i.e.n. Elşad MAHMUDOV
40
müslimlere malî mükellefiyet getiren cizye âyetiyle
74
zımmîlerin can, mal ve
inanç hürriyetleri güvence altına alınmış ve onlara birçok hak tanınmıştır.
75
Hz. Peygamber’in uluslararası ilişkiler alanında ele alınan ve elçi
dokunulmazlığının ihlâli gibi sebeplerle yapılan askerî faaliyetlerinin
sonuçları da büyük önem arzetmektedir. Hz. Peygamber müslümanların
kendileriyle diplomatik ilişki kuran fakat elçi dokunulmazlığı gibi evrensel
bir kuralı bozan ve ihanet edenlere karşı savaş açmış; müslümanların İslâm
devletiyle olan ilişkilerinde aykırı hareketlerde bulunan ve diplomatik
nezaket kurallarını ihlâl edenlere gereken cezayı vermek için askerî faaliyete
girişmiştir. Elçilerine yönelik yapılan kötü muamele ve davranış, hakaret ve
hatta öldürülme olaylarına karşı elçi dokunulmazlığını öngören uluslararası
hukuku açık şekilde ihlâl edenleri cezalandırmak amacıyla askerî
operasyonlar düzenleyen Hz. Peygamber, müslüman veya gayri müslim
elçilerinin öldürülmemesi; düşman elçilerine müslümanların çokluğunu,
gücünü, şevketini ve heybetini göstermenin câiz ve müstehap oluşu;
76
devlete karşı harekete geçen ve ihânet edenlere gereken cezanın verilmesi;
müslümanların bazı meselelerde ve fevkalade önemli durumlarda hakem
tayin etmeleri ve tahkîmin meşrûiyeti; bunun sadece iç işlerde değil
beynelmilel sorunların hallinde de geçerli olacağı gibi birçok kural
74
“Kendilerine Kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve
Resûlü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselere,
küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın”. (et-Tevbe 9/29).
75
İbn Hişâm, IV, 132-133; Vâkıdî, III, 1025-1032; İbn Sa‘d, I, 250-252, II, 151-152;
Belâzürî,
Ensâb, I, 491; a. mlf:
Fütûh, s. 71; Taberî,
Târîh, III, 108-109; a. mlf;
Câmi‘u’l-
Beyân, I-XXX, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1984, X, 109; Beyhakî, V, 250-252; İbn Hibbân, s. 369-
371; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 280; İbn Seyyidünnâs, II, 282-283; Zehebî, s. 646-647;
Dimyâtî, s. 250. Şâmî, V, 662-663, VI, 337-340. Muhammed Hamîdullah, Mecmûatü’l-
Vesâiki’s-Siyâsiyye li’l-Ahdi’n-Nebevî ve’l-Hilâfeti’r-Râşide, Dâru’n-Nefâis, Beyrut 1985,
s. 293-294; Mustafa Fayda, Allah’ın Kılıcı Halid bin Velid, Çağ Yayınları, İstanbul 1992, s.
217-219; a. mlf: “Cerbâ”, DİA, İstanbul 1993, VII, 391; Mustafa L., Bilge, “Akabe”, DİA,
İstanbul 1989, II, 210; Ahmet Güner, “Dûmetülcendel”, DİA, İstanbul 1994, X, 1; Musil. A,
“Eyle”, İA, MEB, İstanbul 1988, IV, 420-421; Lammens. H, “Cerbâ”, İA, MEB, İstanbul
1988, III, 105; Recep Uslu, “Ezruh”, DİA, İstanbul 1995, XII, 70; Oleg Georgieviç
Bolşakov, İstoriya Halifata, I-III, Vostoçnaya Literatura, Moskova 2000, I, 173; Mehmet
Erkal, “Cizye”, DİA, İstanbul 1993, VIII, 42.
76
İbn Kayyim, II, 188-191; Yaman, İslâm Devletler Hukukunda Savaş, s. 132-133; Zühaylî,
Âsâru’l-Harb, s. 390-391; Rızkullah Ahmed,
es-Sîre, s. 577-578; Îsâvî,
Fıkhü’l-Gazavât, s.
399-400.
Hz.Muhammed’in savaşlarından (Gazve ve Seriyyelerinden) elde edilen
bazı askerî, diplomatik ve hukukî sonuçlar
41
koymuştur.
77
Ayrıca Hz. Peygamber devlete karşı isyana, ayaklanmaya,
başkaldırı ve saldırıya teşvik ederek büyük tehlike arzeden, İslâm’ın kutsal
addettiği ahlâkî ve dinî değerlerine hakaret ederek kendisini inciten ve eziyet
eden kişileri çeşitli şekillerde cezalandırma yoluna da gitmiştir. Bu olayların
sadece öldürme ve yok etme düşüncesinden kaynaklandığı anlayışının yanlış
olduğuna dikkat çeken uzmanlar bu tür operasyonların yalnızca, azgın,
zâlim, inatçı ve küfrün başını çeken ve bu iş için sarfedilen güce denk
kişilere karşı uygulandığını vurgulamaktadırlar.
78
Hz. Peygamber’in savaşlarında vuku bulan olaylardan hareketle başka
hükümler de vazedilmiştir. Hadis’te “Munâvele” yoluyla rivayetin sıhhati
Hz. Peygamber’in gönderdiği Batn-ı Nahle seriyyesinden yola çıkılarak elde
edilmiştir.
79
Ayrıca bir müslümanın, özellikle de müslüman kadının bir gayri
müslimi barındırarak ona eman hakkı tanıma hakkına sahip olabilmesi
hükmü
80
Zeyd b. Hârise’nin Îs Seriyyesi
81
sonucunda vuku bulan olaylardan
hareketle hükme bağlanmıştır. Bir kadının ne teyzesi, ne de halası üzerine
nikâhlanamaması; kimsesiz kadın ve çocukların himaye edilip beslenmesi,
evlendirilmesi, şahıslar üzerinde velâyet hakkının olması;
82
hac aylarında
umre ihramına girmenin sahih ve câiz oluşu; hac ya da umre için ihrama
girdikten sonra mahsur kalan bir kimsenin mahsur kaldığı yerde kurbanını
keserek ihramdan çıkabilmesi
83
gibi uygulamalar Hudeybiye Gazvesi ve
77
Nevevî, Şerhu Sahîhi’l-Müslim, I-XVIII, Dâru İhyâi’t-Türasi’l-Arabî, Beyrut 1972, XII, 92;
Yaman,
İslâm Devletler Hukukunda Savaş, s. 159-160; Bûtî, II, 128-129; Îsâvî,
Fıkhü’l-
Gazavât, s. 207; Rızkullah Ahmed, s. 463; Khadduri,
War and Peace in the Law of Islam s.
233-234.
78
Münîr Muhammed Gadbân, el-Menhecü’l-Harekî li’s-Sîreti’n-Nebeviyye, Mektebetü’l-
Menâr, Ürdün 1992, I, 357-358.
79
Buhârî, İlim 7; Süheylî, er-Ravdu’l-Ünüf fî Şerhi’s-Sîreti’n-Nebeviyyeti li’bni Hişâm, (thk:
Abdurrahman el-Vekil), I-VII, Dâru’l-Kütübi’l-Hadîse, Kahire 1967, V, 78-79; Halebî, III,
140; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü, TDV. Yayınları, Ankara 1992,
s. 269.
80
Serahsî, Şerhu Kitâbi’s-Siyeri’l-Kebîr, I, 253-254; Zühaylî, Âsâru’l-Harb, s. 233; Îsâvî,
Fıkhü’s-Serâyâ, s. 131-133;
Nebi Bozkurt, “Eman”,
DİA, İstanbul 1995, XI, 76.
81
Vâkıdî, II, 553-554; Dimyâtî, s. 209; İbn Kesîr, VI, 241; Kastallânî, I, 478; Şâmî, VI, 133-
135; Diyârbekrî, II, 9; Halebî, III, 176-178.
82
Vâkıdî, II, 738-739; İbn Sa‘d, II, 115; İbn Kayyim, II, 170-171; Kastallânî, I, 544-545; Ebû
Zehra, II, 946-947; Ekrem Ziyâ el-Ömerî,
es-Sîretü’n-Nebeviyyetü’s-Sahîha, I-II,
Mektebetü’l-Ulûm ve’l-Hikem, Medine 1994, II, 465.
83
İbn Kayyim, II, 141, 143; Ebû Zehra, II, 857-858.