i.e.n. Elşad MAHMUDOV
38
savaşa iştirak edemeyen veya savaş sonrası müslümanlara katılan kişilere,
62
aynı zamanda savaşta şehid düşenlere de ganimetten pay ayırmıştır.
63
Bazı
gazveler sonucu elde edilen ganimet taksiminde savaşa katılan müslüman
kadınlara ganimetten hisse ayrılmamışsa da, onlara gerdanlık, boncuk, küpe,
kadife, kumaş ve para şeklinde hediyeler verilmiştir. Hayber’de bulunan
veya orada doğan müslüman çocuklarına da, Hayber ganimetinden az çok
bazı eşyalar verildiği bilinmektedir.
64
Bir gazvede ganimetler arasında
yahudilerin kutsal kitabı olan Tevrat’ın nüshaları bulunmuş ve Hz.
Peygamber bütün bu Tevrat nüshalarını sahiplerine geri vermiştir.
65
Hz. Peygamber’in savaşlarının sebep ve sonuçları aynı zamanda
uluslararası ilişkiler ve burada uygulanan siyâset alanını ilgilendirdiği için
İslâm tarihinde çok büyük önemi hâizdir. Nitekim bu gibi durumlarda Hz.
Peygamber’in ortaya koyduğu tavır, davranış, uygulama ve yürüttüğü siyâset
sadece bu dönemle sınırlı kalmamış, daha sonraki dönemlerde diplomatik
ilişkilere giren, devletlerarası münasebetlerini genişleten ve bu alanda
önemli prensipler vazederek uluslararası ilişkiler tesis eden müslümanlar için
önemli müracaat kaynağı olma özelliğini de taşımıştır. Nitekim Hz.
Peygamber’in savaşları öncesi veya sonrasında yaptığı antlaşmalar İslâm’da
antlaşmalar ve onların uygulanması konusunda önemli sonuçlar ve kaideleri
de beraberinde getirmiştir. Bunlar arasında: devlet içinde sulhu temin etmek,
devletin varlığını devam ettirerek itibarını korumak, komşuluk
münasebetlerini sağlamak, savaşa engel olmak ve sulh teklifine icabet
66
gibi
amaçlarla siyasî muahedelerin imzalanmasının gerekliliği;
yürürlükte olduğu
gerçek süreye dayanarak İslâm’ın çıkarları ile uyuşması koşuluyla düşmanla
62
Buhârî, Megâzî 38; Vâkıdî, II, 683; İbn Sa‘d, II, 102; Beyhakî, IV, 238, 247; İbn
Seyyidünnâs, II, 178, 180; Şâmî, V, 210-213, 222; Mustafa Fayda,
İslâmiyetin Güney
Arabistan’a Yayılışı, Ankara 1982, s. 80, 84; a. mlf., “Devs (Benî Devs)”,
DİA, İstanbul
1994, IX, 253; Cengiz Kallek, “Eş‘ar (Benî Eş‘ar)”, DİA, İstanbul 1995, XI, 442; Ahmet
Önkal, “Ca‘fer b. Ebû Tâlib”, DİA, İstanbul 1992, VI, 549.
63
Vâkıdî, I, 100-104, II, 522; İbn Sa‘d, II, 17; Taberî, II, 591; İbn Abdülber, ed-Dürer, s. 207;
İbnü’l-Esîr,
el-Kâmil, II, 136-137; İbn Kesîr, VI, 96; Şâmî, IV, 94-95; Halebî, II, 439-440;
Köksal, III, 371.
64
İbn Hişâm, III, 265-266; Vâkıdî, II, 685-688; Şâmî, V, 223.
65
Vâkıdî, II, 680-681; Hamîdullah, “Hayber”, DİA, İstanbul 1998, XVII, 22.
66
Mehmet Ali Kapar, Hz. Muhammed(s.a.v)’in Müşriklerle Münasebeti, Esra Yayınları,
İstanbul 1993, s. 203-209; Selahattin Polat, “Hz. Peygamber’in A. S. İttifak, Teminat ve
Antlaşmalarındaki Diplomatik Taktikler”, EÜİFD, sayı: 5, s. 125-127, Kayseri 1988.
Hz.Muhammed’in savaşlarından (Gazve ve Seriyyelerinden) elde edilen
bazı askerî, diplomatik ve hukukî sonuçlar
39
geçici barış antlaşmasının imzalanabileceği;
67
sonuçta müslümanların
yararına olacak ve hayrına
neticeler doğuracaksa, başlangıçta müslümanlar
aleyhinde olan ve açık bir haksızlık içeren maddeler üzerinde kâfirlerle barış
antlaşmasının yapılabilmesi;
68
sulh antlaşmasının devlet başkanı istediği
zaman bozulması şartıyla bir akit olarak yapılması;
69
müslümanlarla
antlaşması bulunup sonradan bu antlaşmaları bozanlara ve ihanet edenlere
karşı müslümanların savaş açmasının meşrû, câiz ve gerekliliği; devlet
başkanının zimmet, himaye ve güveni altında bulunanlara karşı savaş
açılması durumunda antlaşmalıların buna ses çıkarmamaları, karşı
gelmemeleri ve razı olmaları destekçinin bizzat savaşa katılan statüsüne
girdiğine, bizzat yapanlarla destekçileri dâhil hepsinin antlaşmasının
bozulmasına, dolayısıyla İslâm’da antlaşmaların ortadan kalkması ve
antlaşmaları bozanları cezalandırmak amacıyla âniden onların yurtlarına
baskın düzenleyebilmenin câiz olması gibi hususlar
70
burada zikredilebilir.
Bundan başka ahdini bozanların idam edilebilmesi;
71
ehl-i küfür’den ihtidâ
ederek müslümanların yanına iltica edenlerin kadınlar hâriç antlaşmalar
gereği ehl-i küfre iade edilmesi;
72
gayri müslimlerle yapılan antlaşmaların
yazılı halde olması ve antlaşmalarda şahit bulundurmanın zaruriliği
73
gibi
konular Hz. Peygamber’in uygulamaları arasında yer almaktadır.
Hz. Peygamber’in gayri müslimlerle girdiği askerî mücadele sonucu
yapılan siyasî antlaşmaları ve özellikle Tebük seferi sırasında nâzil olan ve
İslâm ülkesinde yaşamak istediği halde Müslümanlığı kabul etmeyen gayri
67
İbn Kayyim, II, 143; Majıd Khadduri, War and Peace in the Law of Islam, s. 212-213; 219.
Ahmet Yaman,
İslam Hukukunda Barış Temeline Dayalı Devletlerarası İlişkiler, Tez
(Doktora), Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Anabilim
Dalı İslam Hukuku Bilim Dalı, İstanbul 1996, s. 172-173.
68
Serahsî, Şerhu’s-Siyer, V, 1689-1690; İbn Kayyim, II, 143; Îsâvî, Fıkhü’l-Gazavât, s. 371;
Ebû Zehra, II, 858; Bûtî, II, 153-154; Yaman,
İslâm Devletler Hukukunda Savaş, s. 156.
69
Bu fıkhî hükümlerle ilgili bk. İbn Kayyim, II, 156-161; Bûtî, II, 160-164; Ebû Zehra, II,
906-935; Îsâvî,
Fıkhü’l-Gazavât, s. 170-171 vd.
70
İbn Kayyim, II, 188; Bûtî, II, 192-193; Zühaylî, Âsâru’l-Harb, s. 381, 385; Îsâvî, Fıkhü’l-
Gazavât, s. 395, 418.
71
Müslim, Cihâd ve’s-Siyer 22; Bûtî, II, 128; Îsâvî, Fıkhü’l-Gazavât, s. 165, 198-201;
Rızkullah Ahmed, s. 463.
72
İbn Kayyim, II, 144; Zühaylî, Âsâru’l-Harb, s. 674. Rızkullah Ahmed, es-Sîre, s. 495
73
Zühaylî, Âsâru’l-Harb, s. 659-661.