AZƏRBAYCAN DÜNYA ƏDƏBIYYATİNDA Beynəlxalq Simpoziumun materialları
174
Fotoğraf No: 9 Gazakh Grubu Halı. Azerbaycan, 15. Y. Y. , Türk-İslam
EserleriMüzesi
Kaynak: Paşayeva ve Paşayev, 2005: 120
XVI-XVII.
yüzyıl Azerbaycan halıları iki kısma ayrılır. Bunlardan biri,
sarayın ihtiyaçları için saray atölyelerinde ressamların eskizleri esnasında dokunan
büyük ebatlı, karışık kompozisyonlu veya konulu, eğri çizgilerin, ipliklerin
kullanıldığı halı veya düz dokuma yaygılardır. Bu halılar önce Tebriz şehrinde,
sonraları ise Sefevi devletinin başkenti Kazvin’e, daha sonra İsfahan’a göçürüldüğü
zaman bu şehirlerde dokunmaya başlanmış, buradan diğer yerlere yayılmıştır. Bu
hal
ıların dekorunda en önemli unsurlar islimi (Avrupa’ da arabesk, Türkiye’de
rumi ismiyle biliniyor), hatai (
Türkiye’de Hatai ismiyle bilinen motiften farklıdır),
helezonlar, madalyon, ketebe, kubbe, bulut, vag (
dalları hayvan kafası ile
tamamlanan bitkisel desen),
epigrafik yazılar vs. idi. (Paşayeva, 2003: 85). XVIII.
yüzyılın ikinci yarısı hanlıklar döneminde Azerbaycan’da halı üretimi hayli
yaygınlaşmış ve her hanlığın kendi özel atölyeleri olmuştur (Hamidova, 2009: 55).
Kuba bölgesinde dokunmuş olan halıların Azerbaycan halı sanatında önemli bir
yeri vardır. Geometrik desenli Kuba halılarının orta zemin kompozisyonunda “göl”
denilen madalyon şeması hâkimdir.
XVI-XVIII.
yüzyıl Azerbaycan halılarında daha çok bitki motifleri
hâkimdir.
Devrin karakterini yansıtan selvi, nar, erik ağacı ile lâle, karanfil, nergis
gibi çiçek motifleri görülür.
Dallar üzerine yerleştirilen çiçekler kompozisyonu
meydana getirir (Deniz, 2007: 18).
Azerbaycan halıları, 19. yüzyıldan itibaren
dünya müzelerinde,
pazar ve fuarlarda başarı ile sergilenmektedir. 1928 yılında
Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kararı ile “Azerbaycan Halk Birliği” kurulmuştur. Bu
birlik Azerbaycan’ın farklı bölgelerinde kurulmuş olan halı fabrikalarını
birleştirerek onlara rehberlik etmektedir (Selçuk, 2007: 191).
AZƏRBAYCAN DÜNYA ƏDƏBIYYATİNDA Beynəlxalq Simpoziumun materialları
175
Fotoğraf No: 10 Hayvanlı Safevi Halısı, Fotoğraf No: 11 “Karakaşlı” Halısı, XX. y. y.
16.
Yüzyıl, Louvre, ParisÖzel Koleksiyon, Kuba Grubu
Kaynak: Paşayeva ve Paşayev, 2005: 120Kaynak: Hamidova, 1999: 55
1. 3.
Türk ve Azerbaycan Halı Sanatının Teknik ve Renk Özellikleri-
nin İncelenmesi
Türk Halı Sanatında;
Türklerin Hunlar devrinde,
milattan önceki yıllarda çok gelişmiş “Gördes”
düğümlü halı tekniğine sahip oldukları; Altay dağları eteklerinde, Güney Sibirya
Pazırık kurganları kazılarında ele geçen mükemmel güzellikteki halı örneğinde
görülmüştür. Daha sonra tek argaç üzerine basit düğüm tekniği ile yapılmış 3 ve 6.
y. y.
’lardan kalma küçük parça halılarda çok basit bir düğüm tekniği ile halı
sanatında ikinci bir devir başlamıştır. O dönemlerde aradan geçen yıllar Pazırık
halısının Yüksek tekniğini unutturmuş izlenimi vermektedir.
İslam ülkelerine halı Selçuklular tarafından tanıtılmıştır. Pazırık’ta bulunan
düğümlü halı da “Türk Düğümü” olarak bilinen “Gördes Düğümü” ile dokunmuş-
tur.
Ayrıca, düğümlü halı tekniği ile ilk kez İç Asya’da kullanılmıştır. Bu nedenle
bazı eserlerde düğümlü halıların Türk tarihiyle yakın ilgisi olduğu düşünülür. Sanat
tarihçiler
ine göre; İran Düğümü “asimetrik” Türk düğümü ise “simetrik”tir. Dola-
yısıyla Pazırık halısındaki düğümlerinde simetrik olması, bu halıların Türk halısı
olduğu, en azından İran halısı olmadığı yönünde bir belge niteliği taşımaktadır.
İslamiyet devrinde Abbasilerden kalma geometrik örnekli halı parçaları
arasında, Doğu Türkistan düğüm tekniğine uygun olarak yapılmış halılar
görülmüştür. Ortaçağ, İslam dünyasında düğümlü halıların başlangıcı olduğu
belirlenmiştir. Batı Türkistan’dan ithal edildiği düşünülen 7–9. y. y. ’lar arasında
Buhara’da Gördes düğümünün ve kufi bordürle bitki motiflerinin kullanıldığı halı
örnekleri görülmüştür.
13. y. y.
başlarında Konya’da Anadolu Selçukluları’ndan kalan “Gördes”
düğümü ile yapılmış halılar, halı sanatının temelini oluşturan halılar olarak
tanınırlar. İslam dünyasına Türklerin getirdiği halı sanatının motif, desen ve renk
incelikleri ve “tek argaca düğüm” tekniği ile İspanya’ya kadar yayılmış, Avrupa’da
da hayranlık uyandırarak ressamların tablolarında yeni bir unsur olarak yerini
almıştır.
AZƏRBAYCAN DÜNYA ƏDƏBIYYATİNDA Beynəlxalq Simpoziumun materialları
176
Türk halı sanatına bakıldığında oldukça büyük bir birikimle karşılaşılmak-
tadır. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar geçen zamanda Türk üreticisinin sadece
düğüm atarak dokuma oluşturmadığı, üretimine kültürü ve inanç sistemiyle beraber
yüreğini de eklediği, günümüz reklâmcılarından bile daha ince, daha hassas, sanat
kaygısı olan bir anlayışla ikonografik manalarla dolu mesajlar aktardığı bilinmek-
tedir (Aytaç, 2008: 205).
Azerbaycan Halı Sanatında;
Halı dokuma tekniğinde iki tür düğüm kullanılmaktadır: asimetrik (farsbaf)
ve simetrik (türkbaf).
Latif Kerimov’a göre daha basit olan asimetrik düğüm önce
yaratılmış; dokuma tekniğinin gelişmesi sonucu meydana çıkan simetrik düğüm ise
daha yüksek aşamadan oluşmuştur. Bu iki düğüm türünden başka dokumacılar
arasında lulubafi denilen ayrı bir düğüm şekli de vardır. Diğer iki düğüm şeklinden
farklı olarak bu asimetrik düğüm şekli dört çözgü ipliğini kapsar. Bu düğümle
dokunan halılar daha kaba ve kalın olmaktadır ve halk arasında bu halılara
‘a
yıbalası’ denir. Halı araştırmacısı K. Alivera’a göre halı dokumacılığının daha er-
ken dönemlerinde yaratılmış bu düğümün ismi M. Ö. 200’li yıllarda Güney Azer-
baycan’da yaşamış eski lullubeyler tayfasının ismi ile bağlantılıdır. K. Alivera’ya
göre önce ha
lı dokumacılığında bu basit düğüm, daha sonra farsbaf (Sine), son
olarak ise türkbaf (Gördes)
düğüm meydana çıkmıştır (Paşayeva, 2003: 78).
“Gördes İlmiği”, atkı ipliği iki ucu birden yan yana iki boyluk ipliğinin
arkalarından dolaşarak, önlerinden çıkmak üzere ilmiklenir ve bu suretle iplik ne
kadar sıkı çekilirse, ilmek de o kadar sıkı olur. “İran” veya “Sine” düğümü ise, tek
atkı üzerine iplik sarılır ve ikinci atkının arkasından geçirilerek yapılır (Yıldırım,
1994: 6–7).
Günümüzde Azerbaycan halılarında siyah yas rengi anlamına gelmesine
karşın geçmişte bu renk çok sevildiğinden, beyaz ile mavi yas renkleri olarak kul-
lanılmıştır. Yağcıbedir halılarının çözgü ve atkısı yün iplik olup, halılarda, lacivert,
kırmızı, bordo (koyu kırmızı), beyaz ve az da olsa siyah renkler kullanılmaktadır.
Türkmenler bu halıların ipliklerini boyamada parlak kırmızı rengi kullanırlar,
Yörükler, koyu fes rengini seçerler,
Avşar’lar ise gül kırmızısını tercih ederler.
Türkmen sarısı ile Yörük sarısı, Avşar yeşili farklı tonlardadır. (Ölmez, 2010: 19)
Mükemmel kompozisyon, cazip süslemeleri ile birlikte Azerbaycan
halıları
parlak, dolgun ve uyumlu renkleri ve bu renklerin nüans
zenginliği ile ünlenmiştir.
Azerbaycan
halılarındaki renk tonları son derece etkileyici, temiz veparlaktır.
Bununla birlikte
onların renk skalası sakindir. Bu renklersanki Azerbaycan'ın ayrı
ayrı bölgelerinin esin manzaraları, elvan çiçeklibahçeleri, yeşil orman ve çimen-
likleri,
karlı dağlarının sanatsal yansımasıdır. Halıda kullanılan renkler de sanki
bunu
kanıtlamaktadır. Halı desenlerinde;malzemeler, bitkiler, güller, çiçekler, dut,
ayva, ceviz
ağaçlarının yapraklarından, birçokağaçların kabuklarından, çeşitli
böceklerden
esinlenilmiştir. Örneğin, sarı ve sarıya benzer renkler sarı çöp, sarı gül
ve encil
yapraklarından, kırmızı ve çehrayı renklerboyak otundanve kırmız böce-
ğinden (dene de adlandırılıyor), nohuduveya şekeri renkler soğan ve elma ağacının
kabuğundan, sürmeyi ve mavi renkler doğal indigo (tropik bitki) renkleridir. Doğal
boyaların renklenme etkisini artırmak amacıyla halk sanatçıları onların terkibine
zey, tuz vs.
sağlamlaştırıcı maddeler de ilave etmişlerdir (Kurbanov, 2001: 212-
213).