78
Sınır Özel Sayısı, Yaz 2016
runluluklar ise o şeye tam belirlilik
(tekillik) ve genel geçerlik (tümel-
lik) katan tüm arka plan ilişkileridir.
Zorunlu ve mutlak sınırlarına varmış
bir nesnenin, dizgenin veya kavramın
kendisi bir figür, onun ‘dolaysız’ kom-
şusu ise kendisine eşlik eden tüm bir
arka plandır. Figür ve arka plan ana-
lojisi, bize, sınırın iki nesne arasında
değil, nesne ve onu saran tüm ilişkiler
uzayı arasında ortaya çıktığını anla-
tır. Bu sayede biri kapalı diğeri açık
küme olan “figür ve arka plan” ilişkisi
açısından sınır belirebilir. Bir nesne-
nin zorunlu ve doğal sınırı, nesnenin
tanımının en açık ve seçik olarak
yapılabileceği yerdedir; ki bu zorun-
luluk da nesnenin tanımının dışında
kalan her şeyin, yani tüm bir arka pla-
nın başladığı yerde kurulur. Bir başka
deyişle arka plan bir nesnenin tamla-
yanıdır veya “evrensel küme” ile figür
arasındaki fark kümesidir.
Hegel’in Mantık Bilimi’ndeki Quan
momenti; kötü/sahte sonsuzun,
mütemadiyen zayi olmakta olan akı-
şın, reddidir. Quantum, bir belirlenim
olarak ortadan kalkıp bir başka şeyde
kendini devam ettiren (sınırlı) son-
suzluğun, yani her anında sınırlılık
taşıyan sonsuz akışın, ifadesidir. Kötü
sonsuz, Russell’ın sonsuzluğu, anali-
tik bir soyutlamadır. Peki ama sınırlı
şeylerin sonsuzca akması nasıl müm-
kün olur?
“Her tür potansiyelliğin dile getirildi-
ği iki kip arasında, Aristo’ya göre, be-
lirleyici olan filozofun “Var Olmama
Potansiyeli” (
) veya
“İktidarsızlık” (
) dediği
şeydir. ... Herhangi varlık, var olma-
yabilendir; onun kendi iktidarsızlığı-
na gücü yeter. ... Var olma potansiyeli
ile var olmama potansiyeli arasındaki
simetri, gerçekte, görünüştedir. Var
olma potansiyelinde, potansiyellik,
kendine nesne kıldığı belli bir edi-
me sahiptir; bu, ‘edimde olan varlık’
(energhein) anlamında, belirlenimi
olan bir etkinliğe geçiş demektir (Bu
nedenle Schelling potansiyelliği ‘kör
olarak eyleme geçmemeye gücü ye-
temeyen’ şeklinde tanımlar); öte yan-
dan var olmama potansiyeline gelin-
ce, etkinlik artık asla potansiyelden
etkinliğe (
) basit
bir geçişten ibaret değildir: başka bir
deyişle o artık potansiyelliğin kendi-
sini kendisine nesne kılan bir potansi-
yelliktir, bir ‘
dir.”
6
Var olmama potansiyeli, var olma
potansiyeliyle ilk elden bir karşıtlık
içinde görülse de, şeylerin varlaşması,
var olmama potansiyelinin onlara aç-
tığı -bir nevi- kredi sayesindedir. Yani
varoluş alanına çıkmamanın ifadesi
olan var-olmama potansiyeli, tüm var
oluşların ortaya çıkmasını sağlayan,
dolayısıyla onların sınırlarını oluştu-
ran niteliktir. O halde ideanın, kendini
(var-olmama potansiyeli), kendi (var
olma potansiyeli) önüne yol olarak
döşeyebilmesi, kendilik uğruna var
olmamayı göze alabilmesi var oluşu
mümkün kılan şeydir. Açılan yolu
(var olmama potansiyelini), var olma
potansiyeli taşıyan edimlerin aktif
olarak kendilerinden başka bir şeyle
etkileşmemeleri olarak da ifade etmek
mümkündür. Zira var olmama potan-
siyelinde kendisiyle etkileşilecek hiç-
bir şey yoktur. Var olmamak da etkile-
şimsizlikten başka bir anlama gelmez.
Varlaşmak, kendi var-olmama potan-
siyelinin (cehlinin veya yokluğunun)
açtığı yolu yürüyerek çiğnemek, çiğ-
nenen yerleri bir topografya haline
getirmek, burada nüfûzunu ve yortu-
nu kurmak ve böylelikle bu topoğraf-
yayı yurt kılmakla olanaklıdır. Tekrar
etmek gerekirse dizgenin yordamına
bağlı kalarak sınırın ötesine geçilmez,
geçildiğinde sınır o ötelere de taşın-
mış, oralar çoktan yurt kılınmış olur.
“Yalnızca hem iktidara hem de ikti-
darsızlığa muktedir bir kudret en üs-
tün kudrettir. Eğer her iktidar var olma
ve var olmama kudretini eşit derecede
içeriyorsa, o halde etkinliğe geçiş, var
olmama kudretini kendi ediminde ta-
şımakla (Aristo buna “korumak” der)
olanaklı olabilir.”
7
İdea, kendini olumsuzlayıp, kendini
kendine bir olumsallık olarak açıp
tüm açığa vurulanların oyun alanı, gö-
rüngülerin kendi üzerinde belirip kay-
boldukları bir “
” olarak var
olduğunda, kendini kendinde örtebil-
mesinin ilişkisini sorgulamak gerekir.
Örtüklüğüyle veya yokluğuyla görün-
gülere eşlik edebilmesi bir var olma-
ma potansiyeli taşıdığını îmâ eder.
Var olma potansiyelinin edimsel hale
gelmesiyle beliren figür ile var olma-
ma potansiyeli aracılığıyla bu figürün
belirmesini sağlayan sonsuz olanaklar
alanının, arka planın, arasında beliren
sınır, her iki momenti içerdiğinden,
hem köken hem de erektir. Var olma-
ma potansiyeli feragatin alanıdır ve
özgürlüğün, zorunluluklarla sınırlan-
manın, koşuludur.
(
Son Not)
1 Bu yazı boyunca kimlik kavramı, çağdaş
(politik, sosyolojik veya felsefi) literatürde ele
alındığı şekliyle değil, ben-bilinci veya bilinç-
li bir şebeke anlamında kullanılmıştır. Çağdaş
Türkçe kaynaklarda İngilizce identity, Fransız-
ca identitê kelimelerinin karşılığı olarak kulla-
nılan kimlik kavramı; etnik, dinsel, ırksal, sınıf-
sal vb. her türden aidiyete atıfta bulunurken; biz
burada -Hegel terminolojisindeki « kavram »
uyla paralellik içinde- tüm aidiyetle-
ri olumsuzlanmış olarak kendinde barındıran
«ben bilinci » anlamında kullanacağız.
2 Hegel’in
’de dile getirdiği üzere «şimdi»
ve «burada»nın birer anlak soyutlaması oldu-
ğunu göz önünde bulundurmak gerekir. Zira
tüm «şimdi»ler ve tüm «burada»lar bir diferan-
siyel işlemine maruz bırakılıp daha küçük par-
çalarına ayrılabilirler ve tüm nesneler «şimdi»
ve «burada»lığı kendi aralarında paylaşarak bir
evrenselin altına düşebilirler. Bu konuda ay-
rıntılı bilgi bu yazının kapsamını aşacağından
daha fazla değinmiyoruz.
3 J. Burbidge,
, A Companion To
Hegel isimli kitapta, Blackwell press, ed. Step-
hen Houlgate and Michael Baur, s. 164, (Çeviri
ve vurgu yazara ait)
4 Robert Berman, W
,
, Palgrave Macmillan, ed. David Gray
Carlson, s. 95 (Çeviri yazara ait)
5 Aziz Yardımlı, http://www.ideayayinevi.
com/2014/mantik_bilimi/bagintilar.php
6 G. Agamben, (
) The Coming Com-
munity, University of Minnesota Press, s. 34-5,
(Çeviri yazara ait)
7 age. s. 35-6
Anadolu Aydınlanma Vakfı
Düşünüyorum Bülteni
Dostları ilə paylaş: |