Deri hastaliklari



Yüklə 303,27 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə11/12
tarix18.06.2018
ölçüsü303,27 Kb.
#49572
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12

Dermatofitozisin  tanısı  anemneze,  klinik  lezyonlara,  deri  kazıntılarının  ve  kılların 

mikroskobi

k incelemelerine , kılların ultraviole ışık altında muayenesine, deri biopsilerine ve 

mantar kültürlerine dayanır.  

 

ATLARDA  DERMATOFİTOZİS.  Dünyada at yetiştiriciliği  yapılan  birçok  bölgede 

yaygın  olarak  görülen  bir  hastalıktır.    Enfeksiyon  çoğunlukla  genç  atlarda  ortaya  çıkar.  En 

yaygın patojen Trichophyton equinum’dur. Lezyonlara omuz, boyun, sırt ve bel bölgelerinde 

rastlanır.  Lezyonlar  küçük  papüller  şeklinde  başlar  ve  az  miktarda  eksudatla  birbirine 

yapışmış  ve  dikleşmiş  kılların  bulunduğu  plaklara  dönüşür.  Enfekte  kıllar  kırılır  ya  da 

kolaylıkla  kopar  ve  yerlerinde  gri  renkte  pullu  bir  kabukla  örtülü  1-4cm  çapında  alopesi 

odakları kalır.Lezyonlar perifere doğru yayılarak bibirleriyle birleşirler. 

 

SIĞIRLARDA  DERMATOFİTOZİS.  Sığırlarda  çok  yaygındır.  En  sık  izole  edilen 

etken Trichophyton verrucosum’dur. Hastalık genç ve kapalı yerde tutulan hayvanlarda daha 

yaygındır.  Çok  sayıda  sığırın  bir  arada  tutulduğu  durumlarda  ve  kış  mevsiminde  insidans 

yüksek  olur.  Lezyonların  görüldüğü  yerler  buzağılarda  baş,  özellikle perioküler bölge; 

boğalarda boyun  ve özellikle intermaksillar boşluk, ve gerden; düve ve ineklerde ise toraks 

ve bacaklardır. Lezyonlar iyi sınırlanmış, alopesik, yuvarlak ve 2-6cm çapında olup kalın gri 

beyaz renkte pullu bir kabukla örtülüdür. 

 

KÖPEKLERDE DERMATOFİTOZİS. Hastalık özellikle genç köpekleri etkiler. Yaşlı 

hayvanlarda  ise  düşkün  duruma  düşüren  hastalıklarda,  immunkompetans  eksikliğinde  yada 

vahşi  hayvanlardan  alınan  enfeksiyonlarda(silvatik  ringworm)  rastlanır.  En  sık  izole  edilen 

etken  Microsporum  canistir.  Lezyonlar  çok  değişken  özelliklerde  ve  çok  sayıda  generalize 

olabilir. Bu durum silvatik ringworm için tipiktir. Lezyonlar pullanma, kabuklanma ve 

eritemin şekillendiği alopesi odakları şeklindedir. Dermatofitozis follikülitis ve furunkulozis 

şeklinde  de  ortaya  çıkabilir.  Bazen  dermofitler  ile  enfekte  kılların  batması  dermiste 

pyogranülomtöz  bir  reaksiyona  yol  açar;  bu  lezyonlar  da  kaşıntılı,  alopesik  nodül  ya  da 

plaklarla  karakterizedir.  Microsporum  canisin  yol  açtığı  lezyonlar  kendiliğinden  iyileşir. 

Silvatik ringworm ise yıllarca kalabilir ve tedavisi zordur.  

 

KEDİLERDE  DERMATOFİTOZİS.  Yaygın  olarak görülür. Ekten Microsporum 

canis’tir.  Kediler  Microsporum  canis’in  doğal  konakçısı  olup  insanlar  ve  hayvanlar  için 

enfeksiyon kay

nağı  oluştururlar.    Asemptomatik  taşıyıcılık  kedilerde  yaygındır.  Kedilerde 

 

30 



dermatofitozis lezyonları çok değişken olur. Sıklıkla yersel olan lezyonlar, multifokal ya da 

generalize olabilir. Lezyonlar çoğunlukla baş ve bacaklarda başlar, küçük alopesik odaklardan 

nodüler, ülserli ve fistüllü lezyonlara kadar değişir.  

 

 



 

DERİNİN PROTOZOAL HASTALIKLARI 

DERİ LEİSHMANİAZİSİ 

Köpek ve insanların zoonotik protozoal bir enfeksiyonudur. Klinik olarak hastalığın üç 

formu vardır: Kutaneöz, mukokuteneöz ve visseral form olmak üzere.  

  Leishmania tropica, deri leishmoniazisinin etkenidir. Leishmania donovani, visseral 

leishmaniazisi yapar. Leishmania braziliensis, mukokutan leishmaniazisi oluşturur.  

Bulaşma: 

Etkenlerin  bulaşması  tatarcık  sineği  ile  olmaktadır.  Taşıyıcı  sinekler içerisinde 

promastigot(kamçılı hali) formunda bulunan leismania etkenleri ısırılan bölgede makrofajlar 

tarafından  fagosite  edilir  ve  amastigot  formuna  dönüşerek  çoğalırlar.  Sonunda  hücreyi 

patlatacak kadar çok sayıya ulaşırlar. Serbest kalan organizmalar diğer makrofajlar tarafından 

fagosite  edilirler.  Kemik  iliği,  deri,  karaciğer,  pankreas,  böbrekler,  adrenal  bezler,  sindirim 

sistemi, gözler, testisler, kemik, ve eklemlere yayılır.  

Makroskobik Bulgular:  

Deride 


ya lokalize yerleşim gösterir ya da yaygın olarak izlenir. Lezyonlar ya eksfoliativ 

dermatitis ve periokuler alopesi şeklinde ya da özellikle burun, dudaklar, gözkapakları, kulak 

uçları, tırnak ve ayaklarda ülseratif nodüler dermatitis olarak gözlenir.  

Mikroskobik Bulgular:  

Granülomatöz  özellikte perifollikülitis, yüzeysel ve derin perivasküler dermatitis 

gözlenir.  Yaygın  lenfosit  ve  makrofaj  infiltrasyonu  ve  bu  makrofajların  içerisinde  veya 

serbest halde çok sayıda amastigot formunda leishmania etkenleri izlenir.  



Sonu: 

Sınırlı kalan leishmaniazis kronik seyirli olup çoğunlukla lezyonlar nedbeleşerek iyileşir. 

Şiddetli ve yaygın leishmaniazis ise ileri derecede kaşeksiye ilgili olarak ölümle son bulur. 

 

 



 

 

 



31 


DERİNİN PARAZİTER HASTALIKLARI 

 

DEMODİKOZİS 

Demodex uyuz etkenleri tüm evcil hayvan 

türeri ile insanlarda kıl folliküllerinde ve yağ 

bezlerinde 

yaşar.  Farklı  konakçılarda  bulunan  uyuz  etkenleri  ayrı  türler  olarak  kabul  edilir. 

Ancak morfolojik olarak birbirlerine benzerler. Etkenler konakçı türlerine göre adlandırılırlar. 

Obligat parazit

lerdir.  Gelişimlerini  kıl  folliküllerinde  ya  da  derinin  diğer  epidermal 

oluşumlarında tamamlarlar. Demodex etkenleri çoğu hayvan türünde derinin normal faunası 

içinde  yer  alırlar.  Konakçı  ve  parazit  arasında  denge  bozulduğunda  aşırı  proliferasyon 

görülmekt

e  ve  demodektik  uyuz  lezyonları  şekillenmektedir.  Deodektik  uyuzun  en  şiddetli 

formu köpeklerde görülür, zaman zaman ölümle sonuçlanan generalize bir dermatit şekillenir. 

Multiple  lezyonlara  sığırlarda  yaygın  şekilde,  domuz  ve  keçilerde  daha  az  olarak  rastlanır, 

ancak sistemik hastalık tablosu oluşmaz. Koyun ve kedilerde etkenler ender olarak lezyonlara 

yol açar.  

 

Köpeklerde Demodikozis   

Demodektik uyuz yavruların neonatal dönemde süt emmeleri sırasında başlar. Yavrular 

diret  deri  teması  ile  etkenleri  annelerinden  alırlar.  Etkenlere  ilk  olarak  yavruların  burun 

uçlarında  rastlanır.  Bu  normal  benign  paraziter enfestasyon; genetik predispozisyon ya da 

immun yetersizlik durumlarında  patojenik karakter kazanabilir.  

Hastalık köpeklerde iki formda görülür.  

 

A)

 

Lokalize (Skuamöz) Demodikozis:  3-

10  aylık  genç  köpeklerde 

rastlanır, çoğunlukla kendiliğinden iyileşir. Bu köpeklerde hücre aracılı immun yanıtta azalma 

görülmez.  Lezyonlar  tek  ya  da  çok  sayıda  iyi  sınırlanmış,  eritematöz,  pullu  ve  alopesik 

odaklar olup çoğunlukla dudaklar ve gözler çevresinde ya da ekstremitelerde oluşur.  

B)

 

Generalize Formu: 

Çoğunlukla  genç  köpeklerde  rastlanır.  Yaşlı 

köpeklerde;  şiddetli  demodikozis  internal  bir  hastalığı  ve  eş  zamanlı  gelişen  immun 

baskılanmayı  gösterir.  Lezyonlar  özellikle;  yüz,  ön  bacaklar  ve  ayaklarda  şiddetlidir. 

Fokalden diffuza değişen alopesi, eritem, pullanma kabuklanma görülür. Sekunder bakteriyel 

pyoderma  şekillenebilir.  Etkilenen  hayvanların  %50’sinde  lenfadenopati  gözlenir. 

Hayvanlardüşkün, ateşli ve depresyonlu olur, ölüm şekillenebilir.  

 

 

 

32 




Yüklə 303,27 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   12




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə