Arı-başkanlık sistemi, gerek terminoloji gerekse ülkelerin sınıflandırılması bakımından



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə51/92
tarix01.11.2017
ölçüsü0,56 Mb.
#8079
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   92

Polonya
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 
140
141
Güvensizlik  oyu  yanında  rasyonelleştirilmiş  parlamentarizmin  bir 
uygulaması  olan  kurucu  güvensizlik  oyunun  sisteme  dâhil  edilmesi  güç 
dağılımında  parlamento  ve  hükümet  lehine  önemli  bir  gelişme  olarak 
değerlendirilebilir.  Fakat  cumhurbaşkanının  görece  fazla  yetkileri 
(özellikle  sık  kullanılan  veto  yetkisi  sebebiyle),  istikrarsız  hükümetler 
ve  cumhurbaşkanını  görevden  alma  girişiminin  gündeme  gelmesi  bu 
dönemin  de  bir  önceki  dönem  gibi  başkanlı-parlamenter  sistem  olarak 
nitelendirilmesine  sebep  olmaktadır.  Bu  dönemde  cumhurbaşkanlığı 
yapan Lech Walesa’nın yetkileri bakımından anayasayı geniş yorumlaması, 
1997  Anayasası’nda  özellikle  cumhurbaşkanı  ve  Sejm  arasındaki  yetki 
dağılımında geniş çaplı değişikliklere sebebiyet vermiştir.
93
5.2. Lech Walesa Dönemi (1990-1995)
Polonya’nın yaşadığı siyasal dönüşümde 
Dayanışma Hareketi’nin öncü isimlerin-
den biri olarak karşımıza çıkan Lech Wa-
lesa, 1990 yılından halk tarafından seçi-
lerek göreve gelen ilk cumhurbaşkanıdır. 
Bu dönemde yürütme erkinin iki kanadı 
arasında yüksek düzeyde anlaşmazlıklar 
ortaya çıkmıştır. 
Anlaşmazlıklar,  görece  zayıf  Jan 
Olszewski
  azınlık  hükümeti  zamanında 
olduğu kadar Waldemar Pawlak ve Jozef 
Oleksy
’nin  çoğunluk  hükümetlerinde  de 
meydana  gelmiştir.  Bu  dönemde  yedi 
hükümet  gören  Cumhurbaşkanı  Walesa 
özellikle “cumhurbaşkanının bakanları” olarak da nitelendirilen içişleri, 
dışişleri  ve  savunma  bakanlarının  tespitinde  başbakan  ile  birtakım 
sıkıntılar yaşamıştır.
 94
 
Cumhurbaşkanı  Walesa  özellikle  1992  yılında  kabul  edilen  Küçük 
Anayasa  öncesindeki  dönem  içinde  Dayanışma  Hareketi  lideri  olarak 
93
  Pfäfflin, “Das Präsidentenamt im Polnischen Regierungssystem”, s. 45-47; Ziemer, Das politische Sys-
tem Polens
, s. 24; Robert Elgie, Semi-Presidentialism: Sub-Types and Democratic Performance (Oxford: 
Oxford Üniversitesi Yayını, 2011), s.164.
94
  Thomas Sedelius, The Tug-of-War between Presidents and Prime Ministers: Semi-Presidentialism in 
Central and Eastern Europe
 (Örebro: Örebro Üniversitesi Yayını, 2006), s. 134.
Lech Walesa


Polonya
TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 
140
141
sahip  olduğu  ün  ve  güven  nedeniyle  toplum  tarafından  benimsenmiş 
ve  halk  tarafından  seçilmesi  ile  meşruluk  kazanmıştır.  1989  Sejm 
seçimlerinin  kısmen  özgür  bir  şekilde  gerçekleştirilmesi  ve  sonrasında 
seçim sisteminden kaynaklanan sebeplerle irili ufaklı çok sayıda partinin 
temsili  de  Walesa’ya  olan  güvenin  artmasında  etkili  olmuştur.  Walesa 
sadece  temsili  yetkilere  sahip  bir  cumhurbaşkanı  olmayı  düşünmemiş; 
siyasetin şekillenmesine ve hükümetlerin oluşumuna müdahil olmuştur.
95
Polonya’nın  yarı-başkanlık  sistemi  içerisinde  ilk  hükümet  görevini 
üstlenen  Bielecki  Hükümeti  (1991  yılı  sonlarına  kadar),  Walesa’nın 
önerisi ile Sejm’den güvenoyu alarak göreve başlamıştır. Anayasa gereği 
tüm bakanların belirlenmesinde cumhurbaşkanına danışma mecburiyeti 
bulunduğundan Walesa kabinenin bileşiminde etkin bir rol üstlenmiştir.
96
 
Parlamento  tarafından  Bielecki  Hükümetine  yeterli  desteğin 
sağlanmaması ve aksak işleyen yasama süreci sonucunda Başbakan, Eylül 
1991’de Sejm’e istifasını sunmuş, fakat istifası kabul edilmemiştir. Aynı 
şekilde kurumsal reformların hızlandırılması konusundaki girişimleri de 
parlamento tarafından engellenmiştir.
97
 1991 yılı başlarında ve sonbahar 
aylarında iki kez Sejm’in salt çoğunlukla kabul ederek cumhurbaşkanına 
gönderdiği  seçim  kanunları  veto  ile  karşılaşmış,  vetonun  aşılabilmesi 
için gerekli üçte iki çoğunluk sağlanamadığı için hayata geçirilememiştir. 
Ancak, 1991 seçimleri öncesinde nispi seçim sisteminin küçük partilere 
yarayan bir metodu kabul edilmiştir.
98
 
1991 yılındaki ilk özgür seçimlerde 
Seçim Kanunu gereği herhangi bir seçim barajı öngörülmemesi ve alınan 
oyların  sandalyelerin  dağıtımında  küçük  partilere  yarayan  nispi  seçim 
sisteminin bir türü olan Hare-Niemeyer metodunun kullanılması Sejm’de 
bağımsız 29 partinin temsiline yol açmıştır.
99
1991  yılı  sonlarında  gerçekleştirilen  genel  seçim  sonrasında  
Cumhurbaşkanı  Walesa’nın  hükümeti  kurmakla  görevlendirdiği 
Bronislaw  Gemerek,  Sejm’de  yeterli  çoğunluğa  ulaşamayarak  başarısız 
olmuştur.  Sonrasında,  Walesa’nın  benimsemediği  ama  Sejm’in  önerdiği 
95
  Sedelius, The Tug-of-War between Presidents and Prime Ministers, s.134.
96
  McMenamin, “Semi-Presidentialism and Democratisation in Poland”, s. 14.
97
  Klaus  Grimm,  “Polen:  politische  und  wirtschaftliche  Gefährdungen  der  Transformation”,  Friedri-
ch-Ebert-Stiftung Derneği İnternet Sitesi, (Nisan 1992), http://library.fes.de/pdf-files/netzquelle/
c93-00172.pdf, Erişim: 16.06.2013, s. 3-4.
98
  Florian Grotz, “Die Entwicklung kompetitiver Wahlsysteme in Mittel- und Osteuropa: Post-sozialis-
tische Entstehungsbedingungen und fallspezifische Reformkontexte,” Österreichische Zeitschrift für 
Politikwissenschaft
, 2005/1, s. 33.
99
  Grotz, “Die Entwicklung kompetitiver Wahlsysteme in Mittel- und Osteuropa,” s. 36.


Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   47   48   49   50   51   52   53   54   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə