Hazirlayanlar



Yüklə 3,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə185/189
tarix10.12.2017
ölçüsü3,37 Mb.
#15029
1   ...   181   182   183   184   185   186   187   188   189

542

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

Dâhiliye Nazırı Ferit Paşa da hükümetin koyduğu kayıtlar kabul edilirse

ruhsata gerek kalmayacağını açıklamıştı.

Mehmet Vehbi Efendi (Konya), kuruluştan önce hükümete haber ve-

rilmesinin yeteceğini belirtmiş ve ruhsatın kurulduktan sonra verilmesini 

isteyenlere efendim, ihbar ruhsat-ı müstelzim olmaz. Hangi cemiyet teşek-

kül eder de sonra hükümet malûmat alıp da meneder? diye yanıt vermiş-

tir


21

.

Kanunun 3. maddesi aslında önemlidir. Ama hiç eleştiri gelmeden, 



okunur ve kabul olunur. 3. madde anasır-ı muhtelife-i Osmaniye’yi tef-

rik eden cemiyetlerin oluşturulamayacağı ile ilgiliydi ve herkes tarafınadn 

onay görüldüğü için aynen geçmişti. Ardından kanunun asıl önemli olan 

maddesi olan 4. madde gelir. Bu madde, kavmiyet ve cinsiyet esas ve ün-

vanlarıyla siyasî cemiyetler teşkilinin yasaklanmasıyla ilgilidir. Asıl tartış-

ma konusu olan maddedir.

Mustafa Arif Bey (Kırkkilise), bu maddenin görüşülmesi sırasında za-

ten Arnavut Kulübü veya Rum Meşrutiyet Kulübü gibi kulüplerin olduğu-

nu, bunların şimdi yasaklanıp yasaklanmayacağı sorusuyla bu maddenin 

gereksiz olduğunu ve esastan kaldırılmasını ister. Diğer mebuslar da 3. 

maddedeki Osmanlıdaki muhtelif unsurları ayırıcı cemiyetlerin caiz görül-

mediğine dair görüşten dolayı, bu 4. Maddenin kaldırılmasını önerirler.

Encümen üyesi Ali Münif Bey (Adana) de, encümen olarak olayın 

kötü anlaşılmalara neden olduğu için kaldırılmasını kabul eder. Sonuçta 

Meclis Başkanı’nın sormasıyla 4.maddenin kaldırılması çoğunlukla kabul 

edilir. Aslında Cemiyet Kanunu’nun hükümet nezdinde asıl önemini teş-

kil eden bu maddenin kaldırılması sessizce gerçekleşmişti ve anlaşıldığına 

göre lehteki mebuslar da henüz olayın farkında değildiler. 

Nitekim Dâhiliye Nazırı Ferit Paşa, hemen söz istemiş ve anasır-



ı muhtelifeden mürekkep olan Meşrutiyet’in tamamiyle teessüs etmediği 

için, anasır-ı muhtelife-i Osmaniye’nin Osmanlı namı altında bulunmasına 

tevakkuf eder. Bu Osmanlı namının teyidi için tedabire lüzum vardır. Hiç 

kimse tereddüd etmesin ki cemiyet-i hayriye kastiyle teşekkül edecek ce-

miyetlere her türlü müsaadatta bulunur hükümet. Fakat kavmiyet esasıyla 

teşekkül ederse zannetmemki böyle bir hizmet hüsne mukarin bir maksada 

hizmet edebilir. Onun için bu maddenin pek o kadar kolaylıkla tayyolun-

ması taraftarı değilim diyerek geç de olsa müdahele etmiştir.

21  MMZC, Cilt 5, s.22.




543

Dr. Mehmet Emin ELMACI

Trayan Nali Efendi ve Mustafa Arif Bey karar verildi şeklinde ve yön-

tem sorunu olduğunu söyleyerek itiraz ederler. Başkanın konuşmasından 

anlaşıldığına göre, Dâhiliye Nazırı ilk defa meclise çıkmış olmasından do-

layı yönteme vakıf değildi, bu nedenle Paşa’nın 4. maddenin yeniden gö-

rüşülmesi şeklindeki teklifi  daha sonraki müzakereye ertelenir. Ferit Paşa 

da birden oylamaya geçildiği için müdahele edemediğini belirtir

22

.

Kanunun kabul edilen diğer maddeleri cemiyete üye olacakların yirmi 



yaşından küçük olmaması ve cinayet ile ve medenî kanunlarından biriyle 

yargılanmamasını içeren 5. Maddesi ile gizli cemiyetlerin kesinlikle yasak 

olduğuna dair 6. maddesidir.

29 Haziran 1909’da görüşülen kanunun 16. maddesinde, mevcut ce-

miyetlerin kanunun ilânından 1 ay zarfında, 2. ve 6. maddelere uygun ola-

rak beyanname vermeleri ve ilân şartlarını sunmaları gerektiği konusunda 

tartışmalar çıkmıştır. Hamparsum Muratyan Efendi ve diğer gayrimüslim 

mebuslar sürenin azlığından şikâyet etmişlerdir. Muratyan Efendi’nin sü-

renin en az üç ay olmasını isterken söylediği sözler ilginçtir.

Cemiyetleri o kadar dara sokmamak, müsaadeli bulunmak lâzımdır. 

Zannetmeyiniz ki o cemiyetlerin hepsi milletin ve vatanın menfaatine çalış-

mıyor. Eğer öyle düşünecek olursanız hata etmiş olursunuz demesi vatanın 

menfaatine çalışmayanların olduğunu kabul ettiğini göstermekteydi

23



5 Temmuz 1909 günü devam edilen müzakerelerde



24

, 18. maddedeki 

cemiyetlerin mal edinmelerine de kısıtlama getirilmiş ve bu da gayrimüs-

lim mebuslar tarafından eleştiriye uğramıştı. 

Yozgat mebusu Hayrullah Efendi ise Cemiyet Kanunu’nun taşınmaz 

mal edinmesi ile ilgili maddesini adeta İstanbul’u satmaya bir adım

25

 ola-


rak görmüştür. Hükümetin haberi olmaksızın gayrimenkûl tasarrufuna, ile-

ride tüm emlâkın elimizden gideceği şikâyetini getiren Hayrullah Efendi’ye 

Ömer Feyzi Efendi (Karahisar-ı Şarkî) tarafından hükümet içinde hükümet 



olur şeklinde destek gelince olay birden gayrimüslim cemiyetlerden ecne-

bi cemiyetlere geçer ve onun üzerinde tartışmalar olur.

Bugün vakıfl arın taşınmaz mal edinme tartışmaları ile o günkü tar-

tışmaların büyük benzerlikleri bulunmaktadır. Bu madde üzerinde birçok 

teklif verilir ama sonunda Halil Bey’in (Menteşe)  Cemiyetler, vazifesini 

22  MMZC, Cilt 5, s.27.

23  MMZC, Cilt 5, s.92.

24  MMZC, Cilt 5, s.198.

25  MMZC, Cilt 5, s.200.



544

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER



ifa hususunda lüzumu olan emval-i gayrimenkûleden maada gayrimenkûl, 

arazi ve emval tasarrufundan memnuudur  şeklinde teklifi   gayrimüslim 

mebusların ekseriyet yoktur itirazına karşılık, başkanın ekseriyet vardır 

yanıtıyla kabul edilir

26

. Cemiyetlerin teftişi konusunda zabıtanın yetkili 



olduğu 20. Madde de hiç itirazsız geçmiştir.

21 maddeli olan Cemiyetler Kanunu, 19 Temmuz 1909’da yasa gereği 

ikinci defa müzakere edilir

27

.



2. madde ile cemiyet teşkili için sadece haber verilmesi uygun görül-

müştür. 


3. madde ile kanun hükümlerine, genel adaba karşı bir esası olan ve 

memleket asayişine ve devletin mülkiyetini ihlâl eden ve muhtelif unsurla-

rı bölen cemiyetler yasaklanmıştı. 

Daha önce tartışılan 4. maddenin ikinci müzakeresinde de kaldırılması 

konusunda anlaşılır. Ancak daha önce Dâhiliye Nazırı’nın itirazı unutul-

muş görünüyordu. Dâhiliye Nezareti’ni temsil eden müsteşar Adil Bey, bu 

maddenin kaldırılıp kaldırılmamasının sorulması üzerine onay vermiş ve 

yine 4. maddenin kaldırılması kabul edilmişti. Ancak bir önceki görüşme-

de olduğu gibi, Adil Bey de buna onay vermesine rağmen çok kısa bir süre 

sonra söz isteyerek bu konuyu yeniden açar ve Nezaret olarak cemiyetlerin 

kavmiyet ve cinsiyet esasıyla teşkil olunamayacağı görüşünde olduklarını 

belirtir. O madde geçti artık itirazlarına rağmen 4. madde yeniden okunup 

görüşülmeye başlanır. 

İtirazlar arasında yeniden başlayan görüşmelerde Yorgo Boşo Efendi, 

kavmiyetin korunmasının Osmanlılığı yok etmeyeceği görüşünü savunur. 

Trayan Nali Efendi ise, hükümetin 20 unsurdan, 20 lisandan oluşan me-

malik-i Osmaniye’de kavmiyet esasıyla cemiyet kurulmasından çekinme-

sinin yanlışlığından bahseder ve Avusturya örneğini verir. Bugünkü günde 



Avusturya gözümüzün önündedir. Avusturya’nın bizde olduğu kadar ecnas-

ı muhtelifesi vardır, lisanları da muhteliftir. Millet kavgaları vardır. Fakat 

yine Avusturya hükümeti bugünkü günde Avrupa’nın ortasında muazzam 

bir devlettir ve hepsi Avusturyalıdır

28

.



Gayrimüslim mebuslar konuşmalarında  ittihad-ı Osmanî’nin ciddi 

taraftarı oldukları şeklinde görüş bildirirler. Cemiyet Kanunu tartışmala-

rında birlikte hareket eden tüm gayrimüslim ve gayritürk unsurların ortak 

26  MMZC, Cilt 5, s.200.

27  MMZC, Cilt 5, s.436.

28  MMZC, Cilt 5, s.439.




Yüklə 3,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   181   182   183   184   185   186   187   188   189




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə