Devlet kýtaplari üÇÜNCÜ baski



Yüklə 19,1 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə44/72
tarix25.07.2018
ölçüsü19,1 Mb.
#58569
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   72

F. Schiller
İnsan oynadığı sürece insandır.
Bu yaklaşım, sanat ile oyun arasında bir bağ
kurar. Bu yaklaşıma göre oyun ile sanat arasında bir
takım benzerlikler vardır. Bu benzerlikler aşağıdaki
gibidir:
Her ikisi de insanı gündelik yaşam ve onun
bağımlılıklarından, sıkıntılarından, kaygılarından
uzaklaştırır.
Her iki etkinlikle de pratik olarak hiçbir fayda
beklenmeden yapılır.
Her ikisi de insanı özgür bir dünyaya götürür .
Sanatı oyun olarak gören yaklaşımın en ünlü
temsilcisi
(Fridrih Şiler,1758-1805)'dir. Ona
göre, “
” O oyunla,
sanat faaliyetini anlatmak istemektedir. Yani, Schiller'e
göre insan, gerçek özgürlüğe ancak sanat yoluyla
ulaşabilir. Schiller, bizim sanatla uğraşırken, kendimizi
zamandan koparılmış gibi hissettiğimizi söyler. Bu ise
oyun oynarken zamanın nasıl geçtiğini fark
etmeyişimize benzer. Biz, insanlığımızın burada, dış
kuvvetlerin darbesine maruz kalmamış denecek kadar,
saf ve tam olarak ortaya çıktığını anlarız. Schiller'in
anladığı estetik evren, bir oyun küresidir.
l
l
l
Taklit Yaratma Oyun
KONTROL TABLOSU
ÖZELLİKLER
Sanatçı gerçekte var olanı yansıtır.
Sanatçının amacı ideal ve mükemmel olana ulaşmaktır.
İnsan oyun sırasında günlük kaygılarından sıyrılır.
Hayal gücü sanat eserini oluşturur.
KURAMLAR
125
İ
ığı sürece insandır.
nsan oynad
S   a   l   v   a    d    o   r       D   a   l   i
3. Oyun Olarak Sanat


A
görselleri ve
şağıdaki
şiiri inceleyerek soruları cevaplayınız.
SORULAR
Sizce, Aşık Veysel şiirinde güzelliğin hangi yönünü vurgulamıştır? İfade ediniz.
Güzel bulduğunuz bir eserde (şiir, resim, sinema, heykel, müzik vb) hangi unsurların bulunmasını
beklersiniz?
l
l
l
Sizce bir nesneyi güzel kılan şey nedir? Yani güzelliğin kaynağı nedir?
Hazırlanalım
GÜZELLİĞİN ON PAR'ETMEZ
Aşık Veysel Şatıroğlu
Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa
...
Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa
C. GÜZELLİĞİN KAYNAĞI NEDİR?
126


127
Estetiğin, felsefenin bir dalı olarak ”güzel”in ne olduğunu sistemli bir şekilde sorgulamaya başlaması henüz
yenidir. Bu da estetiğin konusunu anlatırken de belirttiğimiz gibi
'le (1714-1762) birlikte olmuştur.
Ama “güzel”e ilişkin ilk felsefi sorgulamalar, İlk Çağa kadar uzanır.
Sanatçılar ve filozoflar güzelliğin ne olduğuyla, güzelliğin kaynağı ve niteliği konusunda, farklı görüşler
savunmuşlardır. Burada, ilk olarak doğadaki güzellikle sanattaki güzellik birbirlerinden ayırt edilir. Çünkü bu iki
güzellik birbirlerinden farklıdır. Örneğin; bir doğa parçasının güzelliği, onun resmini yapan ressamın yarattığı
tablonun güzelliğinden mutlak olarak farklı olacaktır.
Doğadaki güzellik, insandan bağımsız olarak var olan, insandan her bakımdan önce gelen bir güzelliktir.
Buna karşın, sanattaki güzellik insanın yaratıcılığının bir sonucu olarak, sonradan ortaya çıkan bir güzelliktir. Bu
çerçeve içinde, filozofların çok büyük bir bölümü, sanat güzelliğini doğa güzelliğinden üstün tutar. Hatta bazıları bu
konuda daha da ileri gider. Söz konusu sanatçı ve filozoflar, doğa güzelliği kavramının ancak sanat güzelliği yoluyla
ve sanatta yetiştikten sonra, olanaklı olduğunu öne sürerler.
Bununla birlikte, doğadaki güzelliğin sanat güzelliğinden üstün olduğunu savunan görüşler de vardır.
“Natüralist” (doğalcı) ya da “gerçekçi” diye sınıflayabileceğimiz bu anlayışlara göre doğa, bütün güzelliklerin
kaynağıdır; insan, doğadaki güzellikleri göre göre, sanat güzelliğine yükselir. Bundan dolayı, doğa, sanat için bir
kılavuz olmak durumundadır.
Güzellik, hemen her filozofta farklı bir biçimde tanımlanmıştır. Bu düşünceyi doğrulamak için, bazı
filozofları örnek olarak seçip, onların güzellik anlayışlarını kısaca gözden geçirmekte fayda vardır.
için güzel; meydana gelmeyen, yok olmayan, başka bir şeye dönüşmeyen tek ve kendinde var olan
sonrasız bir ideadır. O halde doğada gördüğümüz ve güzel dediğimiz şeyler bu ideadan aldıkları pay ölçüsünde bize
güzel görünürler. Onlar aslında gerçek güzelliğin kopyalarıdır.
'e göre güzellik, matematiksel olarak orantılı ve ölçülü olandır
göre güzel, ideden veya Tanrı'dan pay alan şey, yani "ilahi aklın” evrende ışımasıdır.
güzelliği bir takım temel ilkelerden hareketle açıklar. Bunlar:
1. Güzellik, hiçbir karşılık gözetmeksizin hoşlanmaktır.
2. Güzellik, hoş olandan ve faydalı olandan ayrılır.
3. Güzellik, objenin amaca uygun olmasıdır.
4. Güzel, yalın bir şekilde genel olarak hoşa gidendir.
'e göre de güzelliğin bir duyusal, bir de akli yanı vardır. Güzellik aklın, duyuların şekillenmesidir.
İnsandaki oyun içgüdüsü, aklı ve duyuları yaşama ve güzellik içgüdüsü şeklinde birleştirir.
, güzelliği “idenin duyusal görünüşü” olarak tanımlar. Bilindiği gibi, Hegel'in felsefesinin
temelinde, O’nun Geist ya da İde adını verdiği mutlak bir ilke vardır.
Baumgarten
Platon
Aristoteles
Plotinus 'a
Kant,
Schiller
Hegel’de
1. Aşağıdaki metni okuyunuz.
2. Metinden yararlanarak aşağıda verilen cümlelerin doğru olanlarının karşısına (D), yanlış
olanlarının karşısına (Y) harfi yazınız.
Uygulayalım-1
1.  Güzellik Problemi


Yüklə 19,1 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə