BüYÜK Şİİr mi Cİns şİİr mi: cemal süreya’nin öZGÜNLÜk bağlamindaki poetik göRÜŞleri ÜzeriNE



Yüklə 366,2 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə7/14
tarix23.06.2022
ölçüsü366,2 Kb.
#89968
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   14
5-5

Dolu Çiçekle, s. 195-196


84
ÖZGÜR İLDEŞ
büyük şairi olan Orhan Veli’den de kısaca söz etmemiz gerekirse; onun da, Süreya’nın 
kavramsallaştırdığı anlamda, hem büyük hem cins şair olmanın karakteristiklerini 
(adeta altın oranını) yakalayabildiği kanaatindeyiz. Ama öte yandan, örneğin Ah-
met Haşim’in, literatürde kullanılan anlamda elbette majör bir şair olmakla birlikte; 
Süreya’nın kullandığı anlamda “büyük şair”den ziyade, “cins şair”e daha yakın dur-
duğunu söyleyebiliriz.
Burada, konuyu biraz değiştirerek, odağımızı doğrudan Cemal Süreya’ya geti-
rirsek; Süreya’nın kendisi, büyük bir şair midir, yoksa cins bir şair midir? Makalenin 
başında epigraf olarak kullandığımız dizelerinde Cemal Süreya, “çok şükür büyük 
şair olmadığını” ve “cins şair” olduğunu söylerken ne kadar haklıdır? Kanaatimizce, 
bu ifade biraz “şairanelik” içermektedir. Bir şeyi vurgulayabilmek için, diğer mesele 
konusunda belli bir mütevazılık göstermeye yönelmiş görünmektedir. Kanaatimizce 
Cemal Süreya hem büyük hem de cins bir şairdir. Nitekim o, hem “kitlelerin duygularını 
veya onların isteklerini yansıtmış, büyük temalara yönelmiş” bir şairdir hem de “hayatı, 
dünyayı daha çok kendi imbiklerinden geçirmiş” cins bir şairdir. Cemal Süreya’nın 
yazdığı şiirlere ve yazılara bakıldığında, onun geleneksel yolların şiirde tıkandığı ve 
yeni, özgün yolların denenmesi gerektiğini düşündüğü görülmektedir. Bu bağlamda, 
onun özellikle “Folklor Şiire Düşman” yazısının özel bir inceleme ve değerlendirmeyi 
hak ettiğini düşünüyoruz. Bir sonraki bölüm, Süreya’nın bu yazısıyla birlikte özgünlük 
meselesine değindiği diğer yazılarını ve bu yazıların özgünlük bağlamındaki imalarını 
ayrıntılı şekilde ele almaktadır.
22
Cemal Süreya’nın Özgünlük Bağlamındaki Poetik Görüşleri
Cemal Süreya’nın “Folklor Şiire Düşman” yazısının Türkiye’de modern şiir ve 
modern şiir teorisi açısından kritik ve öncü bir yazı olduğu muhakkaktır. Bu yazıda 
Süreya’nın, halk kültürü içinde alışıldık, kalıplaşmış yolların şairin “şahsiyeti”ni ortaya 
koymasını engelleyeceğini düşündüğü görülmektedir. Halk kültürü, yer yer kendi bil-
geliğini içeriyor olsa bile, şairin kendi kişisel deneyimine dayanmadığı için, deneyimin 
sahihliği konusunda büyük bir engele dönüşebilir. Folklor, bilineni tekrarlama ritüeli 
olduğu ölçüde, özgünlüğün önündeki birinci engel olarak değerlendirilebilir. Süreya’nın 
bahse konu yazıdaki ana fikri de esas olarak budur diyebiliriz. Süreya, Oktay Rifat’la 
ilgili yazdığı bir yazıda da, Rifat’ın şiirde folklordan alınan “blok ifadeler”e fazlaca 
yaslanmasının, beraberinde belli riskleri getirdiğini ve sanatta şahsilik yerine kalıba 
teslimiyet ile sonuçlanabileceğini ifade etmektedir.
23

Yüklə 366,2 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə