54-Diyalektik Nedir indd



Yüklə 2,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə74/81
tarix26.11.2017
ölçüsü2,8 Kb.
#12761
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   81

nu üzerine yazdırdığı bütün toplum bilimleri sahasından aforoz edip 
kovar. O zaman, geriye, keçi boynuzuna benzeyen sırf Nüfusun "hac-
mi" ve "yoğunluğu" kalır. Hâlbuki, önce Nüfusun hacmi ve yoğunluğu 
da, insanların Üretim mekanizması üzerinde bölümlenmesi, üleşimi 
demek olduğuna göre, gene İktisadi bir olaya dayanır. Ondan sonra, 
Nüfus yoğunluğunun iktisadi özünü, yani üretimle olan sıkı bağlılığını 
kesip atarak yalnız Say/'sını ve Hacmi'ni, yani sırf Morfolojisini, şeklini 
ele alırsak -ki bu elçabukluğunu başarmak az kolay marifet değildir... 
Durkheim'ın "üstat"lığı buradadır- o zaman, ne Toplumda, ne Tarihte 
herhangi bir toplumsal değişikliği ve tarihsel gidişi anlamamıza imkân 
bulunamaz. Çin'in Yang-Tse ırmağı kıyılarında da Nüfus yoğunluğu 
vardır; Avrupa'nın Ren ırmağı boyunda da... Bu iki ırmak çevresinde 
olan bitenlerin bambaşkalığını, Durkheim'ın aynı "Nüfus yoğunluğu" 
Formalizmiyle hangi mucize açıklayabilir? 
Onun için, Metafizik Sosyolojiler içinde en "bilimsel" gibi görünen 
Formalizm dahi, olaylarla yüzleştirilince, Müslümanlıktaki "Hurûfiy-
yûn" Mezhebi (Kur'an'ın harflerinden birtakım anlam ve yargılar çı-
karan bir mezhep.) yahut Sihirbazlıktaki yıldız yorumculuğu gibi, ölü 
veya saçma birtakım işaretlerden hükümler çıkarma oyununa döner. 
Diyalektik Materyalizmin burada söyleyeceği şey, ciltlerle açıkla-
maya da gidebilir, gayet kısa birkaç cümle içine de toplanabilir: 
1- Toplumsal Felsefelere karşı söylenecek şey artık bu alanda 
her sözü bilime bırakmaktan ibarettir. İnsan topluluğu, Diyalektik ha-
reket bakımından, Doğa gibi pozitif bilimlerin pekâlâ ele alabileceği 
bir konudur. Bir zaman Matematik de, Hekimlik de filozoflara düşü-
yordu. Bugün Pozitif Bilimler nasıl Felsefeye muhtaç olmadan kendi 
araştırmalarını başarırlarsa, tıpkı öyle toplumsal bilimler de, filozof 
katkılarına gerek kalmadan kendi işlerini görebilirler. 
Tarihsel Maddecilik: 
"Esas/ itibariyle diyalektiktir; onun öteki bilimlerin üstünde yer al-
m/ş bir Felsefe ile art/k yapacak bir işi yoktur. Her bilimden; şeylerin 
ve şeyler bilgisinin bütünü, toplam/ içinde tutacağ/ yeri hesaba kat-
mas/ istendi miydi, art/k o bütüne özgü her çeşit ayr/ bilim lüzumsuz-
laş/r. Bütün kadim Felsefeden ayakta kal/p kendi özel varl/ğ/n/ koru-
yan şey, Düşünce teorisi ile Düşünce kanunlar/, yani Formel Mant/k ile 
Diyalektiktir. Geri kalan her şey doğan/n ve tarihin Pozitif Bilimi içine 
girer." (F. Engels, Anti-Dühring, Genel Söz, s. 16 (Marks-Engels, 
Werke, C. 20, s. 24)) 
Şu halde, filozoflar lütfen, hiç boşuna zahmet etmesinler. Bugün 
artık kimse onlardan bir şey beklemiyor. Muhammed nasıl Peygam-
berliğe son verdiyse, Diyalektik de Filozofluğu bir daha geri gelme-
mek üzere geçen tarihe bırakmıştır
-



2- Metafizik Sosyolojilere söylenecek toptan söz şudur: Karşı-
nızda Diyalektik Maddecilik var. Eski, basit, mekanik ve kaba Burjuva 
Maddeciliği yok. Şu halde, nafile "Maddecilik her şeyi Madde ile açık-
lar" gibi kuru iftiralarla, kendinize bir Metafizik kapıcığı hazırlayamaz-
sınız. Tarihsel Maddecilik, modern maddeciliktir. 
"Daha önceki her türlü tarihi fırlatıp atan basit görüşlü ve toy dev-
rimci (Materyalist) kavrayışın tersine olarak, modern maddecilik, ta-
rihte insanlık gelişiminin ta kendisini görür ve o gelişim hareketinin 
kanunlarını bulup tanımayı kendine vazife bilir."(F. Engels, age) 
Demek, Diyalektik Maddecilikte ezbere ve bilim dışı dogmatizm 
bulunamaz. O, her olayın hareket kanunlarını oldukları gibi arayarak 
bulmaktan başka iddialara kalkışmaz. Marks, Kapital'in ilk Önsöz'ünde 
aynı fikri açıkça düsturlaştırır: 
"Bu eserin en son amacı da modern toplumun ekonomik hareket 
kanununu meydana çıkarmaktır."der. (K. Marks, Marks-Engels, Wer-
ke, C. 23, s. 15) 
Çünkü, Diyalektik Materyalizm bakımından Toplumun maddesi 
ekonomidir. Toplumsal olayları Materyalistçe göreceğiz diye, Meka-
nik kanunlarına yahut sırf Coğrafya ve sırf Irk olaylarına başvurmak 
yersizdir. Toplumun kendi Maddesi, Coğrafyası ve Irkı da dahil olmak 
üzere kendi içindedir. O da iktisadi temel ilişkileridir. 
Tarihsel Maddeciliği bu kanaate vardıran şey, hırsla bulunmuş, mu-
rakabe (Tasavvufta kendi iç alemine bakma, dalıp kendinden geçme) 
ile elde edilmiş fikirler değil, özellikle 19. Yüzyılın ilk yarısıyla beraber 
başlayan "yeni olaylar"dır. Toplumsal Felsefelerin etraflıca incelemeye 
vakit bulamadıkları yeni olaylar nelerdir? Kapitalist toplumunun 19. 
Yüzyıl ikinci dörtte biriyle beraber başlayan: 
1- İktisadi bunalımları ve 
2- Toplumsal bunalımlarıdır
-

1- İktisadi Bunalımlar: 
"Ancak, Büyük sanayi, 1825 bunalımı ile modern hayatın dönem-
sel krizler çağına girmiştir."(K. Marks, Kapital, İkinci Önsöz (Marks-
Engels, Werke, C. 23, s. 20)) 
Bu olay, bütün güçlükleri Serbest Rekabetle temizlemeyi vadeden 
kapitalist düzeninin, artık içinden çıkılmaz, gittikçe artan bir bünye 
sakatlığı bulunduğunu ispat etmişti. "1830'da tam ve kesin bunalım 
ansızın gelip çattı."(K. Marks, age) Artık kapitalist toplumunun yaz-
gısı budur; her beş on yılda bir, iktisadi temel Bunalım bombasıyla 
havaya uçurulacak, yerine yenisi kuruluncaya kadar da, iktisadi bu-
nalımı toplumsal ve siyasi bunalımlar kovalayacaktır
-



