145
öncesinde
Sovyetler, komitelerdeki vekillerin tamamını kendi aralarından seçmiştir.
Fakat barışın sağlanmasından kısa bir süre sonra Bolşevikler yerli halka verdikleri
sözlerde durmamaya ve yeniden bildikleri gibi hareket etmeye başlamıştır. Bu
nedenlerden dolayı 1921 yılında Çimbay bölgesinde ayaklanan halktan yirmi bir kişi
tutuklanarak hapse atılmıştır.
420
Bunlardan bir kısmı başka bölgelere sürgün
edilmiştir. Bazı yerli beylerin seçimlere katılması yasaklanmıştır. Maksim Han,
Sibirya’ya sürgün gönderilmiştir. Toprak sahiplerinin çoğu para cezasına
çarptırılmıştır.
3- 1929 Tahtaköprü Ayaklanması
Sovyetler, bütün Türkistan’da olduğu gibi Karakalpakistan’da da 1923
yılından itibaren tek güç durumuna gelmiştir. 17 Ağustos 1928 tarihinde alınan bir
kararla zenginlerin topraklarının devletleştirilmesine başlanmıştır. Bolşevikler kendi
politikalarının önünde tehlike olarak gördükleri zenginleri ve din adamlarını bir
şekilde halk düşmanı ilân ederek onlardan kurtulmayı amaçlamışlardır. Hatta
Stalin’in emriyle kurulan Molotov başkanlığındaki merkezî komisyon, zengin
köylüleri; Sovyet hükûmetine karşı olanlar, açıktan karşı olmasalar bile kapitalist
fikirlere sahip olanlar ve Sovyet hükûmetinin politikalarına muhalefet edenler olmak
üzere üç gruba ayırarak onlar üzerinde hâkimiyet kurmayı amaçlamıştır.
Komisyonun planlarına göre Sovyet hükûmetine karşı olanların ve kapitalist
düşüncelere sahip olanların mülklerinin devletleştirilmesi, kendilerinin bir şekilde
hapse atılması yahut Sibirya başta olmak üzere başka yerlere sürgüne gönderilmeleri
gerekiyordu. Sovyet hükûmetine muhalefet edenlerin ise kendi bölgelerinde sürgün
edilmeleri kararlaştırılmıştır.
421
Sovyetler, komisyonun bu kararını bütün
Türkistan’da uygulamıştır. Sovyet hükûmetinin görevlendirdiği insanlar gece gündüz
çalışarak bu tip insanları belirlemek için fişleme faaliyetleri yapmışlardır. Bu
politikaların neticesinde Karakalpakistan’da yüzlerce köylü, suçsuz yere başka
bölgelere sürgün edilmiş; hayvanlarına ve mallarına el konulmuştur. Köylüler silâhlı
polis kuvvetleri eşliğinde köylerinden çıkarılmıştır. Sovyet hükûmetinin yeni
uygulamaları köy ekonomisini de krize sokmuştur. Karakalpakistan’da 1920 yılının
420
Ya. M. Dosumov, Karakalpakiya v godı grajdanskoy voynı 1918–1920-gg. (Karakalpakya İç Savaş
Yıllarında 1918–1920), Nukus 1975, s. 118.
421
N. Bert
, İstoriya Sovetskogo gosudarstva 1900–1991 gg. (Sovyet Devleti Tarihi 1900–1991),
Vtoroye ispravlennoye izdaniye, Perevod s frantsuzskogo, Moskva 1995, s. 253–543.
146
sonunda tarım tam anlamıyla çökmüştür. Tahıl ürünleri yetmez olmuştur. Ayrıca
hayvancılıktan alınan verim düşmüştür. Pamukçuluğun geliştirilmesi için alınan
tedbirler sonuç vermemiştir. Karakalpakistan’da kıtlık ve açlık ortaya çıkmıştır.
Stalin bütün Sovyetlerde baş gösteren bu durumla ilgili: “Ülkemizde köylülerin
ayaklanması yakındır.”
422
demiştir. Bu zor şartlar altında siyasî büro çözüm
arayışlarına girmiştir. Köylere “yirmi binciler” adı altında komünist işçi grupları
gönderilmiştir. Bu işçiler köylerde kolektif çiftlikler kurarak köylülerle beraber
çalışmaya başlamışlardır. Devlet topraklarının kolektif çiftliklere dönüştürülmesiyle
görevli komisyon üyeleri, köylere giderek köylüleri kolektif çiftlik konusunda ikna
etmeye çalışmışlardır. İkna olmayanları ise tutuklayarak hapse atmışlardır. Köylerde
korku yoluyla kolektif çiftliklere üye kaydeden hükûmet temsilcileri, üretimi %100
artıracakları vaadinde bulunmuşlardır. Karakalpakistan’da 1928 yılında kurulan ilk
üç kolektif çiftlik, zengin ailelerin sürgün edilmesi ve köylülerin korkutulması
yoluyla kurulmuştur.
423
Karakalpakistan’da bu şekilde kurulan kolektif çiftliklerin
sayısı 1929 yılında otuz üçe ulaşmıştır. Yerli Sovyet yönetimi, köylülerin birikimini
ve insan gücünü kolektif çiftliklere çekmeye başlamıştır. Fakat köylüler özellikle
kolektif çiftliklerin kurulmasına karşı çıkmışlar ve bazı dönemlerde silâhlı
ayaklanmalar çıkarmışlardır. Köylülerin bir kısmı da bilgisini ve emeğini
vermeyerek bu politikanın başarısız olması için çaba göstermiştir. Sovyetler,
Karakalpakistan’daki bütün köylüleri arazileriyle birlikte kolektif çiftliğe girmeye
zorlamış ve bunu gerçekleştirmiştir. Bu olay, halk arasında “çiftlik hareketi” olarak
adlandırılmıştır. Sovyetlerin tarım politikaları doğrultusunda köylerde yaşayan
insanlar “çiftlikçi köylü” olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Fakat köylüler
çiftliklerde çalışmaya başladıktan sonra da direnişlerini sürdürmüşlerdir. Bir kısım
köylüler açıkça iş bırakmışlardır. Bir kısmı ise işe gitmeme, çiftlik düzenini bozma,
toprağı daha fazla işleme, çiftlik toprağını izinsiz kullanma vb. faaliyetlerle bu
politikaya isteksizliklerini göstermiştir. Çiftliklerden sorumlu olan başkanlık, aynı
zamanda iş gücü ve iş günlerinin belirlenmesinde yolsuzluklar yapmıştır. Sovyet
422
N. Bert, ayn.esr., s. 310.
423
M. K. Sarıbayev, “Hlopkovodstvo posle obrazovaniya Karakalpakskoy Avtonomnoy oblasti
(Karakalpak Özerk Vilâyetinin Kuruluşundan Sonra Pamukçuluk)”, Karakalpakstan Vestnik, No:1,
Nökis 1998, s. 141–143; aynı müellif, İstoriya hlopkovodstva Karakalpakstana (1873–1941)
(Karakalpakistan’ın Pamukçuluk Tarihi 1873–1941), Avtoreferat Kandidatskaya Dissertatiya,
Nökis 1998, s. 13.