf ilişkilerine dayanıyor. 
Sosyalizm; her şeyden önce, Modern çağdaki İşçi Sınıfına dayanır. 
Yani Modern İşçi Sınıfının politikasına Bilimsel Sosyalizm deniyor. 
Fakat, bildiğimiz gibi, Modern toplumda bir tek İşçi Sınıfı yok. Son-
ra, İşçi Sınıfı, büyük bir göl gibidir; içine bütün öteki sınıflardan akın 
eden birçok seller, ırmaklar dökülür. Proleterleşme dedikleri bu olay, 
bizzat İşçi Sınıfı içine birçok yabancı sınıf bireylerini taşıdığı gibi, o 
bireylerle birlikte birçok yabancı sınıf düşüncelerini de getirir. Nasıl 
birçok işçiler, Sınıf olarak İşçi Sınıfından sayıldıkları halde, bırakıp gel-
dikleri eski sınıflarının Şartlar'ını uzun müddet muhafaza ederler veya 
başka sınıfların şartlarına özenirlerse, tıpkı öyle, işçiler adına ortaya 
atılan ve hatta Sosyalizm adını taşıyan birçok düşünceler de vardır ki; 
Sınıf olarak bütün Proletaryanın çıkarlarını göze almaz. İşçi Sınıfı için-
de bir zümre veya grubun özel çıkarlarını hesaba katar yahut sözde 
İşçi Sınıfı adına konuşurken yabancı sınıfların çıkarlarını korur. Onun 


için her "İşçiyim" diyen adamın İşçi Sınıfına candan bağlılığı nasıl id-
dia edilemezse, tıpkı öyle her "Sosyalistim" diyen fikir dahi, mutlaka 
Bilimsel Sosyalizm, yani Diyalektik Maddeci Politika olamaz. 
Bilimsel Sosyalizm dışında veya ona karşı çıkan ve sözde burju-
va düzenini objektif olarak eleştiren başka birçok doktrini Diyalek-
tik Maddecilikten ayırt etmek lâzımdır. Çünkü bütün o doktrinler de 
kendilerinin doğruyu söylediklerini ispat için, birtakım görünüşleri ele 
alarak objektif davrandıklarını ileriye sürerler. Ve doğrudan doğruya 
burjuvazi ile bağlı olmadıklarını, falan gazeteci gibi tarafsız düşün-
düklerini, hatta burjuva rejimine görünüşte atar tutar oldukları ölçüde 
işçileri yanıltmayı becerirler. 
Modern toplumun, başlıca iki sınıfı ile bir de büyük yığını vardır: 
1- Burjuvazi; 
2- Proletarya; 
3- Küçükburjuva yığınları... 
Onlara uygun gelmek üzere de başlıca üç çeşit objektif politika 
doğar: 
1- Burjuva objektifliği; 
2- Küçükburjuva objektifliği; 
3- Proletarya objektifliği... 
İsimlerinden de anlaşılacağı gibi, her üçü de objektif olmak id-
diasındadırlar. Üçü de mi doğru? Daha doğrusu üç türlü mü Gerçek 
aramalı? 
Elbette hayır. Her görüş kendi sınıf açısından olduğuna göre, üç 
çeşit objektiflikte dahi fikri bir sınıfa doğru çeken bir taraflılık olmalıdır. 
Nitekim burjuva objektifliği daha çok Dogmatizme, küçükburjuva ob-
jektifliği daha çok Mekanik Hayalciliğe kayar. Yalnız Proletarya objek-
tifliğidir ki, bu çeşit sapıtmalardan uzak kalabilir. Niçin ve nasıl? Çün-
kü, gerek burjuvazi, gerekse küçükburjuvazi, ne kadar objektif ve ne 
kadar eleştirici davranırlarsa davransınlar, gene tutuculuktan kurtula-
mazlar. En devrimci prensiplerle ortaya atılan, en solcu küçükburjuva 
doktrinleri bile, azıcık üstlerindeki yaldız kazındı mı, alt taraflarında, 
hatta Modern Burjuva Toplumundan dahi daha geri, Ortaçağ ve İlkçağ 
artıklarıyla dolu bir hayale dönüş olduklarını gösterirler. Bu iki sınıf da 
(bireylerden söz etmiyoruz), sıkı tutundukları özel mülkiyet temelleri 
üzerinde, kendi sınıfsal varlıklarını sonuna kadar insanlığın biricik ma-
kul düzeni diye gösterirler. Bu yüzden; her şey gibi tarihsel bir süreç 
olan Toplum şeklinin gidişini inkâr ederler, sosyal gelişimin akıntısına 
karşı kürek çekerler. Bu sınıfsal durum, onlarda, toplumsal meseleleri 
oldukları gibi; süreç ve gelişme halinde kavrama imkânlarını yok eder. 
Ne kadar kurtulayım deseler; kendi sınıfsal çerçevelerinin dışına bir 
türlü çıkamazlar. Ve ileri gidişe adım uyduramazlar. 


