Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
55
dolayı ders vermek istemektedir. Ancak keramet sahibi büyük bir veli olan
Ahmed Yesevî ona haddini bildirir.
Bu “menkıbe”de dikkati çeken ve meselenin Şamanlıkla ilgili olabileceği
yönünde bize önemli ipucu veren başka bir unsur ise Baba Maçin’in sırtına
yerleşen “cin” adlı varlıktır. “Menkıbe”lerdeki gerek “dönüşüm” ve “uçma”
gerekse “cin” vb. gibi hususlar “şaman anlatıları”yla büyük ölçüde benzer-
lik gösteriyor. Hakas, Şor, Altay vb. gibi Güney Sibirya Türk topluluklarının
“şaman anlatıları”nda bunun çok sayıda örneğiyle karşılaşmak mümkündür.
Mesela Hakasların bir “şaman anlatısı”nda Şaman Mitrofan Abumov’un Kam
Suras’tan tüm “tös”lerini (töz) elinden aldıktan sonra onu öldürmek üzere
bir kartala dönüşerek saldırdığı anlatılmaktadır.
17
Başka bir Hakas anlatısında
ise “çocuk ruhu”nu (hut=kut) kaçırmak için Tuva’ya giden Şaman Efim Sa-
rajakov’un Tuvalı şamanlarla mücadelesi ve onun değişik hayvanlar yanı sıra
atmacaya dönüşmesi konu edinmektedir. Ancak Kam Efim bu savaşta zafer
kazanan taraf oluyor.
18
Kuş donuna girme sadece Güney Sibirya’daki Türk boylarında değil Kuzey
Sibirya’da da söz konusudur. Örneğin Yakutların bir “şaman anlatısı” kısaca
şöyledir: Caanay’ın kız kardeşi, Caanay’a çok fazla günah ve suçu olduğu için
artık onun yanında kalmayacağını söyleyerek ateşe “çerviş” serpeler ve kuşa
dönüşerek dumanla beraber uçup gider.
19
Yine Yakutların konuyla ilgili bir anlatısı kısaca şöyledir: Yölkön-Bıraayı
adındaki şaman, pek çok şamanı öldürmüştür.
Bu nedenle,
o dönemin bütün
şamanları ona düşmanca davranırlar. Bir gün dokuz şamanın ruhları birleşir
ve ona saldırırlar. Farklı biçimlere bürünürler: ayı, kurt, köpek olurlar, bazen
boğa şeklinde ona karşı savaşırlar. O kadar çoklar ki şamanın hakkından gel-
meye başlarlar. Bu nedenle o, Tanrı’ya başvurmak zorunda kalır. Büyük bir
kuşa dönen ruhu, Lena nehrine ve daha aşağılara uçar. Hasım dokuz şamanın
kötü ruhları da kuşa dönüşerek onu takip eder.
20
Hikâye, Yölkön-Bıraayı’nın
korkunç ve çok güçlü bir kadın şaman olan Sangaar-Udagan tarafından kurta-
rılışı ve onların ilişkileriyle devam eder. Tabi burada tıpkı Kam Efim anlatısın-
daki gibi başka hayvanlara dönüşüm de dikkati çekmektedir.
17
V. Ya. Butanayev, Traditsionnıy Şamanizm Hongoraya [Geleneksel Hongoray Şamanizmi], Hakas
Devlet Üniversitesi Yayınları, Abakan 2006, s. 43.
18
Butanayev, a.g.e., s. 151.
19
Gavriil V. Ksenefontov, Yakut Şamanlığı, Kömen Yayınları, Konya 2011, s. 96.
20
Ksenefontov, a.g.e., s. 280.
56
Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî
W. Radloff, Altaylı şamanların kamlamasını bizatihi gözlemlemiş ve araş-
tırmasında bunu canlı bir şekilde tasvir etmiştir.Bu çalışmada, Radloff he-
nüz şaman anlatısına dönüşmeyen şu satırları yazmakta olup bunlar bize
çok önemli ipuçları vermektedir: “Şimdi şaman yerinden kalkar ve yavaş yavaş
çadırdan çıkar; çadıra yakın bir yerde, kaz niyetiyle içerisine ot doldurulmuş ve bezle
sarılı bir nesne yerleştirmiştir. Şaman bu kazın üzerine oturur ve kollarıyla yukarı-
ya uçuyormuş gibi şiddetli hareketler yapar, bu esnada da yüksek sesle ve ağır ağır
şunları terennüm eder: Ak göğün altında, Mavi bulutun üstünde, Mavi göğün altında,
Mavi bulutun üstünde, Yüksel semaya ey kuş! Bunun üzerine şaman kaz sesini taklit
ederek cevap verir.”
21
Radloff’un verdiği bu bilgiler aslında gerek “menkıbe” ge-
rekse “şaman anlatıları”nda “dönüşüm”ün gerçek olmadığını, hayalî planda
kaldığını göstermektedir. Ayrıca Altaylılardan verilen bu örnekteki “uçma”
hadisesi Baba Maçin “menkıbe”siyle örtüşmekte ve onun uçuşunun gerçek
vasfını ortaya koymaktadır. Demek ki, zamanla anlatıya dönüşen veya yeni
dinin etkisiyle “keramet/ihsan” olarak düşünülen bu hadisenin temeli bir
“taklit”ten ibarettir. Ancak bu durum her iki kültür çevresindeki halk muhay-
yilesinde yeni bir biçim kazanmış ve “gerçek bir eylem” olarak düşünülmeye
başlamıştır.
Burada bir hususu daha vuzuha kavuşturmak gerekir ki yine Baba Ma-
çin “menkıbe”si bunda bize yardımcı olmaktadır. “Menkıbe”de “cin”in yani
“ruh”un, Baba Maçin’in sırtına yerleştiği söylenmektedir.
22
Hakikaten de şa-
manların çoğu,“ruh”ları olduğunu ve bunlar vasıtasıyla iş yaptıklarını söyler.
Hatta bu “ruh”lar, ordular kadar fazla olabilmektedir. Bugün Sibirya Şaman-
lığında “duh” (Rusça) olarak ifade edilen kavram aslında “ruh”ların dışında
“cin” anlamını da haizdir. Bu husus yazılı kaynaklarda
23
kayıt altına girdiği
gibi
günümüzde sözlü gelenekte
24
de canlı bir şekilde sürmektedir.
II. Köpeğe dönüşme
Ahmed Yesevî ile ilgili üçüncü “menkıbe”dehem bir mükâfat/ihsan
hem de bir ceza söz konusudur. Manevî güçle Hoca Ahmed’in başkasını
21
Radloff, a.g.e., s. 241.
22
Bu, aynı zamanda Baba Maçin’in yaşıyla ilgili de ilginç bir bilgi mahiyetinde olabilir.
23
Mesela Yakutların bir şaman anlatısında “Caanay’ın, kutsal gökyüzü ruhları (kadın) şamanı
olan bir küçük kız kardeşi varmış” (Ksenefontov, 2011: 96) denilmektedir.
24
Bu bilgiyi Hakasya’da şamanlarla beraber geçirdiğimiz bir yıllık sürecin sonundaki gözlem ve
tecrübelerimize dayanarak ifade ediyoruz (A.A.).