77
Yuhanna, İsa Mesih ile Baba’nın birliğini İsa ile Filip arasında geçen bir hikaye ile
anlatmaktadır:
“Filipus, ‘Ya Rab, bize Baba'yı göster, bu bize yeter’ dedi.
İsa, ‘Filipus’ dedi, ‘Bunca zamandır sizinle birlikteyim. Beni daha
tanımadın mı? Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür. Sen nasıl, 'Bize Baba'yı
göster' diyorsun? Benim Baba'da, Baba'nın da bende olduğuna inanmıyor
musun? Size söylediğim sözleri kendiliğimden söylemiyorum, ama bende
yaşayan Baba kendi işlerini yapıyor. Bana iman edin; ben Baba'dayım, Baba
da bendedir. Hiç değilse bu işlerden dolayı iman edin
362
.Ben Baba’dayım;
Baba da Ben’dedir”
363
Burada Baba ile Oğul arasındaki yakınlığın tanımlandığı, ayrı kişilikler
olmalarına rağmen nitelikleri ve istekleri bakımından bir oldukları iddia edilmekte;
İsa’nın konuşabilecek ve mucizeleri yapabilecek güce sahip olduğu, ancak dünyaya
Yahve’ye hizmet etmek için geldiği şeklindeki açıklamayla da bu iddia desteklenmeye
çalışılmaktadır.
364
Yukarıdaki ifadelere ilaveten, Tanrı’nın Oğlu’nun gelmiş olduğu,
Gerçek Olan’ın tanınması için insanlara anlama gücü verdiği, varlığın Gerçek Olan’da
yani İsa Mesih’te olduğu iddia edilmiş ve İsa Mesih gerçek Tanrı ve Sonsuz Yaşam
olarak nitelendirilmiştir
365
. Ruhsal gerçeklerin açıklandığı Yuhanna Mektubunun son
kısmında ise ‘beden alma’, üçüncü ve son yüce gerçek şeklinde tanımlanır. Yuhanna,
Gnostiklerin reddettiği, İsa Mesih’in Tanrı olduğu ve sonsuz yaşamın yalnızca onda
bulunduğu öğretisini savunmaktadır
366
.
Mektuplarında kendisini, çarmıha gerilerek ölen ve sonra tekrar dirilen Rab İsa
Mesih’in mesajını vazetmek üzere görevlendirilen kişi
367
şeklinde tanımlayan Pavlus,
İsa için ‘Rabbim, Rabbimiz’
368
ifadesini kullanır. Ona göre tek bir Rab vardır, o da İsa
Mesih’tir; her şey onun aracılığıyla yaratılmıştır
369
. Pavlus’a göre Rab İsa Mesih,
362
Yuhanna, 14:8-11
363
Yuhanna, 14:11
364
McDonald, a.g.e., c.I, s. 536
365
Yuhanna’nın 1. Mektubu, 5:20
366
McDonald, a.g.e., c.I, s.526-7
367
Galatyalılar, 1:1-2, 2:7; 1. Korintliler. 11:23; 1 Selanikliler. 4:2
368
Galatyalılar, 1:3, 19; Romalılar, 14:4; Filipeliler, 3:8, 4:4-5; Koloseliler, 2:6; Efesliler., 6:9
369
1. Korintliler, 8:5-6
78
tarihsel İsa’nın aksine varlık öncesi var olan (pre-existant) tanrısal bir varlıktır
370
ve
Tanrı Oğlu’dur
371
. Ancak bu oğulluğun bir evlat edinme şeklinde olmadığı, O’nun
Baba’nın Kendi Oğlu olduğu iddia edilir
372
. Meleklerin de, Tanrı’nın evlat edindiği
çocukları olmalarına, yani kendilerine bahşedilen hür iradeleriyle Baba’nın tabiatına
intibak etmelerine rağmen, Tanrı’nın kendi çocukları şeklinde düşünülmezler. İsa ise,
Tanrı’ya meleklerden daha yakın olan biricik evlat konumundadır. Meleklere
tapınılmaz, ama Baba’ya tapınıldığı kadar İsa’ya da tapınılır. Pavlus, Horeb Dağı’nda
Musa’ya ‘ kimsem O’yum’ diyenin de O olduğunu iddia ederek İsa’yı Yahve ile
ilişkilendirir
373
. Pavlus, Koloseliler’e Mektup’ta Eflatuncu felsefeyi benimseyen bazı
ayrılıkçıları fani dünyanın yalancı felsefesine dalmaları hususunda uyarır
374
ve onlara
İsa’nın her şeyin üstüne olduğunu hatırlatır
375
. Meleklere tapınmada ısrar edenleri
uyarıp bütün ibadetlerin ancak Mesih için olabileceğini vurgulayarak İsa’nın
tanrısallığına imada bulunduğu gibi
376
, her şeyi hatta melekleri bile İsa’ya dayandırır
377
.
Pavlus’a göre o, her şeyden önce var olandır ve her şey onun aracılığıyla
yaratılmıştır. Oğul İsa Mesih, görünmez Tanrı’nın görüntüsü, gücü ve hikmetidir
378
. Öte
yandan Pavlus’a göre Rab İsa, Baba Tanrıyla insanlar arasında aracı bir varlıktır
379
.
Tanrı, Oğlunu insanları kurtarmak amacıyla yeryüzüne göndermiştir
380
. Oğul, insanlığın
kurtuluşu için yeryüzünde yaşamış, çarmıha gerilerek ızdırap çekmiş ve ölmüştür. Ölüm
sonrası yeniden dirilerek de ilâhî aleme yükselmiş ve Baba Tanrı’nın sağına oturmuştur.
İşte İsa’nın kutsal ruh sayesinde ölümden dirilişi, Tanrı Oğlu olduğunun ilanıdır
381
.
370
1 Korintliler, 8:6; Filipeliler, 2:6
371
Romalılar, 1:3, 5:10; Galatyalılar, 2:20, 4:4; 1 Selanikliler, 1:10
372
Drum, a.g.md.
373
1 Korintoslular, 10:4,10,11
374
Koloseliler., 2:8
375
Koloseliler, 2:9
376
Koloseliler., 2:18-19
377
Koloseliler., 1:16
378
Koloseliler, 1:15; 1 Korintoslular, 1:24.
379
Koloseliler, 3:17
380
Galatyalılar, 4:4
381
Romalılar, 4.
79
c. Geleneğin Şehadeti
Kilise Babaları ve genel konsiller gelenek ya da yazılmamış Tanrı Sözü’nden
kaynaklanan iki temel kaynaktır. Bazı tarihçilere göre ilk asrın Hıristiyanları İsa’yı
sadece peygamber olarak nitelendirseler de genel itibariyle Kilise Babalarının İsa
Mesih’in tanrısallığı öğretisinde pratikte hemfikir olduğu iddia edilmektedir.
382
Hıristiyan kaynaklarına göre insânî ve tanrısal tabiatın tek bir bedende var
olması problemi, Filistin’de doğan Nâsıralı İsa’nın kendini hem Tanrı hem insan olarak
sunmasıyla başlar. Zira o dönemde Filistin’de yaygın olan Yahudiliğin bir ve tek tanrı
inancına aykırı bir durum olarak ortaya çıkan bu inancın iman unsurlarını Yunan
felsefesi’nin inceliklerine alışmış olan elit bir tabaka akılcı bir dille açıklamaya
başlamıştır. İncil’in doktrinel muhtevasını felsefi terimlerle ifade bazında ortaya çıkan
ayrılıkçı küçük gruplar her ne kadar Hıristiyanlığın kitlesel bütünlüğü yanında küçük
kalsalar da zaman zaman kilise birliğini sarsacak hareketliliğe neden olurlar.
Antikite denilen dönemden itibaren bilhassa IV. yüzyıl. da itizal hareketlerinin
ivme kazanması nedeniyle huzursuzluğu gidermek ve Hıristiyan birliğini sağlamak
üzere bir takım konsiller toplanmıştır. Doktrin Konsilleri
383
de denilen bu konsillerde
alınan kararlar iman ve disiplin hususunda Katolik Kilisesi’nin başlıca dayanaklarıdır.
Tarihin ilk konsili kabul edilen ve M.S. 325’te toplanan İznik Konsili’nde Baba ve
Oğul’un tabiatı problemi tartışılmış ve ‘Homoousios’ kelimesi önerilmiştir. Her ikisinin
de aynı cevherden olduğunu iddia eden bu formül Hıristiyan inanç sistemine (credo)
sokulmuş ve yüksek sesle okunmuştur. Hıristiyan Kilisesi ‘Baba ve Oğul’un’ ayrı
cevherden olduğunu iddia ettiği için İznik Konsili’nde aforoz edilen Aryüs ile bir
dönem uğraştıktan sonra Kutsal Ruh’un, teslisin ikinci uknumunun bir yaratığı
olduğunu iddia eden başka bir itizal hareketi ortaya çıkmıştır. Belli başlı propagandacısı
İstanbul piskoposu Makedonyon olan bu itizal hareketi için pek çok mahalli konsil
toplanmış, nihayet M.S. 381’de I. İstanbul konsili toplanmış ve Makedonyon itizali
reddedilerek İznik Credosu’na kutsal ruhun tanrısal tabiatını belirten ifadeler
konulmuştur
384
.
382
Drum, a.g.md.
383
Aydın, Mehmet, Hıristiyan Genel Konsilleri ve II. Vatikan Konsili, Selçuk Üniversitesi İlâhiyat
Fakültesi Yayınları, Konya 1991, s. 12
384
Aydın, a.g.e., s.15.
Dostları ilə paylaş: |