i.e.n. Elşad MAHMUDOV
34
müslümanlara satılmasını emretmiştir.
41
İslâm’ı kabul eden esirler kayıtsız
şartsız âzad edilmiş, hürriyetlerine kavuşturulmuş ve onların ganimet olarak
ele geçirilen malları da genel olarak kendilerine iade edilmiştir.
42
Bazen esir
edilen büyük toplulukların tamamının canını bağışlayan
43
Hz. Peygamber
kendilerine mallarıyla beraber memleketlerini
terketme izni vermiş, bazen bu
kararını yumuşatarak onları istediği zaman çıkarmak şartıyla yerlerinde
kalarak ortakçılık yapmalarına, yani yetiştirecekleri mahsulün yarısını
almalarına izin vermiştir.
44
Hz. Peygamber Hâlid b. Velîd’in Benî Cezîme kabilesine yönelik olarak
düzenlediği askerî faaliyette müslüman askerler tarafından ele geçirilmiş
bazı esirlerin öldürülmesi olayına çok üzülmüş, bu davranışı tasvip etmemiş,
yapılan hatanın hemen telâfi edilmesi ve bu kabilenin gönlünün alınması
gerektiğine karar vererek Hz. Ali’yi olay yerine göndermiş ve ona bu
kabileye sarfedilmek üzere beytülmâlden para vermiştir. Hz. Peygamber’in
elçisi, bu kabileye gelerek öldürülenlerin diyetlerini ödemiş, köpek
yalaklarına varıncaya kadar onların uğradıkları zararı fazlasıyla tazmin
etmiştir. Bütün ödemeler yapıldıktan sonra elinde kalan parayı da
bilinmeyen zararın karşılığı olarak Hz. Peygamber adına onlara vermiştir.
41
Vâkıdî, II, 524; Şâmî, V, 29-30; Halebî, II, 675. Ayrıca bk: İbn Hişâm, IV, 213; İbn
Seyyidünnâs, II, 143-144; Diyârbekrî, II, 15-16; Şâmî, VI, 153; Halebî, III, 185.
42
Vâkıdî, I, 373, 411; II, 754; İbn Hişâm, III, 152, 187, 231-232; Taberî, Târîh, II, 585-586,
610; Beyhakî, IV, 31-32, 353-354; İbn Hazm, s. 153-154, 163; İbn Abdülber, s. 204;
Zehebî, s. 476; İbn Seyyidünnâs, II, 68; Şâmî, IV, 490.
43
İbn İshâk, s. 295; İbn Hişâm, III, 41, 152, IV, 43, 104-105; Abdürrezzâk, el-Musannef, (thk:
Habîburrahmân el-A‘zamî), I-XI, el-Meclisü’l-İlmî - el-Mektebü’l-İslâmî, Beyrut 1983, V,
381-382; Buhârî, Megâzî 54; Vâkıdî, I, 178-180, 374, III, 951-954; İbn Sa‘d, II, 27, 142;
Taberî, II, 481, III, 61, 87-88; Beyhakî, V, 191-193; İbn Hibbân, s. 337; İbn Haldûn, Târîhu
İbn Haldûn-Kitâbü’l-İber ve Dîvânü’l-Mübtede ve’l-Haber fi Eyyâmi’l-Arab ve’l-Acem
ve’l-Berber ve men Âsarahüm min Zevi’s-Sultâni’l-Ekber, I-VII, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1979,
II, 45; İbnü’l-Esîr, II, 252; İbn Seyyidünnâs, II, 252-253; Ebû’l-Fidâ, el-Muhtasar, I, 133;
Nuveyrî, Nihâyetü’l-Ereb fî Fünûni’l-Edeb, I-XXVII, Vezâretü’s-Sekâfe ve’l-İrşâd, Kahire
ts; XVII, 69; Halebî, II, 476.
44
İbn Hişâm, III, 273-276; Abdürrezzâk, V, 372-373; Buhârî, Megâzî 40; Vâkıdî, II, 690-691,
707; İbn Sa‘d, II, 108; Belâzürî,
Fütûhu’l-Büldân, s. 36-37, 42; Taberî, III, 15; Beyhakî, IV,
230, 234; İbn Hibbân, s. 303; Dimyâtî, s. 222; Zehebî, s. 422; Şâmî, V, 206-208.
Hz.Muhammed’in savaşlarından (Gazve ve Seriyyelerinden) elde edilen
bazı askerî, diplomatik ve hukukî sonuçlar
35
Sonuç olarak bu yapılanlar Hz. Peygamber tarafından büyük memnuniyet ve
iç rahatlığıyla karşılanmıştır.
45
Bazen esir kadınları âzad eden Hz. Peygamber Hayber Gazvesi sonucu
Safiyye bint Huyey b. Ahtab’la
46
ve Müreysî‘ (Benî Mustalik) Gazvesi
sonucunda Cüveyriye bint Hâris b. Ebû Dırar’la
47
evlilikler yapmıştır. Bu
evlilikler çoğu kez esir edilen toplulukların köleleştirilmemesi, âzad
edilmesi, taraflar arasında savaşın doğurduğu düşmanlığı hafifletmesi ve
düşmanın İslâm’a girmesi bakımından önemli vesileler olmuştur.
Hz. Peygamber’in bu uygulamalarından herhangi bir dine mensubiyetine
bakılmaksızın, ister Ehl-i kitap olsun isterse başka bir dinden olsun, esir
edilen kadın ve çocukların kesinlikle katledilmemesi; esir anne ile
çocuğunun ayrı düşürülmemesi; esirlerin barınma ve bakımı konusunda, gıda
ihtiyacının esir alan devlet tarafından karşılanması; esirlere açlık, susuzluk,
baskı ve benzeri bir şekilde işkence yapılmaması; esirlerin satılabilmesi ve
satılan esirler mukabilinde müslümanlara at ve silâh gibi temel ihtiyaçlarının
karşılanması gibi sonuçlara varmak mümkündür.
Hz. Peygamber’in gazve ve seriyyelerinin sonuçları aynı zamanda
İslâm’da ganimet, sulh veya savaş yoluyla elde edilen toprak ve arazilerin
paylaştırılması, kullanılması, fey ve humus gibi konularda belli prensip ve
kaideleri beraberinde getirmiştir. Hz. Peygamber askerlerine savaş esnasında
ganimetlere ihanet etmemelerini tavsiye etmiş
48
ve elde edilen ganimetlerin
çoğu kez bir yere toplanmasını emrettikten sonra adaletli bir şekilde,
herhangi bir ayırıma veya seçime tâbi tutmadan dağıtımını yapmıştır. Bir
yere toplanan ganimetin üzerine çeşitli vesilelerle bakıcı veya koruyucu
45
İbn Hişâm, IV, 56-57; Buhârî, Megâzî 58; Vâkıdî, III, 880-882; Taberî, III, 67; Beyhakî, V,
114-115; İbn Hibbân, s. 342. İbn Hacer, VII, 655; Şâmî, VI, 307-309; Halebî, III, 211.
46
İbn Hişâm, III, 257, 261; Buhârî, Megâzî 38; Vâkıdî, II, 668-669, 673-675; İbn Sa‘d, II,
102, 110; Taberî, III, 9; Beyhakî, IV, 227, 230, 232; İbn Seyyidünnâs, II, 172-173.
47
İbn Hişâm, III, 231-232; Vâkıdî, I, 411-412; İbn Sa‘d, II, 61; Taberî, II, 610; İbn Hazm, s.
163; İbnü’l-Esîr,
Üsdü’l-Gâbe fî Ma‘rifeti’s-Sahâbe, (thk: H. Me’mun Şeyhâ), I-V, Dâru’l-
Ma‘rife, Beyrut 1997, I, 381; İbn Abdülber, ed-Dürer, s. 221; İbn Seyyidünnâs, II, 127; İbn
Hacer, el-İsâbe fî Temyîzi’s-Sahâbe, (thk: A. A. Abdülmevcûd - A. M. Muavviz), I-IX,
Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1995, I, 673-674; Şâmî, IV, 490-491. Rıza Savaş,
“Cüveyriye bint Hâris”, DİA, İstanbul 1993, VIII, 146; Mehmet Ali Sönmez, “Hâris b. Ebû
Dırâr”, DİA, İstanbul 1997, XVI, 195.
48
İbn Hişâm, IV, 210; Vâkıdî, II, 561, III, 916-917; İbn Sa‘d, II, 85; Dimyâtî, s. 211; İbn
Seyyidünnâs, II, 143; Şâmî, VI, 149; Halebî, III; 184-185.