Proletarya adını alan Modern İşçi Sınıfı ise; yukarıda gördüğümüz 
gibi; "Bütün toplumu sınıflara bölünmekten kurtarmadıkça, kendi kur-
tuluşunu dahi gerçekleştiremez." Yani, Proletarya; Tarihte şimdiye kadar 
gelmiş geçmiş bütün toplumsal sınıf ve zümrelerin tersine; her şeyden 
önce kendisi, kendi sınıfını yok etmek zorundadır. Yani, kendi sınıfının 
çerçevesine bağlı değildir. O çerçeve onu sıkar, ezer. En basit işçilerin 
bile İşçilikten ürkmeleri; yalnız küçükburjuva eğilimlerinden değil, biraz 
da, İşçi Sınıfının ruhlarda kabaca yarattığı kendi kendini inkâra varan 
tarihsel rolündendir. Şu halde, çelişki gibi göründüğü halde, "Saçma" 
olmayan şu iki zıt fikir önündeyiz: İşçi Sınıfı, kurtuluşu için kendi sınıf 
bilincini elde etmelidir; fakat bu kurtuluşu gerçekleştirmek ancak sınıf 
varlığını ortadan kaldırmakla mümkündür. İşçi Sınıfının varlığı ve tarih-
sel rolü önce bilince geçecek; fakat bu bilinç o sınıfın tarihsel varlığını 
sona erdirmekle kurtuluşa erecektir. İşte bu tarihsel durum; Modern 
toplumda İşçi Sınıfını, gerçek ararken, her türlü sınıfsal önyargılardan 
(prejüjelerden) keskince ayırır. İşçi Sınıfını kendi sınıfsal çıkarlarının dar-
lığı içinde hapis olmaktan kurtarır. Proletaryayı, tekmil toplum ve bütün 
insanlık için önder bir sınıf haline getirir. İşçi Sınıfı artık bütün insanlığı 
kardeş etmekten ve bütün toplumu ileriye götürmekten başka çıkar yol 
bulamaz. İşte, ancak bu tarihsel role erişen bir sınıfın objektifliği, onun 
için, bütün insanlık adına yanıltmaz, geriletmez gerçeklere ulaşır. İşçi 
Sınıfı bugün bütün insanlığın mukadderatını temsil ettiği için, proletarya 
objektifliği toplumsal meselelerde Mutlak Gerçeği temsil eder. 
Gerek burjuva ve gerekse küçükburjuva doktrinleri, objektif dav-
randıklarını söylerlerken, olayları az çok görürler. Ama, tek taraflı gö-
rürler. Ve çok defa yalnız kendi taraflarına geleni görürler. Bir olayın 
bir tek özelliğini hep sayarak, Dogmatik, Dogma türünden birtakım 
hükümler çıkarırlar. Çıkardıkları hükümler, sırf ayrılamadıkları kendi 
sınıflarına özgü birer görüşü ifade ettiği halde, o hükümleri Mutlak 
Gerçek sayarlar. 
Mesela, bir memlekette Kapitalizm gelişiyor. Bu olay karşısında 
küçükburjuva düşünücüleri "Eleştiri"lere giriştiklerini; burjuva dü-
şünücüleri "Objektif" davrandıklarını bildirirler. Fakat ne o Eleştiri 
gerçek, yani küçükburjuva eğilimlerinden uzak bir eleştiridir; ne bu 
Objektiflik, sahici, yani burjuva çıkarlarından ayrı bir objektifliktir. 
Proletaryanın Bilimsel Sosyalizmi ise, İşçi Sınıfı adına konuştuğunu 
Besmele gibi en başta söylediği ve ötekiler gibi kendi sınıfını maskele-
meye hâcet görmediği halde, gerçek Objektif Eleştiriyi başarır. Bunun 
Niçin'ine yukarıda işaret ettik. Nasıl'ını da belirtmek üzere, küçükbur-
juva "Eleştirici"leriyle, burjuva "Objektifçi"lerini Diyalektik Maddeci-
likle karşılaştıralım: (Aşağıdaki tabloda geçen alıntılar şu eserdendir: 
Lenin, Halkçılığın İktisadi Muhtevası) 


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   73   74   75   76   77   78   79   80   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə