Mutezile Kelâmında Düşünce (Nazar)-Bilgi İlişkisi
–Kadı Abdulcebbar Örneği–
İBRAHİM ASLAN
Dr., ANKARA Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ
aslan@divinity.ankara.edu.tr
Özet
Makale, Kadı Abdulcebbar’ın düşünce-bilgi ilişkisi konusundaki yaklaşımını ele al-
maktadır. Bu çerçevede konu, düşünce ile bilginin ‘tevlîd’ teorisi içerisinde nasıl ele
alındığı tartışılmaktadır. Makale, bunun yanı sıra Kadı Abdulcebbar’ın nazar, delîl,
medlûl, ta’alluk, ma’nâ, hâl, sukûnu’n-nefs ve
i’tikâd gibi epistemolojik kavramları
birbiriyle ilişkisi açısından tartışmakta ve Kadı Abdulcebbar’ın, bilginin tanımı ve ma-
hiyeti sorununu bu “kavramsal ağ” içerisinde nasıl aşmaya çalıştığı irdelenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ta’alluk, Delîl, Nazar, Bilgi, Ma’nâ, Hâl, Sukûnu’n-Nefs, İ’tikâd,
Kadı Abdulcebbar
Abstract
The Relationship Between Thought (Nazar) And Knowledge in Mu’tazilite Theo-
logy –Qadi Abd al-Jabbar Case–
This article deals with Qadi Abd al-Jabbar’s approach to the relationship between tho-
ught and knowledge. In this framework, how thought and knowledge should be con-
sidered in the context of the ‘tawlîd’ theory is discussed. Besides this, epistemological
concepts such as nazar, dalîl, madlûl, ta‘alluq, ma‘nâ, hâl, sukûn al-nafs, and i‘tiqâd
are discussed from the point of their relations to each other. Abd al-Jabbâr searches for
the definition and nature of “knowledge” as what can be called a “conceptional net-
work” through his approach at issue.
Keywords: Ta‘alluq, Dalil, Nazar, ‘Ilm, Ma‘nâ, Hâl, Sukun an-Nafs, I‘tiqâd,
Qadi Abd
al-Jabbar
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 51:1(2010), ss. 151-176
152
İBRAHİM ASLAN
Giriş
Bir bilgi nazariyesinde bilgi, mahiyeti, tanımı, hangi yolla elde edildiği,
geçerliliği, koşulları ve sınırları açısından tartışılır. Kelam’da da bilgi sorunu,
teolojik karakteri istisna edilecek olursa, büyük ölçüde bu çerçeve içerisinde
tartışılmıştır. İslam düşüncesinde bilgi sorunu her ne kadar iman tartışmalarıyla
ortaya çıkmış
1
ve Allah’ın varlığının bilgisi temelinde gelişmiş
2
ise de, süreç
içerisinde bilginin tanımı, mahiyeti, çeşitleri ve kaynakları gibi sorunlarla güçlü
bir epistemik zemine dönüşmüştür. Bunu kelam sistemlerinin bilgi konusundaki
yaklaşımlarında görmek mümkündür. Mutezile’nin geç dönem kelamcısı Kadı
Abdulcebbar (h.415/m.1025), eşyanın hakikatinin bilinip bilinemeyeceği konu-
sunda ‘realist’ bir tutum içerisinde olmuş, bilgi nesnesinin bilgiye değil, bilginin
bilgi nesnesine bağlı olduğunu ortaya koymaya çalışmıştır.
3
O, aklı, şeriat gibi,
bir ‘lütuf’
4
olarak kabul etmiş; epistemik ilgisini düşünce-bilgi arasındaki ilişki-
ye, bilginin tanımı ve mahiyeti üzerine yoğunlaştırmıştır.
Kadı Abdulcebbar, bilgi anlayışını, ‘idrâk’, ‘nazar’, ‘temyîz’, ‘tasavvûr’,
‘ma’nâ’, ‘sukûnu’n-nefs’, ‘hâl’, ‘itikâd’, ‘hudûs’, ‘kevn’, ‘tevlîd’ ve ‘vucûh’
gibi özellikle Basra Mutezilesinin başvurduğu kavramsal çerçeve içerisinde
ele almıştır. O, konuyu, Mutezilî literatürün en önemli kaynakları arasında
sayılan el-Muğnî fî Ebvâbi’t-Tevhîd ve’l-Adl adlı 20 ciltten oluşan, ancak 4
cildi kayıp olan dev eserin 12. cildinde
5
bütün ayrıntılarıyla ele almış ve tar-
tışmıştır. Eserde temalaştırılan ve tartışmaya açılan ana sorunların şu
sorular
üzerine kurulu olduğu söylenebilir: ‘Nazar, nesnel bir bilgi kaynağı olabilir
mi?’, ‘nazar-bilgi ilişkisinin mahiyeti ve koşulları nedir?’, ‘nazarî bilginin te-
1 İman’ın mahiyet olarak bilgi olup olmadığı ve bilgi ile olan ilişkisi bağlamında bkz. Yahya b. Hüseyin,
“er-Redd ve’l-İhticâ,” Resâilu’l-Adl ve’t-Tevhîd, tah. Muhammed Ammâre, (Dâru’l-Hilal, tsz.), II için-
de, s.143.; Hasan Basrî, “Risâletun fî’l-Kader”, Resâilu’l-Adl ve’t-Tevhîd, tah.Muhammed Ammare, I,
s. 83-93; Eş’ârî, Makâlât, (İstanbul, 1928), s. 126; Amidî, Ebkâru’l-Efkâr, tah. A. M. Mehdî, (Kahire,
2002), V, s. 7 vd; Toshiko Izutsu, İslam Düşüncesinde İman Kavramı, terc. Selahattin Ayaz, (İstanbul
2000), s. 107.
2 Bu
bağlamda bkz. Muhammed Ammâre,
Resâilu’l-Adl ve’t-Tevhîd, II, ss. 34-115; Osman b. Sa’îd ed-
Darimî, ‘Reddu’l-İmam ed-Darimî’, tah. M. H. el-Fakî, (Lübnan, h. 1358); Nâşî el-Ekber, Kitâbu’l-
Evsat, tah. J. Van Ess, (Beyrut, 1971); İmam Kasım er-Ressî,
Mecmuu Kutub ve’r-Resâil, tah. A. A.
Cedbân, (San’a, 2001), I, s. 202; Câhız, Resâil, (Beyrut, 1991), IV, s. 47 vd.
3 Bu
yaygın biçimiyle ‘ilim maluma tâbidir’ yaklaşımı olarak da ifade edilebilir. Kadı Abdulcebbar, pay-
laştığı bu yaklaşımı şu şekilde ifade etmiştir: Bilgi, nesnesiyle “olduğu üzere” bir taalluka sahiptir.
Burada bilgi, bilgi nesnesi ile ‘olduğu üzere’ bir taalluka sahip olduğu için’ bilgi değeri taşır. Bkz.
Mecmuu’l-Muhît bi’t-Teklîf, tah. Ö. Azmî ve A. el-Ehvânî, (Mısır tsz.), s. 409.
4 Kadı Abdulcebbar, el-Muğnî, -en-Nazar ve’l-Meârif-, tah. İbrahim Medkûr, (Mısır tsz.), s. 63, 442,
443.
5 Kadı Abdulcebbar, ansiklopedik olan bu eserinin her bir cildini müstakil bir konuya tahsis etmiş, XII.
cildinde ise düşünce-bilgi ilişkisini karşıt tezlere de yer vererek tartışmıştır.