2- Toplumsal Bunalımlar: 
Yukarı ki iktisadi bunalımların peşinden gelip çattılar. Bu bunalımlar, 
iktisadi bunalım yıllarında maddi varlıkları temelinden sarsılan yığın-
ların, isyan ve ayaklanmalara kadar varan tepkileri idi. Böyle iktisadi 
bunalımı toplumsal bunalımların kovalaması, en basit görüşlü insana 
bile: Sebeple sonuç karşısında bulunduğunu hatırlatmaz mı? İktisa-
diden sonra toplumsal: Demek toplumsal ilişkileri tayin eden temel 
iktisat ilişkileriydi. 
"Tarih kavranışında kesin bir devrim getirecek tarih olayları daha er-
ken ortaya ç/km/şt1831 y/l/ Lyon'da birinci işçi isyan/ olmuştu; 1838'den 
1842 y/l/na kadar, ilk millî işçi hareketi say/lan İngiliz Chartist'lerinin 
ayaklanmalar/ en yüksek noktas/na ulaşm/ştEn ileri Avrupa ülkelerin-
de bir yandan büyük sanayi, öte yandan burjuvazice yeni ele geçirilmiş 
siyasi hâkimiyet geliştikçe, proletarya ile burjuvazi aras/ndaki s/n/f dö-
vüşü birinci plâna geçiyordu. Kapital ile emeğin ayn/ ç/kar/ güttüklerine 
dair, Serbest Rekabetten ç/kacak evrensel ahenk ve evrensel refaha 
dair olan burjuva iktisat teorileri, olaylar taraf/ndan gitgide daha hoy-
ratça yalanlan/yordu. Bunlar öyle birtak/m durumlar ve şartlar idi ki, ge-
rek o şartlardan, gerekse o şartlar/n velev pek kusurlu da say/lsa teorik 
birer ifadesi demek olan Frans/z ve İngiliz Sosyalizminden insan kendini 
soyutlayamazd/. Fakat, henüz bertaraf edilememiş olan eski idealistçe 
Tarih kavran/ş/, ne maddi ç/karlar üzerine kurulu s/n/f dövüşlerini ve 
ne de hatta genellikle maddi ç/karlar/ tan/m/yordu; eski tarihte bütün 
iktisat ilişkileri gibi üretim de ancak ek olarak "Medeniyet Tarihi"nin alt 
unsurlar/ gibi görünüyordu." (F. Engels, Anti Dühring, Genel Söz, s.16-
17 (Marks-Engels, Werke, C. 20, s. 24-25)) 
Burada artık insan düşüncesi diyalektiğinde, nicelik birikişi son 
haddine varmış demekti. Yığılan maddi malzemeye dayanarak devce 
bir düşünce atlayışıyla yeni bir Dünyayı kavrayış yöntemine geçilmek 
için her şey tamamdı. Olgunlaşan düşünce alanında bu devce Nite-
lik atlayışını, Marks'la Engels, hemen aynı tarihte keşfettiler. Engels 
bunu şöyle anlatır: 
"Manchester'da gayet aç/kça fark/na vard/m ki tarihcilerin -şayet 
rol atfederlerse- ancak ikinci derecede bir rol atfettikleri Ekonomi 
olaylar/, hiç olmazsa Modern dünyada kesin bir tarih kuvvetini teşkil 
etmekte ve bugünkü s/n/f z/ddiyetlerinin üzerine kurulduğu temelleri 
meydana getirmektedir. Bu s/n/f z/ddiyetleri ise, büyük Sanayi saye-
sinde tam aç/l/şa erdikleri ülkelerde... kendi yönlerinden siyasi partile-
rin teşkiline, parti dövüşlerine ve dolay/s/yla da bütün politika tarihine 
temel hizmetini görürler. Marks, yaln/z ayn/ görüşe varmakla kalma-
m/ş, 1844'ten itibaren "Deutsche-Französische Jahrbücher"lerde bu 
fikri genelleştirmiş ve şunu aç/klam/şt/: En sonunda burjuva toplumu-


Yüklə 2,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   70   71   72   73   74   75   76   77   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə