Bal Arısı Hastalık ve Zararlıları
nedenden ileri gelmektedir. Varroa’nın asıl konağı olan Apis cerana
arılarındaki tüm üremelerinin hemen hemen hepsini erkek arı
gözlerinde olmaktadır. Bu nedenle yeni konağı olan bal arılarında da
erkek yavru gözlerini seçmektedirler. Varroa erkek yavru gözü içinde
daha fazla üremektedir. İşçi yavru gözleri içinde ortalama 1.3 yeni
dişi varroa ürerken, erkek yavru gözlerinde 2.6 yeni dişi varroa
meydana gelmektedir. Erkek yavru gözlerindeki dişi varroa sayısı,
işçi arı yavru gözlerindeki varroa sayısından 8- 10 kat fazladır.
Erkek arı larvası, işçi arı larvasına oranla 2-3 kat daha fazla
çekicidir. Erkek arı petek gözleri, işçi arı petek gözlerine kıyasla 1.7
kat daha büyük yüzeye sahiptir.
Klinik Muayene : Varroa ile şiddetli enfeste kolonilerde
huzursuzluk görülmektedir. Yavrulara bakma işi ihmal edilmektedir.
Varroaların yaptığı etkiyle erişkin arı sayısı azalmaktadır. Sürünen
arıların kovan dışına atılmaktadır. Genç ve yaşlı ana arı birlikte bir
kovanda yaşamaktadır. Yavrulu petek gözlerinde yer yer boşluklar
oluşmaktadır. Sonuçta kovanda ana arı ile birlikte bir avuç arı
kalmaktadır. Avrupa yavru çürüklüğü ve sacbrood hastalıklarındakine
benzeyen hasta larva meydana gelmektedir. Varroadan etkilenmiş
olan larvaların rengi hafif kahverengine dönmektedir. Ölen larvalar
kurumakta ve arılarca kolayca atılmaktadır. Larva ve pupada diğer
yavru hastalıklarında olduğu gibi iplik tarzında uzamalar
olmamaktadır.
Varroa kovana ilk girdiğinde, arı kolonilerdeki seviyesi yavaşça
birkaç yıl içinde yükselmektedir. Her bir kolonide birkaç varroa’dan
birkaç yüz varroa’ya kadar değişen sayıda parazit olduğunda
genellikle problem gözden kaçmaktadır. Bu dönemde, varroa’lar
diğer kolonilere yayılmaktadır. Kovan girişlerinde sürünen arılar,
kanatları zarar görmüş arılar fark edilmektedir. Varroa yoğunluğu %
30-40 olduğunda erişkin arı sayısı azalmaktadır. Koloniler genellikle
yazın sonlarında yada sonbaharda sönmektedir.
İşçi arı yavru gözlerindeki varroa sayısı yazın sonlarında
belirgin olarak artmakta ve çoğunlukla her bir yavru gözü içinde
birden fazla varroa olmaktadır. Kimyasal uygulamalar yapılmayan
kolonilerin tümü 2 - 4 yıl içinde sönmektedir. Tek bir sezonda bile
komşu kolonilerden yada arılıklardan gelen varroa’ların saldırısı ile arı
ailesi sönmektedir.
53
Bal Arısı Hastalık ve Zararlıları
Varroa’lı arılarda zarar : Varroa’lar arıların karın parçaları
arasındaki yumuşak deriyi şeliserleri delerek arının hemolenfini
emerler. Varroa’lı yavru gözlerinden çıkan arılarda % 6 – 25 oranında
işçi arı kaybı vardır. Enfestasyonun derecesine bağlı olarak erişkin
arıları hayat süreleri % 34 – 68 oranında azalmaktadır. Sonbaharda
petek gözünden çıkan varroa’lı arıların bir çoğu kışın yaşayamazlar.
Arıcıların hafif enfekte kolonilerdeki zararları fark edemezler.
Şiddetli varroa’lı kolonilerde arının dış derisi üzerinde küçük hasarlar
oluşmaktadır. Arıların kanatlarında şekil bozukluğu meydana
gelmektedir. Yaklaşık arıların %25’i bir yada 3 varroa ile enfeste ise
kolonide şiddetli zarar oluşmaktadır. Beş yada daha çok varroa bir
petek gözü içine girdiğinde, göz içindeki arının gelişmesinde büyük
problem vardır. Şayet canlı kalabilirse kanatları zarar görmüş olarak
gözden çıkmaktadır. Gelişmekte iken 1 yada 2 varroa enfeste olan
arıların yaşam süreleri kısalmaktadır. Normal bir arıdan daha küçük
olurlar. Arılar kovan önünde sürünmeye başlamışlarsa ve bir kısım
arıda kanat kısalığı, karın kısalığı ve kanatlarda şekil bozukluğu
görülüyorsa hastalık aşırı ilerlemiş demektir.
Varroa enfeksiyonundan ölmekte olan arılarda akut arı felci
görülmektedir. Virus, varroa tarafından arılara aktarılmaktadır.
Amerikan yavru çürüklüğü ile bulaşık kolonilerde varroa’larda
Paenibacillus larvae sporları bulunmaktadır. Bu hastalığın
yayılmasında varroa’ların problem olabileceğini göstermektedir.
Hastalıklı kolonilerde temizliğe dikkat edilmeli, polen ve
nektarca zengin yerlerde bulundurulmalıdır. Varroa’lı arıların ısırılan
bölgeleri mikropların girmesi için uygun yerlerdir. Varroa’lı
kolonilerde diğer hastalık artmaktadır. Erkek arılar normalden küçük
olmaktadır. Bu nedenle daha az sayıda çiftleşme uçuşuna çıkmaktadır.
Enfeksiyonun kritik düzeyi : Yılın belirli dönemlerinde "kritik
varroa değerleri" belirlenmektedir. Ilıman bölgelerde sonbaharda arı
yavru yada erişkinlerinin % 10’unda bulaşıklık olması koloni için
kabul edilebilir bir değer iken; yaz dönemine girildiğinde koloni için
yüksek bir değerdir. Yazın % 10 oranında varroa olan koloni,
sonbahara geldiğinde % 30 yada daha fazla oranda parazitli
olmaktadır. Bu da koloninin ölümü demektir. Varroa yavaşça
koloninin zayıflamasına neden olarak birkaç yıl içinde sönmesine
sebep olmaktadır. Varroa, güçlü ve büyük miktarda bal depo edilmiş
kolonileri yazın sonlarında yada sonbahar sonlarında söndürmektedir.
54
Bal Arısı Hastalık ve Zararlıları
İklimin etkisi : Varroa’nın üremesi bal arısı yavrusuna bağımlı
olduğundan ılıman iklimli bölgelerde kışın yavru üretilmeyen
dönemde üreyemez. Bu zamanda varroa’nın beslenmesi erişkin
arılarla sınırlanmaktadır. Birçok varroa kışın ölmektedir. Doğal
nedenlere bağlı olarak ve tutundukları bal arılarının ölmeleri
sonucunda varroa’lar ölmektedir. Ilıman bölgelerde Varroa destructor
çok daha fazla etkindir. Ilıman bölgelerde koloni enfestasyon oranı
artış gösterirken, tropikal ve subtropikal bölgelerdeki enfestasyon
düzeyi durağan ve düşük kalmaktadır. Tropikal bölgelerde yavru
üretme yıl boyunca sürmektedir. Fakat hastalıklı koloniler pek
görülmemektedir. Ilıman bölgelere kıyasla tropikal bölgelerde dişi
varroalar çok hızlı üreyemezler. Varroa destructor yoğunluğu,
dünyanın farklı bölgelerinde değişiklik göstermektedir. Almanya’da
ilkbahardan yaza gelindiğinde parazit sayısı 10 kat artarken, Brezilya
ve Uruguay’da herhangi bir ilaç kullanmaksızın 15 yıldan daha uzun
bir süredir düşük düzeyde varlığını devam ettirmektedir. Brezilya’daki
ortalama bulaşıklık düzeyi her 100 arıda 1-3 varroa’dır. Sezonsal
hava değişiklikleri Varroa destructor enfestasyonları için önemli bir
etkendir. Yaza mevsimine kıyasla ilkbahar ve sonbaharda yavru
gözlerindeki varroa sayısı daha yüksektir.
Varroa’nın üreme kabiliyeti : Kolonilerdeki enfestasyon
düzeyi ile parazitin üreme kabiliyeti arasından çok güçlü bir ilişki
vardır. Normal bir bulaşma döngüsünde dişi parazit yavru gözüne
girer. Gelişmekte olan arının hemolenfi ile beslenir. Yumurta bırakır.
Daha sonra yumurtadan larva , nimf ve sonunda yeni erişkin varroalar
meydana gelir. Ancak birçok varroa bu döngüyü yaparak pupayla
beslenmesine rağmen üreyememektedir.
Dünyanın bazı bölgelerinde, döl verme yeteneği olan dişi
varroa’ların yüzdesi ve bulaşma oranları, sonraki dönemlerde
gerilemektedir. Döl vermeyen varroa’ların yüzdesi, yavru gözlerinden
toplanan toplam varroa sayısının, göze girmiş ancak üremeyenlere
bölünmesiyle ortaya konmaktadır. Bu işlem arı pupasının gözleri ve
vücudunun rengi koyulaşmaya başladığında yapılmalıdır. Döl
veremeyen varroa’ların oranı çok değişik oranlardadır. Örneğin
Brezilya’daki arı kolonilerinde varroa’ların üreme kabiliyeti yaklaşık
%40-50’dir. Brezilya’da bulaşma seviyesi düşük olduğundan tedaviye
gerek yoktur. Oysa Almanya’da %80’den daha fazladır.
55
Dostları ilə paylaş: |